34. Bölüm

Belki de cehennem, cennet'e olan aşkından yanıyordu

İ`m stay
hwangjiniss

HATIRLATMA:

Göz ucuyla sanki hyunjin'i gördüm ve yanında da biri vardı?

 

Yanlış görmüşümdür diye düşündüm ama benim gözümden bir şey kaçmaz gözlerim keskindir her şeyi görürürüm o yüzden oraya kadar gittim başımı eğerek baktığımda gerçekten de hyunjin'di yanındaki kişi de kesinlikle Felix'ti saç renginden tanıdım o saç rengini ve tonunu biliyorum bu kesinlikle Felix'ti

 

Tam yanlarına gittiğimde el ele tutuşuyorlardı felix beni görünce hemen elini hyunjin'in elinden çekti ve hyunjin'i hafifçe itti

 

Hyunjin:dur merak etme biliyor

Felix: şimdiden herkese yaydın mı hyunjin?

Minho:neyi biliyomuşum?

 

İlk başta ne olduğunu anlamadım sonra jeton düştü bi şaşırdım parmağımla ikisini göstererek

 

Minho:bir dakika siz ikiniz el ele tutuşuyordunuz yoksa siz....

 

Elimi ağzıma götürdüm gözlerim fal taşı gibi açılmıştı ağzım açık kaldı hiç böyle bir şeyi beklemiyordum yani hyunjin'in felix'ten hoşlandığını biliyordum ama sevgili olduklarını bilmiyordum

 

Felix:hani biliyordu?

Hyunjin:evet Minho..sevgiliyiz

 

Bu kelimeyi hyunjin'in ağzından duyunca ayrı bir şaşırdım sevgililermiş demek..sonunda beklenen itiraf geldiğine göre bende dahil herkes rahatlayabilir ama önce şaşkınlığımı geçirmem lazım

Şaşkınlığım geçince kaldırıma oturduk ve ikisine de bazı sorular sordum

 

Minho:ne zaman sevgili oldunuz?

Felix:dün olduk dün sınavdan sonra beni bahçeye kır ağaçlarının yanına götürdü ve ağacın altında...beni sevdiğini söyledi

Minho:peki sen ondan hoşlanıyor muydun?

Felix:evet hemde çok...hoşlanmasaydım çıkma teklifine cevabım "evet" olmazdı

Hyunjin:ama şimdilik herkesten saklıyoruz sadece sen biliyorsun kimseye söylemezsin değil mi?

Minho:aşk olsun olm ayıp ediyon kaç yıllık yoldaşınım söyler miyim hiç? aa aa

Hyunjin:umarım Minho

Felix:neyse sen nerden biliyordun? Az önce hayalet görmüş gibiydin çok şaşırdın

Minho:onun senden hoşlandığını biliyordum da sevgili olduğunuzu bilmiyordum açıkçası sevindim sonunda olmanıza

 

Hyunjin ilk başta başını salladı daha sonra kulağıma doğru eğildi

Hyunjin:umarım sende bizim yaşadığımızı yaşarsın...kimden bahsettiğimi iyi biliyorsun

Bunu Dedi ve göz kırptı felix'i alıp gitti bende umursamamaya karar verdim ayağa kalktım ve yürümeye başladım tabi aklım jisung'da idi ailesi ile ilgili sorunları olduğunu söylemişti umarım eve gittiğinde bir ton azar işitmez veya babasından dayak yemez onun için üzülüyorum cidden o kadar çaresiz ve bıkmış ki babasının onları terk edip gitmesini istiyor ama bunun iyi bir şey olmadığını da biliyor bu cidden acı verici bir durum..onu çok iyi anlıyorum o kadar çok iyi anlıyorum ki benim yaşadıklarım film şeridi gibi önümden geçti...

Bütün düşünceleri bir kenara bırakmaya çalıştım iç çektim ve yürümeye devam ettim

Taksi çağırmıştım evime geldiğimde arabadan indim ve eve doğru yürüdüm vardığımda içimde beni rahat bırakmayan bir şey vardı boşluk gibi bir şey evin kapısının önüne gittim anahtarla kapıyı açtım ve kendimi direkt olarak yatağa attım telefonumu elime aldım jisung'a yazmak istedim ama sıkboğaz etmek istemdim bir yandan da eğer yazmazsam içimdeki bu boşluk beni rahatsız etmeye devam edecekti ne yapacağımı bilemiyordum

Telefonu bir anlığına bıraktım duvara baktım sonra yazmaya karar verdim telefonu tekrar açtım ve jisung'un olduğu mesajlara tıkladım

 

Minho:evine vardın mı?

Bunu attıktan mesajlardan çıktım uzun süre mesajlara girmedim on-onbeş dakika sonra bana geri dönüş yaptı

 

 

 

Jisung:vardım vardım sorun yok

 

Cevap yazar yazmaz çevrimiçi oldum

 

Minho:hee iyi baban sana bir şey dedi mi?

 

 

Jisung:yok babam çoğu zaman evde olmaz peki ya sen naptın?

 

Minho:bende eve vardım işte

 

 

Jisung:hmm iyi bu arada sınavda bana kopya verdiğin için tekrardan teşekkürler

Minho:ne demek :)

 

Jisung ile yazışınca sanki içimdeki şey beni artık rahat bırakmıştı...

 

DEVAM EDECEK...

 

 

​​​​​​

​​​​​

 

 

 

 

Bölüm : 28.03.2025 00:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...