“Yuna’ya hoşçakal de…”

(2 AY SONRA)

Merhaba. Ben Yuna. Kim Yuna. Bunca zamandır çok acı yaşadım. Annemi doğumumda kaybettim, benim doğum günüm onun ölüm günü oldu. Bu yüzden doğum günümü hiç kutlamamıştım. Babam gözlerimin önünde benim her yerimi morartıyor, kızartıyordu. Hatta kanatıyordu. Babam ablamı öldürdü. Bir hastanede...

Peki ben ne yaptım? Hiçbir şey. Hiçbir şey yapamadım. Tam 2 ay önce hastaneden çıktım. Babamda beni hastanede öldürecek diye çok korktum. Çünkü ablamın yaşadığını bende yaşamak istemiyordum. Ablam orada ne yaşadı, ne gördü hiçbir fikrim yok. Ama ben büyüdüm ve orada ablamın kimin öldürdüğünü biliyorum...

Şimdi de odamda, yatağımda, derin bir uykudayım. Rüyalarıma sürekli annem giriyor. Babandan uzak dur diyor. Babamdan oldukça uzaklaşmaya çalışıyorum. Ama yapamıyorum. Arada sırada annemi görüyorum, onunla konuşuyorum. Ama benden başka kimse görmüyor, kimse konuşmuyor. Bana hep, "Annen mezarda," dediler. Küçükken hep annemin bir melek olduğuna inanmıştım. Küçükken hep annemin dış görünüşünü merak etmiştim. Resim çizerken kendimi çiziyordum, yanına annemi. Ama annemin kanatlarını da çiziyordum. Çünkü ben hep annemin melek olduğuna inandım... 19 yaşındayım, hâlâ resim çizerken öyle yapıyorum...

(19 YIL ÖNCE)

Weoojin:Lisa, o bebeği doğurmayacaksın!

Lisa:Ama Weoojin, bu bebek senin bebeğin! Nasıl böyle dersin?!

Weoojin:Ama bir hatayla oluştu! Ben sadece eğlenmek isterken yanlışıkla seni hamile bıraktım!

Weoojin, birden Lisa'nın boğazını sıktı.

Weoojin:Bak Lisa, sözümü ikiletme! Siktir git şu bebeği aldır! Ne yapıyorsan yap doğurma!

Lisa:Weoojin bırak!

Lisa zar zor nefes alıyordu. Bebeğine zarar gelir miydi bilmiyordu, ama onu aldırmak istemiyordu...

O akşam Weoojin ve Lisa kavga ettiler. Ama ne kavga... Resmen kendilerini öldürecek duruma gelmişlerdi. Lisa, karnındaki bebeği aldırmak istemiyordu çünkü onu çok seviyordu. Weoojin ise bu duruma karşıydı çünkü bu bir hata sonucu oluşmuştu. Lisa, yaptıkları hata yüzünden hamile kalmıştı.

Ertesi gün Lisa erken kalkmıştı. Dün akşam Weoojin evi terk etmişti anlaşılan. Hazırlanıp dışarı çıktı. Bugün bebeğinin cinaiyetini öğrenme günüydü. Aklında isim vardı. Eğer kızsa ismi Yuna, erkekse ismi Yeojun olacaktı. Hastaneye gitti ve cinsiyetini öğrenmek üzere doktorun kapısını tıklattı.

Doktorla konuştuktan sonra karnının üstüne kayganlaştırıcı sıvı sürdü. Ardından sedyeye uzandı. Doktor ise elindeki şeyi Lisa'nın karnına bastırıp bebeği görmeye çalıştı. Evet, oradaydı. Ve bu bebek bir kızdı.

Lisa hastaneden çıktı ve eve doğru ilerledi. Eve girdiğinde üstünü çıkarıp dolaptan bir tişört ve bir eşofman alıp giydi. Sonrasında ise koltuğ oturdu.

Lisa:Merak etme bebeğim. Sen iyi olacaksın.

Artık kararlıydı. Bu bebeğin ismi Yuna olacaktı...

(AYLAR SONRA)

Lisa, bugün acayip kötü bir acıyla uyandı. Sanırım... Doğuruyordu. Evet, doğuruyordu!

Lisa:ANNE!

Evde annesi vardı. Annes telaşla odaya girdi.

Yunjin:Ne oldu Lisa?!

Lisa:ANNE DOĞURUYORUM!

Apar topar hastaneye gittiler. Lisa'yı hemen yoğun bakıma aldılar. Birkaç dakika sonra Yuna nihayet doğdu. Yuna, Lisa'nın kucağına verildiğinde ona bakıp gülümsedi.

Lisa:Merhaba Yuna...

Birkaç saat sonra Lisa, odada tekti. Yuna'nın ayak izini almaları için hemşireler onu götürmüşlerdi. Sonra birden kapı açıldı. İçeri Weoojin, yani Yuna'nın babası girdi...

Lisa:Weoojin!

Lisa'nın içinde korku oluşmuştu. Çünkü Weoojin'in elinde silah vardı... Weoojin silahı ona doğru doğrulttu.

Weoojin:Sana o çocuğu doğurma dedim... Artık çok geç Lisa... Yuna'ya hoşçakal de...

Weoojin tetiği çekti ve... BOOM! Mermi Lisa'nın tam kalbinin olduğu yere denk geldi. Artık kurtulma şansı yoktu. Bu hayata sonsuza dek, Yuna'ya hoşçakal deme vakti gelmişti...