19. Bölüm

Açığa Çıkan Sırlar

Havva Aleyna
himmel356

*Bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayınız.

-İyi okumalar

"Asaf yandın çık!"

Oğuz abinin sesiyle gülerek Asaf'a baktım.

"Abi attığın top yüzünden beynimi hissetmiyorum!"

Oğuz abim rahat bir sesle "Olmayan bir şeyi hissedemezsin zaten," dediğinde kahkaha atmaktan gözümden yaş gelmişti.

Şu an bütün aile ve Batı'nın ailesi yakan top oynuyorduk ve kelimenin tam anlamıyla aşırı eğleniyordum.

Aslında bütün aile oynuyoruz demek yanlış olur çünkü dedem, babaannem, Beliz Hanım, Pars, Aslan amcam, Batı'nın anne ve babası oynamak istememişti.

Takımlara gelirsek babam, abim, ben, Buğra, Asaf, Alper, Gökmen amcam ve Semra yengem bizim takımdaydı.

Diğer takım ise Batı, Atakan, Oğuz abim, Asrın abim, Can, Uraz abim, Sevgi yengem ve Mert oynuyordu.

Şu an biz ortadaydık ve Asaf yanmıştı her ne kadar oyundan çıkmak istemese de Oğuz abim yakasından tutup atmıştı.

İlk kez yakan top oynuyordum babam bana oyunu anlatırken biraz hüzünlüydü ama oyuna başlayınca eski neşesine geri dönmüştü.

Asrın abimin topu hızla bana atmasıyla kenara geçerek kurtuldum ama aynısını Batı için söyleyemezdim çünkü şaşırdığı için yanmıştı.

Batı hiç itiraz etmeden oyunda ayrıldığında Uraz abim topu hızla attı Alper topu havada yakalayıp can kaptığında sevinçle zıplayarak "Can aldım!" diye bağırdı.

"Çok sevinme o canı senden alırım."

Bunu söyleyen Mert'ti Alper "Götün yiyorsa al!" dediği zaman Buğra Alper'in ağzına tokadı yapıştırdı.

Ben onları izlemeye dalmışken bana doğru atılan top ben elenmeyim diye önüme geçen babama çarpmıştı.

Şaşkınlıkla babama baktığımda gülerek saçlarımdan öpüp göz kırptı ve "İyi eğlenceler güzel kızım," diyip Beliz Hanım'ın yanına gitti.

Buğra yüksek bir sesle "Aynı performansı senden de bekliyorum abi," dediğinde abimin Buğra'ya el işareti çekti.

Oğuz abim topu bütün gücü ile fırlattığında top Alper'in koluna çarptı. Alper Yeşilçam filmlerini aratmayan bir dramayla kendini yere atıp "Kolum yok kolumu hissetmiyorum!" diye bağırmaya başladı.

Alper'in yanına gidip eğildim.

"Ben de iki tane var sana vermemi ister misin?"

Alper gülmeye başladığında kalkması için elimi uzattım ayağa kalktığında oyuna devam edemedik çünkü Aslan amcam yemeklerin hazır olduğunu haber verdi.

🌕

Su çıplak vücudumdan akıp giderken ne hissettiğimi bilemiyordum. Bahar eve geldiğimde bana mesaj atmıştı.

Mesajda tatilden döndüğünü ve buluşmak istediği yazıyordu. Bana anlatmak istediği bir şeyler vardı.

Açıkçası onunla buluşmak istiyordum çünkü hiç değilse onunla yüzleşmeliydim bu yüzden buluşmayı kabul etmiştim.

Daha fazla oyalanmak istemediğim için banyodan çıkıp üzerimi giyinmeye başladım.

Üzerime siyah bir gömlek ve siyah kumaş pantolon giymiştim ayağımda ise kombinimle uyumlu olan siyah topuklu ayakkabılar vardı saçlarımı güzelce kurutmuş ve tepeden sıkıca toplamıştım kendimi hazır hissettiğimde çantamı alıp evden çıktım.

Arabama bindiğimde Ali şoför koltuğundaydı yanında ki koltukta ise Anıl oturuyordu. Ali'ye gideceğimiz kafenin adını söyleyip arabanın camından dışarıyı izlemeye başladım.

Kafe eve yakın olduğu için hızlı gelmiştik. Şu an ise Ali ve Anıl arabada bekliyordu ben ise kafenin önünde durmuş içeri girmek için kendimi cesaretlendirmeye çalışıyordum ancak bu konuda pek başarılı olduğum söylenemezdi.

Daha fazla oyalanmak istemediğim için kırmızı ruj sürdüğüm dudaklarımı ıslatıp içeri girdim.

Kapıdan içeri adım attığım an Bahar ile göz göze gelmiştim. Stresten dolayı hızlanmış olan nabzımın aksine büyük bir sakinlikle karşısında ki sandalyeye oturdum.

Yüzüne ifadesizce baktığımda yine klasik şeftali tonlarında bir makyaj olduğunu fark ettim. Zaman geçtikçe gençleşiyor gibiydi ancak tüm bunların onlarca estetik operasyonu ile olduğunu bilmek içimi biraz olsun rahatlatıyordu.

"Merhaba Sedef,"

Çekingen bir ses tonuyla konuşması beni neredeyse güldürecekri. Yine de ciddi görünmek istediğim için mesafeli bir şekilde "Merhaba," dedim.

Yüzümü dikkatle inceliyordu.

"Kilo almışsın,"

"Farkındayım,"

"Karşımda ifadesizce oturuyorsun ama gözlerin ışıldıyor ailenle mutlusun sanırım,"

Kaşlarımı çatıp "Buraya havadan sudan konuşmaya gelmedik boş konular açmak yerine direk söylemek istediklerini söyle," dediğimde dudaklarını birbirine bastırdı.

İkimiz tekrar aynı masada oturuyorduk fakat bu kez rolleri değişmiştik

"Değişmişsin artık karşımda eğilip bükülmüyorsun," diye mırıldandı.

"Bu konunun seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum daha fazla boş konuşma ve asıl konuya geç!"

Ellerini masanın üstünde birleştirdi yanımıza ne almak istediğimizi söylememiz için garson geldiğinde su almak istediğimi söyledim. Bahar da su istemişti.

Nihayet garson yanımızdan uzaklaştığında konuya girmek için boğazını temizledi.

"DNA testinin yapıldığı gün sonuçlara Fırat ile şaşırmadık zeki bir kız olduğun için bir şeyler anladığını düşünüyorum,"

Çenemi sıkmaya başladım demek bugün bir şeyler itiraf edilecekti.

"Devam et,"

"Zaten devam edeceğim ama bu konuyu kaldırabileceğinden emin misin?"

Soğuk bir ses tonu ile "Ben bu yaşıma kadar size katlandım ve yaşadığım her şeyi kaldırdım bu konuyu kaldıramayacağımı sana düşündüren ne?" diye sordum.

Güldü "Geçmiş acıdır Sedef senin geçmişin çok mu güzeldi? Sürekli yediğin tokatlar, anne ve baba baskısı zoraki nişan çok mu güzeldi? Peki bunların sebebini öğrenmek hoşuna gidecek mi?"

"Anlat artık şunu!"

"Anlatırken sözümü kesmeni istemiyorum,"

Başımla onu onayladım.

"Ablam Pınar, oğlu Giray doğduktan üç ay sonra tekrar hamile kalmıştı. Eşi Selim ile güzel bir evlilikleri vardı ve yeni doğacak olan bebek evliliklerini daha da güzelleştirecekti."

Sesin de acı ve hüzün vardı.

"Bebek sekiz aylıkken Selim işi için yurt dışına gitmişti yani Pınar evde görevlilerle birlikte tek kalmış. Bir gün beni hastaneden aradılar Pınar dengesini kaybedip merdivenlerden düşmüş evdeki hizmetçiler onu hastaneye yetiştirmişler."

Derin bir soluk aldı anlatmakta zorlanıyordu.

"Pınar karnının üstüne düştüğü için bebek ölü doğmuştu. Hastanede yanında ona destek olurken hiç iyi olmadığını fark ettim. Aklından çok kötü düşünceler geçiyordu annem ve babam vefat etmişti onun tek dayanağı oğlu Giray ve Kocası Selim'di. Selim'in olanlardan haberi yoktu Pınar haber verilmesini istememişti çünkü Selim öğrenirse evliliklerinin bozulacağından korkuyordu bu yüzden benden habersiz bir plan yapmış ve iki koruma yardımıyla ölen bebeği ile yaşayan bir bebeği değiştirmişler."

Titreyerek sordum "O, o bebek ben miyim?"

Başıyla beni onayladı.

"Evet o bebek sendin bu plana karşı çıktım fakat olmadı seni ailene vermeye ikna edemedim Pınar'ı. Selim yurtdışından döndükten sonra hiç bir şey anlamadı seni kızı zannediyordu ama aynı şeyi Pınar için söylemezdim. Sana her baktığında olanları hatırlıyor ve pişman oluyordu. Bir gün sarhoşken ağzını tutamayıp her şeyi Selim'e söylemiş Selim iyi biriydi hiç birimize benzemezdi her zaman doğru olanı yapardı. Pınar ile boşanmak istemiş ama oğlu Giray ortada kalıyordu bu sebeple Pınar'ın polise gitmesini istemiş eğer polise giderse evliliklerini bitirmeyeceğini söylemiş."

Elini saçlarından geçirdi sudan küçük bir yudum aldı.

"Pınar seni bana getirdi ve seni ailene geri teslim etmem gerektiğini söyledi. Daha sonra ise onlar yurt dışına yerleştiler. Seni ailene götürdüm tam seni onlara verecektim fakat ailen seni çoktan unutmuş Çağla adında bir bebeği evlat edinmişlerdi. Bu yüzden seni vermedim ve Pınar'ı arayıp her şeyi anlattım. Sana ben bakacaktım Pınar kabul etti fakat bir şartı vardı senden başka bir bebeğim olmayacaktı aksi halde seni dışlayacağımın o da farkındaydı. Kabul ettim ve her şeyi Fırat'a anlattım. Tabii Pınar'ın şartı hariç çünkü kabul etmeyeceğini biliyordum."

Derin bir nefes daha çekti içine o anlattıkça rahatlıyordu ama ben daha kötü oluyordum.

"Zaman geçtikçe geçti sen artık iki yaşına girdin çok iyi bir aileydik fakat bir gün Fırat benden bir çocuk istediğini dile getirdi. Ne yapacağımı bilmiyordum Fırat'ın söylediklerini ablama anlattım. Ablam şartımızı unutmamam gerektiğini sürekli söylemeye başladı. Ablamla kavga ettik ben bir çocuğumun daha olmasını istediğimi söylediğimde ablam hizmetçimiz Zehra ile anlaşmış. Yemek ve içeceklerime ilaç koyarak beni bir hayvan gibi kısırlaştırmışlar bunu Fırat'a söylemek istedim ama beni Pınar ile yaptığım anlaşmayı ve şartı kabul ettiğimi söylemekle tehdit ettiler. Bu yüzden ne olanları Fırat'a anlatabildim ne de Zehra'yı işten kovabildim. Zaten ikisinin yemek ve içeceklerime ilaç koyduklarının kanıtı yoktu,"

Aklıma sürekli Zehra ile konuşmamam gerektiğini söylediği zaman geldi.

İyiliğimi düşünüyormuş diye düşündüm.

"Bu yüzden Fırat'a sürekli bir çocuk istemediğimi söylemeye başladım. Başlarda sürekli sorgulasa da artık bir çocuk istemediğime inandı ama onu tam inandıramamışım benden gizli test yaptırmış ve kısır olduğumu öğrenmiş. Her şeyi yanlış anladı tüm bunlar kısır olduğum ortaya çıkmasın diye olduğunu sandı. Seni ailene geri vermemenin sebebini kısır olduğum için sandı. Çok büyük bir kavga ettik çocuğu olamayacağını öğrendiği zaman çıldırdı benimle boşanmak istedi ama bütün kötü işlerini biliyordum bu yüzden vazgeçti. Sonra beni öldürmek istedi bu sefer de ablamdan korktu her ne kadar Selim iyi biri olsada ablam öyle değildi. Benimle boşanamadı ve beni öldüremedi ikimiz bu evliliğin esiriydik beni sürekli aldattı ben ise onu sevmediğimi düşünmesi için sürekli onu aldatıyormuş gibi yapıyordum."

"Tüm bunlar olurken sen hiç iyi değildin Sedef. Fırat her zaman bir çocuğu olduğunu ve onu varis yapacağını düşünüyordu ama hayalleri yıkılınca seni zorlamaya başladı. Sana şiddet uygulamaya seni her şeyde iyi olman için zorlamaya başladı. Sen en iyisi olmalıydın ben bir şey yapamadım. Ben de sana sinirliydim çünkü sana olan merhametim yüzünden çocuğum olma ihtimali elimden alınmış çok kötü bir evliliğe mahkum kalmıştım. Senin hikayen basit bir bebekler karışmış hikayesi değil şu an sana bunları anlattım çünü herkesten hesap sormalısın. Senin hayatın kolay olmadı ve olmayacakta."

Duyduklarım karşısında algımı yitirmiş gibiydim. Titreyen ellerimle suya uzanmak istedim ama yapamadım.

Bahar bana yardımcı olup suyu içirdiğinde ondan da kendimden de tiksiniyordum.

Hızla ayağa kalkıp ilk başta dengemi kurmakta zorlansamda hızla lavobaya gidip kendimi tuvalete kilitledim.

Derin bir nefes çekmek istedim ama başaramadım.

Hikayemin bebekler karışmış diyerek açıklanmasını beklemiyordum. Fırat Kılıç'ın yaptığını düşünmüştüm ama bu hikayede iyi sandığım çoğu kişi kötüydü.

Zehra abla

Pınar Teyzem

İkisi de kötülerdi aslında ikisi de hayatımı sikmişti. Eğer Bahar'a ilaç vermeselerdi daha güzel bir hayatım olabilirdi.

Evet öz ailemle olmazdım ama geçmişim en azından iyi geçerdi.

Yanımda getirdiğim çantamdan telefonumu çıkarıp ses kaydediciyi durdurdum.

Toparlanmam lazımdı bana yaptıkları yanlarına kalmayacaktı.

Göz yaşlarımı sildim daha sonra ağlayabilirdim ama şimdi olmazdı. Kendimi kilitlediğim yerden çıkıp titreyen ellerimle aynanın karşısında makyajımı düzelttim.

Tuvaletten çıkıp oturduğum yere baktım Bahar gitmişti. İçtiğim suyun hesabını ödeyip kafeden çıktım.

Arabaya bindiğimde Anıl ve Ali ile göz teması kurmadan telefonumu alıp ekranda gördüğüm ismin üstüne basarak aradım.

Telefon açıldığında "Efendim Sedef," diyen Giray'ın sesini duyduğumda yüzümde bir tebessüm belirdi.

"Giray yarın ilk uçakla Türkiye'ye geliyorsun,"

"Demek aksiyon var geliyorum,"

Telefonu kapattığımda daha iyiydim.

Ben Sedef, hayatın gerçek yüzüyle daha bebekken tanışmak zorunda bıraktılar. Şimdi ise beni buna zorlayan kişilere kendi hayatlarının gerçek yüzünü göstereceğim.

BÖLÜM SONU

Merhabalar!!!

Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir.

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?

Bu bölüm en sevdiğiniz sahne neydi?

Bu bölüm en sevdiğiniz karakter kim?

Olmasını istediğiniz sahne var mı?

Sorularım bu kadardı bir sonraki bölüme kadar mutlu ve huzurlu olmanız dileğiyle iyi günler 🌸🌸🌸

 

 

Bölüm : 15.02.2025 16:20 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...