17. Bölüm

15. Bölüm :  " Yakışıklı .."

Hharee_
helenhare

 


Sessizlik kimi zaman insanın ruhunu dinlendirse de bazen insanı yutar , sırtına ağır bir yük bırakıp yüreğine yerleşirdi. Orda olanca ağırlığıyla oturur , lokmaları sayılan bir yetim muamelesi yapardı yerleştiği kişiye . Bu yüzdendir ki ağızda ki lokma çiğnedikçe çoğalır , içtiği bir yudum su boğazına düğümlenirdi. Neydi bu ? Yıllardır bir türlü sıyrılamadığı , ezip de geçemediği neydi? Bataklığa saplanmıştı , debelenmek için mecali kalmamış biri gibi hissettiriliyordu karşısında oturan yaşlı adam .
Ağarmış saçlarını -biraz seyrelmiş olsa da- gençliğinde ki gibi geriye doğru taramış ; pantolonu , gömleği ütülenmiş son derce tertipli ve düzenli bir şekilde karşısında duruyordu . Yüzünde yaşının bıraktığı kırışıklık ve birkaç kahverengi leke de olmasa hala aynı olduğunu söyleyebilirdi . Yıllar çoğu şeyi değiştiriyordu . Ama Enver Beyden pek de bir şey götürmemiş gibiydi.
Hareketleri her zaman ki gibi öngörülemezdi . Bir karar verdiğinde neyi nasıl düşündüğünü ve bu kararı nasıl aldığını kestirmek zordu . En çok da Yusuf 'a karşı takındığı tavrı ve bu tavrın getirisi olan davranışlarını kestirmek zordu ..
O her zaman soğuk ve net duran adam bu sefer daha ısrarcı ve baskıcıydı . Baskı her zaman vardı ama ilk defa bu kadar ısrarcı davranıyordu . Onun kalbinin taşlaşmış olduğunu düşünmeseydi gözlerinde biraz da olsa pişmanlık gördüğünü söyleyebilirdi.. Ama neye pişmandı ... işte onu kestirmek bu duygunun gözlerindeki varlığına olan inancı kadar zayıftı . Enver Bey'i anlamak zordu . Onunla empati yapmayı , yapmaya çalışmayı uzun zaman önce bırakmıştı . Çünkü bu anlama uğraşının ne başı belliydi ne de sonu .. Her yanı çıkmaz sokaktı .. Uzun süre yürümüş ve hiçbir yere varamamıştı . Yol karmaşıklaşmış ve Yusuf yorulmuştu . O da kat ettiği mesafeye rağmen geri dönmüştü ..


" Konuştuklarımızı düşündün mü ?" dedi Enver Bey . Bedeni hemen yanında oturan Yusuf'un bedenine doğru hafifçe eğmiş ; gözleri az önce lavoboya gitmiş oğlunun , sofrayı toplayan gelinin üzerinde geziniyordu .
"Düşünmedim .. Bu konuda ne düşündüğümü biliyorsun zaten dede . Söyleyecek başka bir şeyim yok .."

"Düşünmedin demek... Hiç mi pişman olmayacaksın ?"
" Neden pişman olacakmışım ki ?! Sen de daha fazla ısrar etme . Gitmeyeceğim .."
" İnadım inat diyorsun !"
"Öyle .."
Bir süre ikisi de konuşmadı . Kolunda ki saatin koronunun kilidini açtı ve hemen sonra tekrar kapadı . Saat dokuz kırk ikiydi ..
"Sen yine de bir tekrar düşün . Baban o senin , büyüğün . Yanında bir on dakika durmakla bir şey kaybetmezsin . Sevinir hem de , hasta adam ..." dedi Enver Bey .
Kısık , sert sesiyle her zamanki nasihatlerini ve söylenmelerini dinledi . Eskiden olsa söylediği her bir kelimeyi dikkatle dinler , tartar ve ona göre cevap verirdi .Ama artık söyledikleri, tabir-i caizse, bir kulağından giriyor öteki kulağından çıkıyordu . Bakışlarını birbirine kenetlediği ellerine çevirdi . Amcasının içeri giren bedenini görünce ayaklandı .
"Amca biz kalkalım artık , geç oldu ."
" Biraz daha otursaydınız oğlum ." dedi Salih Bey . Gözleri Yusuf'un hemen yanında oturan yaşlı adama kaydı .
"Yok dayı sağolasın . Başka bir zaman artık ."
"Öyle olsun bakalım ."
Dedesinin bedenine doğru eğildi , elini öptü hemen ardından başına koydu .Kollarını gevşek bir şekilde omzuna sardı . Hareketleri önceden ezberlenmiş ve soğuktu ..
Her şey aynıydı , yaşlı bir adamın değişmesini beklemek atılan zarın altıdan büyük gelmesini beklemek gibiydi.
Amcası ve yengesi ile vedalaştı . Arkasından yavaş yavaş yürüyen Zeynep ' le sessiz sokağı adımlamaya başladı . Ardından gelen topuk tıkırtısı her şeye rağmen gülümsemesine neden oldu . Onun varlığını -küçük bir tıkırtıyla bile olsa - hissedebilmek ; yapayalnız kaldığı bu karanlıkta yolunu aydınlatıyordu .
"Yusuf ?"
"Efendim .."
" Nasılsın ? Yani... Deden sana bir şeyler söylüyordu ya .."
Ne söyleyeceğini , nasıl soracağını bilemedi Zeynep. Tedigindi , alacağı cevap onu korkutuyordu .En çok da Yusuf'un kalbini bilmeden de olasa kırabilecek bir şeyler söylemekten korkuyordu .
" Her zaman ki söylediklerini tekrar etti işte .."
"..."
" ..."
"Sen nasıl hissediyorsun ?"
" Bilmem , artık düşünemiyorum . Düşünemek de istemiyorum zaten .."
"Eğer seni-"
Öne doğru sendeledi Zeynep . Karanlıkta nereye bastığını görememiş , ayağını burkmuştu . Dengesini kaybetti , sert kaldırım taşlarına düşmeyi beklerken Yusuf 'un sıcak kolları onu sardı . Tuttuğu nefesini sesli bir şekilde geri verdi .
"T-teşekkürler ." dedi . Nedenini anlayamadığı bir şekilde heyecanlanmıştı . Kulakları uğulduyor , kalbi sert bir şekilde göğüs kafesini dövüyordu .
"Ne demek , büyük bir zevkti ." dedi Yusuf . Gözlerini boş sokakta gezdirdi . Kimse yoktu . Yaklaştı , dudaklarını Zeynep 'in dudaklarına bastırdı . Hızlıca geri çekildi .
"Hii, ne yapıyorsun sokağın ortasında ?!"
" Hizmet bedeli , borcun vardı , tahsil ettim ."
" Her şey karşılıklı mı yani ?"
" Karşılıklı demiyelim de al gülüm ver gülüm diyelim ."
Gülümsedi , Yusuf'un gülümsemesi Zeynep 'in içini ısıttı. Bu sıcaklık kalbinden rununa uzanıyordu . Kimse endişelerinden kolay kolay sıyrılamazdı .Ama Yusuf'un yüzünün güldüğünü görmek Zeynep'in kalbinin onun için sancıyan kısmının biraz da olsa rahatlamasına neden oluyordu .
" Yusuf .."
" Efendim .."
Duraksadı , arkasını döndü , genç kadın hala aynı yerde duruyordu .
" Neden hala orada duruyorsun , gelsene ?"
" Şey ..."
"Ney.."
" Ayağımın üzerine basamıyorum ."
"Ne ?"
" Duydun işte ayağımın üzerine basamıyorum . Taksi çağırabilir miyiz ?"
" Çağırırız çağırmasına da beş ev sonra bizim ev zaten , kim bu mesafeye müşteri kabul eder ki? Aksi gibi arabasız geleceğimiz tuttu . "
" Arabayı alıp gelebilir misin ?"
" Alırım almasına da , çok acıyor mu ? Hastaneye gitmek ister misin ?"
" Yok , dinlensem geçer herhalde . Geçmezse yarın gideriz ."
" Hastaneye gitmeyeceksek arabayı almama gerek yok ."
" Ama ben nasıl yürüyeceğim ?"
" Yusuf taşımacılık A.Ş. ile ."
" Ne , o ne demek şimdi ?"
Aralarında ki bir iki adımlık mesafeyi hızlıca kapattı . Üzerinde ki kıyafete dikkat ederek kollarını dizlerinin altından geçirdi ve sırtına doladı .Zeynep'i kucağına almıştı .
" İşte böyle ,sıkı tutunun Zeynep Hanım . Umarım hizmetimizden memnun kalırsınız ."
Kollarını boynuna doladı . Kalbi göğüs kafesine sertçe dövüyordu .Aslında sadece ne yapacağını görmek için abartmış olduğu bir durumun, bu şekilde netice vereceğini ön görememişti .
" Ya birileri görürse ?"
"Görsün . "
" Ay, Müşerref teyze cama çıktı ! Bize bakıyor !" dedi Zeynep . Sesi titriyordu , utanmıştı .
" Hayırlı akşamlar Müşerref teyze ! "
"Size de oğlum size de ! Hayırdır Zeynep ,ne oldu da çıktın çocuğun tepesine ?" dedi Müşerref teyze .
" Ayağını burktu teyzesi .Yürüyemiyor ."
Camın önünde ki mermere kolunu yaslayıp karısını kucağında taşıyan gence baktı . Gülümsedi , beyaz başörtüsünün kenarı ile ağzını kapattı .
" Geçmiş olsun . Zamane da kızları pek bir narin canım ... Buldun gül gibi çocuğu çıkarsın tepesine tabi .."
Yaşlı kadının söyledikleri onu utandırmış , yanaklarının kızarmasına neden olmuştu . Yüzünü Yusuf'un ceketine doğru bastırdı .
" Sen de çık önünde duran var sanki .."
Sesi boğuk ve kısıktı . Yusuf 'un güldüğü için titreyen göğsüne eliyle hafifçe vurdu .
" Gülme de hızlı ol Yusuf taşımacılık A.Ş. "
"... Neyse sana iyİ akşamlar Müşerref teyze ."
"İyi akşamlar oğlum ..."
Evin kapısının önüne gelene kadar Zeynep'i kucağında taşımış , gülmemek için dudaklarını sıkı sıkı birbirine bastırmıştı . Kapının önüne gelince duraksamış genç kadını kucağından indirmiş , kapıyı açmıştı .Evin içine doğru adımladı . Ayağının acısını çoktan unutmuştu. Üzerinde ki trençkotu çıkarmış , kapının hemen yanında ki askılığa astı .
Yorulmuştu , böyle gergin bir akşamı gülüşerek bitirdikleri için kendisini daha iyi hissediyordu . Yukarıya çıktı , Yusuf 'un ağır ağır ardından geldiğini biliyordu . Başörtüsünü çıkarıp yatak odasında ki tekli koltuğun üzerine bıraktı . Üzerinde ki elbiseyi çıkardı , sabah yatağın üzerine öylece fırlattığı sarı pijama takımı üzerine giyindi .
Üzerinde gezinen gözlerin varlığını hissedince arkasını döndü . Kapının önünde dikilen Yusuf'a baktı .
"Ne , ne var da öyle bakıyorsun bana ?"
" Demek hepsi numaraydı ?! Kandırdın beni !"
"Ne? !"
" Ayağın diyorum , o kadar da kötü değilmiş herhalde !"
"Haa , ayyyy! " dedi Zeynep . Eğilip sağ ayağının bileğini ovuşturdu .
" Sol ayağını burkmuştun yalnız ." dedi Yusuf . Üzerine doğru bir adım attı .
"İ-kisi birden ağrıyor olamaz mı ? Hem neden üzerime üzerime geliyorsun ?"
" Yalan söylemeyi öyle bir beceremiyorsun ki ! "
" Ne yalanı ? Günahımı alıyorsun şu an !"
" Ne cani adamım ben !"
"Evet , ne cani adamsın sen !"
"Başka neyim ?"
"Yakışıklı !"
Gülümsedi ; gamzeleri iki yanağını süslemiş , o derin yeşil gözleri yüreğinden taşıp gözlerinden Zeynep 'in ruhuna akmak istiyormuş gibi ışıl ışıldı . O adını , sanını , kim olduğunu unutturacak kadar güzel bir adamdı . Unutturuyordu da ..
" Yakışıklı demek ha .. Başka, başka neyim ?"
"Hiç , hiç bir şey ... Kim yakışıklı ? Ben öyle bir şey demedim !"
" Dedin ."
"Dememişimdir ya ."
" Yani yakışıklı değil miyim ? Çirkin miyim ben ?"
" Y-yani öyle değil de .. Yakışıklısın biraz .."
" Biraz demek , ben şimdi birazı gösteririm sana!"
Yatağın üzerine uzandı , yanında ki genç kadını bedenine doğru çekti . Elleri göğsüne yaslanmış bedeninin üzerinde uzanan genç kadının belini sıkı sıkı sardı. Zeynep'in sıcaklğını hissetmeyi seviyordu . Dudaklarını yanağına bastırdı .
" Şimdi ödeşme zamanı ."

*********


Öncelikle merhaba .. Hayatımda dönüm noktası diyebileceğim bir dönemdeyim ve bu süreçte hem iyi hem de kötü şeyler oldu . Bir süre ne yaptığıma odaklanamadım . Pek de iyi değildim . Bu sizinle buluşmamı engelleyen en büyük nedenlerden biriydi . Ama fırsatını bulduğum ilk anda sizinle buluşmak istedim . Veee bugün de benim doğum günüm ...

Umarım okurken keyif alırsınız . Sizi seviyorum❤❤❤❤

Bölüm : 14.06.2025 22:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...