
Yusuf'la konuştukları akşamdan beri onun söylediklerini anlamlandırmaya çalışıyordu . Dalgındı , bir beklentisi yoktu ..Ya da öyle olduğunu sanıyordu .. Kafası öyle karışıktı ki .. Neyi isteyip istemediğini bilmiyordu. Şu geçen dört günde şunu anlamıştı ; o evlenmeye hazır değildi.
Bir kaç kere cesaretini toplamaya çalışmıştı ; halası ve eniştesiyle konuşmak istiyordu . Bir anlık gelen cesartle konuşmaya da çalışmıştı . Ama eniştesi eve gelmemiş , halası başından savmıştı . Sonra da cesareti kırılıp gitmişti.Gece herkes uyurken kaçıp gitmeyi bile düşünmüştü. Sonra annesi öldüğü geceyi hatırladı , kaldırımın kenarına oturup beklediği akşamı . Babasını beklemişti .. 10 yıldır bekliyordu .. Ne gelen vardı ne giden . O akşam on iki yaşına geri döndü ,20 Ocak 2014 .. O soğuğu yeniden kemiklerinde hissetti . Zaten zıcık olan cesareti uçup gitti. Bir anlığına kapıldığı korku gözlerine perde indirmişti. Mantıklı olanı yapmalıydı . Hem kim severek evlenmişti ki çevresinde ? Sonra aklına Fatma ve Mehmet gelmişti. Onlar da olmasa göremeyecekti.. Ne anne babasında görmüş ne de halası ve eniştesinde görmüştü .
Hayatı o kadar kısıtlıydı ki .. Koskoca dünyaya sığamamıştı . İş ve ev arasında geçiyordu zaman .. Kendine acımaktan başka yaptığı bir şey yoktu . Kendine acıyarak ruhunu ufaltmış, itip kakılmaya müsait hale getirmişti .
Yusuf'la oturdukları günün akşamı halası ve eniştesini konuşurken duymuştu .
" Arkadaşa söz vermiştim . Biraz gönül koydu bana ." demişti eniştesi. Başta kendisi hakkında konuştuklarını anlamamıştı .
"Aman boşver, Hikmet'i kim takar . Koskoca Salih beyle akraba olacaksın. Onunla dünür olduğumdan beri işlerim açıldı demedin mi? Daha ne vızıldıyorsun ? Dua et e bozulmasın bu iş. "
" Doğru . Hem çirkin ,itici bir şey bu yiğenin . Manyak falan ama yakışıklı çocuk Yusuf . Doğru düzgün olsa isterler miydi Zeynep'e ?!" demişti eniştesi. Ve gülüşmüşlerdi .
Sessizce odasına ilerlemiş , yatağının üzerinde oturmuştu bir süre .Üzerini çıkaramamış ,girdiği şoktan çıkmaya çalışmıştı . Geceye karşmıştı gözyaşları usul usul,uyuyamamıştı. Sabah da erkenden kalkıp evi temizlemiş sonra da halasının isteği üzerine arkadaşının evini temizlemişti . Telefonda halasına hasta olduğunu söyleyen arkadaşını kıramamış, Zeynep'i onun evini temizlemeye göndermişti. Hayatında ilk defa iştahı kesilmiş ,akşam eve gelene kadar bir şey yiyememişti.
Az önce de yarın ev eşyası almak için Yusuf'la spotçuya gitmesi gerektiğini öğrenmişti.Halasının gelmek için ısrar etmemesine şaşırmıştı . Galiba Efsun hanım da gelmeyecekti. Gelecek olsaydı halası ona sormadan peşine takılıp tüm günü zehir ederdi .
******
Sabah saat on gibi buluşmuş ,kalacakları eve gitmişlerdi. Yusuf'un ailesinden kalan iki katlı bahçeli bir evdi.Eski olmasına rağmen bakımlıydı . Birkaç yıldır burada tek başına yaşadığını söylemişti. Bunun dışında nezaketen sorulan 'nasılsın' dışında pek bir şey konuşmamışlardı . Etraf bekar bir erkeğin evine göre düzenli ve temizdi.
"Koltukları ne zaman aldın ?"
" Geçen sene ."
"Yemek masası bu mu?"
"Evet .Neden ki?"
"Küçükmüş bu . "
" Değiştirlim ... Koltukları beğenmediysen onları da değiştiririz . "
" Gayet iyiler .Gerek yok ."
"Tamam ."
Tuhaftı , aralarındaki sessizlik. Zeynep o günden beri söylediklerini düşünüyordu . Yalandan da olsa öyleymiş gibi davranamz mıydın diye bağırmak istiyordu yüzüne .Neden böyle hissettiğini bilmiyordu. Bir yanı Yusuf 'u haklı buluyordu . O yanını dinleyip önüne bakması gerekiyordu .Kendi kendini telkin edip duruyordu ; sakin ol. İnsan gibi yaşamak istiyordu , çok muydu istedikleri.
"Şimdilik sadece masa ve televizyonu değiştirsek yeter sanırım . Bir de birkaç mutfak eşyası . Başka bir şeye gerek yok ."
" Başka bir şey yok mu gerçekten ?"
"Yok ."
"Çay , kahve bir şey ister misin ?"
" Kahve olur . Yardım edeyim mi?"
"Yok ben yaparım ,sen otur ."
Yusuf kahveyi yapmak için mutfağa gitmişti. Zeynep salondaki gri koltuğa oturmuş etrafı inceliyordu . Duvarın boyasını yenileseler iyi olur diye düşünüyordu . Onun dışında eksik bir şey yoktu .
Bu yaptığını arkadaşı Fatma'ya anlatsa kızardı . Sabah buluştuklarında onu kendi evine götürmesini istemişti Yusuf'tan .Evinde ki eksikler dışında bir şey istemediğini söylemişti.Bu da genç adamın tuhafına gitmişti. Yeni evlenen genç kızların istekleri hakkında dinlediği nutuktan sonra Zeynep'in tavrı onu şaşırtmıştı . Buluşmadan amcası onunla konuşmuştu .
'Öyle her istediğini de alma .' demişti. Yusuf amcasına saygıda kusur etmemek için sessizce dinlemişti . Konşması bitince de başıyla usulca onaylayıp , evden çıkmıştı . Son zamanlarda tahammül seviyesi düşmüştü, uyuyamıyordu . Uyusa da uykusunda rahat bırakmıyordu kafasında dönüp duranlar . Yine de Zeynep'e elinden geldiği kadar nazik davranmaya çalışıyordu .
Elinde kahveyle mutfaktan çıktı .Önce Zeynep 'e uzattı , oturduğu koltuğun yanında ki tekli koltuğa oturdu .
"Yanlış anlamazsan sana bir şey sormak istiyorum ." dedi Zeynep .Gözlerini elinde tuttuğu fincandan kaldırıp genç kıza çevirdi.
"Sor bakalım ."
"Geçen gün , neden bana öyle söyledin ."
Bunu sormasını beklemiyordu . Öylesine cevap verebileceği bir soru değildi. Elindeki fincanı önündeki orta sehpaya bıraktı . Birazcık sert bırakmış olmalıydı ki , oturdu yerde sıçramıştı çIkan sesle genç kadın .
"Bu sana anlatbileceğim bir şey değil ." dedi . Amcasının sesi kulaklarında uğulduyordu . Şu birkaç gündür daha hassastı . Elini sağ göğsünün üzerine yasladı . Öne doğru eğildi , dirseğini dizine yasladı . Belli etmemeye çalışıyordu ama canı çok yanıyordu . Avucunu öyle sıkı bastırıyordu ki , çekip çıkarmak istiyordu kalbini böyle sıkıştıran acıyı .
" Tamam . " dedi Zeynep. Bir daha sormaya cesaret edemezdi zaten . İnsanların ondan neden çekindiklerini şimidi daha iyi anlıyordu . Değişen ifadesi onun nazik tavırları sayesinde kulağında dönüp duran söylentileri yeniden gün yüzüne çıkarmıştı . Yırtıcı bir hayvan gibiydi. Suyuna gitmeli diye düşündü. Dikkatini dağıtmak için aklına gelen ilk şeyi söyledi :
"Kaç yaşındasın ?" dedi. Öyle gerilmişti ki, saçmalamıştı .
"28 , sen ?"
"22 yaşındayım ."
Gülümsedi,zor tutuyordu kendini sesli gülmemek için . Evleneceklerdi ama birbirleri hakkında en ufak bir şeyi bile bilmiyorlardı .
" Ben aynı yaştayız sanıyordum ."dedi Yusuf . Doğruldu , arkasına yaslandı .
"Benden büyük olduğunu tahmın etmiştim ."
"Yaşlı mı görünüyorum ? " dedi . Kaşlarını kaldırmış genç kızın söyleyeceği herhangi bir şeyi bekliyordu .
"Hayır , sadece yirmilerinin başındaymışsın gibi durmuyorsun ."
"Öyle mi ?Kaç yaşında gibi duruyorum ?" dedi kafası dağılmıştı biraz . Dikkati çok hızlı dağılırdı bazen .
" 26 derdim yaşını söylemeseydin . "
Güldü ,eliyle sakalını sıvazladı .. Kirli sakkallıydı ,öyle çok uzun değildi. Düzgün kesilmişti , yanaklarına uzanmıyor çenesinin
" Zeynep , istediğin bir şey varsa söyle . Çekinmiyorsun değil mi? "
Panik oldu birden Zeynep , arkadaşı Fatma dışında kimse adıyla seslenmiyordu ona .
"İstediğim bir şey var . Ama kabul etmeyebilirsin .Yani.. Tuhaf gelebilir sana.."
"Söyle de ona ben karar vereyim . "
"Ben... düğün yapmak istemiyorum."
"Neden ?"
"İstemiyorum işte ."
"İyi de neden ?"
"Bunu da ben söyleyemem işte ."
Kahvesinden bir yudum aldı . Güldü , haylazdı biraz .
"Fenasınız Zeynep hanım , şimdiden böyle her şeyi çevirip önüme koyarsanız ...işimiz var ."
Yanakları kızardı , birbirine kenetlediği elleriyle oynamaya başladı . Maksadı ısıtıp önüne koymak değildi sadece başka bir şey gelmemişti aklına .
Düğün bir çeşit kutlama değil miydi? Kutlama dediğin sevdiğin insanlarla eğlenmek , gülmek değil miydi? Sevdiği kimse yoktu , kutlamak istediği birşey de yoktu . İstemiyordu hiçbir şey .
" Amcamla bu konuyu konuşacağım . Ama sonra pişman olmaz mısın ? Başıma kakma sonra ."
"Yok ,yok kakmam."
"Teminatı aldım bak ."
"Tamam dedim ya !"
****
Yusuf'la konuştukları günden sonra ara sıra görüşmüş evin eksiklerini tamamlamaya çalışmışlardı . Zaman su gibi akmıştı , nikaha üç gün vardı . Eşyalarının çoğunu taşmış , küçük bir valize kulanabileceği bir kaç şeyi bırakmıştı . Heyecanlıydı , korkuyordu da ...
Başta düğün yapmayı istemedikleri için aileleri tatsızlık çıkarsa da Yusuf her şeyi halletmişti. Nasıl yaptığını bilmiyordu , sorgulamamıştı da . Sadece telaşesi sarmıştı başını .
Şimdi de arkadaşı Fatma'nın evinde oturmuş onun evlilikle ilgili nasihatlerini dinliyordu .
"Zeynep pişman olmayacak mısın ? Gelinlik giy bari ! Halana hak veriyorum ilk defa .. Dul karı gibi mi evleneceksin ?" dedi Fatma . Ağrıyan başını ovuşturdu . İki aydır bunlarla uğraşıyordu .
"Evet Fatma , öyle evleneceğim . Hem nasıl bir tabir o ? Kaba saba ."
"Ay haspam görende bunu prenses sanar ! Kırılacaksın canım kibarlıktan .. Üç güne görürüm seni .." dedi Fatma .Bıyık altında gülüyordu ,Zeynep 'in kıvranmasını izleyerek .
Bir de bu vardı , lafı evirip çevirip o konuya getiriyordu . Zeynep düşünürken bile kötü oluyordu . Daha önce bir erkekle el ele bile tutuşmamıştı .
"Ben de ne zaman başlayacaksın diye merak ediyordum ."
"Ne var kız ?! Bu taraklarda hiç bezin yok ,merak ediyorum da hiç böyle şeyler de mi konuşmadınız ?"
"Tövbe , tövbe ... Saçmalama Fatma !" dedi ,sesi çatlamıştı . Yanakları kızarmıştı , şalnı düzeltti.
"Hadi kız oradan daha az önce ağdadan gelmedin mi sen ? Bir de diyor saçmalama . Adam seni televizyonun yanına süs diye mi koycak ? "
"Yaaa konuşmayalım lütfen . Hem ben soruyor muyum sana ?!" dedi ,ellerini yüzüne kapattı .
"Ne var şurada arkadaşımsın sorsan anlatmayacağım sanki !"
Arkasındaki yastığı arkadaşına fırlattı .
"Kalsın , istemez . Ne terbiyesiz oldun sen ya!"
Yastığı havada yakaladı .
"Hadi kızım hadi ! Seni de göreceğiz . Yok Yusuf şöyle yok böyle yaptı böyle yaptı dersin görürüm seni!"
"Ay bağırma ya kocan evde değil mi senin ?! "
"Evdeee."
"Ne bağırıyorsun o zaman aptal ?!"
"Sen ne bağırıyorsun ? Heyecanlandın mı yoksa ?"
"Saçmalam ya ! Acıktım ben git bir şeyler hazırla bana . "
"Biraz boğazını tut , fit görün adama ."
" Bak hala konuşuyorsun . "
"Tamam bee ! Demedik bir şey !"
Mutfağa gitti Fatma . Birkaç dakika sonra elinde tepsiyle döndü . Çay yapmıştı , biraz da kek getirmişti .
"Kaynanan yaşasa sevecekmiş seni , cevizli tarçınlı kek yaptım ."
"Ellerine sağlık fıstık ."
"Afiyet olsun , ileride senin evinde de yeriz Allah izin verirse ."
"Amin ."
"Ay hemen de amin diyor !"
" Ne diyeyim başka ?"
Birbirleriyle uğraşmadan duramayan ikilinin atışmasını Mehmet 'in sesi bölmüştü .
"Fatma, bir bakar mısın ?"
"Geliyorum hayatım ." dedi . Ayağa kalktı,salona geçti . Kapıyı aralık bırakmıştı , kısık sesle konuşsalar da duyuluyordu .
"Benim dışarı çıkmam gerekiyor ."
"Neden ? Hani çok yorgunum beni rahatsız etme demiştin ?"
"Kumanı kontrole gidiyorum gülüm ." dedi Mehmet . Güldü ; karısının kısa ,ince bedenini kollarının arasına aldı . Fatma onun iri bedenini itmeye çalışıyordu .
"Git ! Yazıklar olsun . Gel oturalım , bir şey yapalım desem yok oram ağrıyor buram ağrıyor yorgunum dersin ! Yusuf beye gelince uçuyorsun ! Git Yusuf'u öp "
"Kızma sultanım , sabahtan beri açmıyor telefonlarımı gideyim de kontrol edeyim şunu bir . "
"Git bari, cevizli kek yapmıştım bir kaba koyup vereyim mi? Yersiniz ."
"Yusuf cevizli kek sevmez ."
Yumruk yaptığı elini kocasının koluna vurdu .
"En sevdiğim rengi bilmesin ! Yusuf'un ne sevip sevmediğini biliyorsun !"
" Sen biraz kıskanç mısın ne ?" dedi Mehmet . Gülmekten kısılmış ela gözleriyle Fatma'nın yüreğini hoplatıyordu . Burnunu kaşıdı .
"Defol git, ayağımın altına almayayım seni!"
" Oovv , haşin en sevdiğim ."
"Bak hala .."
"Tamam , gidiyorum sakin . Elindeki terliği yere bırak ."
Göğsünden hafifçe dışarı iteledi . Kapıyı açmıştı .
"Gitsene kardeşim !"
"Ben gösteririm akşam sana kardeşi ."
"Saçma sapan konuşma . İçeride Zeynep var , kapı da açık ."
Duyduklarıyla yanakları kızarmıştı Zeynep'in .Böyle şeyler görmeye ve duymaya alışkın değildi. Soğuk bir yapısı vardı . Karı koca arasındaki ilişkiler nasıl olur bilmiyordu . Aile olmanın ne demek olduğunu bilmediği gibi .
***
Tükenmiş gibi hissediyordu ,bugün işe gidememişti . Yatağından sadece tuvalete gitmek için kalkmıştı.Ara sıra parmakları uyuşuyor , kollarını hareket ettiremiyordu . Başı ağrıyordu , uyumak istiyordu . Uzun süredir uzanmasına rağmen uyuyamıyordu .Dermanı kalmamıştı .Ayağa kalkabilseydi su içerdi. Çok susamıştı . Eğer yanımda biri olsaydı böyle olmazdı diye düşündü . Üzerine uzun uzun düşünmüştü bu durumun . Sonunda dedesinin de ısrarına dayanamamış kabul etmişti evlenmeyi. Kendi yalnızlığı onu boğacaktı yoksa . Herhangi biri olsun istiyordu artık Yusuf .. Biri , bir ses .. Elini tutup sıcaklığını hissedebileceği ...
Bir yandan da korkuyordu , yengesini haklı çıkarmak istemiyordu .
' Katil baban gibi deliğin birinde geberip gideceksin !'
Bunu duyduğunda 17 yaşındaydı . Böyle zamanlarda aklına geliyordu söyledikleri . Yalnız kaldığı zamanlada ...Ama ...Artık yalnız kalmasına gerek yoktu . Birkaç gün sonra kollarının arasında biri olacaktı yalnızlığına bastırabileceği .
Dışarıdan sert görünse de korkuyordu .Zeynep'i üzmek ve korkutmak istemiyordu . Dengesiz ruh halinin çevresindeki insanlara zarar vermesini istemiyordu . Mutlu olmak istiyordu , dünyada ki huzuruna kavuşmak istiyordu . Eşler bunun için yaratılmamış mıydı ?
Babası gibi olmak isemiyordu . Aşkın ardına sığınıp sevdiklerine zarar vermeyecekti. Aşk öyle küçülmüştü ki gözünde ... Rahatsız edici ve korkunçtu ...
Dudakları kurumuştu , gözlerini kapattı . Uyumak istiyordu ,uyursa her şey düzelecekti çünkü.
Gözleri dalmıştı , bir ses duydu . Adım sesiydi. Evde biri vardı , odanın kapısı gıcırdayarak açıldı . Başını çevirdi , arkadaşı Mehmet gelmişti .
"Meraktan geberdim gerizekalı herif . Kilitlenip kaldın mı yine?" dedi .
Yatağın yanına yaklaştı , dizleri üzerine çöktü.
" Konuşamıyor musun ?" dedi. Başını salladı Yusuf.
"Tamam , zorlama kendini . Doktoru arayacağım şimdi."
****
Üzerindeki saten elbiseyi düzeltti. Güzel hissediyordu . Uzun süredir böyle hissetmiemişti.Sıcaktı ya da heyecandan öyleymiş gibi hissediyordu . Arabayla nikah salonuna gidiyorlardı . Bugünden sonra hayatı değişecekti..Heyecanlıydı ..
Sessizdi, kimse konuşmuyordu . Önde Mehmetle Fatma oturuyordu . Arkada Yusuf ve Zeynep .. Yusuf dışarıyı izliyordu , dalgındı . Onun bu halini Mehmet'den başka kimse fark etmemişti.
Birkaç gün önce olanları düşünüyordu . Mehmet ,Zeynep 'le bu konuda konuşması gerektiğini söylemişti . Eninde sonunda öğrenecekti zaten . Ondan korkmasını ,çekinmesini istemiyordu . Son bir yıldır stres bozukluğuna ve depresyona bağlı olarak vücudunda bazı sorunlar ortaya çıkıyordu . Uyku bozukluğu ,duygu geçişleri ve fiziksel etkiler . Bazı sabahlar yataktan çıkacak gücü kendinde bulamıyor , iştahı kesiliyor ve vücudunun belirli kısımlarında kas spazmları meydana geliyordu . Bu spazmlar kısa süreli olsa da sık sık gerçekleştiği için vücudunu yoruyordu . Öyle kötü oluyordu ki hareket dahi edemiyordu bazen ..
" Eee heyecanlı mısınız gençler ?" dedi Mehmet . Gözleri yola dalmış arkadaşını fark etmişti . Dikkatini çekmeye çalışıyordu . Zeynep titreyen ellerini birbirine kenetlemiş ,dizlerinin üzerinde sabit tutmaya çalışıyordu . Bilinmezliğin nüfus ettiği vücudu kırmızı alarm vermişti .
Gergindi, bayılacak gibi hissediyordu . Onun bu hali Yusuf 'u eğlendiriyordu .
Zeynep yapısı gereği soğuk ve temkinliydi. Mimikleri ve ifadeleri Yusuf'un ilgisini çekiyor ,fark etmeden gülümsüyordu . Zihni onun tepkilerini belleğine kaydedip gün içinde tekrar tekrar oynatıyordu .
" Zeynep bayılacak şimdi." dedi Fatma . Kıkırtısı arabanın içine yayıldı .
Sağ elini titreyen ellerin üzerine sardı Yusuf . Aralarındaki boşluğu kapatmış, biraz yaklaşmıştı . Aniden gelen yakınlık yüzünden kaskatı kesildi Zeynep . Ellerinin arasındaki yabancı sıcaklık tenini ürpertmiştİ. Eğdiği başını kaldırmış ,onu bekleyen yeşil gözlerle buluşturmuştu gözlerini .
" Bakma bana öyle , dini nikah kıydık ya ." dedi Yusuf . Kulağına eğilmiş , duyacağı şekilde fısıldamıştı .
Yarım saat önce mahallenin camisinde kıyılan dini nikahlarından beri daha cesurdu hareketleri, temas etmekten kaçınmıyordu . Eskisi kadar temkinli değildi . Az önce arabaya binerken belinden tutup yardım etmişti. Parmaklarının sıcaklığını hala hissediyordu sanki .. Uyuşmuş gibiydi.
"Bakıyorum da hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz damat bey !" dedi Fatma .Gözlerini kısmış dikiz aynasından arkadaşının üzerine eğilmiş akbabayı izliyordu .
"Bulaşma çifte kumrulara ." dedi Mehmet gülerek .
" Aman bir şey demedik Yusuf'una ."
"Bugün Zeynep'in o."
İçe dönük bünyesi Mehmet'in söylediklerini hazmedemiyordu . Yanakları kızarmıştı .Dudaklarını ısırdı Yusuf . Zeynep bugün fazla tatlı geliyordu gözüne . Yanaklarının üzerinde ki tatlı kızıllıklıkları dişlerinin arasına kıstırmak istiyordu . Dişleri kamaşmıştı .
Duran arabayla derin bir nefes aldı Zeynep .O kadar daralmıştı ki , temiz hava almaya ihtiyacı vardı . Biraz daha onunla uğraşırlarsa ağlamaya başlayacaktı .
Arabadan indiler . Beldediye binasına girdiler . Akrabaları ve mahalleden birkaç kişi gelmişti . Boş koridorlarda adım sesleri yankılanıyordu . Yanında yürüyen bu adamın eşi olacaktı birazdan .. Hastalıkta sağlıkta , iyi günde kötü günde diye söz vereceklerdi . Sonu çoktan tayin edilmiş bir çizgide yürüyeceklerdi beraber ..
Salonun içine girdiler . Beyaz masanın kadife döşemeli sandalyelerine oturmuş nikah memurunu bekliyorlardı . Terleyen avuç içlerni gelinliğinin eteğine sürttü. Mahalleden birkaç komşu , arkadaşları , halası ve eniştesi ,Yusuf 'un akrabaları ... Tanıdığı herkes buradaydı . Üzerindeki gözler onu daha fazla geriyordu .
Biraz sonra nikah memuru geldi. Kulakları uğulduyordu .
" Öncelikle sayın Kadıoğlu ailesine ve sayın Avcı ailesine , değerli konuklarımıza hoşgeldiniz diyorum. "
Salonu cılız bir alkış sesi doldurdu .
"Evet , gelin hanım adınız soyadınız lütfen ."
"Z-zeynep Avcı ."
"Damat bey sizin ?"
"Yusuf Kadıoğlu ."
"Teşekkürler . Memurluğumuza yapmış olduğunuz müracatınız incelendi, evliliğinize yasal bir engel görümedi.Ben bir kez de sevgili şahitlerinizin ve değerli konuklarınızın huzurunda sözlü beyanlarınızı almak istiyorum ."
"Sevgili Zeynep Avcı herhangi bir etki altında kalmadan tamamen hür iradenizle, hastalıkta , sağlıkta bir ömür boyu sevgili Yusuf Kadıoğlu beyefendiyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?"
Kendi hür iradesi ile.. Tüm bu gerginliğine ve ezimişliğine rağmen gülmek istedi . O kadar komikti ki! Hür olmak ..
"E-ediyorum ."
"Sevgili Yusuf Kadıoğlu herhangi bir etki altında kalmadan tamamen hür iradenizle, hastalıkta , sağlıkta bir ömür boyu sevgili Zeynep Avcı hanımefendiyi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?"
"Evet ." dedi . Sesi daha gür ve kararlıydı . Tereddüt, korku barındırmıyordu .
" Sizler de bu evliliğe şahitlik ediyor musunuz ?"
"Evet ."
" Bende belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı-koca ilan ediyorum ."
Önündeki yola ilk adımını atmıştı . Korkuyordu ... Korkusunun gelecek olana fayda etmeyeceğini biliyordu . Bugün fark etmişti, büyüyememişti hala.. Çocuk olmaya hiç fırsatı olmadığındandı belki de ..
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 19.47k Okunma |
1.02k Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |