
Düzenlenmiştir
Üzerimi değiştirmek için odama çıkmıştım şuan annemin zoraki ayarladığı buluşmaya hazırlanıyordum of yaa daha dün gece konuşmuştuk krem diz kapağımın üstünde triko bir elbise giymiştim saçlarımı da örmüştüm çantamı ve kabanımı alıp aşağıya inmiştim “güzelim biliyorum kızdın bana ama selçuğun hareketini izlemek istemiştim bunun yüzünden kabul ettim” “ah annem yaktın beni” “çok mu kızgınsın” “değilim annem değilim neyse yeterince geç kaldım belki gitmiştir gideyim de yolda da oyalanırım” annem gülmüştü çizmelerimi giyip çıkmıştım yavaş yavaş aşağı mahalleye doğru yürümeye başlamıştım o kadar ağır adımlarla yürüyordum ki anlatamam allahım inşallah gitmiştir ya geldiğimde onu görememiştim “biran hiç gelmeyeceksin sandım” arkamdan gelen sesle cengiz e dönmüştüm “kusura bakma geç kaldım” “hiç önemi yok geldin ya” “gidelim mi hava da soğuk” “arabam ilerde istersen bekle getireyim” “nereye gideceğizki yani sonuç olarak buluştuk eve geri mi dönsek” “haha şakacı seni” gözlerimi devirmiştim “tabi şaka haha” of ya “hadi gel yürüyelim” mecburen peşine takılmıştım arabanın yanına gelince binmiştik o da arabayı çalıştırmıştı …cafenin oraya gelince arabayı park edip inmiştik “nereye oturmak istersin” “ne farkeder” deyip cam kenarı olan masaya ilerlemiştim o da gülümseyip oturmuştu “ne içmek istersin” “su” şaşırmış gibi başkada onaylayıp iki su söylemişti sonra sular gelince bana bakıp “görüşmeyeli nasılsın” “cengiz bak bunlara gerek yok nasılsın falan direk konuya girmiş olucam ama ben istemiyorum kusura bakma lütfen” “hiç mi şansımız yok” “maalesef” “peki iki arkadaş olabilir miyiz peki” “sanmıyorum doğruları konuşmak gerekirse bana karşı duyguların var ve bende bunu bile bile seninle arkadaş olamam” başını sallamıştı “bana karşı net olduğun için teşekkür ederim” başımı sallayıp ayağa kalkmıştım “hoşçakal” “hoşçakal” çantamı da alarak ayağa kalkıp çıkmıştım beklediğimden iyi geçmişti sahile geçip kulaklığımı takıp banka oturmuştum birden hava esmeye başlamıştı sanırım artık gitme vaktiydi ayağa kalkıp yavaş adımlarla yürümeye başlamıştım sabahki bakışları aklımdan çıkmıyordu bana kırgındı hala biliyordum of ya zamanı geriye alamıyor muyuz ya durağa kadar yürümüştüm hava kararmaya başlamıştı otobüsün geldiğini görünce durdurup binmiştim çok kırmıştım sanırım of ya of ineceğim yere gelince düğmeye basıp inmiştim arabadan hava ne zaman bu kadar kararmıştı anlamamıştım hızlıca eve doğru ilerlemeye başlamıştım birden gözlerimin karardığını hissetmiştim başım dönmüştü birden bire gözlerimi açıp kapatmıştım yavaş adımlarla ilerliyordum birden birine çarpmıştım kim olduğuna bakmak için başımı yukarı kaldırmıştım “Selçuk abi pardon” “vaay süslenmişsin iyi geçti mi bari” “ne neyden bahsediyorsun” “istemem yan cebime koy hesabı” “sarhoş falan mısın sen” “sanane kızım sarhoşsam sarhoşum” “iyi çekil o zaman” tam gidicekken beni geriye itip duvarla kendi arasına almıştı kafasını eğmişti aynı boyda olmamız için ama yinede uzundu göz göze geldik yeşil gözleri kendine çekiyordu adeta sadece gözlerime bakıyordu gözleri dudaklarıma kaymıştı normalde bu durumun beni rahatsız etmesi gerekmiyor muydu ama ben rahatsız olmamıştım birden dudaklarımda baskı hissetmiştim nefesim kesilmişti sanki ama öylece duruyordu Selçuk beni öpmüştü hemde ilk öpücüğümdü…
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 50.8k Okunma |
1.73k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |