
Yuna'dan;
Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyorum. Kaç dakika, kaç saat, kaç gün, kaç hafta ve hatta belki de kaç ay geçti hatırlamıyorum. Hatırladığım tek şey havuzda boğulduğumdu.
Gözlerimi açtığımda elime bir serum takıldığını gördüm. Jeongin neredeydi, öğretmenlerim neredeydi, arkadaşlarım neredeydi bilmiyordum. Başımın ağrısıyla acı içinde sessizce inledim.
O sırada kapı açıldı. İçeri doktor girdi.
"İyi misin Yuna?" diye sordu doktor.
"İyiyim. Sadece... Başım ağrıyor..."
"Anladım. Öğretmenlerin seni çok merak ediyor. En çok ise arkadaşların merak ediyor. Sürekli odadan çıktığımda bana seni soruyorlar. Şanslısın, çok iyi arkadaşların var" dedi gülümseyerek.
Acaba Jeongin neredeydi? Ya Allah'ım! Ben neden sürekli bu çocuğu düşünüyorum! Nefret ediyorum ben bu çocuktan yaa! Düşünmemem gerekti!
Doktor serumumu değiştirip odadan çıktıktan sonra gözüm odadaki televizyona kaydı. Yine bir kayboluş haberiydi. Bir çocuğun, 7 yaşında bir çocuğun kayboluş haberi, anne ve babasının perişan halde oluşunun haberi...
Oysa ben kaybolsam beni arayacak, perişan hâle gelecek kimse yok... Ne annem, ne babam, ne ablam... Hiçkimse yok... Kimsesiz olduğum buradan belli. Kimsesiz, öksüzüm ben. Kimim var ki? Kimsem yok.
Bende isterdim bir annem, bir babam, bir ablam olsun, bir ailem olsun, mutlu bir aile tablosu olsun. Ama yok. Yok işte. Ailem yok, ablam yok, annem yok, babam yok. Ne sevdiğim birisi, ne beni seven biri... Yok.
Gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatıp tam uykuya dalacağım sırada bir bağırma sesi duydum.
"Kızım nerde? Kızımı görmek istiyorum!" dedi bu ses. Bir dakika... O kızım mı demişti?
"Beyefendi, kızınız şu an uyuyor!" dedi Jeongin'in sesi. Jeongin burada mıydı?
"Kızımı görmek istiyorum!" dedi o ses. Kimin sesiydi bu? Kim...
"Beyefendi durur musunuz?!" dedi tekrar Jeongin. Sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Siz kimsiniz? Bana neden durmamı söylüyorsunuz?! Siz kızımın kimi oluyorsunuz?!"
"Sevgilisiyim!..." dedi Jeongin. O anda şok içinde kaldım. Sevgilisi mi? Jeongin az önce benden bahsederken "Sevgili" sözünü kullanmıştı. Dışarda ne oluyordu bilmiyordum. Ama iyi şeyler olmadığı kesindi. O ses kimindi? Neden benden bahsederken "Kızım" diyordu. Ben onun kızı mıydım?
Hayır hayır, babam gelmiş olamaz. Babam beni terk etti. Bunca yıl sonra neden tekrar gelip hayatıma girsin ki! Çok saçma! Gelmiş olamaz!...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |