

Hoş Geldiniz Kitabıma Umarım Okurken Keyif Alırsınız İyi Okumalar Dilerim Öpüldünüz 💋
Dikkat ⚠️ : Bu kurgu kan, cinsellik ve rahatsız edici öğeler içermektedir . Küçük yaşta ve çabuk etkilenen okuyucuların okumasını tavsiye etmiyorum .
🎵 Eyes don’t lie 🎵
Victor Hugo
Kadınlar, kendilerine yapılan bir çok şeyi affederbilir ; ama affetikleri şeyleri hiç bir zaman unutmazlar.
Gece boyunca süren yağmur ve fırtına sonrası kendimi yatakta bula bilmiştim, tüm gece boyunca Karan'nın, Aresi bulma planını hazırlarken bile gözünü hiç kırpmadığını gördüm Ares ona ne yapmıştı ki Karan bu kadar onu bulmayı kafayı takmıştı, gözlerimi ovuşturdum ve kaç gündür pansuman edilmemiş yarama bakındım, kurşun göğsü tarafı yerine karın boşluğuma denk gelmişti panik atağın verdiği hisle sanki kalbimden vurulmuş gibi hissediyordum, kapımın tıklanması ile açılması bir olmuştu içeriye Efe girmişti şaşkın bir yüz ifadesi ile ona baktım o ise umursamaz bir tavırla " Karan bey seni ofisinde bekliyor. " dedikten saniyeler sonra Efe kapıdan çıkıp içeriye ise Bilge'nin girmesini sağlamıştı .
Bilge elinde ki kıyafetleri yatağın üzerine koyarak bana döndü " Nasıl hissediyorsun ? " acınası bir gülümsememle ona sert bir şekilde baktım " Kafese kapatılmış bir kuş gibi hissediyorum. " cevabım karşısında mimiklerini hareket ettirdi ve parmağı ile yatakta duran elbiseleri gösterdi " İçlerinden birini seç ve hazırlan sonra Karan'nın yanına geçe bilirsin ." kıyafetimi düzeltip ayağa kalktım ve Bilgeye yaklaştım iki dişi kuş gibiydik ikimizde tutsaktık bu evde " O kişiye söyle ben ne zaman görüşmek istersem o zaman görüşürüm ! " Bilge sert bakışları arasında bırakmıştı beni, dudağında memnuniyetsiz bir tebessümle baştan aşağı gözleri ile süzdü " Sende ne buluyor bilmiyorum ama, o diline hakim olsan iyi olur ." Gülümseyerek gözlerimi keskin olan yüzüne odakladım ve yatağın üzerinde duran mor uzun elbiseyi alıp ona doğru döndüm " İzin verirsen üzerimi değiştireceğim ve o saplantılı ağabeyinle görülmemiş hesabımı tamamlayacağım ." Bilge olumlu bir gülümseme ile kapıya yöneldi, çıktığı anda kapıyı kapatıp üzerime kilitledi " Bende zaten kaçmayı düşünüyordum . " sesimde ki tonlayış hoşlarına gitmemiş olacak ki kapının kilidi hiç ummadığım bir sırada açıldı ve içeri ağır adımlarla Karan girdi elinde ilk yardım kutusu vardı şaşırmış bir şekilde ona baktım " Açtığın yaralarımı sarmaya geldin ? " Karan donuk bir yüz ifadesi ile oturmam için koltuğu gösterdi yapacak pek fazla bir şeyim olmadığından dediği koltuğa geçip oturdum " Senin yaralarını kanatan kişi olarak bence buna hakkım olmalı " üzerimde ki kıyafeti çıkartıp ona doğru baktım, o ise sargılı olan karnıma bakıp ilk yardım kutusunda ki malzemeleri tek tek çıkartıp yanında ki masanın üzerine dizdi karnımın üzerinde ki pansumanı yavaşça çıkarttığı andan itibaren bedenimde süzülen acı derin bir nefes almam konusunda baskılıyordu, karnımda ki dikiş izini net olarak karşıda ki aynadan göre biliyordum Karan eline aldığı batikonu pamuğa dökerek karnıma doğru koydu yavaşça yarayı temizleyerek gözlerini bana çevirdi " Ares'i bulman için sana eski arkadaşlarını getirdim sana " anlamsızca kafamda dönen düşünceleri toparladıktan sonra batikonu hızlıca kaldırdı tenimde dağılan yoğun acıyla koltukta kıvranırken " Bu son şansın bir daha ki seçimde sana söz hakkı bile vermem ! " masadan aldığı antibiyotik kremin kapağını açarak dikiş yerine sürdü acının yavaşça azalışı ile öfkemi harmanlayan bakışlara döndüm " Hangi arkadaşlarımı getirdin ? " Karan masadan bu sefer sargı bezini alarak bana yaklaştı ayağa kalktım ve ona doğru dönerek pansumanı sarmasını bekledim, belime doğru doladığı sargı bezini hareket ettirmeden yapıştırdı " Onlarla aşağıda buluş ve bende elimden ne geliyorsa size yardım edeceğim yeter ki o adamı bulun . " masanın üzerinde ki malzemeleri yavaşca toplayarak köşede duran rafın üzerine koyup arkasına bile bakmadan kapıdan çıkıp koridora yöneldi .
Mor olan uzun elbiseyi giyindiğimde aynaya yaklaştım yüzümde ki belirsiz acıya baktım, aklım sadece Denizdeydi. Ona yaşattıklarımdan dolayı kendimi Karanla cezalandırıyordum şimdi de zincirlerimi onun eline vermek zorundayım yapmasam herkes zarar göreceğini biliyorum bunun sonuçlarını Denizin üzerinde denedim onu ölümle burun buruna bıraktım şimdi de aynı yolda tek başıma yürüyorum ; kapıyı açıp koridora doğru ilerledim evin duvarları eski çağlardan kalma taşlarla kaplanmıştı aydınlatmalar koridoru loş ışıkla karşılıyordu merdivenlere geldiğimde aşağıda koltukta oturan Alev ve Daniel vardı onları gördüğümde kalbimde sıcaklık dalgası sarmıştı vücudumu bana Denizi hatırlatmışlardı keşke o da burada olsaydı diye düşünürken aşağıdan gelen ses düşünmemi engelledi " Duru ? " Alev ayağa yavaşça kalkarak merdivenlere yöneldi , merdivenlerden adım adım inerken Alev hızla bir kaç basamak çıkıp bana sıkıca sarıldı " Öldüğünü sandık, çok özledik seni . " Daniel her zaman ki gibi soğuk ve mesafeliydi ama o da yanımıza yaklaşıp bana baktı " İyi misin ? " gözlerimle ikisini de incelerken karşımda ki büyük kapı yüksek bir gürültü ile açıldı içeri giren Karan ve Efe ellerinde ki büyük dosyaları masanın üzerlerine koydular. Alev benden yavaşça uzaklaşarak diğer tarafa döndü " Eğer selamlaşmanız bittiyse artık gerçekten neden burada olduğunuzu anlama vakti " Karan masadan eline bir dosya aldı ve dosyanın içinde ki fotoğrafı çıkartıp gözümüze sokarak Aresin fotoğrafını gösterdi " Ares Hancıoğlu en son İstanbul havaalanında göründü şimdi nerde olduğu bilinmiyor sizin işiniz ise onun nerde olduğunu bulup bana haber vermek " Daniel sinirle Karana doğru döndü " Aresin nerde olduğunu bulmak kolay mı sanıyorsun, Duru sana söylemedi sanırım ama onu en son 2020 de gördük " Karan yüzünde ki sırıtışla farklı bir dosya da ki HTS kayıtlarını gösterdi " HTS kayıtları en son Romanya'nın küçük bir kasabasından geliyor oraya adamlarımı gönderdim ama kırık bir telefondan başka bir şey yoktu yani anlayacağınız o Romanya'dan döndü ve artık burada , zor olamaz herhalde bulmanız ? " Alev bana bakarak ne cevap vereceğimi düşünüyordu onlara neden bu tarafa geçtiğimi söylememe şansım var ve eğer gerçeği söylersem eğer Denizin ölmediğini bilirlerse beni Karanın elinden kurtarmak için her şeyi yapardılar bu da Denizin benim yüzümden zarar görmesine sebep olacak o yüzden onlara söylemeye cesaret edemem " Karan haklı onu bulma şansımız burada daha yüksek " Karan sesimi duyduğunda bana doğru yöneldi " Duru bu arkadaşları profesyonel olarak geliştireceğine inanıyorum ." yanıma yaklaştığı anda kendimi geri çekmek için ayağımı geri atmıştım ki düşmek üzereyken belimden sıkıca kavrayıp düşmemi önledi beni kendine doğru çekerek dengede durmamı sağladı ki Alev kolumdan sıkıca tutarak beni Karanın kollarından kurtardı ardından beni önümde ki koltuğa yavaşça bırakan Alev, Karana döndü ve şu soruyu sordu " Onu neyle tehdit ettin bilmiyorum ama umarım yeterli bir sebebin var dır ! " Karanın yüzünde ki ani değişimi Efe fark etmiş olacak ki " İyi misin ? " Karan sert mizacını tekrardan ortaya çıkartarak geldiği kapıdan hızlı adımlarla çıkıp gitti .
Alev, içimde ki bütün cam kırıklarını görüyor gibiydi ama söylemeye cesaretim yoktu kendimi çok sıktım ağlama Duru diye kendimi acıya teslim etmemek için nasıl savaşlar verdimki göz yaşlarım orda süzüldü işte Daniel ve Efe neler olduğunu anlamayarak baktılar bana ama Alev sıkıca sarıldı bana " Sakin ol ,Duru biliyorum o seni tehdit ediyor neyle tehdit ediyor söyle bana lütfen " Efe gözleriyle neler anlatacağıma bakıyordu o da biliyordu şimdi büyük ihtimalle Karan burada kal dediğinden şuan burada, göz yaşlarımı silip o maske görünümlü gülümsememi taktım " Tehdit mi ? Alev kimse beni tehdit edemez bunu biliyorsun, hem kimim kaldı ki sizden başka..." Deniz affet beni, kalbimde duyulan cümle boğazımı düğümlemişti, koltuktan kalkarak gülümsememi bozmadan merdivenlere yöneldim basamakları çıkarken sanki her bir parçam yok ölüyordu, gözlerimden akan yaşları tutmalıydım " Eğer güçsüzlüğünü gösterecek olursan ilk seni öldürürler..." Deniz hep böyle derdi; derin bir nefes alarak koridorun eşiğine geldim parmak uçlarımdayım sanki kendimi o kadar sıkıyordum ki nefes dahi alamıyordum nefes aldıkça göğüsüm bıçaklarla doluyordu, parmaklarımla son bir güçle duvara tutunduğumda sessiz hıçkırıklarımla ağlıyordum gözlerimi kapadım ve Denizle tanıştığımız güne gittim .
18 Ekim 2019
Barda çalışmaya başladığım ilk günde sarhoşun teki bana asılması sanki çok normalmiş gibi izleyen patronuma bakarken yüzümde ki memnuniyetsizlik, ben mi kafamda çok düşünüyorum acaba diye düşünürken sarhoş adam yüzüme yaklaştı ve fısıldadı " Bir bira ama servisi evde istiyorum olur mu güzelim ? buzdolabına doğru yöneldiğim sırada barın içerisine girmeye çalışırken kafasını duvara çarpıp yere düştüğü sırada ardından beliren genç adama baka kaldım " Sanırım bayıldı. " rahatlamış bir ses tonuyla genç adama doğru yaklaştım " Evet umarım gebermiştir, siz ne alırsınız ? " genç adam cümlem karşısında şaşırmıştı ona göre ben katil olmayacak kadar güzelmişim " Üzgünüm ama siz hiçte öyle birine benzemiyorsunuz " gülümseyerek elimde ki birayı genç adama uzattım " Adım Duru yani siz diye hitap etmenize gerek yok . " cümlemi bitirdiğim anda yerde ki yarı baygın herif ayağa yavaşça kalktı ve gülümseyerek içeri girmeyi başardı şaşkınlıkla ne yapacağımı bilemeden sarhoş olan adamdan uzaklaştım ki genç adam, sarhoş olan adamın arkasında bitmişti elinde ki şişeyi adamın kafasına hızla geçirdi yerlere dağılan cam parçaları adamın kafasından akan kanla birleşmişti ki sarhoş adam saniyeler sonra kendisini yerde baygın halde bulmuştu, genç adam bana doğru yaklaşarak " Sanırım tam tanışmadık ben Deniz Mergen..." elinde ki cam parçalarını temizleyip elini bana uzattı ve sıkıca tutuğu elimi bırakmaya hiç niyeti yoktu o an gerçekten böyle bir desteğe ihtiyacım vardı .
Günümüz...
Gözlerimi yavaşça araladığımda etrafa bakındım, ne olmuştu bana. En son Denizle tanıştığım günü hatırlamıştım o günlere geri dönmek için şimdi nelerimi verirdim her şeyimi verirdim yeter ki Denizle olayım. Kapı yavaşça açıldığında içeri Bilge girmişti gözleriyle beni aşağlıyordu beni ona göre acı çekmem güçsüzlüğümün sembolüydü baştan aşağı süzdü ve yanında ki koltuğa oturdu " İyi misin ? " bu soru garip gelmişti ne diyecektim iyi değilim desem ne yapa bilecekti ki sanki " Ne oldu bana ? " Bilge saçını yavaşça düzelterek anlamlı mimikleri ile " Bayıldın seni Karan bulmuş . " harika bir yardım noktası ona mı kaldı bana yadım etmek zaten kendisi saf zarar " Zaraları bitti bu sefer yardıma mı başladı ? " Bilge gülümseyerek sesini ayarladı " Seni de anlıyorum Murat'ı o öldürdü ama inan bana onu kimse durduramazdı kendisi bile durduramazdı. " tırnaklarımı derime sapladım ve öfkemi diri tutmayı sağlaya bilmek için direndim " Kes sesini ! o kirli pis ağzına sen ve karan babamın adını almaya devam edersen sana yemin ederim ki bu evi başınıza yıkarım. " Bilge kahkaha atarak karşılık verdi bana sessizdi belki intikamım ama beni tehdit olarak görmeye başladı " Hiç durma bu evi yak ve intikamını al ama bir daha ki intikamda Karan bu kadar sakin olmaz ! " koltuktan kalkıp odanın kapısına doğru yöneldi son bir bakışla bana baktı ve odadan çıktı. Elime aldığım ilk mas lambasını arkasından hızla fırlattım " Şerefsiz! " lamba duvara değip tuzla buz olduğu anda yataktan kalktım kapıya yöneldim ve kapıda duran anahtarla kapımı kilitledim, odanın içine döndüğümde yerde duran cam parçalarına değen ayak derimi nasıl bir hisle yırttığını görüyordum, en fazla ne ola bilir ki diye düşündüm bana yakın olan herkes ölüyor zaten belki de ölsem her şey daha rahat olacak intikam hırsım beni o kadar çok yoruyordu ki artık dayana bileceğim kimse kalmadı herkes elimden kayıp gidiyor kimseyi tutamıyorum şimdi artık benim bu dünyadan kayma vaktim gelmiştir, elimi yere uzatarak kırık bir cam parçasını alıp bileklerime dik gelecek şekilde sıkıca derime bastırdım bileklerimden kayıp yere akan kan damlaları benim hayatıma son veriyordu , acıyı hisseden bedenim kendisini kapatmaya çalışıyordu, ayağa kalkmaya cesaret edecekken yere düşen bedenim artık ölümün kokusu kokuyordu .
Karan Karahan
Merdivenlere doğru yöneldiğimde koltukta oturan Efe beni gördüğü anda ayağa kalktı ve bana doğru yaklaştı " Karan bey Duru hiç bir şey söylemedi yani onu tehdit ettiğinize dair hiç bir şey demedi " ilginç, Durunun hemen en yakın tek dostlarına söyleyeceğini düşünmüştüm şaşırttı bu sefer beni dikkatle " Şimdi nerde ? " Efe suskun bir şekilde gözlerini yukarı dikti " Odasına çıktı sanırsam " Efeden duyduğum cevaptan sonrasında merdivenlere yöneldim yavaş adımlarla yukarı çıkarken koridora gireceğim sırada yerde yatan Duruyu gördüm bu garipti ne oldu da bayıldı diye düşünmeye fırsattım bile olmadan hızla ona doğru yaklaştım yüzünü kendime doğru döndürdüm rengi beyazlaşmıştı bacaklarını ve belini kavrayıp bedenini kucağıma aldım koridordan duyulan sesimle " Bilge ! " kapılardan biri açıldığı anda Bilge hemen yanımda bitmişti " Ne oldu ona ? " Durunun odasının kapısını açan Bilgenin yanından geçip onun bedenini yatağa yavaşça koydum ve Bilgeye döndüm " Bayılmış, sen yanında kal ben gidip bir doktor getireceğim " kapının eşiğinden çıktığım gibi hızlı adımlarla merdivenlerden indim Efenin yüzü bana baktığını fark ettiğimde " Arabayı hazırla hemen ! " Efe keskin sesimi duyar duymaz hemen dışarı kapısına yöneldi ki yukardan gelen tiz çığlıkla yani Bilge'nin sesiyle elim ayağım boşalmıştı nefes alış verişim hızlandı ve o an neler ola bileceğini düşünemeden koştum var gücümle koştum hem de kesilen nefesimle merdivenleri sonlandırdığımda " Bilge ! " sesimin var gücüyle bağırdım koridora girdiğim anda Durunun kapısı sonuna kadar açık olduğunu fark ettim Bilge tam odanın içinde arkası dönük bir şekilde ağlıyordu " Duru kendine gel ! " içimde ki boşluğu ilk kez o odada hissettim yıllardır intikamı için savaşan Karan Karahan bir ölüme yenilemezdi . Odanın içine girdiğimde Bilge, Durunun bileklerini sıkıca tutuyordu kanın akmamasını sağlamak içi yerden aldığı bez parçasını kesilen yarayı sardı , içimde büyüyen öfkeyi söndürüp Bilgeyi kenara çektim Durunun yerde ki kanla kaplı olan bedenini var gücümle kucağıma aldım, Bilge ne yaptığımı çok iyi biliyordu yıllardır uğramadığım hastanelere bir kadın için gideceğimi, biliyordu kendi özgürlüğümden vazgeçip onu yaşata bileceğimi .
NOT
Karan, annesini bir haziran gecesi küvette bilekleri kesik şekilde buldu, o günden sonra çocukluğundan vazgeçti .
Ama bu sefer vazgeçmeyecekti...Kendi özgürlüğünden vazgeçse bile onu yaşatacaktı .
Devam Edecek...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |