39. Bölüm

Kalbimde tarifi imkansız bir acı vardı ama nedenini bilmiyordum hava kararmıştı telefonu elime alıp yeşil gözlü devimi aradim "efendim küçüğüm" "işin bitmedi mi" "bitti bende seni aricaktım hazırlan geliyorum" "tamam görüşürüz" telefonu kapattuktan sonra giyinmeye başlamıştım hızlıca giyinip geldiğini öğrenince anneme selcukla buluşacağız deyip çıkmıştım öyle güzel bakıyordu ki hızlıca yanına gidip sarıldım artık kimse umrunda degildi onu kaybettiğimi hissetmek çok kötüydü "napmak istersin" "mahallede mi dolaşsak acaba" "sen nasıl istersen" beraber yürümeye başlamıştık parkın oraya kadar ne o ne de ben ikimizde konuşmamıştık gözlerine baktım "Selçuk ben ben seni seviyorum" gözlerinde gördüğüm mutluluk tarifi imkansızdı "bende seni çok seviyorum küçüğüm" beni kucağına alıp döndürmüştü o sırada "selçukkk" "Mirza ne işin var senin burda" "bilirsin ben başladığım işi yarım bırakmam" silahı çıkarmasıyla hiç tereddüt etmeden selçuğun önüne siper olmuştum ve 2 el silah sesi "hayır hayır yasemin bana bak bana bak küçüğüm" "sseni seviyorum" "sakın kapatma o gözlerini sakın" göz kapaklarım o kadar ağırlaşmıştı ki kapatmak zorunda kalmıştım

"Haaayırrrrr" selçuk sevdiği kadını kucağina alıp arabasına koşmaya başlamıştı bile arabasının yanına gelince hızlıca bindirmisti "dayan yalvarırım dayan" hastaneye yolu asla bitmiyor gibi geliyordu adama 30 dk lik yol ömründen ömür götürmüştü adamın hastaneye varınca sevdiği kadını kucağına alıp "dokktorr yardım edin kimsee yok muuu sedyeee yalvarırım biri baksın" sedye gelince "yavaşça bırakin beyfendi" adam yavaşça koymuştu sevdiği kadını ama canından can gidiyordu adamın "nolur kurtarın onu kurtarın" "merak etmeyin elimizden geleni yapacağız" adam yıkılmıştı daha bir kaç dakika önce onu sevdiğini söylemişti "hastanın kalbi durdu acil şok makinasinı getirin" "ne ne demek kalbi durdu hayır hayir" doktor ne kadar uğraşsada olmamıştı "ölüm saati 21.15" adam duyduğu sesle koşarak sevdiği kadının üzerine kapanmişti "şimdi olmaz hayır hayır yapma bana bunu daha biz olucaz" "beyfendi çok üzgünüz başınız sağolsun" adamın kullaklarında dıttttt sesi çınlıyordu sadece cansız yatan kadının başını kendine çekmişti son kez değilde hiç gitmeyecek gibi tutuyordu

​​​​​​​