
Bugün çok özel bir gündü. Bugün okul gezisi vardı ve çok eğlenecektim. Arkadaşlarımda gidecekti ve kesinlikle çok eğlenecektik!
Sabah kalktığımda elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Evde yine aynı sessizlik. Bir kızın evinde hiç mi anne babası olmaz? Onu koruyacak bir babası, doyuracak bir annesi olmazdı? Benim yoktu.
Odama gittim ve okul formamı giydim. Etek yine her zamanki gibi kısa olduğu için eteğin altına siyah bir tayt giydim. Ardından çantamı takıp evden çıktım.
Okula gittiğimde bahçede tam 5 tane otobüs gördüm. Biri 9. sınıflar, diğeri 10. sınıflar, diğeri 11. sınıflar, en sonuncusu da 12. sınıflar içindi. 12. sınıf olduğum için 12. sınıfların otobüsüne girdim. Koltuklara baktığımda kaşlarımı çattım. Çünkü oturacak yer yoktu. Hocama döndüm.
"Hocam, ben nerede oturacağım?" diye sordum. Hoca ise Jeongin'i işaret etti.
"Yuna, yer yok. Maalesef Jeongin'in kucağına oturabilir misin?" şaşkınlıkla kaşlarımı çattım.
"Ne! Ölürüm de onun kucağına oturmam!" dedim sert bir tavırla
"Ama oturmak zorundasın" dedi hoca. İtiraz edince gözlerimi devirdim ve oflayıp puflayarak Jeongin'e doğru yürüdüm. Sırıtıyordu. Ağzının ortasına bir tane çaksam hâlâ sırıtır mıydı acaba?
Kucağına oturdum ve çantamı yere bıraktım. Ardından ne kadar istemesem de başımı göğsüne yasladım.
"Niye hep karşıma çıkmak zorundasın?" diye sordum sert bir tavırla.
"Çünkü aynı okuldayız" Gayet mantıklı bir cevaptı.
Birkaç dakika sonra gözlerim ağır ağır kapanmaya başladı. Ne kadar açık tutarsam tutayım açık durmuyorlardı. En sonunda gözlerim kapanıp kendimi uykunun kollarına bırakmak üzereyken Jeongin kulağıma fısıldadı.
"Burada olman hoşuma gitti..."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |