5. Bölüm

5. Bölüm

Hüdanur FİDAN
huda214

5. Bölüm

Ece'den;

Kurşun kolumu sıyırmış sanıyordum halbuki ama derine inmiş dedi doktor neyse ameliyat kısa sürdü zaten sonra odadan çıkardılar başka bir odaya götürdüler Uras komutan bekliyordu sedeyi yerleştirdikten sonra hemşire çıktı.

Uras: İyimisin

Ece: Evet biraz daha iyiyim

Uras: Doktorla konuştum 1 saate kadar taburcu olursun ama dinlenmen gerekiyor.

Ece: Ama yeni başladım daha devam edebilirim.

Uras: Hayır Ece olmaz dinlenmen gerekiyor.

~5 saat sonra

Hastaneden çıkmıştık uçakla dönmüştük yine sonra eve geldik. Uras kendi evine gitmişti bende üzerime rahat birşeyler giyip birşeyler hazırlamaya çalıştım kolum hala ağrıyordu. Yemekten sonra bir film açıp izledim sonra dalmışım. Sabah uyanıp elimi yüzümü yıkadım kahvaltılık bir şeyler yedim sonra eksiklerim vardı diye dışarı çıkmam gerekiyordu bir taksi çağırıp avm'ye gittim bugün herkesin izin günüydü sanırım ben zaten izinliydim ama bugün onlarında izin günüydü her neyse taksiden indim birkaç yer gezdim alışverişimi tamamladım öğlen olmuştu acıkmıştım yemek yemeye alt kata indim siparişimi verip oturdum annem aramıştı onunla konuştum sonra karşı masama bi baktım tüm ekip karşımda ama görmediler henüz diye tahmin ediyorum nasıl ama ne alaka diye düşünürken Burçin beni masaya davet etti hala şokla onlara bakarken tekrar söyledi.

Ece: Yok teşekkür ederim saol.

Burçin: Hadi ama gel bizimle ye lütfenn

Ece: Peki tamam.

Tanımıyordum çoğunu zaten masama yemeği getiren garson karşı masaya taşıdı yemeği bende oraya geçtim.Herkes sırayla geçmiş olsun dediler beni sordular ama Uras birsey demedi.Karşımda Uras vardı nedense ona bakınca sanki heyecanlanıyor gibi oluyorum sebebini pek anlamadım ama çok garip bir his. Burçin ile ahmet konuşmaya başladı bana birkaç soru falan sordular nerden geldiğim nerede okuduğum vs hakkında onları yanıtladım yemeğimi yedim sonra çay söyledik sohbet falan ettik herkes evlerine dağılmaya başladı en son ben ile Uras kaldık bende tam kalkarken bana

Uras: "Aynı yere gidiyoruz zaten ben bırakırım seni." dedi.

Ece:"Yok teşekkür ederim ben kendim gidebilirim."

Uras:"Ben demedim ki sen gidemezsin ben diyorum ki aynı yere gidiyoruz bırakayım seni."

Ece:"Bende kendim gidebilirim diyorum."

Çantamı ve poşetleri alıp çıktım. Ya sanane sen kimsin be beni bırakacaksın tamam komutansın da niye beni bırakıyorsun sanane benden Allah Allah ya. Taksi bekledim birkaç tane önümden geçti ama durmadı yarım saat oldu hala gelen yok yorulmuştum kolum hala ağrıyor neden hiç taksi geçmiyor buradan ya bide kendim gidebilirim demiştim adama al gidemiyorsun salak şey taksicileri aradım ama yok gelmiyor Allah Allah bir baktım önümde bir araba durdu bir dakika bir dakika Urasın arabası değilmi bu ya pencereyi açtı ah evet o

Uras: Çok beklemek istemiyorsan gel bırakayım seni ama illa da beklemek istiyorum dersen sen bilirsin akşama kadar beklersin.

Çok yorulmuştum beklemek istemiyordum tabiki ama şimdi gitsem rezil olurdum adama o kadar konuşmuşken birde of olmaz ya off amaa neyse boşver gurur mu kaldı bende.

Ece: Peki tamam biniyorum.

Arabaya bindim yarım saat sonra eve geldik poşetleri Uras taşıdı eve kadar sonra teşekkür ettim evine gitti.

Akşam olmuştu kendime yiyecek birşeyler hazırladım ve televizyonu açıp bir film açtım yemek yedikten sonra filmi durdurup atıştırmalık birşeyler getirdim ve balkona çıktım biraz temiz hava almak istiyordum telefonumu eve geldiğimde şarja takmıştım yolda şarjı bitmişti. Telefonuma baktım şarjı dolmuştu alıp balkona geçtim hava serindi orada oturmaya karar verdim telefonu açtım sevgilim merti aradım 2 yıllık bir birlikteliğimiz vardı. Telefonuma baktım 1 cevapsız arama mertten sonra Bi anda yakın arkadaşım derya aradı Malatyadan en yakın arkadaşımdı küçüklüğümden beri hep arkadaştık hiç ayrılmadık bazen bizim evde uyurdu bazende ben onlarda uyurdum çok yakındık kardeşim gibiydi ailem bile bunu kabullenmişti derya da teğmen olmuştu ve o mersinde görev yapıyordu. Ekibimiz aynı çalışıyordu sadece yerler farklıydı belli zamanlarda beraber ekipçe aynı yerde bulunuyorduk ama bu nadiren oluyordu.Telefonu hemen açtım deryanın sesi endişeliydi

Derya: Alo Ecoșum nasılsın iyimisin

Ece: İyiyim deryam sen nasılsın? Sesin endişeli geliyor İyimisin?

Derya: Evet ben iyiyim de sana önemli birsey söylemem gerekiyor.

Ece: Tabi dinliyorum deryam.

Derya: Bak önce sakin ol sonra tamam mı?

Ece: Annemlere mi birşey oldu derya.

Derya: Hayır hayır kimseye birşey olmadı.

Ece: Peki dinliyorum seni anlat.

Derya: Bak şimdi ben uyuşturucu ihsan pezevengi için bir görevdeydim bugün biliyorsun ki mert'de İstanbul'a gelmişti ailesinin yanına ben akşama doğru bir görev için ekiple bara gittim ama ilk ben girdim bara normal biri olarak kimse anlamasın diye ama merti orada gördüm bir kızla sarılmıştılar beni görmedi kızla çok samimiydiler kızı öpüyordu Pezevenk sonra beraber oradan çıktılar ama bende videosu var çektim kanıt olarak sana söylemek istedim zaten en başından beri şüpheleniyordum sana dediğimde yok öyle birsey falan diyordun ama gördüm bi ara konuş istersen.

Ece: o olduğuna eminsin değil mi?

Derya: Adım kadar eminim. Sana videoyu attım izle istersen.

Telefonu suratına kapatım şok içindeydim nasıl bunu bana yapabilirdi nasıl ya elim ayağım titriyordu. Mesajlara girdim ve videoyu izledim nasıl yakınlaşmış öpmüştü kızı nasıl bu kadar samimiydiler hiç ben hayatında yokmuşum gibi nasıl bunu yapabilirdi aklım almıyordu. Hemen merti aradım ama ulaşamadım ikinci defa aradım yine ulaşmadım üçüncü arayışımda hemen açtı.

Ece: Alo mert

Mert: Efendim balım nasılsın özledim seni.

Ece: kes boş boş konuşmayı. Allah senin belanı versin senin nasıl bunu bana yapabilirsin ya

Mert: Ne duydun.

Ece: Sadece duymadım gördüm de sen nasıl yaptın bunu bana ya ben sana o kadar değer verdim seni sevdim ya sevdim en zor zamanlarında ben yanındaydım ya gerçekten anlamıyorum seni nasıl bara gidip bir or***u ile fingirdeșirsin ya senin burda bir sevgilin var onu öptüğün anı bile izledim ya Allah senin bin belanı verdin inşallah geberip gidersin.

Mert: Kim ne demişse yalan söylemiş yok öyle birşey.

Ece: Ne yalanından bahsediyorsun be sen ne yalanı gözlerimle gördüm izledim videoyu kızla fingirdemișsin resmen ben seni gerçekten çok ama çok yanlış tanımışım inşallah ilerde birini çok seversin ve o da sana aynı bu kazığı atar. Sana son birsey söyleyeceğim ölsen bile asla mezarın gelmem inşallah sürünür geberip gidersin bu dünyadan tekrar söylüyorum Allah belanı versin birdaha sakın ama sakın karşıma çıkma terk ediyorum seni bitti.

Telefonu suratına kapattım o kadar ağlıyordum ki gözüm kıpkırmızı olmuştu başım çok ağrıyordu bi anda yere yığıldım bayıldım. Gerisini hatırlamıyorum.

URAS;

Eve geldiğimde duş aldım ve oturup yemek yedim hava kararmış akşam olmuştu. Hava serindi yaz mevsimini bitirmiştik pek sevmem aslında yaz mevsimini en sevdiğim mevsim kış mevsimidir ve şuan eylül ayındayız sonbaharı da severim kış mevsimine yakın olduğu için kahve yapıp balkona çıktım biraz temiz hava iyi gelirdi. Ece ile balkonlarımız çok yakındı aynı yere bakıyordu etrafı izlerken bir anda gözüm yan balkona kaydı ece telefonla konuşuyordu ses gelmiyordu camlıydı ikimizinde balkonu benimki açıktı ama onun kapalıydı zaten duymak istemem kahvemi yudumlarken onu izliyordum sinirli gibiydi ağlıyor muydu o yoksa bana mı öyle geliyordu kafasını biraz daha çevirmişti konuşurken işte şimdi ağladığından emin olmuştum birine bağırmaya başladı sesi bana da geliyordu çok sinirliydi birşeye kızmıştı herhalde bir baktım telefonu kapattı kendi kendine konuşnaya başladı sonra biraz sendeledi ve yere düştü bayıldı.

 

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. 🩵

 

Bölüm : 04.07.2025 01:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...