7. Bölüm
Ayrin / ŞEYTANINA FISILDA / KATİL

KATİL

Ayrin
iam.ayrin

Selam güzellerim vote vermeye ve yorum yapmayı unutmadan bölüme geçebilirsiniz.

 

Multimedya: Karya Elis -Lilith

 

Keyifli okumalar!

 

{•}

 

Bazı suçlar cezasız kalırken bazı suçların cezasını da masumlar ödüyordu. Şuan olduğu gibi. Eğer onu bulamazsa bana zarar vereceğini söylüyordu. Bulamama ihtimali yüksekti tabi ki ama bu düşünce beni fazlasıyla gerdiği için sakinliğimi korumaya çalışmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.

 

Sesleri uzaklaşırken biraz daha dinlemek için bir kaç adım attım. Fakat bu dengemi bozarken pekala kendimi yerde boylu boyunca bulmak kaçınılmaz oldu.

 

Yere düştüğüm için gözlerim refleks ile kapanırken, kafamı yere biraz hızlı çarptığım için ağrımaya başladı. Başımı ovalarken yüzümü buruşturmadan edemedim. Sanırım çarptığım yer şişecekti.

 

Gözlerim yavaşça aralanırken bana bakan iki çift göz görmem ile yutkunmadan edemedim. Bozuntuya vermemek adına "selam. Nasıl gidiyor?" Dedim. Tanımadığım adam gülerken Samael tek kaşını havaya kaldırmıştı.

 

"Ne yapıyorsun yerde?"

 

Samael'in sorusuna gözlerimi devirip "halay çekiyorum görmüyor musun Samael? Tey, tey lililili" dedim. Yerde halay hareketlerini yaparken tanımadığım adam kahkaha atmaya başlamıştı.

 

Samael kollarımdan tutup ayağa kalkmamı sağladı. "Sanırım birileri casusluk yapmaya çalışıyordu." Yakalanmıştım çok güzel. Fakat hayat mottom olarak sonuna kadar inkar edecektim. "Kendini bu kadar büyütme Samael. Neden seni dinleyeyim ki?" Samael'in yüzünde bir gülümseme peydah olurken "dinliyorsun demedim ki." Dedi. Asıl şimdi yakalanmıştım. Lanet olsun ki bu adam çok zekiydi.

 

"Sen dedin ya casusluk diye bende o yüzden dedim yani boşversene neden eve saldırı oldu onu söyle bakalım?"

 

Samael başını yana yatırıp "seni ilgilendirmez" dedi. Kaşlarım çatılırken sinirlenmeden edemedim.

 

"Nasıl beni ilgilendirmez? O evde bende yaşıyordum hatırlatırım. Kötü adamlar mıydı? Yada sen kötü adamsındır. Anlat çabuk."

 

Kollarımı göğsümün altında birleştirip başımı dikleştirdim. "Oturalım öyle konuşuruz." Ona başımı sallayıp önde onlar arkalarından ben ilerledim.

 

Geniş bir oturma odasına girdiğimiz de buranın da yatak odam gibi gri tonlar da olduğunu gördüm. Tekli koltuğa oturup kaşlarımı kaldırarak konuşmasını bekledim.

 

"Eve gelenler senin peşindeydi yada senin düşüncene göre sana benzeyen kişinin. Hedefleri seni öldürmekti."

 

Bu kız başıma ne işler açmıştı böyle? Kaçırılmam yetmiyormuş gibi birde peşimde adamlar vardı.

 

"Nereden biliyorsun ki benim peşimde olduklarını belki de senin peşindeydiler."

 

Samael gözlerini devirip sıkılmış bir şekilde "çünkü senin odana ateş açtılar benim değil." Dedi. Pekala mantıklıydı bu yüzden susup yanında ki adama çevirdim bakışlarımı. O da bana bakıyordu.

 

"Sen kimsin?"

 

Evet kaba bir şekilde sormuştum fakat şu yaşadıklarım maalesef ki beni nazik biri olmaya itmiyordu. Peşimde katiller vardı resmen.

 

"Ne kadar da naziksin ismim Renat. Bir kaç gün burada kalacağım güvenlik için."

 

Anladığımı belirtmek için başımı salladım.

 

"Bende Karya. Biliyorsundur zaten. Üstelik az önce ki kaba tavrım içinde özür dilerim. Suçsuz olduğum hâlde kaçırıldım ve peşimde psikopatlar var. Stres altındayım da."

 

Birilerine kötü davranınca kendimi kötü hissediyordum. Lanet olası bir vicdana sahiptim.

 

"Tanıştığıma memnun oldum Karya. Umarım 'o' sen değilsindir."

 

Yüzünde ki gülümseme içtendi. Gerçekten o olmadığımı istiyor gibiydi.

 

"Gerçekten o be..."

 

"Bu kadar sohbet yeter evde hiçbir şey yok markete gitmemiz gerekiyor."

 

Samael sözümü kesince gözlerimi devirmeden edemedim. Fakat market fikri hiçte kötü değildi. Canım abur cubur çekiyordu ve eğer onunla gidersem alabilirdim.

 

"Bende markete gitmek istiyorum alacağım şeyler var."

 

Samael bana bir kaç saniye bakıp ayağa kalktı. "Gidelim o hâlde" ona başımı sallayıp yeni odama gittim ve üstümü değiştirdim. Saçlarımı da yukarıdan topuz yapıp yüzümü yıkadım. Aynada beni selamlayan küçük sivilceye bakıp yüzümü buruşturmadan edemedim. Sanırım özel günüm yaklaşıyordu.

 

Banyoda işim bitince aşağı indim. Samael beni bekliyordu yanına gidince beni baştan aşağı süzüp yürümeye başladı. O önde ben arkada yürürken bir anda durunca beklemediğim için sırtına çarptım.

 

Sırtına burnumu vurduğum için acımıştı. Burnumu okşarken Samael'in bakışları bana döndü. "Sakın yanlış bir şey yapayım deme güzelim. O mahsene geri dönmek istemezsin."

Sanki tehdit etmese kaçmaya çalışacaktım. Evet çalışacaktım fakat yeniden beni bulacağını bildiğim için elbette buna kalkışmayacaktım. O mahsene de geri dönmeye hiç niyetim yoktu. Üstelik onu bulunca zaten beni bırakmak zorunda kalacaktı fakat eğer bulamazsa da başka bir çıkış yolu arayacaktım.

 

"Tehdit alınmıştır Samael gidelim mi artık?"

 

Samael yeniden yürümeye başlayınca bu kez ne olur ne olmaz diye yanında yürüdüm. Arabaya bindiğinde bende yanında ki koltuğa oturdum. Samael arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

 

Bakışlarım Samael'e kaydı. Bir kolunu camdan dışarıya uzatmış tek eli direksiyonda arabayı kullanıyordu.

 

"Zor mu?"

 

Sorum üstüne bir kaç saniye bana bakıp geri önüne döndü. "Ne zor mu?" Direksiyonu gözlerim ile işaret edip "araba sürmek zor mu?" Dedim. Samael tek kaşını kaldırıp "araba sürmeyi bilmiyor musun?" Dedi. Başımı iki yana sallayınca "zor değil öğretebilirim güzelim." Dedi.

 

"Cidden öğretir misin?" Sesim biraz fazla heyecanlı çıkmıştı. Samael başını sallayınca "ne zaman öğretirsin?" Diye sordum.

 

Samael arabayı durdururken "boş olduğum bir günde öğretirim." Dedi. Onu başımı sallayıp onayladım. Arabadan inip marketin içine girdik. Market arabası alıp reyonların arasında gezinmeye başladık.

 

Önce kahvaltılık ve yemekler için malzemeler aldık. Gözlerim noodle kayınca koşarak yanlarına gittim. Tavuklu Noodle aşıktım resmen. Samael de yanıma gelip aldıklarıma baktı.

 

"Ciddi misin?"

 

Aldığım noodlerı arabaya koyup "ne? Tatları çok güzel." Dedim. Samael gözlerini devirip yeniden yürümeye başlayınca onu takip ettim.

 

Abur cuburların önüne gelmiştik fakat Samael hiçbir şey almıyordu.

 

"Dursana abur cubur alacağım."

 

Samael tek kaşını kaldırıp "al ne alacaksan" dedi. Hızla cipslerin olduğu bölüme gittim. Bir kaç tane cips aldıktan sonra çikolata rafına gittim. Sevdiğim çikolatalardan fazlasıyla alınca bir kaç bisküvi ve kekte alıp Samael'e devam etmesini söyledim.

 

Gözlerim krem şanti çikolata sosunu görünce yeniden Samael'i durdurdum. Belki kek falan yapabilirdim. Bir kaç tane malzeme alırken Samael de beni bekliyordu.

 

"Bana bir şeyler mi yapmayı düşünüyorsun güzelim?"

 

Alaylı sorusuna gözlerimi devirip "evet Samael sana pasta yapacağım." Dedim. Samael yeniden gülüp "o zaman vanilyalı şeyler de al çikolatadan ziyade vanilyayı severim." Dedi. Gözlerimi devirip sürekli çikolatalı şey alsam da araya vanilyalı şeyler de koymuştum.

 

Sonunda alacağım şey kalmayınca içecek şeyler almaya gittik. Her şey tam olunca kasaya gittik. Kasiyer geçirirken bizde poşetlere koyduk. Samael tutarı ödeyince poşetleri arabaya yerleştirip yeniden yola koyulduk.

 

Kısa süren yolculuğumuzun ardından eve varmıştık. Poşetleri çıkarınca Renatta dışarı çıkıp bize yardım etmeye başladı. Eşyaları dolaplara yerleştirirken Renatta kahvaltı hazırlıyordu.

 

"Samael ile ne zamandan beridir arkadaşsınız?"

 

Canım sıkılınca Renat ile konuşmaya başlamıştım.

 

"Samael mi? O da kim?"

 

Ah soruyu yanlış sormuştum.

 

"Ares ondan bahsediyorum."

 

Renat'ın dudaklarından bir ha nidası döküldükten sonra "liseden arkadaşız" dedi. Anladım der gibi başımı sallarken aklıma bana benzeyen kız düştü. Samael ile onunla ilgili hiç konuşmamıştık. Daha doğrusu ben sormayı bir türlü akıl edememiştim. Renat onun hakkında bir şeyler biliyordu sanırım ona sorabilirdim.

 

"Renat bana onun hakkında bilgi verir misin? Yani Samael'i beni kaçırmaya itecek kadar ve o adamların peşime düşürecek kadar ne yaptı?"

 

Renat soruma cevap vermeyip önünde ki salatalık ve domatesleri doğramaya devam etti. Sorumu duymadığını düşünürken konuşmaya başladı.

 

"Hayatımda gördüğüm en tehlikeli kadın o sanırım. Öyle zeki öyle kurnaz ki ne yapacağını asla kestiremezsin. Sana onun hakkında ki şeyleri Ares anlatmalı fakat şunu söyleyebilirim ki o bir katil Karya."

 

O bir katil mi? Bana benzeyen o kadın bir de katil miydi? Zihnime dolanan düşünceler boğazımda düğümler oluşturuyordu. O kadın belki de masum olan bir çok kişinin cellatı olmuştu. Ve onun aldığı canların bedellerini şimdi ben ödeyecektim.

 

{•}

 

Bölüm sonu güzellerim. Umarım beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

 

Peki bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?

 

Sosyal medya hesaplarım üzerinden beni takip etmeyi unutmayın spoiler paylaşıyorum.

 

INSTAGRAM: AYRİN.İM

 

TWİTTER: AYRİNİİM

 

Gülücükler ve öpücükler ile...

 

 

Bölüm : 02.09.2024 20:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...