13. Bölüm

Aile Fotoğrafı

Havva Aleyna
himmel356

*Bölüme oy verip yorum yapmayı lütfen unutmayınız.

-İyi okumalar.

Babamın karşısında gerginlikten dolayı hızlanan kalbimi umursamadım ve şok içinde kalan Batı'ya bakmadan masum olduğumu gösteren bir gülümsemeyle "Batı yaşayıp yaşamadığımı kontrol ediyordu." diye mırıldandım.

Babam kaşlarını çatıp "Neden?" diye sorduğunda önüme gelen saçlarımı arkaya atıp omuz silktim.

"Merak ediyormuş."

Babam göz ucuyla Batı'ya bakıp bakışlarını bana çevirdi ve alayla gülümsedi.

"Yaşıyor musun peki?"

Gülerek babama ilerledim ve sarılıp "Yaşamak ne kelime nefes bile alıyormuşum." diye mırıldandım.

Sarılışıma karşılık verip saçlarımın tepesini hafif bir biçimde öptü. "Başka bir şey konuştunuz mu?"

Ben daha cevap veremeden Batı hızlı bir şekilde "Hayır Arslan Amca konuşmadık." dedi.

Şu an ki hali aşırı komik olduğundan gülmemek için dudaklarımı dişledim.

Yanakları kızarmıştı.

Bu hali onu tatlı göstermişti.

Babam yalan söylediğini anlamış olmalı ki boğazını temizleyip "Güzel kızım, kızım olduğunu herkese söyleme vaktimiz geldi." diyip beni yönlendirmek amacıyla elini belime koydu ve Batı'yı arkamızda bırakarak içeri ilerledik.

İçeri geldiğimizde babam beni masada bırakarak kürsüye geçtiğinde ortam sessizleşti ve herkesin odağı babamda toplandı.

Babam onu çeken yüzlerce kamerayı umursamadan asil bir duruş sergileyerek boğazını temizledi.

"Öncelikle hepiniz hoş geldiniz bu daveti vermemin sebebi büyük bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istemem."

Derin bir nefes alıp gözleri beni bulduğunda babama güzel bir tebessüm gönderdim.

"Yıllar önce Akel ailesi olarak büyük bir kayıp yaşadık. Akel ailesinin biricik kızının öldüğünü öğrenmiştik. Ancak bir süre önce kızımın doğduğu hastanedeki sorumsuzluk yüzünden o gün doğan bebeklerin yanlış ailelere verildiği ortaya çıktı."

Ortamda şaşkınlık nidaları yükseldiğinde çıkan seslere gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Akel ailesinin değerlisini güzel kızım Sedef Akel'i buraya davet ediyorum."

Babam sözlerini bitirdiğinde sandalyeden stresle kalktıp babamın yanına ilerlediğimde omuzlarım ve başım dikti.

Babamın yanına geldiğimde gülümseyerek kameralara karşı poz verdiğim sırada Beliz Hanım da yanımıza gelerek bana sarıldı ve bizimle birlikte kameralara poz verdi.

Bir hafta öncesinde bana hayal kırıklığıyla bana bakan kadın şimdi bana sarılıyordu.

Sırf babamın üzülmesini istemediğim için Beliz Hanım'a sarılmasamda onu bozmamıştım.

Kameralar bizi çekerken yanımıza diğerleri de geldi ve fotoğraf çekinmeye başladık.

Herkes aile olarak fotoğraf çekildiğimizi sanıyordu ancak o an hiç birimiz aile gibi hissetmiyorduk.

Fotoğraf çekimlerimiz bittiğinde herkesin dağılmaya başlamasıyla mekandan çıkıp eve gitmek için yola çıktık.

Araba da iken ne Anıl ile ne de Ali ile konuşmuştum çünkü kafam karma karışıktı.

Bugün her şey üst üste gelmişti. Bir anda aşk itirafı almış diğer yanda arkadaşlık teklifim reddedilmişti.

Bir yanda Akel olduğum ortaya çıkmış diğer yanda affedemediğim kişilerle fotoğraf çekilmiştim.

Eve geldiğimde babamlar benden önce gelmişti. Babama iyi geceler dileyip direk odama geçtim ve duş alıp geceliğimi giyip yatağıma uzandım ve tavanı boş bakışlar içinde izlemeye başladım.

Bir süre daha tavanla bakıştığımda telefonuma gelen bildirim sesi ile yataktan kalkıp makyaj masamdaki telefonumu aldım ve bildirime tıkladım.

Batı_Demir takip isteği gönderdi.

Nefesimi tutmuş ekrana baktığım sırada isteğini kabul edip etmeyeceğimi kendi içimde tartışıyordum.

Nihayet bir sonuca vardığımda gözlerimi sıkıca kapatıp onayla tuşuna bastım ve ben de ona takip isteği gönderdim.

İsteğim saniyesinde kabul edildiğinde tuttuğum nefesi verip telefonumu tutarak yatağa geri uzandım.

Batı'nın isteğini kabul etmiştim ama o benden hoşlandığını itiraf etmişti.

Ya ona umut verdiysem.

Bu düşüncemden hemen vazgeçtim ona karşı hislerimin olmadığını açıkça söylemiştim.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonu geri açıp bildirimin üstüne Batı mesaj atmıştı.

Batı_Demir: Teşekkür ederim.

Neden teşekkür ettiğini anlamdığım için kaşlarım çatılmış bir biçimde parmaklarım klavyede dolaştı.

Sedef_Akel22: Neden teşekkür ettin?

Instagram kullanıcı adımı boş vaktimin olduğu ilk anda değiştirmiştim.

Batı_Demir: Takip istediğimi onayladığın için teşekkür ederim.

Mesajı okuduğumda ne yazacağımı bilememiştim sırf takip isteğini kabul ettiğim için teşekkür eden biri benden hoşlanmak için fazla iyi değil miydi?

Ama ben hayatımın böyle olmasını istememiştim kaderin benim için oluşturduğu bu hayatı hiç bir zaman ben seçmemiştim.

Sedef_Akel22: Teşekkür edilecek bir şey yapmadım.

Batı_Demir: Yinede teşekkür ederim neyse davet olayı yüzünden yorgun hissediyorsundur iyi ve güzel geceler Sedef.

Sedef_Akel22: Sana da iyi ve güzel geceler Batı.

Mesajı yazıp telefonu kapattığımda kendimi davet ile ilgili düşüncelerimden biraz olsun kurtulduğum için huzurlu hissediyordum.

Uykumun geldiğini hissettiğim için gözlerimi kapattığım sırada kapının açıldığını duyduğumda nefesimi tuttum.

Nefesimi geri verip kendimi uyumuş numarasına iyice hazırladığımda birinin yatağıma sesizce oturduğunu hissettim.

Bugün sıktığı parfümünde anladığım kadarıyla gelen kişi Beliz Hanım'dı.

Elini saçımda hissettiğimde saçımı narin hareketlerle seviyordu.

"Benim canım kızım," diye fısıldadı "Benim güzel kızım annen seni hiç koruyamadı."

Fısıldayarak söylediklerinin yanına yeni bir ses daha eklendi.

Bir hafta öncesinde benim ağlamamı umursamayan kadın şimdi yanımda ağlıyordu.

Neden bilmiyorum ama kalbim çok acıyordu.

"Ben kötü bir anneyim evlatları arasında ayrım yapan biriyim. Sana yemin ederim ki güzel kızım bu durumu fark ettiğimde psikologdan yardım almaya başladım." diye fısıldadı.

Ağzından bir hıçkırık kaçtığında eliyle ağzını örttüğünü hissettim.

"Biliyorum benden nefret ediyorsun belki de beni hiç affetmeyeceksin ama şunu bil ki annen böyle olmasını hiç istemedi ben böyle olmasını hiç istemedim."

Saçlarımda ki elin saçımdan ayrılıp kapının sesinin gelmesiyle Beliz Hanım'ın gittiğini anladım.

Nefesimin kesildiğini hissettiğimde hızla yataktan ayrılıp penceremin önüne geçtim.

Yüzüme rüzgar vurduğunda dolan gözlerime inat gülümsedim.

Kendimi biraz olsun sakinleştirip pencereden son kez bakmak için başı eğdiğimde bahçede ki minderin üzerine oturmuş olan Pars'ı gördüm.

Sigara içiyordu Pars ile göz göze geldiğimizde geri çekilip yatağa uzandım ve uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.

🌕

Sabah uyandığımda alarmdan geç uyanmıştım hızlıca hazırlanıp odamdan çıktım. Üzerimde siyah kumaş bol pantolon, beyaz bir gömlek ve beyaz sporlarım vardı.

Yemek odasına girdiğimde bütün herkesin masada olduğunu gördüm. Babamın yanağından öpüp "Günaydın baba." diye mırıldandım.

Babam onu ilk kez öptüğüm için bir süre duraksasada saçımı öpüp "Günaydın kızım." diye mırıldandı.

Sandalyeme oturup bana bakanları umursamadan babamın benim için hazırladığı kahvaltı tabağımı yemeye başladım.

"Kızım,"

Babamın sesiyle babama bakıp "Efendim baba," dediğimde gergin bir gülümsemeyle "Amcanlar seninle tanışmak istiyorlarmış bugün akşam yemeğine katılacaklar senin için sorun olur mu?" diye sorduğunda masa da bir sessizlik oluştu.

Atakan'ın "Hassiktir." diye fısıldadığını duydum diğerlerine baktığımda ise gergin gözüküyorlardı.

"Sorun olmaz ben de onlarla tanışmak istiyorum." diye mırıldandım.Babam "Tamam güzelim," dediğinde kahvaltıma devam ettim.

Acaba beni severler miydi?

Umarım bir sorun olmazdı.

Yaklaşık bir saatin sonunda kahvaltı bitmiş babam benim ve Beliz Hanım saçını öpüp Pars ile birlikte şirkete gitmek için evden çıkmışlardı.

Ben de babam ile vedalaştıkdan sonra odama gidip üzerimde ki kombinime uygun çanta aldıktan sonra Anıl ile evden çıktım.

Fırat Kılıç'ı ziyaret edicektim.

"Sedef, bir sorun olmaz değil mi?" Anıl'ın sorusuyla sesli bir nefes verip alayla sırıttım.

"Neden sorun olsun ki hem Fırat Kılıç'a yardım edeceğiz."

Meraklı ve tedirgin bir sesle "Nasıl yani?" diye sorduğunda önceden alıp arka koltuğa kattığım poşeti aldım.

Kıkırdayarak "Onun için kalitelisinden iç çamaşırı aldım." dediğimde gür bir sesle kahkaha attı.

"Ciddi misin?"

Başımı sallayarak Anıl'ı onayladım "Hem de pembe renk." dediğimde tekrar gülmeye başladı.

Gülmekten nefes alamamış olmalı ki bir süre derin nefes alarak soluklandı.

Cezaevine geldiğimizde bugün ziyaretçi kabul edileceğini bildiğim için rahattım.

Anıl beni arabanın içinde beklediğini söylediğinde gerekli işlemleri hallettikten sonra nihayet Fırat Kılıç ile aynı masadaydım.

Elleri kelepçeliydi göz altları mosmordu anlaşılan o ki konforlu evinde olmadığı için düzgün uyuyamamıştı ancak yine de sanki onu hiç bir şey yıkamazmış gibi omuzları dikti.

Rahatça arkama yaslanıp sinir bozucu bir gülümsemeyle "Nasılsın çakma baba?" diye sordum.

Masanın üzerindeki kelepçeli eli yumruk olduğunda kapıda nöbet tutan gardiyan sertçe boğazını temizledi.

Masaya doğru eğildim ve biraz Fırat Kılıç'a yaklaşıp "Biliyor musun ben çok mutluyum." diye fısıldadım.

Hiç bir şey söylemiyordu elimle saçlarımı düzelttikten sonra "Eski karın da sensiz çok mutlu." diye mırıldandım.

Fırat Kılıç'ın cezaevine postalandığı gün Bahar Fırat'a boşanma davası açmış, bir şekilde kendini mağdur göstererek yüklü bir tazminat alıp tekrar tatile gitmişti.

"Senden nefret ediyorum."

Alayla güldükten sonra ağlıyormuş gibi yapıp "Ama neden? Ben sana pembe iç çamaşırı getirmişken sen neden benden nefret ediyorsun?" diye sordum.

O da benim gibi hafifçe eğilip "Seni öldüreceğim." diye fısıldadığında alayla sırıtarak "Öldüreceğin zaman ufak bir ipucu bırak da ailemle vedalaşayım." dedim.

Sırtını sandalyeye dayayarak "Sen nasıl istersen sevgili sahte kızım." diye mırıldandı.

Sandalyeden ayağa kalkıp "O zaman bana müsaade çakma mafya." dedikten sonra bir şey demesine izin vermeden dışarı çıkıp arabaya bindim.

Anıl arabayı çalıştırdığında "İyi misin?" diye sordu.

Anıl'ın sorusuna başımı salladım "Süperim."

"Konuşma nasıldı?"

Elimle saçlarıma düzen verip "Beni öldürecekmiş." diye mırıldandım.

Anıl'a baktığımda kaşlarını çatmış bir şekilde "Neyse ki cezaevinde." dedi.

Alayla güldükten sonra "Beni öldürmeye çalışacak ve bunu yapması için dışarı da olmasına gerek yok." dediğimde arabayı sağ çekip durdurdu.

"Sen ne bok yemeyi düşünüyorsun Sedef?"

Kıkırdayıp "Merak etme beni öldürmeden önce ipucu bırakıp sizinle vedalaşmama izin verecekmiş." dedim.

Ağzından hah diye saçma bir ses çıkarıp "Salak, sözünü neden tutsun!?" diye bağırdı.

Rahatça arkama yaslanıp "Sözünü tutacağına eminim." diye mırıldandım.

Anıl elini saçlarından sertçe geçirerek "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" diye sorduğunda gözlerinin içine bakarak "Yirmi iki yıl boyunca onunla ben yaşadım ve sandığının aksine itibarına çok düşkün bu yüzden verdiği sözleri tutacaktır eğer ipucu verirse sana bir şekilde haber veririm." dedim.

"Peki ne bok yiyorsan ye." diyip arabayı çalıştırdığında kahkahamı serbest bıraktım.

Evin bahçesine girdiğimizde Anıl ile vedalaşıp bahçede oturan Beliz Hanım ve Buğra'ya bakmadan eve girip direk odama çıkıp duş aldım.

Nihayet duş almam bittiğinde saçlarımı kurutup güzel bir şekil verdikten sonra giyinme odama geçip üzerime iç çamaşırlarımı giyip siyah şort, beyaz t-shirt ve siyah sporlarımı geçirdiğimde hazırdım.

Aynadan kendimi incelediğimde kendime kocaman gülümsedim ancak gülümsemem kapının çalınmasıyla son buldu.

"Gelebilirsiniz."

Aynada ki yansımadan Buğra'nın geldiğini gördüğümde Buğra'ya döndüm.

"Amcamlar geldi onu haber verecektim."

Soğuk bir yüz ifadesiyle "Tamam geliyorum." dediğimde Buğra başını eğip odadan çıktı.

Buğra'nın odadan çıkmasıyla sakinleşmek için birkaç nefes egzersizi yapıp odamdan çıktım ve merdivenleri inmeye başladım.

Merdivenler bittiğinde salonun kapısına geldim. Umarım bu akşam güzel ve huzurlu geçerdi.

BÖLÜM SONU

Selamlar!!!

Nasılsınız?

Ben biraz yorgunum sanırım her neyse bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sedef'in Fırat Kılıç'a pembe iç çamaşırı alması? dbhdhsjksksm

Bu bölümde en sevdiğiniz karakter kim?

Sorularım bu kadardı hepinizi çok seviyorum kendinize iyi bakın🌸🌸🌸

Bölüm : 01.02.2025 11:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...