
Otelin yemekhanesine birlikte gittiğimizde çok karmaşık ve çok gürültülü olduğunu fark ettim. Jeongin ile birlikte tabak aldık ve tabağımıza biraz yemekler ekleyip masaya gittik. O kendi arkadaşlarının olduğu masaya gitti. Benim arkadaşlarım okul gezisine gelmemişti. Bu nedenle burada tek başımaydım.
Yemek bitince ayağa kalktım ve tam odama gideceğim anda bir anons duydum.
"Çocuklar, otelin havuzu öğrenciler için bedava. İsteyen havuza gidebilirler, isteyen ise odasına çıkıp dinlenebilirler. Burada her şeyi yapmakta özgürsünüz."
Anonsu duyduğum an telefonu elime aldım ve Jeongin'e mesaj yazmaya başladım.
"Gidecek misin?" Anında mesaj geldi.
"Gideceğim. Sende gelecek misin?" Gülümsedim.
"Geleceğim." Yazdım ve gönderdim
"Tamam, odamıza çıkıp hazırlanalım o zaman." Kaşlarımı çattım
"Şimdi mi?" diye yazdım.
"Evet, şimdi"
"Peki o zaman"
Telefonu kapattım ve Jeongin'in, "Ben havuza gidiyorum. Odama çıkıp hazırlanacağım." dediğini duyduğum an ayağa kalktığını fark ettim. Bana bakınca bende ayağa kalktım ve birlikte odaya doğru ilerledik.
Odaya girdiğimizde dolaba gittim ve pembe bikinimi alıp tuvalete girdim ve kapıyı kapattım. Jeongin'in önünde soyunacak değildim. Üstümü çıkardım ve bikinimi giyip çıkardığım bütün kıyafetlerimi aldım ve havuza gittiğimde zaten üstümü tekrar çıkartacağım diye düşünerek bikinimin üstüne tişörtümü ve eşofmanımı giydim. Tuvaletten çıktığımda Jeongin'in de şortunu giydiğini gördüm. Üstünde tişört olmadığı için karın kaslarını kolaylıkla görebiliyordum.
"Şükür çıktın!" diye söylendi Jeongin.
"Ben senin gibi sadece şort giymiyorum fark ettiysen" Evet. Yine kavga etmeye başlamıştık. Bizim mutlu olma süremiz sadece iki gün sürebilirdi.
Odadan çıktık ve asansöre bindik. Bir anda aklıma bir sorunun gelmesiyle başımı kaldırıp Jeongin'e baktım.
"Güneş kremini aldın mı?" diye sorduğumda bana baktı anlamayan gözlerle.
"Sen almadın mı?" diye cevap verdi.
"Güneş kremini almadın mı Jeongin!" diye bağırdım.
"Hayır sen alırsın diye düşündüm." dedi.
"Of Jeongin yaa!" O sırada asansörün kapısı açıldı. Jeongin aniden çıkınca şaşkınlıkla baktım.
"Kremi almayacak mısın?!" Beni duymadan gitmişti. İş başa düştü Yuna. Sen alacaksın.
Jeongin senin ben ananı si- Neyse tamam küfür yok
Asansörün düğmesine basıp tekrar kapanmasını sağladım ve bizim odamızın olduğu kata çıktım.
Asansörden indim ve kartı okutup odaya girdim. Ardından dolaptan güneş kremini aldım ve odadan çıktım.
Tekrar asansöre bastığımda asansörün gelmesini bekledim. Yaklaşık on dakika sonra asansörün kapısı açıldı ve kendimi içeride buldum.
Asansörden indiğimde havuzun olduğu yere gittim ve Jeongin'i aramaya başladım. Jeongin karşıdan bana bakıyordu. Onun yanına gittim ve güneş kremini masaya bıraktım.
"Almışsın" dedi sırıtarak.
"Evet, aldım!" dedim öfkeyle. Ardından tişörtümü ve eşofmanımı çıkardım. Altımda zaten bikini olduğu için sorun olmadı. Güneş kremini hızlıca sürüp havuza girdim.
Havuza girdiğim anda bir şey aklıma geldi. Ben yüzme bilmiyordum! Tabii yaa! Ben yüzmeyi bilmediğimi nasıl unuturum! Suyun içinde çırpınırken buldum kendimi. Korkuyla suyun yüzeyine çıkmaya çalıştım ama yapamadım. Yüzmeyi bilmediğim için suyun yüzeyine çıkamadım. Bilincimi yavaş yavaş kaybediyor, boğuluyordum. Boğulmadan önce Jeongin'in telaş dolu sesini duydum
"Yuna!..."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |