
*Lütfen bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayın.
-İyi okumalar
Alnımın üstüne ıslak bir bez konulduğunu hissediyordum. Gözlerimi açmak istiyordum fakat çok halsizdim.
Gece olmalıydı muhtemelen ateşim vardı. Gözlerimi açmak için daha fazla uğraşmamaya karar verdim.
🌕
Gözlerimi büyük bir zorlukla açtığımda hareket edemeyecek kadar halsiz hissediyordum kendimi. Şu an hasta olmanın sırası değildi toparlanmalıydım.
Büyük bir zorlukla yatakta oturur pozisyona geldiğimde onu gördüm.
Beliz Hanım'ı
Göz altları mosmordu büyük ihtimalle bütün gece başımda beklemişti ve şu an kafasını makyaj masasına dayayarak uyuyordu.
Bütün gücü kullanarak yataktan kalktığımda nefes nefese kalmıştım. Uyuşuk adımlarımı banyoya ilerlettim ılık su altında duş aldıktan sonra giyinme odama geçtim.
Bugün Giray gelecekti onu havalimanından almak dışında başka bir işim yoktu.
Üzerime lacivert kumaş bir pantolon ve beyaz saten bir gömlek geçirip spor ayakkabılarımı giydim.
Giyinme odasından çıkıp biraz soluklanmak için yatağıma oturduğum sırada Beliz Hanım'ın bana baktığını gördüm.
"Nasıl hissediyorsun?"
Kurumuş dudaklarımı ıslatıp "İyi hissediyorum," diye mırıldandım.
Ayağa kalkıp çekinerek yanıma geldi.
"Ateşine bakabilir miyim?"
Başımla Beliz Hanım'ı onayladım bütün gece başımda beklediği için onu terslemek istemiyordum.
Elini alnıma koydu kısa bir süre bekledikten sonra geri çekti.
"Biraz düşmüş neden yataktan kalktın?"
Beliz Hanım ile göz teması kurmadan "Bir arkadaşımı havalimanından almam gerek," diye mırıldandım.
"Anladım," dedikten sonra biraz sessiz kaldı. Giray'ın burada kalmasını istiyordum ama Beliz Hanım bu durumdan rahatsız olabilirdi.
"Beliz Hanım," dedikten sonra ekledim. "Giray, önceki ailemden kuzenim birkaç gün burada kalsa sizin için bir sıkıntı olur mu?"
"Olur tabii, bugün havalimanından alacağın arkadaşın o mu?"
Başımla Beliz Hanım'ı onayladım.
"Burası senin de evin kalabilir tabii ki de benim psikolog randevum var sonra eve geçer hazırlık yaparım,"
"Hazırlık yapmanıza gerek yok,"
Beliz Hanım beni duymamış gibi yaparak odamdan çıkmak için uzaklaşmaya başladığında "Beliz Hanım," diye seslendim.
Arkasını dönüp konuşmama devam etmem için baktığında "Bütün gece başımda beklediğiniz için size teşekkür ederim," diye mırıldandım.
"Teşekkür etmene gerek yok Sedef," diyip odamdan çıktı.
Beliz Hanım'ın gitmesiyle makyaj masasına oturup saçlarımı kuruttum ve morarmış olan göz altlarımı kapatıp kuruyan dudaklarıma nemlendirici sürdüm.
Kahvaltıya indiğimde herkes beni bekliyordu. Masaya geçip yerime oturduğumda kahvaltıya başladık.
"Kızım hasta mısın?"
Babamın sorusunu başımı sallayarak onayladım.
Abim telaşlı bir sesle "Kahvaltıdan sonra hastaneye gidelim," dediğinde "Gerek yok basit bir hastalık," diye mırıldandım.
Babam önüme hazırladığı tabağı koyduktan sonra alnımdan öptü ve bu sefer de Beliz Hanım'a tabak hazırlamaya başladı.
Her gün bunu bunu yapıyordu ve çok hoşuma gidiyordu.
Bugün Giray'ın geleceğini babam ve abime söylemek istiyordum.
"Bugün," diye başladım söze herkes dikkatini bana verdiğinde "Bir arkadaşım yurt dışından gelecek burada kalabilir mi?" diye sordum.
Karan ağır abi edasıyla kaşlarını çattı "Cinsiyeti ne bu arkadaşın?"
Rahat bir şekilde "Erkek," dedim.
"Erkek?"
Başımla Karan'ı onayladım. "Evet erkek hani xy kromozomlu olandan,"
"Senin neden cinsiyeti kız olan bir arkadaşın yok?"
Omuz silktim.
Babam "Bu arkadaşından hiç bahsetmedin güzelim tam olarak kim?" diye sordu.
"Eski ailemden kuzenim,"
Babam Beliz Hanım'a baktı onay almak için. Beliz Hanım başıyla babamı onayladığında "Kalabilir tabi ki de güzelim,"
"Ben kalmasını istemiyorum,"
Atakan'ın sesiyle ona bakıp alayla gülümsedim.
"O zaman kendine başka bir ev bulmaya başlayabilirsin Atakan,"
Elinde ki çatalı sakin bir şekilde tabağa bıraktı.
"Bencillik etmeyi bırakıp burada herkesin yaşadığını ve bazılarının rahatsız olduğunu göz önünde bulundurup karar verebilirsin,"
Ben de sakinlikle elimdeki çatalı bırakıp "Bencillik etmeyi bırakıp bazı kişilerin seni istemediğini göz önünde bulundurarak bu evden gidebilirsin," diyip göz kırptım.
Karan "Çaktı doksana ve gol," diye fısıldadı.
Buğra "Benim için sorun yok sonuçta bu eve herkesin arkadaşı misafir olarak gelebilir değil mi abi?" dedikten sonra Pars'a baktı.
Pars Buğra'yı onaylayıp "Evet abim öyle," diye cevap verdi.
Atakan sinirle masadan kalktı.
"Sırf Sedef ile barışmak için yalakalık yapmayı bırakın!"
Atakan'ın gitmesiyle ortama bir sessizlik çöktü.
Kahvaltıya hiç bir şey olmamış gibi devam ettik. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum.
Kahvaltıdan sonra odamdan çantamı alıp evden çıktım. Arabama binip yola çıktığımda arabamı sürmeyi özlediğimi fark ettim.
Anıl ve Ali yine yanımdaydı fakat bu sefer onlar başka bir araba ile beni takip ediyorlardı.
Evden çıktığımda onca yılın ardından Giray'ı göreceğim için heyecanlıydım.
Bahar'ın bana anlattıklarından son olayları bilmediğini anlamıştım.
Giray , ailesiyle büyük bir kavga etmişti ve şu an küslerdi. Bütün olayları ona, Anıl'a ve babama anlatacaktım.
Giray, annesinin yaptıklarına ne tepki verirdi bilmiyorum ama Fırat Kılıç'tan daha da nefret edeceğine emindim.
Giray o evde neler yaşadığımı bilen sayılı kişilerdendi. Fırat Kılıç'tan kurtulmak istiyordum.
Havalimanına geldiğimde arabamı park edip Giray ile buluşacağım yerde Anıl ve Ali ile beklemeye başladım.
"Şimdi bu Giray kardeş kim?"
Anıl'ın sesiyle ona baktım.
"Kendisi benim sevgilim olur,"
Ali ile birlikte öksürmeye başladıklarında kahkaha attım.
"Şaka yaptım,"
"Ölüyordum vicdansız,"
Ağzımdan bir kıkırtı kaçtı. Kollarımı açıp Anıl'a kocaman sarıldım.
İlk başta şaşırsa da sarılışıma karşılık verdi. Alnıma minik bir buse kondurduğunda benden ayrılıp telaşlı bir sesle "Senin ateşin mi var?" diye sordu.
Başımla Anıl'ı onayladım. "Küçük bir şey," diye mırıldandım.
"Arkadaşını aldıktan sonra hastaneye gidelim,"
"Hastaneye gitmeye gerek yok Anıl,"
Telaşlı ve sinirli bir sesle "İtiraz kabul etmiyorum," dediğinde "Peki," diye mırıldandım.
Giray'ın bindiği uçak inişe geçtiğinde daha fazla heyecanlandım. Yaklaşık beş yıldır görüşmüyorduk çok nadir görüşüyorduk ama yine de birbirimizin her şeyini biliyorduk.
Fransa'da yaşıyordu annesinin yoğun istekleri yüzünden oradaki şirketi yönetiyordu.
Giray her zaman asker olmak istemişti ama o da baskılanmıştı.
Pınar Karaman, Giray'ı kontrol etmek ve onunla bir kukla gibi oynamak istemişti. Bu yüzden Giray ile hep birbirimize benzediğimizi düşünürdük yanılmıyorduk.
Düşüncelerimi rafa kaldırdığım sırada onu gördüm.
Beni gördüğünde sırıtarak bana ilerlemeye başladığında ona doğru koşmaya başladım.
Nihayet kavuştuğumuzda kocaman sarıldım. Sarılışıma kahkaha atarak karşılık verdi ve beni birkaç tur etrafında döndürdü.
Ayrıldığımızda "Hoş geldin," dedim.
Güldü, "Hoş buldum güzelim,"
Yürüyerek Anıl ve Ali'nin yanına geldik. Giray ilk başta Anıl ile tokalaştı Anıl saygılı bir sesle "Hoş geldiniz ben Sedef'in hem arkadaşı hem de korumasıyım," dediğinde Giray da kendini tanıttı.
Ali ile tokalaştığında Ali "Sedef Hanım'ın korumasıyım Hoşgeldiniz Giray Bey," diye mırıldandı.
Giray yüzünü buruşturdu. "Bey mi? Bana bey demeyin gıcık oluyorum şu kelimeye," dedi.
Onun bu haline güldüm.
Daha sonra arabalara geçtik arabanın anahtarını Giray'a vermiştim.
Camdan akan yolu izlerken "Hastaneye uğruyalım," diye mırıldandım.
"Ateşin vardı değil mi?"
Başımla Giray'ı onayladım.
"Ateşin olduğunu anladım ama hastaneye gitmişsindir diye düşündüm."
Yandan bir bakış attım.
"Gitmek istemedim ama herkes hastaneye gitmemi söylüyor," diye mırıldandım.
"Vay be, kimse hasta olduğunu anlamasın diye hastaneye götürmeyen aileden iyileş diye hastaneye götürmeye çalışan aileye,"
Gülümsedim, bebekler karıştı mevzusunu ortaya çıktığı ilk anda ona telefondan anlatmıştım.
"Sedef,"
"Her zaman mutlu ol,"
Önüme gelen saçımı arkaya ittim.
"İkimiz de mutlu olacağız,"
Çapkın bir şekilde güldü. "Evlenip bir yastıkta kocayalım,"
Kahkaha attım.
"Gülmesene hem artık kuzen de değiliz çocuğumuz olsa mutasyona uğramazlar,"
Gülmekten gözümden yaş geliyordu.
"Yoksa sevdiğin mi var? Benim yok yemin ederim,"
"Sus, sus artık,"
"Benim gibi yakışıklısını nereden bulacaksın?"
Ben gülmeye devam ederken bir anda duraksadı.
"Gerçi şu koruman olan çocuk neydi adı? Ali o da olur aslında,"
Kahkahalarım kesildi bir anda öksürmeye başladım.
"Ne alaka Giray?"
Bana bakmaya başladı.
"Ne oldu?" diye sordum "Neden bakıyorsun?"
"Salak mısın diye anlamaya çalışıyorum,"
"Sedef sen salak mısın? Biz sarıldığımızda çocuk beni yiyecek gibi bakıyordu,"
Kaşlarımı çattım.
"Ne alakası var? Öyle bakması normal çünkü onu umursamıyorum o hariç herkesle konuşuyorum,"
"Hem," diye devam ettim sözlerime "Hem ona arkadaş olmayı teklif ettim ama kabul etmedi,"
Gülmeye başladı.
Anlamamış gibi ona baktığımda "Sedef senin mal olduğuna emin oldum." dedi.
Çirkef bir şekilde "Yine ne yaptım?" diye sordum.
"Kızım, seni seven çocuğa arkadaşlık teklifi mi ettin?"
Omuz silktim, "Nereden biliyoruz beni sevdiğini? Götünden uydurma," diye kızdım.
"Seni sevmesini mi isterdin?"
Başımı iki yana sallayarak Giray'ı reddettim.
"Ali'den hoşlanmıyorum ve aynı şeyi iki defa yaşamak istemiyorum,"
Kaşlarını çattı "Anlamadım baştan anlatsana her şeyi?"
Ona Batı'yı anlattım.
"Oha, oğlum ben buralarda yokken senin nasipler çoğalmış!"
"Gerizekalı! çocuk kendini yanlış anlamış beni arkadaşı gibi görüyor,"
Omuz silkti.
"Olsun, Kerem bir arkamızdaki arabadaki hergele iki resmen milletin gözü bozulmuş,"
Omzuna sertçe geçirdim. "Asıl senin gözün bozulmuş milleti yanlış anlayıp duruyorsun!"
"Dur gerizekalı kaza yapacağız!"
Nihayet eğlenceli geçen bir yolculuk sonrasında hastaneye gitmiş, ilaçlarımı almış ve eve geçmiştik.
Şu an odamda Giray ile bakışıyordum.
Evde kimse yoktu muhtemelen Pars ve babam şirkete, Beliz Hanım psikoloğa, Atakan ve Buğra ise arkadaşları ile buluşmaya gitmişlerdi.
Abim ise antrenmana gitmiş olmalıydı geçen gün maçı olduğunu söylemişti. Onun için hazırlanıyor olmalıydı.
"Sence Fırat mı zengin yoksa baban mı?"
"Neden sordun?"
Omuz silkti "Kim daha zenginse beni evlat almasını söyleyeceğim,"
Kıkırdadım "Bence babam daha zengin çünkü en son Fırat Kılıç'ın şirketini yakmıştım,"
"Ama baban beni evlatlık alırsa biz evlenemeyiz." diye sahte bir kederle mırıldandı.
"Üzülme," diye teselli ettim "Üvey kardeşler de evlenebilir,"
Cümlelerimle durup birbirimize bakıp gülmeye başladık.
"Sonunda kabul edeceğini biliyordum," durdu ve göz kırptı "Sonuçta cazibeme kimse dayanamaz."
Başımı geçiştirir gibi salladım.
Elinin tersini ağır bir dramayla alnına koydu ve sesini inceltip "Sedef ne demek beni geçiştirirsin?" daha sonra normal bir şekilde "Sen beni geçistiremezsin be manyak!" diyerek çirkefleşti.
Güldüğümü görmemesi için elimle ağzımı kapatıp başımı öne eğdim.
Bir anda odamın kapısı çalındığında gelen kişinin içeri gelmesi için komut verdim.
Gelen abimdi.
Ayağa kalkıp içeri gelen abime kocaman sarıldım abim sarılışıma karşılık verip saçlarımı öptükten sonra ayrıldık.
Gözlerini kısıp bir yere odaklandığında Giray'a baktığını tahmin etmek hiç zor değildi.
Son derece ciddi bir sesle "Demek Sedef'in arkadaşı olan xy kromozomlu sensin," dediğinde Giray başıyla abimi onayladı.
Daha sonra abimin kullandığı ses tonuyla "Demek Sedef'in biricik abisi sensin," diye mırıldandı.
Daha sonra ikisi de aynı anda "Hiç memnun olmadım!" dediğinde gülmemek için yanaklarımın içini sertçe dişledim.
Birbirlerine kaşlarını çatarak bakmaya başladıklarında Karan "Sedef bu çocuğu hiç sevmedim," diye fısıldadı.
Fısıldayarak karşılık verdim.
"Emin ol o da seni sevmedi,"
İki koca bebekle işim sandığımdan daha zor olacaktı.
BÖLÜM SONU
Hepinize mehabalar!!!
Nasılsınız ve nasıl hissediyorsunuz?
Bu arada bir şey söylemek istiyorum finale son beş bölümümüz kaldı final bölümünü yazdım.
Her neyse bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?
Bu bölüm en sevdiğiniz karakter kim?
Giray hakkındaki düşünceleriniz neler?
Beliz Hanım hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bu bölüm en nefret ettiğiniz karakter kim?
Sorularım bu kadardı seviliyorsunuz kendinize iyi ve güzel bakın 🌸🌸🌸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 62.81k Okunma |
4.11k Oy |
0 Takip |
29 Bölümlü Kitap |