33. Bölüm

27.Bölüm

Yasmin
hayalperesbirii61

Düzenlenmiştir

Yaseminden

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim ve abim yanımdaysı ama o yoktu yoksa o da mı vurulmuştu abim”güzelim iyi misin çok korkuttun” “aabi o” yutkunmuştum zar zor konuşuyordum abim anlamış gibi “Selçuk mu gelir şimdi” demişti o sırada kapı açılmıştı içeri o girmişti solgun görünüyordu sevdiğim yeşiller kıpkırmızıydı uyandığımı görünce koca ayaklarıyla iki adımda yanıma gelmişti abim “ben annemle Hatice teyzeye haber verim birde doktora haber vereyim” diye çıkmıştı Selçuk yatağın kenarına oturup “küçüğüm iyi misin” başımı sallamıştım “ssen” “sen gözünü açtın ya ben nasıl iyi olmam” hafif gülümsemiştim ama karnıma giren ağrıyla yüzümü buruşturmuştum “bi yerim mi ağrıyor” “iyiyim” “değilsin değilsin neren ağrıyor söyle bana küçüğüm” “önemli değil karnım a ağrı girdi” “benim yüzümden oldu neden benim önüme atıyorsun kendini senin canın benden daha kıymetli” o sırada Fatma hanım Hatice hanım ve doktor içeri girmişti doktor “nasıl hissediyorsunuz” tam konuşucakken Selçuk “ağrısı var” doktor “Ağrı kesici takviyesi yapalım o zaman” “sizi dışarı alalım hastamızın yarasını kontrol etmem gerekiyor” annemler başını sallayıp “yavrum hemen kapının oradayız tamam mı” başımı sallamıştım onlar çıkmıştı ama Selçuk çıkmamıştı “beyfendi siz” “ben çıkmıyorum siz işinizle ilgilenin” doktor bana bakıp “kalmasına izin veriyor musunuz” mecburen başımı sallamıştım soran yanıma gelip karnımı açmıştı gözlerimi kapatmıştım dokundukça canım acıyordu birden Selçuk koca elleriyle elimi tutmuştu “yavaş biraz canını acıtıyorsun” tehdit eder gibi çıkmıştı resmen sesi “işimi yapmama engel olacaksanız dışarı çıkın beyfendi” Selçuk tekrar konuşucakken elini sıkmıştım ve bana dönmüştü yeşil gözleriyle bana bakıyordu ve nedense gülesim gelmişti daha dün bana unut diyen adam şimdi doktoru dövecek gibi bakıyordu hayat işte doktor işini bitmişti ve geçmiş olsun deyip çıkmıştı o çıktıktan sonra selçuğa dönüp “kendini suçlu hissetmene gerek yok” piknikte olmadı say demişti bana “ama benim yüzümden oldu” tam konuşucakken annemler odaya girmişti annem “yavrum iyi misin çok merak ettim seni” “iyiyim annem merak etme” “pamuğum kıyamam sana” gülümemiştim onlara “abim nerde” o sırada Hatice sultan selçuğa dönüp “oğlum sen bi emire baksana” tam konuşucakken bakışları ile çık demişti Selçuk çıktıktan sonra “pamuğum sen bizim hayta yüzünden mi” devamını getirememişti “yok be pamuğum ayağım kayıvermişde” annem “Hatice yeter kendini suçladığın ama” “napim ama pamuğum oğlum yüzünden burada” “ay sultanım benim ağrım var sen bana o bayıldığım elmalı turtadan yapar mısın” “yaparım tabi pamuğum sen yeterki iste” “anlaştık o zaman çıkalım yap” başını sallamıştı o sırada Cansu içeri girmişti “güzelim noldu sana böyle geç haberim oldu yoksa gelirdim yanında olurdum” gözleri dolmuştu “iyiyim cankuşum valla” bana sarılınca canım yanmıştı “ah” istemsiz ses çıkarmıştım “ yarasına baskı yapma” deyip cansuyu benden uzaklaştırmıştı ne ara geri gelmişti Selçuk anlamamıştım “ben ben özür dilerim bilerek yapmadım canını acıtmak istemedim” “benim canım acımadı sen boşver Selçuk abiyi” abim içeri girmişti Cansu ile göz göze gelmişlerdi “ee ben ne dicektim ya” gülmüştüm deli abim ya Selçuk “çıkış işlemi” “heh bugün çıkabilirmişiz ama evde dinleneceksin” başımı sallamıştım “ilaçlarını yazdı” başımı sallamıştım yine annem “o zaman biz eve gidelim hazırlık yapalım zaten Cansu geldi o giyinmesine yardım eder edersin demi kuzum” “ederim tabi Fatma teyze” annemleri abim bırakacaktı bizide Selçuk bırakacaktı ama abim bana kıyafet getirecekti onlar çıktıktan sonra Selçuk da bizi yalnız bırakmıştı “cankuşum abimle aranız mı açık” direk konuya girmiştim “ikinizde aynı anda benden uzaklaştınız yanlış bir şey mi yaptım” Cansu birden ağlamaya başlamıştı “Selçuk abiyle barıştınız önce emir bana yazmayı kesti sonra da sen” “hayır ya ne alaka ben sen yazmadın diye şey ettim” “ağlama Cansu özür dilerim valla” “tamam kuzum önemli değil” “valla önemli beni affet” “seni affettim ama emir şimdi bile yüzüme bakmadı” “hayır öyle düşünme abim seni seviyor” “sanmıyorum beni sevmiyor artık” “seviyor cankuşum” “neyse bunu konuşmayalım sen söyle Selçuk abiyle aranda ne var” “hiç bir şey” “hadi ama bana mı söylemiyorsun” “valla billa bir şey yok yani hoşlanıyorum ama onu bilmiyorum” “ne demek bilmiyorum adamın sana nasıl baktığını görmüyorsun herhalde” dudağımı büzmüştüm “önüne atladım” “neee” “ona silah çekmişlerdi bende önüne atladım” “yok artık inanmıyorum sana” “ama aramızda bir şey yok geçen akşam sarhoştu bana önce hesap sordu sonrada” gözlerim dolmuştu “sonra noldu” “öptü beni hemde ilk öpücüğümdü” “yok artık eee” “vurulduğum günde unut dedi olmadı varsayalım dedi” “oha oha inanmıyorum” gözlerimden yaş akınca Cansu dikkatlice sarılmıştı “abimle olma şansınız artık yok” sanki soru sorar gibiydi ah bilsen abin ne haltlar yedi “üzgünüm ama maalesef” “aman boşver abimi o zaten seni hakketmiyordu” seviyordum bu kızı her kararımda arkamdaydı o sırada kapı açılmıştı ama kimse görünmüyordu “Allah Allah” deyip ayağa kalkıp bakmıştı ama bana dönüp “kimse yok” deyip kapıyı kapatmıştı ama sanki var gibi gelmişti sonra konuşmaya devam etmiştik abim gelince üzerimi değişmemde yardım etmişti değiştikten sonra yavaşça ayağa kalkmaya çalışmıştım ama Cansu yardım etmek yerine kapıyı açıp “Selçuk abi yasemine yardım eder misin ben yarasını acıttım sanırım da canı yandı” iyide yardim bile etmemişti vay Cansu hanım öyle mi Selçuk yanıma gelip “iyi misin çok yanıyor mu canın” başımı sallamıştım ah Cansu ah sen görürsün beni ayağa kaldırıp sıkıca tutmuştu cansuyu abimin üzerine atmam gerekiyordu ama canım yanıyordu selçuğa dönüp “benim için bir iyilik yapar mısın” “söyle bakalım küçüğüm” kanma kızım kanma “cansuyu abime iter misin” Kaşlarını çatmıştı ama beni kırmayıp ayağını öne koyup Cansu’nun takılmasını sağlamıştı ve istediğim gibi olmuştu Cansu düşerken abim tutmuştu “iyi misin” Cansu başını sallamıştı ama abimle öylece duruyolardı “ah” elimle karnımı tuttunca herkes bana dönmüştü “neyin var küçüğüm çok mu ağrıyor” “ayakta durmak iyi gelmedi herhalde” Selçuk beni yavaşça kucağına almıştı abimde “iyi misin” “abi biz önden gitsek sizde peşimizden gelirsiniz” abim de “tamam siz önden gidin” Selçuk biz konuşurken yürümeye başlamıştı çoktan gözden kaybolunca gülmüştüm “tamam indirebilirsin” “oyun mu yaptın sen” sinirlenmişti sanırım “hayır ya canım gerçekten yandı sadece bunu fırsata çevirdim” “o zaman böyle gidiyoruz” deyip arabaya kadar kucağında taşımıştı arabanın yanına gelince yavaşça oturtup kemerimi takmıştı sonra o da hızlıca binmişti arabaya “önce ilaçlarını alalım” “gerek yok sana zahmet olmasın abim alır” “emir şuan adını bile unuttu”haklıydı çok değişik bakmıştı Cansu’ya “kendini suçlu hissettiğin için bana ilgili davranmak zorunda değilsin” gülmüştü “şimdi mi konuşmak istiyorsun peki öyle olsun konuşalım o zaman” “ne konuşması ya” “gideceğimiz yere kadar sus ama önce ilaçlarını alacağız” deyip eczanenin orada durmuş ilaçlarımı almıştı sonra gaza basmıştı..

 

 

 

Bölüm : 11.12.2024 13:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...