
Selamm bu bölümü,en çok çiftilerimizden birisi olan Asya ve Ayaz'a yazdım.Umarım beğenirsiniz iyi okumalar diler,yorumlarınızı ve oylarınızı beklerim...
ˆˆˆˆˆˆˆˆˆˆ
Bölüm şarkısı=I'm yours-Isabel LaRosa
Asya Aksaydan,
Hayatımın en güzel,en özel anlarından birisini yaşamıştım az önce.Daha yarım saat bile olmamıştı,o kadar tazeydi.Anın etkisinden ne ben,ne de Ayaz...ikimizde çıkamamıştık.Benim ona olan sevgimin karşılıksız olmaması beni mutlu etmişti.
Ayaz beni kucaklamış ve bungalova getirmişti.Ayaz'ın suratından,sırıtış geçmek bilmiyordum Tabii benimde ondan eksik yanım yoktu. Bungolava girmemizle Ayaz'ın konuşması bir oldu,
''Evet sevgilim,ilk tatilimize başlamakta bulunmaktayız.''Ayaz beni kucağından indirmiş ve kapıyı kapatmıştı hemen ardından ise sözlerine devam etti ''Bana bu güzel duygularda eşlik ettiğin için teşekkür ederim,duygularımı karşılıksız bırakmadığın,beni sevdiğin için...Milyonlarca kez teşekkür ederim sevgilim.'' Ayaz'ın her bir 'sevgilim' diyişinde içim gidiyordu Bense sırıtmayı bırakmadım ve yanına yaklaşıp kollarımı boynuna doladım, ''Rica ederim...''Anlık bir duraksama ile ona nasıl hitap edeceğimi düşünmüştüm ama çok sürmeden cesaretimi topladım ve sekiz kelime,üç hece fakat bir ömre bedel o kelimeyi söyledim.''Sevgilim.''Dememle Ayaz'ın gözleri parladı. Ardından Ayaz heyecanla konuştu ''Sevgilin yesin seni!'' kollarımı boynuna doladım ve boynumu hafif sağa yatırıp şımarık bir edayla ''Yesiin.'' dememle Ayaz'ın, yanağıma uzun bir öpücük kondurması bir olmuştu.
Ben öpücüğün etkisindeyken Ayaz konuştu ''Terasta sana bir sürprizim var,istersen konuşmamıza orda devam edelim?'' Ayaz'ın soruyla karışık davetini başımla onaylamam ardından yukarıya çıktık.
Terasa geldiğimizde,bizi beklediğimden daha iyi bir ortam bekliyorduk Teras kapalı olduğu için içerisi sıcaktı,ayrıca yerde bulunan minder ve yorganlarda gözümden kaçmamıştı.Kalın minderler sıra sıra dizilmiş kenarda ise onlara eşlik eden yorgan vardı.Oturacağımız yere hizalı büyük bir sehpa vardı.Sehpanın üzerinde atıştırmalıklar vardı ve onlarla birlikte içeceğimiz kahvelerimiz.Terasın üstü de camdandı ve rahat bir şekilde bütün gökyüzü gözüküyordu.Ben,bulunduğumuz yeri incelerken Ayaz konuştu, ''Beğendin mi?'' Bakışlarımı odadan ayırıp Ayaz'a yönelttim ''Çok...Çok güzel.Çok beğendim''Kollarımı boynuna sardım ve ona sıkıca sarıldım ardından mırıldandım''Teşekkür ederim Ayaz.'' Ayaz kollarını belime doladı,''Rica ederim...Gel ayakta kaldık.'' belimdeki elini çekmedi ve oturacağımız yere doğru yöneldi.Onu takip ettim ve yerde bulunan minderleri üstüne oturdum.Beklediğimden daha rahattı...
Oturduğumda o da yanıma doğru uzandı ve yanında bulunan tepsideki kahvelerden birisini bana uzattı.Ardından konuşmaya başladı ''Evet bu romantik ortamı bizim için hazırladım ama açık konuşmak gerekirse birbirimizi daha çok tanımak ve yakınlaşmak için ayarladım.'' Dikkatle onu dinledim ve başımla onayladım,hemen ardından konuşmaya devam etti ''Şöyleki,şu andan itibaren bana istediğini sorabilirsin sevgilim.'' Ayaz'ın sözlerine karşılık gülümsedim ve kahveden aldığım yurdumun ardından bende karşılık verdim ''Peki,o zaman şöyle yapalım;Bir ben sorayım,bir sen?'' Ayaz güldü ve beni başıyla onayladı ardından konuştu ''Eee hanımlar önden,ilk sen sor.'' oturduğum yerde bağdaş kurdum ve biraz düşünmenin ardından sordum ''Benden ilk nasıl hoşlandın ya da ilk hoşlanmaya başladığında düşüncelerin nelerdi?'' Ayaz beni dikkatle dinledi ve göz temasını kesmeden cevapladı ''İlk görüşte aşktı.Şimdi inanmayacaksın belki ama seni ilk kez o restorantta gördüm.Evet normal bir şekilde görmedim belki ama ilk gördüm ve dedimki 'bu kız resmen benim için yaratılmış.' ve birde ne öğreneyim!Bu güzellik, benim yengemin kuzeniymiş.Eee tabi bende durur muyum?''Benden cevap bekler gibi baktı ve onu cevapladım ''Asla.'' Güldü ve devam etti, ''işte seninle tanıştık falan bizim eve geldin derken yakınlaştık...Ne hissettiğime gelirsek,aşkı bütün hücrelerimde sonuna kadar hissettim.Yanımda olmasan da aklımdaydın,kalbimdeydin.''Ayaz'ın sözleri biterken ben ona aşık aşık bakıyordum.Farkındaydım ona nasıl baktığımı ama kendimi alamıyordum...Boşuna bakmayın kızlar tapusu bendeee!
Bu seferde Ayaz bana sordu ''Korktuğun bişey var mı?Yani fobi olur,travma olur...'' Ayaz'ın sorusuyla bakışlarımı elimdeki kupaya çevirdim ve onu cevapladım ''Var. Karanlık ve yüksek hız.''Kısa kesmemle Ayaz bişeyler döndüğünü anlamış fakat üstelememişti. ''Anladım...Artık karanlıktan korkmana gerek kalacağına düşünmüyorum. Zifiri karanlıkta da,aydınlıkta da seninleyim.Yüksek hıza gelirsek...Gerekirse kaplumbağalar gibi yaşarız benim açımdan sorun yok, sen iyi ol yeter.'' sözleriyle gülümsedim ve kısık sesle ''Teşekkür ederim'' dedim. Ayaz 'rica ederim' der gibi bir bakış attı hemen ardından ise ben sordum ''Özellikle sevdiğin bir tatlı var mı?'' Ayaz bu basit sorum hakkında şaşırmış olacakki garipsiyen bakışlarıyla cevapladı ''Tatlıyla pek aram yoktur ama iyi yaparım dediğin bir tatlı var mı?'' Biraz düşündüm ve ''Köstebek pasta...Küçükken Duru ile buluşup buluşup yapardık.Bana biraz da Duru öğretti diyebilirim.Ben tatlı değilde yemek konusunda iyiyimdir,Duru ise tatlı...Yani birbirimizi tamamlıyoruz gibi bişey...''Aklıma eski anılarımızın gelmesiyle gülümsedim...
11 yıl önce (Asya 14 yaşındayken)
Asya Aksay'dan;
Bu yıl sınav senemdi.Gideceğim liseyi ve hayatımı biçimlendirecek o sınav...Yoğun ve tempolu bir çalışmanın içerisindeydim.Evden okula,okuldan dershaneye,dershaneden eve derken hayat su gibi akıyordu.Tabii kuzenim Duru da yanımdan eksik olmuyordu,her ne kadar sınav senem olsa da buluşmalarımızı azaltmamıştık.Her buluştuğumuzda ya film izler ya yemek,tatlı yapar ya da son ses şarkı açar dünyayı bile umursamadan dans ederdik.Kısacası buluştuğumuzda illaki boş kalmazdık.Bu yoğun dönemde ise bana destek çıkan sayılı insanlardan Duru.Onun sınav zamanına daha bir yıl olduğu için rahattı tabii.
Günlerden bir gün,yine okuldan eve dönmüştüm Duru tabiki benden erken davranmış ve beni aramıştı.Gelip onunla tatlı yapmam için beni çağırıyordu,tabii bende kaçırır mıyım?Asla! Üstümü değiştirdim ve Duruların evine yolumu tuttum.Zaten karşı binamızda olduğu için hemencecik gitmiştim.
Daha kapıyı çalmadan Duru'nun kapıyı açmasıyla,beni kapıda beklediğini anlamam zor sürmemişti.Duru malzemeleri tezgaha yığmıştı,Bi ben eksikti orada...
Mutfağa girmemle Duru'nun konuşması bir oldu ''Heh bak geldin tam oldu!Gel yapalım tatlıyı.''Gülümsedim ve yanına ilerledim ''yine kayda almalı mıyız sence?'' Duru bu soruma ellerini oje varmış gibi öne eğdi ve konuştu ''bu da soru mu bitanem?Tabiki de...Gören de youtuber falan zannedecek bizi.Galerim ikimizle dolu ama olsun hatıra...'' Duruya karşılık gülümsedim ve telefonumu tezgahın köşesine koyup videoyu başlattım. Videoyu başlatmamla Duru her zamanki moduna girdi ve bağırdı ''Eveeetttt bugün ne yapıyoruz?Tabiki de köstebek pasta yapıyoruz!Niye diye düşüneceksiniz,çünkü yapımı en kolay pasta bu ve bizim bişeyler ile uğramamız lazım.''Bende hemen ona karşılık verdim ''Yani benim soslu makarnam kadar olmasa da güzel olacağına eminim!''Kendimle övünmemle Duru bakışlarını bana çevirdi ''Ama şimdi yemek ayrı,tatlı ayrı...Ve doğru soslu makarnanın yerini hiç bişey tutamaz. Her ne kadar günlerce üst üste yesekte...'' Duru malzemeleri kaba koyup çırparken ben de bu ana uygun şarkı Seçiyordum. Yani bana da zahmet oluyor ama neyse...
Duru resmen bütün tatlıyı bitirmiş kaba dökerken ben arkada bağırarak şarkı söylüyordum.Duru,pastanın kekini fırına yerleştirdi ve derin bir 'oh' çekti ardından mikseri yıkamaya geçti,aynı mikserle kremayı da hazırlarken ben de keki izliyordum.Aynı zamanda kurduğumuz alarmlarımız çaldığında Duru'ya bağırdım ''Ayy Duru koş gel al şu keki burdan!Alarm çaldı,hadi yanacak bak!'' Duru çırptığı krem şantiye kenara ayırırken eline bir bez aldı ve fırından keki çıkardı.Ben ellerimi çırpıp bizi tebrik ederken Duru, fırından çıkan buharların arasındaydı.Neyse ki oradan da çıkmış ve yanıma gelmişti,yanıma geldiği gibi de şarkıya eşlik etti.
Aradan neredeyse yarım saat geçmiş Duru bütün pastayı krem şantiye ile donatmış ve hazırlamıştı.Bense ona ablalık taslayıp bıçağı elime alarak pastayı dilimledim ve ikimize birer dilim ve içecek alıp salona geçtik. Ardından bu tatlının ve filmin keyfini çıkardık...
Günümüz;
Asya Aksay'dan
Ayaz'ın beni dürtmesiyle derin düşüncelerimden ayrıldım. Ayaz sorgular bir bakışla konuştu ''Daldın,gittin?'' Aklıma tekrar gelen anılar ile gülümseyerek cevap verdim ona ''Duru ile eski anılarımız aklıma geldi de...'' Ayaz da bu söylediklerime gülümsedi ve cevap verdi ''Umarım bir gün sizin de ellerinizden yemek nasip olur müstakbel sevgilim.''Gülümsedim ve kibarca cevap verdim ''Tabiki...'' Hemen ardından Ayaz bana soru sordu ''Memleketin neresiydi senin?'' bakışlarımı Ayaz'dan alamazken dalgın bi şekilde cevapladım ''İzmir...İzmirliyim ben.'' Ayaz yarım ağız güldü ve konuştu ''İzmir güzelim benim...'' Ayyy sıcak bastı sankii.
Ayaz'ın karşısında imkanım olsa gözlerimden kalpler atacaktım,ama buna da gerek olduğunu düşünmüyorum.Zaten yeterince kendimi ele veriyordum.Bense boş sorularımdan devam ettim ''Kötü bir alışkanlığın falan var mı?'' Ayaz yanında duran ceketinden sigarasını çıkardı ve önüme koydu ardından konuştu ''Sigara kullanıyorum.Aslında alkol de var ama gerekmedikçe içmiyorum.'' Sorgular bakışlar attım ''Gerekmedikçe?'' gülümsedi ''Sen yanımda olduğun sürece içmem.'' Dediklerine gülümserken Ayaz da bana sordu ''Sende var mı böyle alışkanlıklar?'' bu sefer de ben yanımda duran bordo çantama el attım ve vişne aromalı sigaramı çıkarıp önüne koydum. Ayaz ise eline alıp incelerken cevapladı ''Sigara kullanıyorum,özel günler dışında da alkol kullanmıyorum.'' Ayaz konudan bağımsız mırıldandı ''Vişneli...'' Gülümsedim ve onu onaylayan mırıltılar çıkardım. Hemen ardından ise Ayaz'ın elinden nazikçe paketi aldım ve içinden bir dal çıkarıp,çakmağımla yaktım.
İçime dumanı çekerken Ayaz gözlerimin derinliklerine iniyordu.Yerimde durmaya ve Ayaz'ın bakışlarına dayanamayıp Ayaz'ın kucağına yavaşça oturdum.Ayaz şaşkınlığını gizlemiyordu. Ellerini belime koydu ve beni izlemeye devam etti tam o sırada ise içime çektiğim dumanı Ayaz'ın suratına doğru üfledim. Ayaz belimdeki ellerini sıkılaştırıp beni kendine doğru çekerken ona daha çok yanaştım ve bir daha tekrarladım ardından mırıldandım ''Vişneli.'' Ayaz ise bakışlarını dudağıma indirirken cevapladı ''En sevdiğim...'' Ardından dudağımın kenarına küçük bir öpücük bıraktı. Dudaklarımın arasındaki sigarayı aldı ve kendi dudaklarının arasına Yerleştirdi. İçine çekti ve yanda bulunan küllüğe batırıp söndürdü.
Beklemediğim bir anda Ayaz beni kucağına aldı ve aynı katta bulunan odaya doğru ilerledi.Odaya girdiğimizde beni yatağa hafifçe bıraktı ve yanıma uzandı.Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Ayaz duruma el attı ''Asya istersen beni daha fazla zorlama,yoksa bu yatakta sadece uyumakla kalmayacağız sevgilim.''Üstüne basa basa söylediği kelimelere karşılık hafif bir kahkaha ve cilve ile karşılık verdim ''Uyumak dışında mı?Ne yapabiliriz göstersene.''Gözümü kırparak sorduğum soruya, Ayaz başını kovaladı ve gözlerini defalarca kapayıp açtı ''Hassiktir oradan!''Son kez gözlerini kapayıp açtı ve konuştu ''Güzelim...Eğer şuan ne yapabileceğimizi gösterirsem dokuz ay sonra Duru yengemlerin eline çocuk veririz.'' Bu sefer kendimi tutamadım ve güldüm Ayaz ise gözlerini ovuşturdu ve yatağa tekrar uzandı. Ardından kollarını belime dolayıp kendisine çekti ''bu gecelerin hayaline kaç gece feda ettim bir bilsen...Her dakikasına da feda olsun binlerce kez.'' Yanımda bulunan Ayaz'a kollarımı doladım ve kokusunu derince içime çektim. Ayaz konuşmaya devam etti ''İyi geceler İzmir güzelim,tatlı rüyalar...'' Ayaz'ın sözlerine karşı mırıldandım ''İyi geceler sevgilim...Tatlı rüyalar...'' Ayaz ise kendisine beni kendisine daha çok çekti ve uykuya daldı.Günün yorgunluğu ve yanımda sevdiğimin olması ile bende hızlıca uykuya dalmıştım...
Sellaaammmm nasıldı özel bölümümüzz??
en çok beğendiğiniz kısım?
sizce bu bölüme en çok hangi şarkı uyardı?
en sevdiğiniz çift kimler?
bir sonraki bölümde görüşmek üzere güzelliklerim...Kendinize çok iyi bakın :)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |