8. Bölüm

7.Bölüm

Hilal Gündoğdu
hilal.gundogdu

Ben ömrü hayatım boyunca böyle şanssızlık görmedim vallahi. Şu an kendimi kötü şansın ta kendisi gibi hissediyorum ve gerçekten de öyleyim galiba.

Ya anlamıyorum ki neden hiç olmayacak şeyler benim başıma geliyor. Yine şom ağzımı her zamanki gibi açmış olmalıyım ki bütün bunlar başıma geliyor olsun yoksa bunun başka açıklaması olamaz.

Sabah yeni okuluma geleceğim için o kadar heyecandım ki başıma neler gelebileceğini hiç düşünmemiştim bile. Ve şu an başıma gelebilecek şeyden bile daha kötüsü gelmişti kumral tam da karşımda duruyordu. Bir an için kendimi tutamayıp dışımdan "Kumral." demiştim evet fakat oda en az benim kadar şok olmuş görünüyordu .

Yani hadi diyelim aynı okuldayız da kızım sen salak mısın da önüne bakmadan yürüyorsun çarptın işte çocuğa. Kendime içimden kızmaya devam ederken kumral da aynı şokla bana bakıyordu. Bir an için elim ayağıma dolaşmadı değildi. Sonuçta

benim ideal tipime benziyor ama en kötüsü ise son karşılaşmamızda bana bir daha karşılaşmamız gerektiğini söylemişti ve şu an buradaydım, tam karşısında. İkimiz de birbirimize boş boş bakarken kumralın yanında iki çocuk vardı , en az onun kadar yakışıklı ve uzunlardı.

İçlerinden kahverengi gözlü ve gözlüklü olanı kumralı hafifçe dürttüğünde kumral şoktan kurtularak ona bir saniye baktı ve tekrar bana döndü.

İlk baştaki şoku saklamaya çalışarak sinsice bir gülümseme sunarak üzerime doğru bir adım attı

"Bak bakalım burada kim varmış. Ne yapıyorsun aptal sarışın?" tekrardan sevmediğim o lakapla seslendiği anda savunmaya geçercesine bir adım geri adım atarak ondan uzaklaştım.

"Sanki bilerek yaptım. Yanlışlıkla olduğunu göremiyor musun?" bir an düşünür gibi yaptıktan sonra arkasındaki iki arkadaşına baktı ve bana geri döndü.

"Merak ediyorum da bu üçüncü karşılaşmamızı neye borçluyuz?" üstümdeki formayı inceledikten sonra devam etti.

"Son günlerde okula yeni bir kızın transfer olduğu söylentisi çıkmıştı, o sensin değil mi?" hafif kızgın bir ses tonuyla konuştum.

"Eee öyleysem ne yapacaksın?" alaycı gülümsemesiyle karşılık verdi "Adın neydi dur bir saniye. Okula yeni gelecek olan kişinin adı Kumsal Özdemir yani sen o olmalısın değil mi?" o esnada arkasındaki arkadaşları sıkıldığı için biraz önce onu dürten gözlüklü tekrardan dürttüğünde kumral bıkkın nefes vererek onlara döndüğünde çocuk "Ayaz, hadi oğlum derse geç kalacağız." bu zamana kadar kendime kumral olarak kodladığım kişinin adının Ayaz olduğunu öğrendim. Aslında oldukça hoş bir isimdi ve bu ismi de severdim. Ayaz bana son bir bakış attıktan sonra tekrar onlara döndü ve beni geride bırakıp yürümeye başladılar. Bense şaşkınlıktan hayla pek kurtulamasam da koridorda sınıfımı aramaya devam ettim.

Zil çoktan çalmıştı ve bütün öğrenciler şimdiden sınıflarına girmişti ben ise hâlâ salak gibi sınıf arıyordum. Hadi Kumsal yaparsın be kızım, başka bir koridora girdiğimde ise kendi sınıfımın orda olduğunu görünce içimde minik bir zafer duygusu oluşmadı değil. Heyecan ve stresli birlikte kapıya yaklaştığımda sınıf kapısının hemen yanındaki 11/A yazısı artık kendimi buraya ait hissettirdi. Sınıfın içinden kız bir hocanın sesi ve birkaç öğrencinin konuşma sesi geliyordu. Acaba girsem mi girmesem mi bilemezken kendi kendime kızım sen salak mısın ya diye söylenerek kapıyı çok güç vermeden iki kez tıklattım. İçeriden hoş bir "Gelebilirsin." sesi geldiğinde kalbimin kulağımda attığını hissedebiliyordum.

Gerginlik ve heyecan karışımıyla kapıyı açıp içeri girdiğimde hoş ve daha ne öğretmeni olduğunu bilmediğim bir kadın hoca bana baktı.

"Merhaba canım sen yeni öğrenci olmalısın, Müdür Bey haber vermişti, sınıfa kendini tanıtmak ister misin?" hocanın sözleri güvenilir olsa da bakışlarımı beni izleyen öğrencilere çevirdiğimde gözüme tek bir kişi takılır Ayaz.

Yahu ben size şansım yok derken mecazi söylemiyordum siz hiç böyle şans gördünüz mü?

Aynı kitaplardaki gibi bir an göz göze geldiğimizde inanmaz bakışlarımı saklayamadım.

Fakat o ise bu durumdan keyif alıyormuş gibi görünüyordu. Bir an için bakışlarımı sınıfın geri kalanına çevirdim kimisi düşmanca, kimisi ise merakla ve ilgiyle bakarak kendimi tanıtmamı bekliyordu.

Hadi be kızım yapabilirsin, hem onlar kim ki? Diyerek kendimi motive ettikten sonra hafif bir nefes alarak çekingen bir sesle konuşmaya başladım. "Merhaba ben Kumsal Özdemir, bildiğiniz üzere yeni transfer öğrenciyim ve İstanbul'dan geldim umarım iyi anlaşırız."

Ayaz ise konuşmamı dinledikten sonra yapay bir gülümsemeyle bu çok zor olacak der gibi bakıyordu. Adını ve ne öğretmeni olduğunu bilmediğim hoca benim şu anda utangaç olduğumu hissederek beni rahatlatmak amacıyla nazikçe konuştu

"Merhaba tanıştığıma memnun oldum Kumsal ben de Ayça Sönmez hem İngilizce hem de sınıf öğretmeninizim." onaylayarak başımı salladığımda daha fazla uzatmamaya karar vererek "Peki kumsal şurada Dilara ve Yüsra'nın arasındaki sıraya oturabilirsin." eliyle işaret ettiği boşluğa baktıktan sonra tüm sınıf beni izlerken sırama ilerleyerek oturdum. Yeni sıra , yeni anılar.

Yanımdaki iki kız neredeyse ders boyu beni incelemeye başladılar, onları pek fazla takmak istemiyordum ne de olsa ilk günümdü.

Bense derse alışmaya çalışarak öğretmeni dinliyordum. Son anda zil çaldığında sıramda hafifçe esnerken yanıma sınıfa girdiğim andan itibaren bana sinirli şekilde bakan kız grubu geldi.

Sıramın önünde durduklarında çoktan kavga etmek ve tartışmak için burada olduklarını anlayarak onlara konuşmaya devam etmeleri için baktım.

En başlarındaki kız "Demek yeni gelen kız sensin fakat dikkat et tatlım geldiğin gibi göndermeyelim." Dedi

Ah birde okuldaki şu tipler olmaz mı? Şu an bu kızın sınıfın en sorunlusu olduğunu anlamam için çaba harcamama gerek yoktu tabii ki Ayaz'dan daha sorunlu olamazdı da neyse. Daha ilk günlerden düşman edinmek istemediğim için nazik ses tonumu korudum "Evet yeni öğrenci benim fakat adım Kumsal umarım kullanırsın."

Başlarındaki kız alaycı şekilde güldü

"Kumsal mı? Çok klişe." sert bir cevap vermemek için çabaladığım esnada yanımdaki kızlardan birisi "Beste yeni kızı rahat bırak bu hoş değil." Dedi.

Adının Beste olduğunu öğrendiğim çakma platin sarısı saçlara sahip kız konuşan kişiye de aynı alaycılıkla baktığında hemen yanımdaki diğer kız lafa alaycılıkla girdi "Ne oldu Beste sınıfa senden başka sarışın geldi diye kıskandın mı? Ah doğru ya kıskanamazsın sonuçta senin saçların doğal değil." yanımda oturan bu iki kız kimdi bilmiyorum fakat ikisini de şimdiden çok sevmeye başladım. Beste ve yanındaki diğer iki kız sinirden kudururken ben ise yanımdaki kızın dediğine hafifçe kahkaha atmayı engelleyemedim. Açıkçası onlar sayesinde öz güvenim geldi diyebilirim çünkü artık resmen gülümsemeye başlamıştım. Beste sinirden kudururken yanındaki iki arkadaşını da alarak son bir saç savurmayla sınıftan hızlı adımlarla uzaklaştı. Yanımda biraz önce Beste'ye laf sokan kızlardan siyah saçlı ve ela gözlü olanı bana döndüğünde nazik bir gülümseme vererek elini uzattı. Hareketine şaşırsam da elimi aynı hizaya getirerek el sıkışırız.

"Selam ismin Kumsal değil mi? Bende Dilara tanıştığımıza memnun oldum." Dilara daha sözünü Bitirmeden yanındaki enerjik ve hayat dolu kız aynı şekilde elini uzattı.

"Bende Yüsra ama herkes yüs yüs der sende söyleyebilirsin." aniden gelen samimi isteği biraz şaşırtsa da güzelliği oldukça olağan birisiydi. Kahverengi saç ve kahverengi gözlere sahipti fakat saçı hafif su dalgasıydı.

"Bende memnun oldum" iki kız da sevecen şekilde baktığında içimde bir şeyler harekete geçtiğini hissettim. Okulumun ilk günü biraz olaylı olsa da galiba bu iki kız sayesinde sınıfı az da olsa Sevebilecektim. Acaba yakın arkadaşlar olabilir miydik?

Grubun annesi gibi olan Dilara telefonundan saatini kontrol ettikten sonra bana geri baktı "Biz şimdi kantine gideceğiz sende gelmek ister misin?" elbette isterdim böyle soru olur muydu? Arkadaş yapma fikri heyecanlandırdığı için başımla onayladığımda gülümseyerek sıramı hafifçe geri iterek içinden çıktım.

Beraber koridorda yürürken Yüsra çok özgüvenli ve eğlenceli takılırken Dilara ise ara sıra Yüsra'yı hafifçe yönlendiriyordu. Bu olay az da olsa komikti bence, Yanlarında yürürken biraz daha sohbet ettikten sonra kantine vardık. Yüsra "Sen bir masaya otur biz sana da alırız."

"Gerek yoktu ama teşekkürler." onlar sıraya girerken üçümüz için de yeri olan bir masaya oturarak onları beklemeye başladım. O esnada karşı masaya Ayaz ve sabah da yanında gördüğüm diğer erkekler oturur.

Bir an için göz göze gelsek de hızlıca bakışlarımı kızlardan tarafa çevirdiğimde çoktan birkaç atıştırmalık aldıklarını ve yaklaştıklarını görürüm. Dilara masaya sakince otururken Yüsra ise elindeki abur cuburların heyecanıyla masaya gözlerinin içi parlayarak oturdu "Hangisini sevdiğini bilemediğim için hepsini aldık." düşüncesi hoşuma gitti.

"Sorun değil rastgele bir tane olabilirdi." Yüsra paketleri açmaya uğraşırken Dilara, Ayaz ve diğerlerinin oturduğu masaya baktığımı anlayarak hafifçe masada benim tarafıma eğildi "Şu ortadaki çocuk Ayaz, oldukça yakışıklı olabilir fakat görünümüne aldanma. " birden onu bana tanıtmaya başlaması birazcık dikkatimi çekmiş olduğu için dinlemek için daha da çok yaklaştığımda ise Yüsra konuyu ele aldı."Ve yanındakilere gelirsek sağdaki gözlüklü ve diğer bir yakışıklı çocuk ise Çınar, oldukça zekidir hatta sınıfımızda ilk sırada yer alıyor." Dilara bu sefer sıranın kendisinde olduğunu anlayarak devam etti "Ayrıca soldaki siyah ve yakışıklı çocuk ise Fatih." Fatih adı geçtiği an Yüsra hafifçe sinirlenerek başka yönetim baktı.

"Ay kızlar konuşmayalım şu meymenetsizi." hafif merakla onlara baktığımda Dilara anlamış olmalı ki açıklama yapma gereği duydu "Zamanı geldiğinde sana da anlatırız merak etme."

"Sorun değil rahat hissedin." Dilara onayladıktan sonra gözleri hafifçe sarı saçlarımda dolaştı

"Ayrıca şu Ayaz pek tekin değil ve senin gibi sarışınlardan nefret et ona dikkat et emin ol düşmanın olmasını istemezsin." İşte tam olarak şimdi naneyi yemiştim. Demek bu yüzden Ayaz sürekli beni gördüğünde kavga ediyordu. Kızlara dönerek gözlerimdeki merakla "Bende neden bana sürekli aptal sarışın dediğini merak ediyordum meğerse adam sarılara takmış kafayı." dediğimde ikisi de şokla dönerken Yüsra bastıramadığı şokla sesini yükseltti "Ne!? Onu tanıyor musun?" Yüsra yüzünden herkes bize bakarken Dilara Yüsra’nın ağzını kapatmaya çalışarak aynı şaşkınlıkla döndü "Ne yani daha önce onunla karşılaştın mı?" ikisinin de sorularını Cevaplamaya hazırlandıktan sonra arka masamızda bizi duymadıklarından emin olacağım şekilde onlara eğildim "Evet buraya taşındığımda birkaç kez karşılaştık ve kavga ettik ama tanımıyordum yani suçum yok değil mi?" Dilara şaşkınlıkla soluk verirken "Vay canına kızım sen işte şimdi bittin. O çocuk birisine taktığında peşini bırakmaz. Peki kavga derken ne gibi şeyler oldu?" sıkıntılı şekilde sırtımı geri sandalyeye yasladım. "Birkaç defa karşılaştık işte ama hiç tanışmadık böyle hafif tartışmalar falan yaşadık."

O esnada zil çaldığından konuşmalarımız yarım kesilerek birbirimize baktıktan sonra aynı kararla sınıfa doğru yürürüz. İçeri girdiğimizde Ayaz ve grubu zaten ordaydı. Dilara ve Yüsra beni ortalarına alarak oturttuğunda az da alsa mutlu olmadım değil. Herkes öğretmenin gelmesini beklerken konuşuyordu. Yüsra bir ders önce kavga ettiğim kızı tekrar işaret etti

"O Beste, yanındakiler ise Aynur ve Asya." bahsettiği kızlara baktıktan sonra "Aynı şeye benziyorlar okulun salak bir kız grubu olur ya onlara." Dilara gülerek onaylarken "Evet öyle hatta Beste Ayaz için ölüp ölüp diriliyor." hep birlikte kahkaha atmaya başladık. Bu grubu sevdim kafa dengiler daha ne olsunlar ve yapmacık davranışları da yok.

...

Eve doğru ilerlerken arkamdan başka bir ayak sesi duyduğumda hafifçe omzumun üzerinden kim olduğuna bakarken Ayaz olduğunu gördüğümde hızla tekrar önüme döndüm. İçimi çoktan bir stres kaplamıştı. Adımlarım hızlanırken oda aynı senkronizasyonla hızlanarak bana yetişmeye çalıştı. Amacı ortadaydı, beni yakalamak.

Tam pes edip koşacağım esnada çantamda bir ağırlık hissettiğimde arkama döndüğümde ise Ayaz çantamı tuttuğunu gördüm. Ve her zamanki gibi yüzünde eksik olmayan alaycı gülüşü vardı "Nereye kaçıyorsun aptal sarışın? Ah doğrusu Kumsal değil mi?"

"Ya sen rahatsız mısın bıraksana beni bak vallahi imdat diye çığlık atarım." tehdidimden etkilenmemiş şekilde devam etti "Denemeni görmek isterdim fakat ne yazık ki sana bir soru sormak için buradayım." çantamdaki elini bırakarak bana biraz alan bıraktı ve devam etti.

"Bu sabah okulda karşılaştığımızda bana neden Kumral dedin?"

İşte şimdi sıçtık kızım

 

Bölüm : 30.09.2024 19:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...