*Lütfen bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayınız.
"Yani bebekler karışmadı değil mi?"
Giray'ın korkuyla sorduğu soruya "Evet." diye mırıldandım.
Elini saçlarından sertçe geçirdi "Annem mi kaçırdı seni?" diye sordu.
Başımla onayladım ve Giray'ın yanına gidip kollarımı bedenine doladım.
"Senin suçun yoktu sen o zaman velettin,"
Babam anlamdıramamış gibi bana baktı.
"Güzel kızım peki bu bilginin doğru olduğuna nasıl emin oldun?"
"Dün Bahar ile konuşup Giray'ı arayıp buraya gelmesini söyledikten sonra Ali'den araştırmasını istemiştim,"
"Baba, Bahar'ın anlattığı her şey doğru bu mevzu bebekler karıştı diyerek çözülemez."
Anıl'ın şaşkınlıkla konuşmasıyla ister istemez ağzımdan bir kıkırtı kaçtı.
"Baş karakterinin ben olduğum bir hikaye basit olamazdı Anıl."
Giray hâlâ şoku atlatamamıştı gerçekleri kaldıramıyordu.
Herkesin toparlanması adına boğazımı temizledim.
"Bakın çok şaşırmış ya da kaldıramamış olabiliriz ama gerçek inkar edilemez. Pınar Karaman konusunda ne yapacağımızı düşünmedim onu şimdilik rafa kaldıralım."
Babam arkasına yaslandı herkes bana dikkatini verdiğinde Anıl "Planın ne?" diye sordu.
"Fırat Kılıç cezaevinde uzun kalamaz bir şekilde çıkmayı başaracaktır."
"Fırat dışarı çıktığında can tehliken olacak tüm bu süreç boyunca Ali'nin yanından ayrılmamasını istiyorum güzelim,"
Babamın sözleri karşısında omuzlarım yenilgiyle düştü. Yine de zorluk çıkarmamak için babamı onayladım.
Giray sırıtarak "Ali sana göz koyan eleman mıydı?" diye sordu.
Gözlerimle Giray'ı uyarmam fayda etmemişti.
Babam şaşkınlıkla bana baktı. Hemen başımı iki yana salladım.
"Uydurmuyorum gördüklerimi söylüyorum."
Omzuna sert bir şekilde vurup "Giray!" diye uyardım.
Anıl kederli bir sesle "Ali bütün bu süreç boyunca her zaman yanında olacak ama ben olamayacak mıyım?" diye sordu.
"Anıl mal mal konuşmayı keser misin biz yapışık ikiz gibiyiz kendine gel,"
"Her neyse devam edelim Fırat'ın arkasında ki serveti almalıyız."
🌕
Karşımda ki adama baktığımda ona karşı hissettiğim tek şey nefretti.
Hayatımı mahveden karaktersizin hayatını mahvedecektim.
Sert bir sesle "Buraya geliş amacınız bana pembe iç çamaşırı getirmek mi?" diye sordu.
Giray gözlerini kocaman açarak bana baktı. "Gerçekten bunu yaptın mı?"
Fırat ile göz temasımı bozmadan başımla Giray'ı onayladım.
"Keşke senin yanında olasaydım," diye mırıldandı.
"Bence gösterinin en heyecanlı yerinde olmak daha eğlenceli," diye fısıldadım.
Giray cevap vermediğinde arkama rahat bir şekilde yaslanıp "Cici babacık sana güzel bir teklifle geldim!" dediğimde Anıl'ın gülme sesi kulağıma geldi.
Arkamda ne yaptığını göremesem de Ali'nin kulağına "Cici babacık mı?" diye fısıldadığını tahmin etmek zor değildi.
Benim gibi rahat bir sesle "Neymiş sahte kızım?" diye sordu.
Telefonumdan ses kaydını açtım her şeyi dinlemesini sağladım. Bahar'ın söylediği her bir kelime de yüzü kasıldı.
Ses kaydı bittiğinde "Bu ne şimdi!?" diye sordu.
Omuz silktim "Bilmem sanırım beni kaçırma hikayeniz sence ne?"
"Bunların gerçek olduğunu sana düşündüren ne!? Bu kadar aptal olduğunu bilmiyordum çakma kızım!"
Sırıtarak Anıl'ın uzattığı belgeleri masanın üstüne koydum.
Korumaların tipleri ifadeleri Bahar'ın ifadeleri, benim kaçırılma anımın kamera görüntüleri resmi bir şekilde bu dosyada vardı.
Dosyayı eline aldığında "Çakma baba bu dosyaların kopyası birçok yerde var dosyayı yırtıp kağıt israfı yapma," dedim.
Bütün belgeleri inceledi beni kaçıran adamları konuşturmak zor olmamıştı.
Para her şeyi yapar mı bilmem ama bütün şerefsizlerin dilini açardı.
Önüme gelen saçlarımı arkaya ittim.
"Hâlâ Pınar'ın emrinde çalışıyorladı Giray sayesinde Türkiye'ye gelmelerini sağladım sonra da onları kaçırdım."
Gülmeye başladı "Sen, adam mı kaçırdın?"
"Senden bir şeyler kaptım," diye mırıldandım.
Giray "Oğlum ben bile babamla bu kadar samimi değilim." diye mırıldandı.
Fırat bir anda ciddi bir hale büründüğünde ben de ciddiyeti yüzüme maske yaptım.
"Adamlarını kullanarak cezaevinden sıyrılacağını tahmin etmek zor değil,"
"Ama ses kaydını ve diğer belgeleri polise verirsem istediğin adamı tut yine dışarı çıkamazsın biliyorsun değil mi?"
Cevap vermediğinde onu umursamadan devam ettim.
"Anlaşmam şu şekilde şirketteki hisselerini-"
Dudaklarımı birbirine bastırıp Fırat'ı reddettim.
"Buna mı?" diye başıyla Giray'ı gösterdi.
Anıl gülmeye başladı ben ve Giray ise şaşkınlıkla bakıyorduk.
Anıl bir anda yükselerek "Yok ebesini nikahı!" dedi.
"Kendi oğlumu tanımayacak değilim sadece bir gerçek daha ortaya çıksın istedim,"
Fırat sırıttı ve "Sakin ol oğlum," diye mırıldandı.
Giray'ın destek amaçlı elini tuttuğumda Ali'nin sert bir soluk aldığını işittim.
"Sedef sence Pınar seni önemsiyor olsaydı seni en başından kaçırır mıydı?"
"Pınar ile ilişkimiz vardı Pınar bu yüzden Bahar ile anlaşma yaptığı zaman Bahar ve benim çocuğumun olmasını istemedi,"
İtiraz ettim "Yalan söylüyorsun!"
"Eksik yerler var madem Pınar ile ilişkin vardı o zaman neden Bahar'dan çocuğun olmasını istedin ve Bahar'dan gizli test yaptırdın!?"
"Sedef, cici kızım senin kafan iyi değil bir tatile çık mesela cehenneme gidebilirsin,"
Sabrımın sonuna gelmiştim nereden bir şey yakalamaya çalışsam altından başka bir sır çıkıyordu.
Bu durumdan sıkılmıştım Giray'ı nasıl toparlayacaktım bilmiyordum.
"Ya şu olayı adam akıllı anlatırsın ya da anlaşma umurumda olmaz ses kaydını polise teslim ederim."
Sert bir soluk aldı göz ucuyla Giray'ın nasıl olduğuna baktım.
Arkamı biraz dönüp Anıl'a Giray'ı işaret ettim.
Gözlerini açıp kapayarak beni onayladı ve Giray'a destek oldu ve dışarı çıktılar.
"Pınar ile ilişkim vardı ama o zamanlar Bahar ile evliydim. Sürekli Bahar'dan boşanmam gerektiğini söylüyordu. Kabul etmedim o da sinirlendi ve Selim ile evlendi daha sonra kendimi ona affettirdim ve onunla yattım. Hamile kaldı Giray doğdu. Selim Giray'ı kendi oğlu sandı daha sonrasında sen kaçırıldın orası Bahar'ın anlattığı gibiydi Pınar evliliğini bozmak istemiyordu ama benden de ayrılamazdı. Bir gün sinirlendim ve Bahar'dan bir çocuğumun olmasını istediğimi söyledim sonrasında sen bizle kalmaya başladığında Pınar Bahar'dan çocuğumun olmasını istemediği için Bahar'a bu anlaşmayı öne sürdü Pınar'ın böyle bir şey yaptığını sonra öğrendim."
Sakin kalmak için kendimi zorluyordum. Derin bir off çektim.
"Tamam şimdi aşırı sakinim bu arada sende bir mallık var bu konuşmalarını Ali ses kaydına almıştı şimdi sen şirketteki hisselerin bir kısmını Giray'a devrediyorsun birkaç gün içinde DNA testi yapılmasını isteyeceğim,"
Sorgulamadı yüzünde pis bir sırıtışla imzayı attı. Sanırsam Pınar'ın onu koruyacağına inanıyordu.
İmzayı aldıktan sonra hızla cezaevinden çıktım ve arabaya bindim. Nefes alamıyordum kendimi zorlayınca kesik kesik nefes alabildim Anıl bu halimi görünce hızla yanıma gelmişti.
Nihayet sakinleşebildiğimde hızla eve gelmiş ve Giray ile birlikte odama çıkmıştık.
Oda da sessizlik hakimdi ancak bu sessizlik bana ait olmayan bir hıçkırığı duyana kadardı.
Sarsak adımlarla oturduğum yerden kalkıp yanına oturdum. Başını omzuma koydu.
"Özür dilerim," diye fısıldadım.
Fısıldayarak "Özür dilemeni gerektirecek bir şey yok sen olmasaydın yalanlar içinde yaşamaya devam edecektim," diye mırıldandı.
Titreyen ellerimi saçlarımdan sertçe geçirdim.
"Yanıma gelen herkesin hayatını mahvediyorum,"
Gözlerim dolmuştu fakat şu an ağlamam Giray'a haksızlık olurdu. Onu buraya getirip hayatını mahvettikten sonra onunla birlikte ağlayamazdım.
Bir çıkmaza girdiğimi hissediyordum sanki bir el boğazıma dolanmış boğazımı sıkıp geri bırakıyordu.
"Senin bir suçun yok hiçbir şeyi fark edememem benim aptallığım,"
"Bu bir savaş," diye mırıldandım yavaşça "Girenin hayatının gerçek yüzünü gördüğü bir savaş," derin bir soluk aldım. "Mutlu girenin üzgün çıktığı bir savaş," Giray'ın başına başımı yasladım "Benim en başından beri içinde olduğum bu savaş benim cephemde yer alan herkesin laneti,"
"Hayatın gerçeklerini öğrenmek bir lanet değildir, mutlu ama yalan olduğunu bildiğin bir yaşam kimseyi güldürmez,"
Omuz silkti "Ben mutluydum ama hayat benim değildi ki! Annem bir krallık kurmuştu ve ben ise o krallıkta annemin kuklasıydım,"
"Seni anlıyorum bunu biliyorsun değil mi?"
Elimi saçımdan geçirdim "Hiç bir fikrim yok,"
Çekinerek "Peki bugün olanları babana söyleyecek misin?" diye sordu.
Onu anlamak için gözlerine baktım.
"Sen nasıl istersen öyle olacak bu senin özelin,"
Yüzünde şefkatli bir gülümseme belirdi.
"Eğer söylersek babanın gözüne batar mıyım?"
"Saçmalama," diye kızdım "Babama güvenebilirsin babamın öyle bir şey yapacağını düşünmüyorum hem de unutma hiçbir şey senin suçun değil,"
Onu teselli etmek için "Hem DNA testi talep edeceğim Fırat söyledi diye ona inanamayız," dedim.
"Selim'e hiç benzemiyorum ve ben kendimi en kötüsüne hazırlarım."
Ukala bir gülümseme ile baktım.
Dudaklarında yorgun bir tebessüm belirdi.
Kapının çalmasıyla "Gelebilirsiniz," dedim. Kapının ardından Buğra gözüktü.
"Annem yemeğin hazır olduğunu söyledi sizi bekliyoruz,"
Buğra çıktığında Giray bana baktı.
"Bu çocuk senin kardeşin mi? Adı ne?"
Hiçbir şey demeden yüzüne baktım.
"Adı Buğra," diyerek sorusunu cevapladım.
Daha sonra Giray ile birlikte yemek odasına indik. Giray diğerleri ile birazdan tanışacaktı ama sabahki olaydan dolayı bunu kafasına takmıyordu.
Kapıdan içeri girdiğimizde bütün gözler bizi buldu. Beliz Hanım Giray'ı inceledikten sonra heyecanla kalkıp Giray'a sarıldı.
Giray neye uğradağına şaşırmış gibi bana bakınca omuz silktim.
Bana baktı cümleye devam edemedi onu annem olarak görmediğimi biliyordu bu yüzdencümlesine devam edememişti.
Mümkün olan ilk fırsatta Beliz Hanım ile yüzleşmeliydim.
Şu an olmazdı hayatımın biraz sakinleşmesini beklemeliydim.
"Adım Beliz," diye mırıldandı.
Giray memnun olduğunu söyleyip kendini tanıttı. Pars ciddiyet kokan bir sesle "Pars," dedi.
Giray memnun olduğunu belli etmek için başını biraz eğdi.
Karan ters ters Giray'a baktığında Giray bir tepki vermedi eminim ki aklına sabah yaşananlar gelmişti.
Karan gözü ile Giray'ı işaret edip ne olduğunu sordu. Omuz silktim aslında düşünüyorum da Karan ve Giray iyi arkadaş olabilirledi.
Atakan sert ve soğuk bir sesle "Atakan," diye mırıldandı.
Buğra "Adım Buğra memnun oldum," dediğinde Giray'da memnun olduğunu dile getirdi.
Beliz Hanım "Ne iş yapıyorsun oğlum?" diye sordu.
"Yurt dışında şirketim var Beliz Hanım,"
Konuşmak istemiyordu ama saygısızlık olmasın diye konuşuyordu.
Herkes bunu fark etmişti bu yüzden yemekler yenildikten sonra herkes kendi odasına çekildi.
Odama geldiğimde yorgunluğumu üzerimden atmak için duş alıp üzerime kalın bir eşofman takımı geçirdim.
Nihayet kendimi yatağa attığımda ne kadar yorgun olduğumu şimdi farppk ediyordum.
Hastaydım ama bunu önemseyecek vaktim olmamıştı.
Düşünmeye başlarsam uyuyamayacağımı bildiğim için gözlerimi kapatıp uykunun bedenimi ele geçirmesini beklemeye başladım.
Her ne kadar kötü olsada bir gün daha bitmişti ve geriye ruhu kaybolmuş enkazlar kalmıştı.
Ben iyiyim finale son dört bölüm kaldı ne düşünüyorsunuz?
Bu bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?
Bu bölüm en sevdiğiniz karakter kim?
Bu bölüm en nefret ettiğiniz karakter kim?
Sorularım bu kadardı hepinizi çok seviyorum hepiniz iyi ki varsınız.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
51.66k Okunma |
3.6k Oy |
0 Takip |
29 Bölümlü Kitap |