28. Bölüm

ÖLÜME FISILDA- BAŞLANGIÇ

Ayrin
iam.ayrin

Merhaba güzellikler lütfen emeğe karşılık olarak yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın.

 

UYARI: Yorum ve vote gelmezse sınır konulacaktır. Emeğin karşılığı olarak lütfen dikkate alın. Seviyorum sizleri.1

 

Multimedya: Bölüm fotoğrafı

 

Keyifli okumalar!

 

^•^

 

Elindeki şarabı masaya bıraktı ve bakışlarını yeniden bana çevirdi. "Artık ikimizde özgür olduğumuza göre sanırım yollarımız burada ayrılıyor." Eris'in sözlerinden sonra tek kaşım havaya kalktı hepsi buraya kadar mıydı? Hiçbir şey olmamış gibi eski hayatımıza geri mi dönecektik?

 

"Her şey bitti mi yani?"

 

Sessiz fısıltımdan sonra Eris gülümseyerek yanıma yaklaştı.

 

"Evet bitti artık sen kendi yoluna ben kendi yoluma ama bu demek değil ki görüşmeyeceğiz. Sık sık seni ziyarete geleceğim Karyacığım ve merak etme paranı hesabına çoktan yatırdım."

 

Cebinden çıkardığı kartı bana uzattı. Kartı görmem ile onunla tanışma anımız, yaptığımız sözleşme geldi aklıma.

 

8 AY ÖNCE

 

Issız sokakta montuma biraz daha sarıldım. Çiseleyen yağmur saçlarıma tutunuyor hafif hafif ıslatıyordu. Evimiz oldukça izbe bir yerdeydi akşamları karanlığa bürünüp sokak lambaların aydınlattığı azıcık ışıkla yürümeye çalışıyordum. Gece okulunu seçmek sanırım biraz aptallıktı. Arkamdan duyduğum ses ile olduğum yerde tökezledim. Tuhaftır ki bir kaç gündür kendimi izleniyormuş gibi hissediyordum. Belki benim zihnimde kurduğum bir hayaldir fakat kalabalık bir ortamda yada izbe bir yerde olsam bile üstümde bakışlar hissediyordum. Bakışlarım hızla arkama döndüğünde çöp konteynırı kurcalayan kediyi görmem ile tuttuğum nefesimi bıraktım. Minik kedi çöpün kenarına asılmış olan poşeti açmaya çalışıyordu. Ona yardımcı olarak çöpü açıp önüne bıraktım. Kedi bir kaç küçük mırıltı çıkartıp poşetin içindekilerle ilgilenmeye başladı.

 

"Ne kadarda iyisin, iğrenç. "

 

Duyduğum ince ses ile çöpün arkasında ki silüete baktım. İnce bir bedene aitti. Sesinden ve ince olmasından anladığım kadarıyla bir kadındı.

 

"Kimsin sen?"

 

Sorduğum soru ile küçük bir kahkaha attı.

 

"Doğru soru şu olacaktı ben kimim?"

 

Ne dediğini anlamadığım için yüzümü buruşturdum. Gece gece bir deliyle uğraşıyordum.

 

"Ne saçmalıyorsun?"

 

Beni duymazdan gelip "hadi sor kendine kimim ben de. " dedi. Konuşmanın nereye varacağını anlamadığım için ona istediğini verdim.

 

"Pekala."

 

Bir adım yaklaştım ona belki iyi bir şekilde görürüm diye.

 

"Kimim ben?"

 

O da bana bir adım yaklaştı. Siyah giyiniminden dolayı tam olarak onu göremiyordum.

 

"Sen bensin."

 

Verdiği cevabı anlayamazken beni daha çok şaşkına çeviren bir şey yaptı. Sokak lambasının tam altına gelip kendini gösterdi. Onu görmem ile aynaya bakıyormuş gibi hissettim. Bu nasıl mümkün oluyordu? Bu kadın tıpkı bana benziyordu. Sadece anladığım kadarıyla saç rengi benimkine kıyasla daha koyuydu.

 

"Sen..."

 

Doğru sözcükleri seçmeye çalışıyordum ama bu imkansız gibiydi. Karşımda dış görünüşü tamamen bana benzeyen ikizim diyebileceğim biri vardı.

 

"Sen küçük dublör artık bensin."

 

Her şey böyle başladı. Beni bulan oydu. Bana dublör rolü verende oydu. Şimdi ise her şeyi bitiren yine oydu. Elinde ki karta bakıp bakışlarımı yeniden ona çevirdim.

 

"İstemiyorum."

 

Bakışlarında şaşkınlığın izlerini gördüm. Bu izler sadece bir kaç saniye sürdü daha sonra kahkaha attı.

 

"Aşık olmuşsun."

 

Kendime itiraf edemediğim şeyi söylemesi ile afalladım. Aşık mı olmuştum? Hemde oyun oynadığım o adama? Hayır, hayır aşık değildim. Sadece... Yutkundum yada yutkunmak istedim. Boğazımda bir düğüm oluştu. Ben sadece vicdan azabı çekiyordum. Kimin haklı, kimin haksız olduğunu bilmeden bir oyuna dahil olmuştum. Üstelik para için. Ben bu parayı hak etmiyordum.

 

"Aşık falan değilim o parayı istemiyorum. O adamı, seni hayatımda istemiyorum. Her şey bitti. Aramızda ki sözleşmeyi fes ediyorum. Sen istediğini aldın git artık hayatımdan."

 

Başını yana yatırdı daha sonra kartı masaya bıraktı. Ayakta durmuş onun yaptıklarını izliyordum. Kollarını bedenime doladığında bu kez şaşkına dönen ben olmuştum.

 

"Teşekkür ederim küçük dublör oyundan çıkma vaktin geldi sanırım."

 

Ben ona karşılık vermeden o benden ayrıldı. Koltuğun üstünde ki eşyalarını aldı ve "bir daha görüşmemek üzere sevgili Karya" dedi. Arkasını döndü ve evden çıkıp gitti. Yalnız kalmıştım. Koltuğa yeniden oturdum. Zihnimde bir çok düşünce geçiyordu. Hepsi birbiri ardını kovalıyor zihnimde büyük bir gürültüye neden oluyordu. Bundan sonra ne yapacaktım ben? O artık hayatımda yoktu. Her şey bitmişti. Okuluma geri dönebilir, işime geri başlayabilirdim.

 

İçeriden gelen ses ile irkildim. Elim göğüs kafesime giderken odama doğru adımladım. Masamın üstündeki çalan telefonu elime aldığımda tanıdık numarayı görmem ile açıp kulağıma götürdüm.

 

"Karya"

 

Annemin sesi.

 

"anne"

 

"Nasılsın?"

 

Nasıldım? Cevabını bilmediğim soru ile dudaklarımın aşina olduğu o cevabı verdim.

 

"İyiyim siz nasılsınız?"

 

"İyiyiz bizde. Eris Hanım senin eve döndüğünü söyledi bende seni aramak istedim."

 

Eris Hanım'ı duyunca dudaklarıma yaklaşan gülme isteğini geri çevirdim.

 

"Evet eve döndüm."

 

"Parayı verdi mi?"

 

Midemden ağzıma doğru yükselen acı sıvıyı geri yuttum. Buydu işte benim ailem para için kızlarını ölüme bile gönderirlerdi. Benden nefret ediyorlardı bunu biliyordum ama bilmek ve hissetmek arasında ki o acı belki de en kötüsüydü.

 

"Verdi."

 

Karşı taraftan memnuniyet dolu mırıltılar yükseldi.

 

"Biz babanla bir kaç gün sonra geliriz."

 

"Tamam."

 

Ardından telefondan gelen bip sesi. Benim olduğunu düşündüğüm telefonu masaya bıraktım. Başım ağrıyordu ve artık düşünmek istemiyordum. Üstümdekileri çıkartıp banyoya girdim. Suyu sıcak olarak ayarlayıp altına geçtim. Vücudum ile buluşan su kaslarımı gevşetti. Rastgele bir şampuan alıp saçlarıma döktüm. İyice saçlarımı köpürtüp vücudumu da yıkadım. Banyodan çıkıp üstüme pijamalarımı giydim. Yatağıma yattığımda düşündüğüm tek şey Samael'in bu kadar kolay bir şekilde beni bırakmasıydı. Tanıdığım Samael emin olmadan beni bırakmazdı. Ya bir şeylerden süphelenmişti yada gerçekten Eris'in öldüğünü düşünüyordu. Buna neden olan en büyük etkende bendim. Belki Samael haklıydı ve ben Eris'e yardım ederek bu suça ortak olmuştum. Gözlerimden akan bir kaç damla ile düşüncelerimi geri plana atıp sadece uyumaya çalıştım.

 

Yazardan

 

Genç adam elindeki viskisinden bir kaç yudum alıp kolundaki saate baktı. Kapı açılıp içeriye Renat girdiğinde ayak seslerinden o olduğunu anlamıştı bile. Ares zeki bir adamdı her şeyi öncesinde planlar, neler olabileceklerini tek tek düşünürdü. Zihninde dönen bir çok küçük şeytanı ona her zaman bir şeyler fısıldıyordu. O küçük kız ona tam yerinde bir lakap takmıştı. Samael, iblislerin atası. Ares, o küçük kızın Eris olmadığını zaten biliyordu ama neler döndüğünü anlamaya çalışıyordu. Yem olarak ona gönderilmişti bunun farkındaydı ama arkasında neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. En sonunda çözümü onu serbest bırakarak bulmuştu.

 

"Abi Karya'nın evinin önüne iki adam bıraktım onu uzaktan takip edecek tamda istediğin gibi."

 

Genç adam ağır ağır başını salladı. Onu göndermek hiç içine sinmesede bunu yapmıştı. Ona özgürlüğünü geri vermişti. O evde onun canının yandığını biliyordu bunu ona daha fazla yapamazdı ne kadar bu yaptığı ona yanlış gelsede o küçük kızı bırakmıştı.

 

Eris'in düşmanları yeniden onun peşine düşer diye de onu takip etmesi için evinin önününe adam bırakmıştı. Onun güvenliği Ares için önemliydi. Ne kadar kendine itiraf edemese de Lilith ismini taktığı bu kadına karşı küçükte olsa hisleri vardı. Onunla vakitlarini geçirdiği bu ev artık onu mutlu etmiyordu. Her yerde onu görüyor, kokusunu anımsıyordu. İçinden bir ses onu yeniden yanına almasını söylese de onu üzmemek için bunu yapmıyordu. Hoş ne zamandır bir kadının duygularını bu denli önemser olmuştu buda meçhuldü ama yinede o kızı düşünmeden edemiyordu.

 

Oturduğu koltuktan kalkıp ağır adımlarla evden çıktı. Onu yanına alamıyorsa kendisi onun yanına giderdi. Arabasına binip gazı kökledi içinde tuhaf bir sızı yer edindi bu onu göreceği için miydi?

 

Arabasını onun evinin arka sokağına bıraktı. Evden çıkarken partmantodan aldığı kapşonlu ceketi üstüne geçirip arabadan indi. Hızla genç kızın evine yaklaşıp odasının hemen karşısında ki uzun ağacın arkasına geçip odasını gözetlemeye başladı. Bu yaptığı ona bile saçma gelirken kim bilir Karya görse ne derdi? Kesin onunla ukala ukala konuşup kendisini farkında olmadan hayran bırakırdı. Genç kızın onunla cüretkar bir şekilde konuşmasını seviyordu. Ona gülümsemesini arada dudaklarını yalayıp, ısırmasını. Onunla ilgili şeyleri farkında olmadan zihnine kazıyordu Samael. Sanki küçük şeytanlarından biri onun için çalışıyordu.

 

Bir kaç dakika sonra odasının ışığı yandı. Genç kızın silüetini görmesi ile genç adam nefesini tuttu. Bunu farkında olmadan yapmıştı fakat altında ki derin anlamı belkide ileride çözecekti.

 

Genç kız ayakta bir süre bir şeyler yapmış daha sonra ışığı söndürüp yatmıştı. En azından Ares yattığını umut ediyordu. Şimdi onun yanına gidip birlikte uyumayı aklından geçirse bile bunu yapamayacağını bildiği için arabasına geri döndü. En azından silüeti olsa dahi onu görmüştü. Onsuz bile bir kaç saatliğine dayanamıyorken bundan sonra ne yapacaktı hiç bilmiyordu.

 

Ares ona aşık değildi o aşık olmazdı, olamazdı sadece aklında en ufak bir şüphe dahi kalmaması için onu gözetlemeliydi. Eris'in düşmanlarının ona zarar vermeyeceğini bilmeliydi.

 

Ares Zezel ileride belkide bu yaptıkları için büyük bir pişmanlık duyacaktı. Kızın ona ihanet ettiğini öğrendiği anda taş üstüne taş bırakmazdı ama şimdilik her şeyden habersiz olarak tek düşündüğü bu küçük kızı korumaktı. Hem düşmanlardan, hemde kendinden.

 

°^°^°^

 

Bölüm sonu benimkiler umarım beğenmişsinizdir.

 

Beğendiyseniz vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Emeklerimin karşılığı olarak lütfen es geçmeyin.

 

Peki bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler? Samael'in, Karya'yı koruma çabalarına ne diyorsunuz?

 

Sosyal medya hesaplarım üzerinden beni takip etmeyi unutmayın spoiler paylaşıyorum. 💖

 

Instagram: Ayrin.im

Twetter: Ayriniim

Wattpad yardımcı: Ayrinhikayeleri

 

Gülücükler ve öpücükler ile...

 

 

Bölüm : 08.12.2024 18:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...