3. Bölüm

2 Bölüm

Gece
huzurlu_gece

Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat diyoruz. Yaptığımız hataları maalesef silemiyoruz sadece karalayabiliriz buda resimin gidişatını bozuyor.

 

Yıllar önce yaptığım hatanın bedelini hâlâ ruhumda yaşıyorum ve bu durumda beni kahrediyor.

Yaptığım hatadan fazlasıyla ders çıkardım ama hiç birşey değişmedi elimden kayıp gitti.

 

Lise son sınıfın sömestr tatilinde annem ile babamı kaybettiştim ve bu benim hayatımda yaşadığım ilk acım olmuştu. Hatırlıyorumda annem ile babam hayattayken hayatım mükemmeldi. Ne Acı ne mutsuzluk bilmezdim. Annem ile babamı kaybettiğim o tatilden sonra kıştan ve kardan nefret ederdim ve bu hâlâ böyle devam ediyor.

 

 

Ali beni aşağı bekliyordu ve bu benim içimde inanılmaz bir korku neden oluyordu. Tanıştığımız dan beri ilk kez böyle birşey yapmamın şaşkınlığı vardı üzerimde ve nasıl bir tepki vereceğini hiç bilmiyordum. Bu durumdan dolayı korkunun yanında endişe etmeme de sebep oluyordu.

 

 

Apartmanın merdivenlerini hızlı hızlı inip apartman kapısında durduğumda. Kollarını göğsünde bağlamış bir adet Ali duruyordu karşımda. Beni fark ettiği an direkt arabayı binde ve kemerini bağladı. Bu onun dilinden hemen buradan gitmek istiyorum demekti her halde.

Temkinli adımlarla arabaya yaklaşıp kapıyı açtım ve yavaşça arabaya bindim.

Ben bağırıp çağırmasına hazır Bir şekilde beklerken sadece.

 

"Kemerini tak" dedi. Sert ama kısık bir sesle.

Kemerimi taktıktan sonra hızlı hareketlerle arabayı çalıştırdı.

Ellerinin altındaki direksiyonu öyle bir sıkı tutuyordu ki parmak uçları bembeyaz olmuştu ve sert nefesler alıp veriyordu.

Öfkesine hâkim olmaya çalıştığı çok belliydi.

Bu da beni daha çok tedirgin ediyordu.

 

 

_____________________🌃_____________________

 

 

 

Evin önüne geldiğimizde kapıda duran iki koruma Ali'yi gördükleri gibi önlerini iliklediler. Varlığı bile insanı tedirgin ediyordu ve ben bu adamla daha yedi ay aynı evde kalıp aynı ortamda durmak zorundaydım.

Hem Ali'nin varlığından rahatsız oluyorum hemde ondan korkuyorum çünkü çok değişken bir ruh hali vardı biranda sinirlenip bir anda sakinleşebiliyordu yada sessizleşip saatlerce konuşmuyordu ayrıca benden ne istediğini bilmiyorum ve ileride beni neler beklediği hakkında bir fikrim yok.

 

 

Hızlı bir şekilde eve ilerledi bende arkasından yavaş ve temkinli adamlara onu takip ediyordum.

Eve girdiğimde etrafıma bakındım ve görünürde kimseyi görmeyince en doğrusunun odama çekilip etrafta görünmemem olduğunu düşündüm.

Belki de ben fazla abartım ve gereksiz yere korktum.

İyi düşünüp şantiyede sinirlendiği başka bir olay yaşadığını düşünmek istiyorum.

 

Evlenmeden önce kesin bir dille mahalleye gidemeyeceğimi söylemişti ama iki buçuk aydır gitmemiştim ve mahallemi ne kadar özlediğimi tahmin etmesi gerekiyordu.

 

Odama girdiğim de derin bir nefes aldım ve çantamı omuzumdan çıkarıp yatağın üzerine koydum elimi yüzümü yıkarsam kendimi daha iyi hissedeceğimi düşündüğüm için banyoya doğru ilerlerken odanın kapısı çaldı ve odaya güler abla girdi. Güler abla evin düzeni ile ilgilenirdi ve bir çalışan değilde evin bir ferdi gibi davranırdı Ali ona.

 

 

 

"Gökçe kızım Ali oğlum çalışma odasında seni bekliyor" dedi.

 

"Tamam, Güler abla şimdi yanına giderim. Sağol"

Derin bir nefes alıp kapıya doğru ilerledim. Demek ki bu durumdan kuruluşum yoktu o ali'ydi bana merhamet edip ses çıkarmayacağını düşünmek aptallıktı.

 

Çalışma odasının önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve beklemeye başladım. Bir süre bekledikten sonra içeriden ses gelmeyince yavaşca kulpu çevirip kafamı içeri doğru uzatım. Ali Çalışma masasında oturmuş başını elleri arasına almış öylede bekliyordu. Ya sesi duymamıştı yada bilerek ses vermemişti.

Boğazımı temizleyip

 

"Gelebilir miyim?" Diye sordum.

Cevap vermeyi geç kafasını dahi yerden kaldırmamıştı.

"Ali, gelebilir miyim?" biraz daha sesimi yükselterek konuştum.

Derin bir nefes alıp gözleri kapalı şekilde.

"Gel" dedi.

Odanın ortasında kadar ilerleyip ellerimi bir birine kenetleyip beklemeye başladım. Şuanda kendimi bir hata yapmış annesinden azar bekleyen çocuk gibi hissediyordum.

Kısmen doğruydu Ali'nin koyduğu bir kuralı çiğnemiştim ve şuanda azarlanmayı bekliyordum yada daha fazlası.

Masadan kalkıp karşıma geçti. Kollarını göğsünde bağlayıp bir kaç saniye yüzüme baktı ve o hiç kırılmayan dudakları aralandı.

 

 

"Çok mu? özledin" dedi alay eder gibi tabi ki çok özlemiştim o mahalle evim gibi hissettiğim tek yerdi.

 

 

"Evet" diyebildim sadece.

 

"Bu kadar çok mu seviyorsun?" Dedi

 

"Evet" dedim yine sadece.

 

eğer Nergis ve ailesi olmasaydı kendimi bu Dünyada yapayalnız hissederdim.

 

"Demek çok seviyorsun. Benim sana daha ilk gün asla oraya gitmeyeceksin dememe rağmen beni dinlemeyip o mahalleye gittin. Yani bu senin dilinde antlaşma iptal demek.

peki, öyle olsun."

Dedi ve telefonu çıkardı. Bir kaç tuşa bastıktan sonra telefonu kulağına koydu.

 

"Alo, güven CD'yi karakola gö..." Sözünü bitirmesini izin vermeden telefonu elinden alıp kapatım.

 

"Sen ne yaptığını sanıyorsun nasıl telefonu elimden çekersin" dedi bir iki adım bana yaklaşarak. Onun bana yakışması ile bende bir iki adım geri doğru ilerledim.

 

"Bak antlaşma iptal falan demedim ben sadece uzun süre oldu mahalleye gitmeyeli bende özlediğim için gidip görmek istedim. Evet sana haber vermeden gittim çok üzgünüm bir daha böyle bir hata yapmayacağım yemin ederim" dedim

 

"Hayır, hayır gidebilirsin umrumda değil çünkü bu antlaşma bitmiştir. Ver hemen şu telefonu"

Dedi elini uzatarak.

Elini uzatmasıyla telefonu arkama sakladım.

 

"Lütfen, bak çok özür dilerim bir daha asla gitmeyeceğim" dedim hala geri geri ilerken

O da telefonu almak için üzerime yürüyordu.

 

"Gökçe! Ver şu telefonu diyorum sana"

 

"Hayır, vermeyeceğim eğer verirsem güven denilen adamı ararsın"

Geri geri gitmemi engelleyen arkadaki kapı oldu.

Telefonu alabilmek için Elini arkama doğru götürdü.

 

"Hayır ya vermeyeceğim."

 

"Ver şu telefonu diyorum"

 

"Aramayacağına söz verirsen veririm"

 

"Gökçe sabrım taşıyor"

 

"Senin sabrın hep taşık zaten hey hey çek elini ordan! şuanda beni taciz ediyorsun. uzak dur!"

 

"Saçmalamayı kes ve şu lânet telefonu ver"

 

"Aa o ne öyle!" bir anlık kafasını arkasına çevirmesinden faydalanıp kolları arasından sıvışıp seri hareketlerle kapıyı açtım ve dışarı çıktım.

Koşarak merdivenlerden aşağı inerken.

"Gökçe gel buraya" diye arkamdan bağırıyordu.

Tam o an da ayağımın tökezlemesi ile kalça üstü düşmem bir oldu.

 

"Ah"

 

"İyimisin birşey oldu mu?" Ali'nin Ne ara yanıma geldiğini ve dizilerin üstüne çöküp hasar kontrol yaptığını bilmiyorum.

Ama

 

"İyiyim, lütfen CD karakol merkezine verme"

 

Bu sözleri sarf etmemle Birlikte gözlerimin içine bakarak elimdeki telefonu hızla çekip ayağı kalktı ve tekrar merdivenleri geri çıktı. Bir kaç saniye sonra gürültülü kapı kapanma sesi kulaklarıma ilişti.

Yavaşca kalkıp trabzana tutunarak yukarıya

Yürümeye başladım. Bana göre Ali'nin verdiği tepki çok fazlaydı mahalleye gitmenin neresi kötüyüdü ki sakin bir anında bunu onunla konuşmam gerekiyordu ben onunla evlenmeyi kabul etmiştim hapis hayatı yaşamayı değil.

Doğrusu neden mahalleye gitmemi istemediğini de anlamıyorum oraya gitmemin ona hiç bir zararı olmayacaktı.

Önceleri tanınan biri olduğu için benim bu durumumdan utandığını düşündüm ama evliliğimizi doğru dürüst bilen kimse yoktu. Ali evliliğimizin gizli olması konusunda çok katıydı o yüzden şirkette ona adı ile seslemem bile yasaktı.

 

Odaya geldiğimde direkt banyoya yöneldim. Üzerimi değiştirip direkt uyumak istiyordum saatin kaç olması şuanda umrumda bile değildi.

 

Yatağa girdiğimde bütün düşünceleri bir kenara bırakıp derin bir uyku çekmek istiyordum bunun pek mümkün olmadığını bildiğim hâlde yinede denedim. Uyumanın en iyi yöntemi güzel anılar düşünmek. Eğer yaşadığınız kötü olayları yada sizi üzen şeyleri düşünürseniz uykuya dalmanız zorlaşır ve uykuya daldığınızda ne güzel bir rüya görürsünüz ne de iyi bir uyku çekersiniz. İyi ve derin bir uyku için geçmişi düşünmem yeterli olacaktır benim için...

 

 

 

EVET YAVAŞ YAVAŞ ARTIK HİKAYEYE BAŞLAYABİLİRİZ.🙌

Bölüm nasıldı? Düşünceni merak ediyorum.🙃

🌟 SINIR 20 destek olursan çok mutlu olurum.

 

 

Bölüm : 21.01.2025 18:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Gece / ACIMASIZ MAFYA / 2 Bölüm
Gece
ACIMASIZ MAFYA

881 Okunma

100 Oy

0 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...