

Hoş Geldiniz Kitabıma Umarım Okurken Keyif Alırsınız İyi Okumalar Dilerim Öpüldünüz 💋
Dikkat ⚠️ : Bu kurgu kan, cinsellik ve rahatsız edici öğeler içermektedir . Küçük yaşta ve çabuk etkilenen okuyucuların okumasını tavsiye etmiyorum .
🎵 Nightmare 🎵
“ Beni inciten herkes, unutmasın; acım derin, sabrım sınırlı ve öfkem sessiz ama yok edici. ”
Duru Akar
1 Yıl Önce…
Doktor yavaşça ayağa kalktı benimde ayağa kalkmamı bekledi ki oturduğum koltuktan ayağa kalktım parmağını karşı sedyeye doğrulttu “ Sizi muayene etmem gerek “ derin bir nefes alarak yürüdüm , sedyenin üzerine oturduğumda uzanmam için bana kısa bir bakış attı “ Kıyafetinizi sıyırın jel biraz soğuk ola bilir ama endişe etmeyin “ ellerim istemeye istemeye gitti, doktor eline aldığı jeli karnıma hafifçe sürdüğünde derin bir soğukluk kapladı bedenimi ultrason cihazını sıkıca karnımda gezdirdi önce biraz sert davrandı ama sonra durdu gözlerini cihaza dikti ve sustu sadece önce pek endişelenmedim ama sonra bakışları bana döndüğü anda bir gariplik olduğunu anladım “ Bir sorun mu var ? “ Doktor cihazın başlığını karnımdan çekip masasında duran peçeteye uzandı “ Öncelikle buraya gelme nedenin regli gecikmesi ve ağrılı bir dönemden kaynakladığını söyledin öyle değil mi ? “ başımı olumlu bir anlamda salladım ve bana uzattığı peçeteyi alıp karnımı iyice sildim yavaşça ayağa kalktım doktor ayağa kalkıp yerine geçtiğinde telefonunu eline aldı ve birini aramaya karar vermişti işte o an kalbimin ritmi değişti bir sorun olduğu açıktı “ Merhaba Hasan bey ben doktor Merve size danışmam gereken bir problem var müsait misiniz ? “ Doktor oturmama için gözlerini bana dikti derin bir nefes alarak koltuğa yavaşça oturdum telefonu kapatıp bana döndü “ Rahminde tümör var aslında bir tane değil birden fazla tümör var iyi tarafı ise kötü huylu değiller ama kötü olan tarafı çok fazla oldukları için rahminin tamamını ala biliriz.” Beynimden vurulmuşa döndüm tırnaklarımı sıkıca derime batırdım gözlerim hafifçe doldu “ başka bir yolu yok mu ? “ doktor umutsuzca yüzüme baktığında anladım “ size yardımcı olacak işinde çok iyi bir meslektaşım var “ tırnaklarımı yavaşça derimden çektim gözlerimden süzülen yaş bütün hayallerimi alıp götürdü benden o gün anlatamadığım acılar bedenime zehir gibi işliyordu sonunda benden intikam almayı başaran bedenim son golüyle beni paramparça etmişti .
Günümüz
Yine ordaydım, o soğuk sedyenin üzerinde bedenimden bir parçayı uğurluyordum, yutkundum ve narkozun verdiği uyku sersemliğini üzerimden atmaya çalışıyordum sanki yavaşça karnıma doğru giden ellerim dikiş izini hissetmişti derin ama acılı bir iz. Bu bana yarım kalmışlığı hatırlatıyordu kaybettiğim bir savaşın bana bıraktığı büyük bir cezaydı oysa ben savaşmak bile istememiştim ki , anılarım git gide bulanıklaşıyordu ne oluyordu ölüyor muydum yoksa uyanıyor muydum . Hatıralarım sanki teker teker yok oluyordu, sonra kendimi ansızın odamda buldum bu oda Denizle ilk taşındığımız evin odasıydı kalacak bir yer bulamayacağımı anlayan Deniz birlikte eve çıkmamız için teklifte bulunmuştu bende zor durumum karşısında kabul etmiştim şimdi dönüp baktığımda iyi ki kabul etmişim diyorum kendi kendime onunla geçirdiğim her gün bana sunulan yeni bir gün gibi geliyordu. Sonra ise kendimi annemin mezarında buldum karlar ile kaplanmış mezarın yanında öylece duruyordum bugünü hatırlamak benim için acının en doruklu halini hatıralarıma kazımıştı çünkü anneme veda ettiğim tek anımdı burası yutkundum o kadar toprağına sımsıkı sarılmak istiyordum ki ama şimdi bırakmazsam hiç bırakamazdım, ellerim dondu o gün bütün bedenim karla kaplandı bir daha hiç var olmayacak olan anneme veda mektubumdu bu hislerim .
Karan Karahan
Ellerinden akan kanlar arabanın koltuğundan yer doğru su damlaları gibi akıyordu Bilgeye doğru döndüm “ Sıkı tut şu bezi kolunu havaya kaldır ! “ Bilge dediklerimi yapıp Durunun kolunu hafifçe yukarı kaldırdı ve ardından koltuğun arkasında ki diğer bezi alıp Durunun bileklerine baskılıyordu , arabayı kullanırken bile gözüm hep arka koltuk da gibiydi derin bir nefes aldım ve telaşla diğer koltuğa attığım telefona uzandım, telefonun ekranını açıp aramam gereken doktor Sarp Taşkını aradım birkaç sinyal sonrasında hızla açılmıştı “ Efendim Karan ? “ Sarp eskiden beri dostumdu her getirdiğim kişiyle ilgilenir soru bile sormazdı onun yeri bende apayrıydı, “ Şimdi sana bir arkadaşımı getiriyorum bileklerini kesmiş biz durdurmaya çalıştık hala devam ediyoruz sen gerekli eşyalarını hazırla “ Sarp sesinde ki gerginliği frak etimi bilmiyorum ama sorunsuz bir şekilde halledilmesini istiyordum “ Tamam siz tampon yapmaya devam edin ve ola bildiğince yukarda tutun kolu, ne zaman burada olursun ve neyle kesmiş ? “ Bilgeye doğru döndüm ve bana kısık sesle “ Cam “ dediğini duydum Sarp’a dönüp “ Camla kesmiş ve beş dakikaya ordayız “ telefonu kapatıp gaza hızla bastım bir an önce hastanede olmalıydık ,
Hastaneye geldiğimizde Sarp her şeyi hazırlamıştı yanında birkaç görevli ve sedyeyle bizi acilde karşılamışlardı Bilgenin kapısını hızla açtım ve koltukta baygın olan Duruyu kucağıma aldım birkaç adım sonra sedyenin üzerine koydum Sarp bize kısa bir bakış atarak “ Bundan sonrası bizde “ dedi ve sedyeyle koşarak içeriye girdiler, kaç saat geçti bilmiyorum ben arabayı otoparka park edip döndüğümde Bilge çoktan bir yere oturmuş beni bekliyordu , birkaç adım atıp yanına oturduğumda bana baktı ve yüzünde ki belirsizliği ile sordu “ Sence o öldü mü ? “ yutkunarak ona keskince bir bakış attım ve sinirle “ Sen böylesin işte önce insanların canını yakarsın sonra sonuçlarını görünce vicdan yaparsın ! “ Bilge bu tepkim karşısında ayağa hızla kalktı ve bana baktı “ Başında senin gibi bela da vardı kurtulması imkansız bir kara leke gibi yapıştın o kıza şimdi de bana mı suçu atıyorsun ! “ O an kendimi kandırdığımı fark ettim suçlu Bilgenin dediği gibi bendim bunu kabul etmeliydim bu oyunun kötü kahramanı bendim .
Tamı tamına 8 saat geçmişti hala ses seda yoktu Duru’dan bu konuşmalardan sonra Bilge arabayı alıp gitmiş onun yerine Efe gelmişti karşıma geçip oturdu ve bana doğru telefonu uzattı “ Ares’i bulduk birkaç saat sonra Şile de ki evine geçecek ne yapmamızı istersiniz “ telefonu alıp ekranda ki fotoğraflara baktım Ares ve birkaç kadın yanlarında duruyordu derin bir nefes alıp Efe’ye döndüm
“ İzini kaybetmeyin onun için farklı planlarım var ! “ Efe elimde ki telefonu alıp benimle birlikte bekliyordu “ Duru güçlü biri yaşayacağına eminim “ ona doğru dönüp anlamsız bir bakış işareti ile ayağa kalkmasına neden oldum “ Ben sizi arabada bekliyorum . “ Efe de gittikten sonra bu sefer bende yağa kalktım ve koridorlarda dolandım o esnada ameliyathanenin kapısı açıldı ve Sarp çıktı ellerinde ki kanlı eldiveni çıkartıp dışarıda duran kovanın içine attı beni gördüğüne şaşırmıştı ki “ Seni burada beklemiyordum ? “ bende burada olacağımı zannetmiyordum ama buradaydım işte “ Durumu nasıl ? “ diyerek konuya hızlıca girdim Sarp birkaç adım atıp yaklaştı " Fiziksel durumu stabil, ancak yaşadığı ağır travma nedeniyle geçici bir hafıza kaybı yaşıyor ola bilir; bu tür disosiyatif amnezi, benzer vakalarda sık görülür." O an büyük bir yük kalkmış gibiydi omuzlarımdan “ Peki ne zaman göre bilirim ? “ Sarp ilerlerken durdu ve arkasını bana doğru döndü “ İstersen odaya çıkardığımızda bir saat göre bilirsin “ bu cevap bana o kadar garip gelmişti ki sadece sustum en son bu konuyu annemin cenazesinden önce sormuştum geriledim bir an ve tamam anlamında başımı kaldırdım .
Odaya geldiğimde kapının kolunu hafifçe araladım girip girmemek arasında o uzun çizgi de kalmıştım ki arkam da ki hemşire dokundu omzuma “ Girecek misiniz ? “ kapıdan içeri girdiğimde hemşire de arkamdan girdi elinde dosyayı masanın üzerine bırakıp çıktı, Duru öylece yatıyordu yatakta yüzü solmuştu ama yanakları hala aynı sıcaklıkta pembeye dönmüştü bileklerinde ki sargıları gördüğümde derin bir nefesle irkildim sanki defalarca o güne gidiyordum, yan tarafda duran koltuğa oturdum kısa bir süreliğine sonra odaya Sarp girdi masanın üzerinde duran dosyaya kısa bir göz gezdirdi “ Durumu şuan stabil birazdan uyanır, uyanınca haber ver “ dosyayı tekraradan masanın üzerine koydu ve geldiği kapıdan çıktı , Ayağa kalktım ve Durunun yanına biraz yaklaştım yanaklarında duran pembeliğe hafifçe dokundum yüzü bu kadar solukken yanakları nasıl bu kadar canlı ola biliyordu anlamış değildim ki hafifçe gözlerini araladı karşısında beni gördüğünde şaşkınlıkla “ Kimsin sen, Deniz
nerde ? “ o an anladım ki Durunun hafızası kaç yıl öncede kaldığıydı bu benim için beklide oyunum için son kozdu onu kendi tarafıma çeke bilirsem zaferler bizi bekliyordu “ Sakin ol ! ben kocanım…“
bu cümleler benden mi çıkıyordu neler oluyordu bana anlamaya zamanım olmadığını anladım “ Ne ? Kocam mısın ! “ Duru da benim gibi şaşkındı o da neler olduğunu anlamamıştı ki Sarp içeri girdi “ Hastamız nasıl ? “ kendimi daha tanıtamadan onun gelmesi hiç iyi olmamıştı “ O iyi şimdi biraz bize izin verir misin sarp ? “ Sarp da neler olduğunu anlamamıştı ama yapacağım tek şey beni kocası olarak bilmesiydi Sarpın gözleri keskince sorular soruyordu ama yapacağı tek şeyi biliyordu toz olmak o da aynısını yaptı “ Onu odadan mı kovdun ? “ Duru bana doğru döndü ve cevabını almayı bekliyordu “ O eski bir tanıdığım seni acele ile buraya getirdik “ Duru bileklerine baktı ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordu “ Ben kendime zarar mı verdim “ dedi pek şaşırmamış gibiydi ama korktuğu gözlerinden görünüyordu “ Evet ilişkimiz kendine zarar vermene yol açtı “ Duru kaşlarını çatıp ellerine tekrardan baktı “ Seninle evli olduğumuza emin misin çünkü senin gibilerle işim yok benim “ anlamsızca güldüm ve ona döndüm “ Bizim gibiler derken ? “ Duru sinsice beni gözden geçirdi ve “ Benden nerdeyse 10 yaş büyüksün ve mafya kılıklı bir adamsın bu anlaşılıyor “ Bana az önce yaşlı olduğumu mu söyledi o “ Birincisi seninle hemen hemen aynı yaştayız ve diğer mafya olayına gelirsek sen beni o halim sevmiştin asla hayır demiyordun aksine zevkte alıyordun “ dediğimde yüzü anında eski canlılığına kavuşmuştu adeta “ Ne zevk mi alıyordum ve bir de benim hakkımda bilmediğin bir şey daha var ben yirmi bir yaşımdayım ve sen kesinliklen otuzlarında duruyorsun hatta bence daha da yaşlı gözüküyorsun ! “işte o an anladım Duru’nun hafızası yirmi bir yaşında kalmıştı nerdeyse beş yılını hatırlamıyordu “ Şuan 2025 deyiz Duru “ Duru anında durakladı ve o sustu sadece sanki hafızasını yokluyordu ama öyle bir anı yoktu gözleri bana iliştiğinde “ Cidden beş yılımı hatırlayamıyor
muyum ? “ ona bu yalanları açıklamam için bir fırsatım olmalıydı “ Doktoru çağırayım sana detayları anlatsın “ Duru anlamsızca başıyla bu teklifi kabul etmişti hızla odadan çıktım ve Bilgeyi aradım ona neler hazırlaması gerektiğini söyledim evi aynı Durunun zevkine göre döşemeliydi birkaç kıyafet hatta fotoğraf ola bilirdi diye düşündüm ardından Efeyi aradım ona ise evlilik cüzdanını halletmesini ve soyadı değişikliği için kimlik yenilenmesini istedim ardından Sarpı bulmak için aşağı indim odasına girdiğimde “ Gel Karan “ kapıyı arkamdan kapatıp ona doğru yürüdüm “ Bilmen gereken bir şey var ve asla pot kırmanı istemiyorum, Duru benim karım…” Sarp şaşkınlıkla bana baktı anlamsız geldiğini göre biliyordum ama o çoktan inanmıştı bu duruma “ Bende neden bu adam bu kadını bu kadar fazla önemsiyor diyordum “ ciddi bir ses tonuyla sordum “ Durumu ne zaman düzelir yani şu hafıza
kısmı ? “ ayağa kalkıp önlüğünü giyindi “ Birlikte öğrenmeye ne dersin ? “
Durunun yanına çıktığımızda o hala yatakta beni bekliyordu doktoru görünce kendini düzeltip bana baktı “ Sonunda gele bildin bir an doktoru ortadan yok ettiğini sandım “ Sarp şaşkınlıkla bana baktı ve “ Merhaba Duru hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz ? “ Duru hafifçe elerlini kaldırdı ve Sarp’a uzatarak “ Bileklerim çok acıyor…ve bir de hafızam hiç iyi değil nerdeyse beş yılım yok “ dediğinde sarp direk bana baktı bu ne demek oluyordu ki “ Anlıyorum sizi muayene etmemde bir sakınca
var mı ? “ Duru sakince “ Hayır tabi ki “ Sarp masanın üzerinde ki dosyayı alıp içindekileri incelemeye başladı bir süre sonra “ Evet bu çok sık karşılaştığımız bir vaka sizi isterseniz hemen bir beyin emarına soka bilirim, Sarp bana baktı cevap vermem gerektiğini düşünürken “ Evet hemen yapalım neler olduğuna bakalı “ Sarp tamam anlamında başını salladığında acil düğmesine bastı birkaç dakika sonra içeri hemşire girdi “ Hastayı beyin emarı için hazırlayın “ dediği gibi hemşire hemen Duruyu hazırladı ve sedye ile birlikte emar odasına götürülmüştü o sırada Bilge bana ulaşmak için zırt pırt arıyordu en sonunda telefonu açıp cevap verdim “ Noldu ? “ Bilgenin sesi telaşlı geliyordu “ Abi ? yardım et ! “ işte o an hayatımın büyük bir dönüm noktasını yaşadığımı anladığım anlardan biriydi şimdi söyleyelim bakalım Dişe diş mi göze göz mü ?
Devam Edecek…
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |