
Gözlerinin altında ki nemi işraret parmağıyla kuruladı . Saçını kulağının arkasına sıkıştırdı . Boğazını temizledi . "Gel ." dedi.
Sanki evde onlardan başka biri daha varmış gibi sessizce açtı kapıyı Yusuf . Yaklaştı , yatağın kenarına oturdu . Yüzleri birbirlerine dönüktü . Aralarında bir kişinin daha oturabileceği ; Zeynep'e göre yakın ,Yusuf' göre fazla uzak bir mesafe vardı .
" Ağladın mı sen ?"
" Yoo, nereden çıkardın onu ?"
" Gözlerin kızarmış , kirpiklerin de nemli . Buradan çıkardım işte ."
"..... Önemli bir şey değil ... Sen neden gelmiştin ."
Önemliydi , en azından Yusuf için .Ama bir şey söylemedi.
"Ben .. özür dilemek için gelmiştim ."
"..."
" Davranışlarımın saçma olduğunu biliyorum . Abarttım ve bu mesele gereksiz yere uzadı ...Bunu sen anlatsaydın gülüp geçerdim belki de .. Ama Filiz öyle söyleyince , elime de mektupları tutuşturunca sinirlendim . Bunun ihtimali bile öyle iğrenç ki.."
"O zaman kuzenin gittikten sonra neden bana öyle bir yakıştırma yaptın ?!"
Sesi titriyordu , biraz da hassastı . Gözleri dolu doluydu , ağlamamak için üstün bir çaba sarf ediyordu . Onun dolu gözleri Yusuf'u panikletti . Ağlamaması için ne yapabilirdi ? Bilmiyordu . Dizlerinin üzerindeki eli yumruk şeklini aldı .
" Ben ne söylersem söyleyeyim bunu geri alamam . "
"Her zaman böyle mi olacak ?"
" ..."
"Neden hayır diyemiyorsun ?"
" Bu tavrımın yorucu ve kırıcı olduğunun da farkındayım ... Ben çabuk sinirlenen, sinirlenince de ağzından çıkanı kulağı duymayan bir adamım . Bu yaşıma kadar hiç 'Kırılır mı acaba ?' diye düşünmem gereken biri olmadı ."
Duraksadı , biraz sonra derin bir nefes aldı ve devam etti.
" Her şey çok hızlı değişti ve ben hızına yetişemedim .Seni dinlemediğim için özür dilerim . Duyup da anlayamdığım için de .."
Sustu , ne söylemesi gerektiğini kestiremedi . O kapıyı çaldığı an affetmişti onu ama bunu sadece Zeynep biliyordu . Biraz çabalasın , sözcükleriyle yaraladığı kalbini tamir etsin , ruhunu hoşlasın istiyordu . Özendiği ve şefkatle yaklaşacağı biri olmak istiyordu Yusuf için .
" Bir şey söylemeyecek misin ?" dedi Yusuf. Özür dilemişti , her şeyin hallolacağını düşünmüyordu ama böyle sessiz ve havada öylesine asılı duran bir ifadeyi görmek onu şaşırtmıştı . İçeri ilk girdiği an ve özür dilediği an arasında hiç bir fark yoktu .
Arkasını döndü , yatağa uzandı Zeynep . "Düşüneceğim ." dedi . Yorganı boynuna kadar çekti , hava biraz serindi.
" Uyuyacak mısın ?"
"Evet ."
Şaşırmıştı , ayağa kalktı ışığı kapattı . Yorganı kaldırıp içine girdi .
"Ne yapıyorsun sen ?"
" Uyuyacağım ."
" Odana git !"
"Gitmeyeceğim ."
Zeynep 'in bedenine yaklaştı , kolunu beline sardı . Hissettiği sıcaklık onu uyuşturuyordu .
"Bırak ..Üff.." dedi Zeynep . Beline sarılmış kolu itmeye , onu sıkıştırmış bedenden kurtulmaya çalışıyordu . Ona doğru döndü , gece lambasının soluk ışığının aydınlattığı yüzü az ötede soluklanıyordu . Yeşil gözlerini görmek istedi , yutkundu .Ellerini omuzlarına koyup itmeye çalıştı . Anlamsız bir uğraştı Zeynep'in ki ...
Güldü Yusuf . " Bir karıncanın dağı itelemesine benziyor bu yaptığın ." dedi.
" Bir de gülüyor musun ?"
İlk defa böyle gülüyordu , yanakları kızardı Zeynep'in .
"Güldürme o zaman .. Böyle tatlı olma ."
Duraksadı , gece lambasının turuncu ışığı olmasaydı kırmızı yanaklarının Yusuf 'un eğlence malzemesi olacağını biliyordu . Titreyen elleriyle bir kez daha iteledi ,üzerine eğilen ve o fark etmeden -yavaşça - Zeynep 'in bedenini yatakla kendi bedeni arasında sıkıştıran Yusuf'u.
"N-ne yapıyorsun ? Geri çekil biraz ."
" Böyle anlarda ne yaptığımı söylemekten ziyade göstermeyi tercih ederim ."
Dudakları genç kızın küçük , ince dudaklarına sürtünüyordu konuştukça . Bedeninin altında sıkışmış yumuşak vücut aklını bulandırıyordu . Eksenine girdiği anda kendini ona çekilirken buluyordu . Yaklaştı , aralık dudaklarına dudaklarını bastırdı . Onu içine çekmek istiyordu.
Dili dudaklarının arasına sızdı . Dudaklarının beceriksiz hareketleri ,saçlarıın arasında gezinen parmakları genç adamı çıldırtıyordu . Gerçeklikle tüm bağını koparmış ,sadece ana odaklanmıştı . Dünyası yanıyordu ... Bu küçük, beceriksiz kız onu mahvediyordu .
Zihninde öyle vahşi , ahlaksız düşünceler gezinip duruyordu ki... Üzerinde ki askılı bluzu yukarı doğru sıyırdı . İç çamaşırı giymemişti . Geri çekildi . Düzensiz solukları birbirine karışıyordu .
" Neden sütyen giyinmedin ?"
" B-böyle daha rahat ."
Tişörtünün yakasını kavradı , dudaklarına uzandı . Yusuf 'un dolgun dudaklarıyla buluşan ince dudakları içinde ki yakıcı hissi besliyordu . Bu his onu sarmalamış ve ne yapacağını , hangi yöne gideceğini bilmeyen birine dönüştürmüştü. Hiç bilmediği bir yolun kenarında durmuş , içgüdülerinin onu yönlendirmesine izin vermişti . Çok utanıyordu , daha sonra hatırladığında bunu neden yaptığını düşünüp olduğu yerde debelenecekti. Dudaklarının arasında küstah bir şekilde kıvrılmış dudakların sahibine kin besleyecekti . Ama yine de ona doğru çekiliyordu , kendine rağmen ..
" Gülme ."
"..."
Genç adamın göbeğinden kasığına doğru uzanan eli soluğunu kesti . Hareket edemiyordu , öyle sessiz ve sinsiydi ki... Yem ettiği yeşil gözleriyle onu ağına düşürmüş eziyet ediyordu . Hiç bitmesini istemeyeceği bir eziyetti bu .. Gözlerini kapattı . Öyle yoğundu ki.. Gözleri dolu dolu olmuş dudakları aralanmıştı .
" Bana bak ,kapatma gözlerini ."
"U-utanıyorum ."
"Şimdilik utanmanı gerektirecek bir şey yapmadık .Ama sonrası için söz veremem ."
Eli daha da derinlere ; varlığından bile haberdar olmadığı bir noktaya değiyor , parmaklarıyla okşuyordu . Sıcak ve ıslaktı .Aklını kaybetmek üzereydi . Yazın son demlerini taşıyan bu sonbahar akşamına cayır cayır yanan bir ateş sıçramıştı .Bir ateş iki kalbe uzanıyordu . Derin bir nefes aldı . Alnını genç kızın alnına yaslamıştı sıcaklığıyla kavrulurken ; bir itiraz ya da bir reddedilişti umduğu .. Ama öylece uzanmış , teslim olmuştu Zeynep . Kaçacak , saklanacak bir yeri kalmamıştı .Artık ne kaçmak ne de saklanmak istemiyordu . Onu hissetmek istiyordu .
Parmakları aşağılara - vajinasının girişine - doğru kaydı. İçine giren parmağı hissettiği anda nefesi kesildi ,bedeni ürpedi .
"İşte şimdi utanmaya başlayabilirsin ." dedi Yusuf .
Öteki eliyle genç kızın üzerindeki pijama altını ve kilotunu sıyırdı , bacaklarını araladı . Başını eğdi, parmaklarını ve onu sıkı sıkı saran duvaları izliyordu. Müstehçen ve yırtıcı bir arzu damarlarında dolaşıyordu , o nazik ve temkinli tavrından tamamen sıyrılmıştı .
Kalçalarını kaldırıp Yusuf'un parmaklarına doğru itti . Ellerinin arasında kıvrılan , en saf ve yalın haline bürünen genç kız onun vahşi yönünü besliyordu .
"Üzerini çıkar ." dedi Yusuf .
Doğruldu , üzerinde ki askılı pijamayı çıkardı . Çıplaktı , bu çıplaklık bir an için onu panikletmiş üzerine uzandığı yorganı bedenine sarmak istemişti . Ama onu izleyen gözlerin varlığı ve içindeki dürtü ona engel olmuştu .
Ellerini boynuna doladı ve Yusuf'u üzerine doğru çekti. Dudaklarına uzandı . Onu öperken sahip olduğu nazik ve temkinli tavrı yerle bir olmuştu . Günlerce aç, susuz kalmış bir bedevi gibi aceleciydi . Elleri yumuşak kıvrımlarında geziniyor , yavaşça okşuyordu .
Göğüslerinde, bacaklarında ... Onun nasırlı elleri her yerdeydi... Avuçları sıcacık ve nemliydi. Öyle ki bu sıcaklık nefesini kesiyor , ölecekmiş gibi hissetmesine neden oluyordu . Her şey o kadar fazlaydı ki.. Gözlerinden birkaç damla yaş şakaklarından süzülmüş ; hissettiği bu yoğun duygulara , utançtan ses çıkarmamak için birbirine bastırdığı dudaklarına somut ve elle tutulur bir iz bırkmıştı.
Dudakları birbirinden ayrıldığında aceleci bir şekilde üzerinde ki kıyafetlerden kurtuldu Yusuf. Teninin üzerine serilmiş sert vücutla tamamlanmış hissediyordu . Onu taklit ediyordu ; ellerini Yusuf 'un omzunda, kollarında gezdiriyordu . Daha fazlasına cürret edemiyordu . Utanıyordu ..
Soğuk parmak uçlarına nazaran sıcak ve nemli avucunu genç kızın yüzüne yaslamış , baş parmağını gözyaşlarıyla ıslanmış gözaltında gezdirdi usulca .
"Ağlama ." dedi . Sesi hissettiklerinin ağırlığıyla kalınlaşmıştı . Kendisini kontrol etmese kekeleyip bazı kelimeleri yutabilirdi bile . Zeynep 'e dokunmanın böylesine yakıcı olacağını , bedenini saran kıvrımların -sanki onun için yaratılmış gibi - bedenine ve ruhuna nüfuz edeceğini bilmiyordu . Şimdi bir yeni yetme gibi titriyordu genç kızın karşısında . Yutkunamıyordu . Ve vücudu bir bağımlı gibi yoksunluk çekiyordu . Zeynep yoksunluğu ...
Dudakları yanaklarında ,boynunda gezindi . Teninin kokusunu soludukça varlığını göğüs kafesinin içine hapsetmek istiyordu. Zeynep onundu , her şeyiyle .. Avuçlarının arasında eriyor , Yusuf'a karışıyordu .. Yusuf 'un da Zeynep'e karıştığı gibi .
*****
Biraz uykusuzdu , vücudu sızlıyordu . Başının ağrısına rağmen kendini enerjik hissediyordu . Heyecanlıydı , biraz da ağlamaklı .. On dakikadır yatak odasının kapısının önünde dikiliyor , bir türlü içeri girecek cesareti kendisinde bulamıyordu . Ocağın altı açık olmasaydı kapının önünde biraz daha oyalanıp kendisini cesaretlendirebilirdi ama kapyı aralayıp içeri girmidi .
Sırtı kapıya dönük bir şekilde uyuyan Yusuf 'u görünce durksadı . Pürüssüz çıplak sırtı , beyaz teni ; bacaklarının arasındaki sızıyı ve dün gecenin hatıralarını yeniden canlandırdı . Kendisinden beklenilmeyecek kadar arzulu ve buyurgandı dün gece . Hatırladıkça utanıyordu . Ayakları geri geri gidiyor , saklanmak istiyordu . Belki de onu uyandırmamalıydı .
Ama yatakta ona doğru dönen gözleri aralanmış beden tüm bahanelerini havada asılı bıraktı .
" Günaydın ." dedi , gülümsedi . Yeni uyandığından olsa gerek sesi tarazlıydı .
"Günaydın ."
"Neden yatakta değilsin ?"
"Ne ?"
"Diyorum ki ; neden bu kadar erken kalktın ?"
" Kahvaltı hazırlayayım dedim ...İşe falan gidersen geç kalma diye ."
"Hiç de işe gidesim yok ."
Gözlerini boynunda ki öpücük izlerinde gezdirdi . Yusuf 'un izlerini taşırken güzel görünüyordu . Öylesine topladığı saçları ve pijamalarıyla zahmetsiz bir şekilde güzeldi .
"..."
Yanakları kızardı . Çığlık atmak istiyordu . Neden gitmiyordu ki?! Yoksa ...
" B-bir sorun olmaz mı ? Dün de gitmedin sonuçta .." dedi Zeynep .
Gözlerini kıstı , güldü . Ayağa kalktı , gerindi . Şekilli ve kaslı vücudu Zeynep 'in gözlerini kaçırmasına neden oldu .
"Ooo Zeynep hanım ,evde beni istemiyorsunuz galiba ?"
Yanakları öyle bir yanıyordu ki ... Bu ısı boynuna ve kulaklarına da sıçramıştı . Kaşlarını çattı . İma ettiği isteksizlikden dolayı kendini savunma ihtiyacı hissetti . Paniklemişti , hassastı ve onu yanlış anlamasını istemiyordu .
" Olur mu öyle şey ?! Ben .."
Yusuf'un iri bedeni ona doğru yaklaşıtıkça sesi içine doğru kaçmış , söyleyeceklerini unutmuştu . Yeşil gözleri onu etkisi altına almıştı . Adını sorsa onu bile söyleyemezdi. Ayazda kalmış yaprak gibi titriyordu . Ama rüzgar soğuk değil aksine sıcacıktı .
" N- ne yapıyorsun ?"
" Kapıyı açacağım izin verirsen , önünde duruyorsun ."
"..."
Gözlerini kocaman açmış , kenara doğru kaymıştı .Zeynep'i avuçlarının arasına alıp oynuyor , mimiklerini izlerken gözlerinde çocuksu bir ışıltı geziniyordu .
" Yoksa rüşvet mi istiyorsun ?"
" Kenara çekildim ya ne rüşveti ? Hem ne verebilirsin ki bana ?!"
Üzerine doğru eğildi , kolunu kapının pervazına yaslamıştı . Yaklaştı , gözleri dudaklarında geziniyordu .Onun niyetini çoktan anlayan genç kız ürperdi .
" Ne istersen onu verebilirim . Ama küçük bir ön gösterim yapmamam gerekiyor ."
Onu öpmesine engel olan dudaklarına kapanmış iki küçük el olmasaydı o küçük dudakları çoktan tüketirdi . Zeynep'i konuşamayacak hale getirene kadar öperdi . Yutkundu , şimdi bunlar gerçekleştiremediği - acı verici- eylemler olarak kalmıştı zihninin bir köşesinde .
"Rüşvet falan istemez ! Unuttun mu küstüm ben sana ?!" dedi . Kaşlarını kaldırmış , dudakları ukalala bir şekilde büzülmüştü .
Dudaklarını örten parmakların üzerine dudaklarını bastırdı . Bu küçük öpücük ellerinin ateşe değmiş gibi ,hızlıca , çekilmesine neden oldu .
" Hayırdır , ne zaman küstün de benim haberim yok ?"
" Dün gece, sen özür dileyince düşüneceğim demiştim ya , küstüm işte ."
Dudaklarını birbirine basırdı .Gülmek , onun ifadesinin altına gizlenmiş olan kırgınlığı ve ciddiyeti bozmak istemiyordu . Ama kendisini tutamadı .
" Ee küsmüş halin buysa ... Öteki türlüsü nasıl olurdu diye merak etmeden duramıyor insan ."
Üzerine eğilmiş bedeni iteledi . Neden kızamıyordu bu adama ? Öyle sinsiydi ki ... Kalbinin damarlarında gezinen kırgınlık somut olsaydı ; bir aslan balığı gibi üzerinde gezinir , kalbinde bıraktığı tahribatın izlerini temizlerdi, bir akvaryumda yaşıyor olsaydı tabi . Zehirlese de ateşi merak eden kelebek gibi yansa da sesini çıkarmazdı . Kendine itiraf edemediği ama içten içe haberdar olduğu duyguyu , aşkı , hissetmenin verdiği ağırlıkla omuzları çöktü . Ona verebilecek mantıklı bir cevabı yoktu .
" Çok biliyorsun sen ! Her şeyi de merak etme !"
Birkaç adım gerileyen Yusuf'un açtığı boşluktan sıyrılıp aşağı indi . Kalbinin gümbürtüsü duyabiliyordu . Öyle hızlı atıyordu ki.. Yusuf'un duymasından korkmuştu .
***********
Arkadaşlar öncelikle merhaba ( biraz mahcup oldum size karşı )
Sizi bu kadar beklettiğim için özür dilerim .
Hayatımda çıkan bazı duygusal dalgalanma ve bunalımlar - bir de ilk sahne beni biraz zorladı tabi - nedeniyle gecikti .
Bölüm çok uzun dğil ama sizi daha fazla bekletmek istemedim, bir de gittikçe uzuyordu ve nasıl bitireceğimi bilemedim . O yüzden bu şekilde kestim .
Sevginiz için teşekkür ederm / beklediğiniz için de
Hepinizi öpüyorum ❤❤❤
Mutlu akşamlar ❤❤❤🥰
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 19.47k Okunma |
1.02k Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |