
Uzun bir aradan sonra tekrar sizinleyimm
(13 Yıl Önce)
Yuna 5 yaşındaydı. Babasının eve tekrar içki içerek ve sarhoş olarak geleceğini sanıyordu. Ablası Kim Yoonji ile birlikte oturuyordu. Yuna, oyuncaklarıyla oynarken Yoonji telefonuyla ilgileniyordu.
Birden Yoonji'nin telefonu çaldı. Numara bilinmeyen numaradan aramıştı. Kaşlarını çattı. Telefonu açtı.
Yoonji:Alo?
Bilinmeyen numara:Yoonji, Yuna yanında mı?
Yoonji:Evet, olmaması mı gerekiyordu?
Bilinmeyen numara:Yoonji, sana bir şey söyleyeceğim ama sakın Yuna'ya söyleme.
Yoonji:Peki.
Bilinmeyen numara:Babanız hastanede...
Yoonji:Ne?!
Bilinmeyen numara:Evet, biliyorum. Babanızı sevmiyorsunuz ama durumu çok ciddi. Sizi istiyor. Sizi görmeyi istiyor...
Yoonji:T-Tamam... 5 dakikaya oradayız...
Yoonji telefonu kapattığında Yuna Yoonji'ye döner.
Yuna:Ne oldu abla?
Yoonji:Acil bir işimiz çıktı bebeğim. Gel hastaneye gidiyoruz
Yuna hiçbir şey demeden şans getiren oyuncağını aldı. Yuna'nın bir tane pandası vardı. Ablası ona şans getiren oyuncak olduğunu söylemişti. Bu yüzden her nereye giderse şans getirmesi için o oyuncağı yanında götürürdü.
Yuna ve Yoonji hastaneye girdiklerinde Yoonji içeri girmek için izin istedi. Fakat doktor sadece bir kişinin girmesi gerektiğini söyledi. Yuna dışarda beklemek zorunda kaldı ve Yoonji içeri girdi. İçeri girdikten yarım saat sonra bir silah sesi hastaneyi inletti. Evet, o silah sesi Yoonji'nin girdiği odadan gelmişti...
Yuna odaya girdi. Merakla içeri bakarken ablasının yerde yatan kanlı cesedini fark etti. Doktorların yanına gitti.
"Doktor amca, ablam yerde uyuyor! Ona battaniye getirin! Üşümesin!"
Doktor anlamayarak baktı.
"Ne? Uyuyor mu? Neden?"
"Bilmiyorum. Babam yoktu. Sanırım onu uyandıramadı."
"Baban mı yok?!" dedi doktor telaş içinde.
"Evet, babam yoktu. Ablam yerde yatıyordu."
Doktor telaşla odaya doğru gitti. İçeri baktığında Yoonji'nin kanlar içinde yatan cesediyle karşılaştı. Sonra sedyeye baktı, hastanın orada olmadığını gördü.
"Kaçmış!" dedi doktor.
Sonrası bir film şeridi gibi geçti. Yuna evine bırakıldı, uyudu ve ertesi gün oldu.
Yuna hâlâ hiçbir şey anlamamıştı. Babasının nerede olduğunu, ablasının neden öyle yattığını, hatta ablasının neden gelmediğini de bilmiyordu. Teyzesi gelmişti yanına. Bir arabanın içinde gidiyorlardı.
"Teyze, ablam nerede?" diye sordu Yuna teyzesine bakarak.
"Ablan... Gitti..." dedi teyzesi.
"Nereye gitti?"
"Gitti işte..."
"Peki hir daha gelecek mi?" diye sordu Yuna.
"Hayır, gelmeyecek. Bir daha asla gelmeyecek." dedi teyzesi gözlerinden birkaç damla yaş düşerken.
"Teyze, ağlama..." dedi küçük Yuna ve eliyle gözyaşlarını sildi. Teyzesi hüzünle gülümsedi
"Ağlamıyorum birtanem..."
"Ağlıyorsun! Ağlama!"
Yarım saat sonra
"Bak, ablan burada" dedi teyzesi Yoonji'nin mezarını göstererek.
"Ne? Ablam burada mı?" diye sordu Yuna anlamayarak
"Evet, burada"
"Ama burası bir mezar teyze. Burada ölüler yatmıyor muydu? Benim ablam ölü değil ki?"
"Değildi. Artık öyle..."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |