12. Bölüm

10. Bölüm : " Korkak.."

Hharee_
helenhare

" Kusura bakma abi , destursuz geldim ." dedi Ahmet . Gelmesinden rahatsız olduğu her halinden belli olan Yusuf 'un keskin gözleri Ahmet 'i mahçup etmişti .
" Ne demek koçum da .. Acil bir şey mi oldu ? Biraz tuhaf bir halin var ."
" Buna acil denir mi bilmiyorum ama ... Abi zor durumda olmasam sizi rahatsız etmezdim vallahi ."
" Kem küm etme de söyle oğlum !"
" Abi son iki haftadır Zeynep'in kuzeni Filiz sürekli beni rahatsız ediyor .Bulabildiği her mecradan yazıyor kız . Engelliyorum başka hesap açıyor . Sürekli arıyor , geçen gün iş yerime bile geldi . Reddettikçe üsteliyor , ters bir şey söylemek istemiyorum akraba diye ama canıma tak etti artık ... Zeynep bir konuşsa diyorum , düşsün yakamdan. Kız sülük gibi yapıştı resmen ."
Üzerinde ki eteğin kumaşını sıkı sıkı kavrdı , bir şeylere tutunmaya ihtiyacı vardı . Kapıyı açıp Ahmet'i gördüğünden beri o kadar gergindi ki... Ahmet 'in anlattıklarından sonra biraz da olsa rahatlamıştı . Ama hala korkuyordu çünkü Yusuf 'un ne tepki vereceğini bilmiyordu .
"Yengen ... Zeynep yengen, bu konuda sana yardım edemez Ahmet ."
"Niye ki?"
"Filiz beni pek dinlemez de ondan ." dedi Zeynep . Yusuf 'u sinirlendirmek istemese de kendi adına konuşabilirdi . Yutkundu , üzerinde ki yeşil gözlerin ağılığını hissedebiliyordu .
" Hay Allah'ım ya .. Son umudum da sendin yenge . Ne yapacağım şimdi ben ?"
" Bir noktadan sonra pes edecektir illa ki ."
" İnşallah ."
"Sıkma canını , daha da olmazsa şikayet falan edersin ." dedi Yusuf . Bu konunu kapanmasını ,Ahmet 'in de gitmesini istiyordu.
" Umarım o kadar ileri gitmez .."
"Umarım .. Neyse sen de kalk artık , evden beklerler seni .."
"Yuh ama abi ... Sabahtan beri gideyim diye gözümün içine bakıyorsun ,bir de kovdun tam oldu şimdi !"
" Yabancı değilsin sen , mevzuyu da anladığına göre ikile ! Geç oldu ,hadi !"
"Öyle olsun abi , kalkayım ben o zaman ."
"Ee bir zahmet."
Ayağa kalktı , Ahmet'e kapıya kadar eşlik etti ." Hayırlı akşamlar , amcamlara selam söyle ." dedi Yusuf .
"Aleykümselam , söylerim ."
Gitmesini beklemeden kapıyı kapattı . Olduğu yerden bir santim bile kıpırdamayan Zeynep 'in yanına oturdu . Gözleri halının üzerine kilitlenmiş , hareketsiz bir şekilde oturuyordu .
Ne düşünüyordu ? Yoksa Ahmet 'i gördüğü için mi böyle olmuştu ?
"Neden daldın ?"
"Hiiiç öylesine ."
"Öylesine demek .. Bunun az önce gelen Ahmet'le bir alakası yok yani!"
" Yine saçmalamaya başladın , mutfağa gidiyorum ben ! Ne halin varsa gör !"

*****
Çay doldurduğu bardakları tepsiye koydu , salona doğru yürüdü . Kapının önünde onu bekleyen Yusuf 'u görünce elindeki tepsiyi ona uzattı . Mutfağa geri döndü ; masaya , Fatma'nın hemen karşısına, oturdu .
"Öküz herif , sinirlerimi bozuyor !"
" Ne inatçıymış deve kini var resmen ."
" Aman .. Çok yoruldum..Tavırları beni çok yoruyor.."
"Kıskanç anacım .. Çocuk gibi .."
"Ne kıskançlığı Allah aşkına ?! Huzursuzluk çıkarmayı seviyor sadece. "
"Hepsi böyle bunların huzur kaçırıcılar . Ama sen de erken başladın söylenmeye ! Daha ne kadar oldu ki siz evleneli ?"
"İki ay .."
" Yusuf da az değil senden aşağı kalır yanı yok ama ben nedenini biliyorum ."
"Neymiş bana da söyleyiver de aydınlanayım ."
" Bir sıktırmadın götünü çocuğa , girmedin koynuna enerjisini atamıyor ."
" Ne meralıymışsın arkadaş , yapalım ilk sana söyleyeceğim , kına yakarsın ... Ama böyle giderse daha çok bekler !"
"Bak aldım sözümü anlatacaksın !"
"Çüş anlatacağım dediysem öyle değil , kaşın gözün oynamasın hemen ! "
"Tamam be , siz bir barışın da önce gerisi gelir zaten !"
"Zor biraz , ne yaptığını anlayamıyorum pek ."
" Bilirim ben , hissediyorum . Yakında barışacaksınız ."
" Öylemi nereden anladınız Fatma Hanım?"
"Nereden olacak bakışlarından ."
"Öküz gibi bakıyor , benim göremediğim ne gördün acaba ?!"
" Öküz gibi değil , si*ecek gibi bakıyor."
" Kızım iki tane çocuk annesisin şu ağzını bir düzeltemedin ."
"Hadi , hadi yanakların kızardı . Bırak bu cici kız ayaklarını ."
Elinin tersini yanaklarına bastırdı , sıcaktı . Gerilmişti , terliyordu . Elleri ve ayakları buz tutmuştu .Yusuf'u o şekilde düşünmek ona iyi gelmiyordu . Damarlarında ki kan vücudunda anormal bir hızda akıp içini yakıyordu . Susamıştı , elinde ki sudan bir yudum aldı .
"Fatma , içeri gelinsene kızım . Beraber oturalım , ne kapandınız köşelere!"
Oturma odasından gelen Mehmet 'in sesi , Zeynep 'i içine daldığı duygusal iklimi bölmüş , onu kendine getirmişti .
"Gidelim mi içeri? Hem kuzularım ne yapıyor onlara da bakarım ."
"Olur ."

*****
( Yarım saat önce )
" Eee ısrar ettin , geldik . Yarım saattir televizyon izleyip çay içiyorsun. Beni maç izleyelim diye mi çağırdın? "
" Çoktandır görüşemiyorduk işte daha ne istiyorsun ? !"
"Neyse çıkar kokusu yakında ."
Hiçbir şey söylemedi . Elini koltuğun sırt kısmına doğru uzattı , geriye doğru yaslandı . Kafası bir hayli bulanıktı . Gece uyuyamadığı için de başı ağrıyordu ,uykusu gelmişti. Kısacası kontrol edemediği duyguları onu yormuştu . Olaylara her zaman ki gibi kayıtsız kalamıyordu . Eskiden olduğu gibi hareket etmemek , yani sistemine giren aykırı bir şey girdiği anda, vücudunu tarif edemeyeceği bir panik ve bilinmezlik sarıyordu . Bir şeylerin aykırı ve düzensiz olmasının zorluğunu çok küçük bir yaşta , tüm dünyası başına yıkılmış 8 yaşında bir çocuken öğrenmek zorunda kalmıştı .
Hayatında, hissettiği en ufak dugusal dalgalanma onun için büyük bir yıkımın filizlenen ilk tomurcuğu gibiydi . Özellikle de bu duyguları daha önce hiç yaşamadıysa gözünü daha çok korkutuyordu . Dışarıdan basit görünen bir eylem onun için aşılması güç , büyük bir çığa dönüşebiliyordu . Artık sadece uyumak , uyumak ve uyumak istiyordu . Suda nefes alamayan bir balık gibiydi.
"Yusuf.."
"Hıı.."
"İyi misin ? "
Yanında oturan adama biraz daha yaklaştı , kısık bir sesle ; " Yorgunum sadece ." dedi .
"Uyuyamıyor musun yine ?"
" Tam olarak değil , uykularım daha iyi artık . Sadece zihinsel olarak yogunum ."
"Yine hangi pireyi deve ettin acaba ? "
" Abartılacak bir şey değil .. Mantıklı bir şekilde düşünüldüğünde tabi.."
" Ama sende mantık yok ki Yusufcum ."
"Aman ,hiçbir fırsatı da kaçırma!"
" Tırıvırı yapma da ne oldu anlat bakalım !"
" Zeynep , Ahmet'ten hoşlanıyormuş . Lisedeyken.. ."
" Biliyorum ,ne var bunda ? "
" Biliyordun ve bana söylemedin mi?!"
" Sormadın ki ...Yusuf ,bak kendin söylüyorsun lisedeyken diye .. Olmuş bitmiş bir şey , hatta bildiğim kadarıya platonikti ... Hem nereden öğrendin bakalım sen ?"
"Filiz söyledi."
" Zeynep'in kuzeni olan mı ?"
"Evet ."
" Neden söyledi ?"
" Güya Ahmet 'e yakın olmak için evlenmiş benimle . Beni kullanıyormuş da , Zeynep 'in beni kandırmasına daha fazla göz yumamazmış. Öyle iyi bir insan işte ."
"Yuh ... Fatma bu kız için yılan diyordu da abarttığını düşünüyordum ... Dediklerini ciddiye almadın inşallah ?"
"Yok almadım ama .."
Duraksadı , söyleyip söylememek konusunda kararsızdı . Bu fazla kişiseldi; bazen durması gerektiği yerler , anlatılmaması gerekilen şeyler olurdu . Çoğu zaman nerede durması gerektiğini biliyordu ama bu sefer sınırlarını kestiremiyordu .
" Ama.."
" Bana Zeynep'in lisedeyken Ahmet 'e yazdığı mektupları verdi ."
"Eee.."
" Söylediklerinin doğru olmadığını biliyorum ama yine de .. Nasıl anlatsam .. ? Daha önce hiç böyle hissetmemiştim . Sinirlenmek gibi ama daha yakıcı bir şey ..."
" Kıskanmış olabilir misin acaba?"
"Daha neler !"
"Doğru sen Zeynep'i sevmiyorsun zaten niye kıskanasın ki!?"
" ..."
"Hem Zeynep senin kıskanacağın biri değildi ya .."
" Karım o benim , kıskanacağın biri değil ne demek ? ... Kıskanmadım ama .."
" E sen dedin ya , hem sen kıskanç biri de değilsin .Geçen bana öyle diyordun ya !"
"Hiçbir fırasatı da kaçırma Mehmet .. Ne kindar herifsin ?! Bunları dönüp bana söyleyebilmek için ne kadar bekledin Allah bilir ?!"
" Çok beklememe gerek kalmadı ."
" ... Kıskanmadım ."
"Tabi , sen öyle diyorsan öyledir gülüm ."

****
Mehmet'in onları mutfaktan çağırmasının üzerinden bir saat geçmişti. Televizyondan gelen kısık ses ve Yusuf'un boynuna sarılmış Elif 'in - Fatma ile Mehmet 'in dört yaşındaki kızının - sorduğu sorular rahatsız edici olması muhtemel sessizliği bölüyordu .
"Şenin göşlerin neden böyle ?" dedi Elif . Küçük elini Yusuf'un yanağına yasladı . Başını yana doğru eğdi , bukleli saçları omzuna doğru dökülüyordu .Yanağındaki sakallar küçük kızın eline batıyordu , kıkırdadı . Yanaklarında dikenler vardı .
"Nesi varmış fıstık ?"
" Ayaç yapyayı yenginde ."
" Beğenmedin mi yani?"
"Beyendim .."
Gülümsedi Zeynep, Elif kucağındayken o kadar tatlı görünüyordu ki...Elif'in sorduğu tüm sorulara sabırla cevap veriyor , küçük kızın başını okşuyordu . Sakin ve huzurlu görünüyordu ... Gözleri ışıl ışıldı ,çocukları bu kadar sevdiğini bilmiyordu . Onun hakkında bilmediği bir sürü şey vardı ,bu da onlardan bir tanesiydi . Yusuf 'a bu kadar yabancı olmak , kendisine - onu tanımak için gösterdiği çabanın eksikliğine - karşı derin bir küskünlük hissetti .
Eğer bu gece gelip kendisiyle konuşmazsa , yarın gidip Zeynep bir adım atacaktı . Böyle küçük bir şey yüzünden onunla arasına örülen bu duvarların varlığına artık katlanamıyordu.
" Ben okuya gideceyim . Kocaman biy kız oldum ."
Dudaklarını başını göğüsüne yaslanmış küçük kızın saçlarına bastırdı . " Heyecanlı mısın bakalım ?"
" Hı hı . " dedi Elif . Başını salladı .
Birbiriyle bağlantısı olmayan konular hakkında anlatacak bir sürü şeyi vardı küçük kızın . Yusuf 'u böyle gördükçe ciğerlerindeki hava yoğunlaşıp boğazına düğümleniyordu Zeynep'in . Belki de yarını beklememesi gerekiyordu , Yusuf'un göğsüne başını yaslayıp uyumak istiyordu artık .
"Neyse biz kalkalım artık , geç oldu." dedi Mehmet .
"Biraz daha otursaydınız ."
"Geç oldu be Yusuf'um bir daha ki sefere . Hem cimcimenin de uyuması gerekiyor artık ."
Antreye doğru yürüdüler, portmantodan montlarını alıp giydiler .
"Kuzum gel hadi ." dedi Fatma , Yusuf'un boynuna sıkı sıkı kollarını dolamış Elif 'e.
"Ben Yuşufçum ile kayacayım . Siz gidin !"
"Üzme anneni güzelim , yine gelirsiniz ."
"Yayancı ." dedi Elif .
"Söz veriyorum , babanla birlikte seni okuldan almaya geleceğim sen okula başladığında , tamam mı ? Ağlama artık .."
Yumruk yaptığı sol eliyle gözünü ovuşturdu . Gözyaşları tombul yanaklarının üzerinde kurumuş , soluk izler brakmıştı .
"Söz mü?"
"Söz ."

*********
Etrafı toplamış , bulaşıkları yıkamıştı . Yorgundu ama yine de etrafı toparlamak, kendini meşgul etmek istiyordu . Kendisini fiziksel olarak meşgul ettiğinde zihninin karmaşası biraz da olsun duruluyordu . Yusuf 'un nereye gittiğini bilmiyordu , yukarıya çıkmıştı belki de . Merdivenleri çıktı , odasına girdi . Üzerinde ki kıyafetleri çıkardı , pijamalarını giydi. Yatağının yanındaki komidinin üst çekmecesini açtı , içinden tarağı aldı . Saçlarını taramaya başladı , içini anlamlandıramadığı bir hüzün kapladı .
Mehmet'in elini tutan Elif ve onun koluna giren Fatma doldurdu zihnini . Ne güzeldi aile olmak ... Birilerinin olması , sevilmek ... Bunların hiç birini bilmiyordu , ama o kadar yakınındaydı ki elini uzatsa yakalayabilecekmiş gibi hissediyordu . Buna cesareti yoktu , elini her uzattığınada eli geri itilen küçük bir kızın hatırası hala yüreğindeydi. O öyle bir yerdeydi ki.. Olur olmadık zamanlarda sızım sızım sızlayıp , yerini bile unuttuğu yaralarının kanamasına neden oluyordu .
Korkak , soğuk , çirkin ... Böyleydi.. Ya da güzel olduğu söylenilerek büyütülmediği için böyleydi. Annesi güzel olduğunu söyleseydi , babası da akıllı olduğunu ; o ikisi birden olurdu . Annesini suçlayamıyordu . Hastaydı ve onunla ilgilenecek kimsesi yokken Zeynep 'e her şey olmaya çalışmıştı . Babası yanlarında olsaydı böyle olmazdı . En azında bu kadar yalnız ve soğuk hissetmezdi. Bu kadar korkak olmazdı ..
Kapının önünden gelen ses ile kendine geldi . Gözleri dolmuştu , nerdeyse ağlayacaktı .
" İçeri gelebilir miyim ?" dedi Yusuf , sesi alçak ve boğuktu .

****

Bölüm ve hikayenin ilerleyişi hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum . Yorum yapmayı unutmayınız lütfen ❤❤❤

Bölüm : 09.11.2024 22:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...