34.Bölüm

Düzenlenmiştir

Yasemin den

Gözlerimi açtığımda hiç bilmediğim bi yerdeydim elim ayaklarım bağlıydı önümde de bir kamera vardı "kimse yokmu yardım edin bana" tam önüme maskeli biri gelmişti yanıma yaklaşıp "sonunda uyanabilmişsin" sesi tanıdık geliyordu "ne istiyorsun benden" "sakin ol hırçın kız" "kimsin söyle" "AA tanımadın mı beni" deyip maskesini çıkarmıştı karşımda sırıtan bir adet mirza vardı "mmirza" "tanıyormuşsun demekki değil mi" başımı sallamıştım "neden getirdin beni buraya ne istiyorsun benden" " şşş sakin ol güzellik ama" elini yanağıma uzatıp okşamıştı " uzak dur benden tamam mı uzak dur ne istiyorsan söyle" "söyledim ama sana seni istiyorum dedim güzellikle dedim olmadı" "sende zorla mı yapmaya karar verdin" gülmüştü "zeki kadınları severim" "çekil" daha çok dibime gelip "seninle küçük bir oyun oynayacağız oyunu ben kazanırsam Selçuk Yaşar ama kaybedersem dünyadan onun varlığını tamamen silerim" selçuğa zarar verme düşüncesiyle boğulacak gibi hissettim "korkma güzelim bu zamana kadar kaybettiğim hiç oyun oynamadım" yutkunmuştum "ne istiyorsun söyle ne" gözlerimden yaşlar akıyordu eğer ona bir şey olursa yaşayamazdım "kuralları zamanı geldiğince sana anlatacağım güzelim ama şuan önemli bir arama yapmam gerek" telefondan arama yapıyorsu sanırım 'lan piç kurusu nereye götürdün lan onu nereye' sevdiğim adamın sesini duyunca titremiştim 'ama ağzına küfür hiç yakışmadı bak şimdi sana ne göstereceğim' deyip kamerayı bana çevirmişti 'küçüğüm korkma sakın gelip kurtaracağım seni' 'Selçuk' deyip ağlamaya başlamıştım 'ağlama yavrum ağlama' mirza ellerini dudaklarıma götürmüştü 'kırmızı nasılda yakışmış değil mi' 'çek lan ellerini koparırım lan ona dokunan ellerini ahhhh' 'bak nasılda mahsum' kafamı çeviriyordum ama dokunmaya devam ediyordu birde mirza tokat atmıştı ' gebertirim lan seni duydun muuu dokunma ona' ama mirza durmayıp bi keree daha vurmuştu bu sefer daha kötü vurmuştu vurmanın etkisiyle kendimi yerde bulmuştum sonrası karanlıktı...