5. Bölüm Bir mi İki mi?

Sabah uyandığımda Güneş gözüme geldiği için elimle yüzümü kapattım. Sonra arkası dönük bir şekilde cama bakan Mert'i gördüm. Yürümeye başladım. Yüzünü görmek korkunçtu. Ama üzüntünün eseriyidi bu.

"Ş-şey oturabilir miyim?" Beni görünce irkildi ama sonra oturmama izin verdi.

"Teşekkür ederim. Neden üzgünsün? Bana anlatabilirsin."

"Benim...

"Evet."

"B-benim ablam bu okuldaydı."

"Ne!"

"Ve galiba...

Ve devamını getirmedi ama ben maalesef anladım.

"Çok üzgünüm."

"Senin bir kabahatin yok. Ama keşke dedim o da yaşasa."

"Kim bilir belki yaşıyordur."

3 Saat Sonra

Yine anons sesi

"Evet arkadaşlar bugün bir elenen daha oluyor bakalım kim ölecek?"

Tam kağıt ve kalemi alacaktım ki elim titredi.

"B-bunu yapamayacağım. Beni öldürün gitsin!" Diyerek ağlamaya başladım.

"Saçmalama öyle birşey olmayacak."

"Yeter artık bizi kukla gibi kullanmayı kes seni s*k kafalı."

"Maalesef buradaki herkes ölecek."

"Seni p*ç kurusu."

Oylamayı ağlayarak bitirdim ve çok üzülsemde Sevgi'yi yazdım.

Oylama bittiğinde kağıtlar okundu ve Sevgi çıktı. Sevgi ve Irmak ağlıyordu ve ben çok, pişmandım.

"Ölmek istemiyorum."

"Gitme oraya!"

Ve yine anons sesi.

"Gitmezsen hepiniz ölürsünüz."

"Onu değil beni alın. "

"Hayır Sevgi seçildi ve o ölecek."

Sevgi Irmak'tan ayrılarak açılan adeta cehennem misali kapıya yöneldi. Tam o an Irmak koşarak kapıya koştu ve Sevginin önünde kendini siper etti. Ve iki el ateş sesi.

"I-Irmak."

"Hayır."

Ve anons sesi

"Üzgünüm ama bugün Sevgi ölecek ne olursa olsun ha üç kişi siper etsin ha beş."

Ve ateş sesi.

Seni bulacağım adi herif. Henüz planımı bilmiyorsun.