22. Bölüm

SARHOŞ

Ayrin
iam.ayrin

Selam benimkiler hemen bölüme alıyorum sizi. Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

 

Multimedya: Samael (Ares Zezel)

 

Keyifli okumalar!

 

{•}

 

"SAMAEL!"

 

"Dur bir kızım ya."

 

"Sen tam bir pisliksin."

 

"O kadar içmene izin vermemem gerekiyordu."

 

Kaşlarımı çatarak Samael'e baktım. Zıpladığım koltuktan inip tam karşısına geçtim. Başım dönüyor midem bulanıyordu ama bunu geri plana atarak onun gözlerinin içine baktım.

 

"Baksana sen şeytan bozuntusu senden kim izin alıyorda içmeme izin vermeyeceksin? Ha söyle bana!"

 

Sonlara doğru sesimi yükseltip ona dik dik bakmıştım. Samael oflayarak "eğer şu bağırmayı kesmezsen..." Derken sözünü keserek koltuğa çıkıp yeniden bağırmaya başladım.

 

"Ne yaparsın ha? Sen bir pisliksin yakışıklı bir pislik hemde. Sen o yosun yeşili gözleri hak bile etmiyorsun!"

 

Samael yosun yeşili gözlerini devirip yeniden beni tutmak için hamle yaptı. Ondan bir kez daha kaçtığım da Samael'in gittikçe sinirlendiğini anlamıştım. Umrumda mıydı peki? Asla.

 

Kanepenin üstünden de atlayıp dışarıya kaçacaken ayağımın kayması ile yeri boyladım. Yüzümü yere vurmanın etkisi ile ağzımdan koca bir çığlık kaçtı. Kollarımdan tutulup havaya kaldırıldığımda Samael ile yüz yüze geldim.

 

"Uslu dursana kızım bak yüzünü vurdun."

 

Burnumdan sıcak bir sıvı aktı. Harika burnumu kanatmıştım.

 

"Gel buraya Lilith."

 

Samael elimi tutup banyoya götürdü. Kafamı yere eğip kanın akmasını sağladı. Kan bir süre aktıktan sonra durmuştu. Samael burnuma pamuk koyup beni banyodan çıkardı. Odama geldikten sonra beni yatağa oturttu. Dolaptan bir kaç kıyafet çıkartıp bana getirdi.

 

"Üstünü değiştir."

 

Arkasını dönüp odadan çıktı. Üstümü çıkartıp Samael'in verdiği pijamaları giydim. Başım çok kötü dönüyor ve midem bulanıyordu. Bir süre sonra Samael yeniden odaya girdi. Elinde kahve ve su vardı. Suyu masaya bırakıp kahveyi bana uzattı. Kahveyi elinden alıp bir yudum içtim. Bunu yapmam ile midemin bulantısı daha da artmıştı. Yerimden kalkıp koşarak banyoya gittim. Klozetin başında öğürürken bir el saçlarımı tutup sırtımı sıvazladı. Elimle onu geriye itmeye çalışıp "git buradan" dedim.

 

Samael gitmeden yaptığı işe devam etti. Bir süre sonra içimde ki bütün her şeyi çıkarıp ayağa kalktım. Samael sifonu çekip elimi yüzümü yıkamama yardım etti. Birlikte odaya döndüğümüzde kendimi bitkin hissediyordum.

 

Samael yatağıma uzanmama yardımcı olup üstümü örttü. Gözlerim ağır ağır kapanmaya başlamıştı. Samael arkasını döndüğü anda elini zorla da olsa tuttum. Şuan bakışlarını üstümde hissedebiliyordum.

 

"Beni özgür bırak Ares. Gitmek istiyorum, özgür olmak istiyorum. Lütfen."

 

Sesim sonlara doğru kısılmıştı yada ben öyle sanıyordum. Bir süre sonra görüş açım kapanmış ve elimin arasında ki sıcak elde gitmişti.

 

😴

 

Renat'ın anlatımıyla

 

Ares aşağı inip yanıma oturdu. Sanki bir şey düşünüyormuş gibi gözleri etrafta dolanıyordu.

 

"Uyudu mu?"

 

Dikkatini üstüme çektiğim de Ares bakışlarını bana çevirdi. Başını bir kez aşağı yukarı indirip yeniden kapalı olan televizyonu izlemeye başladı.

 

"Sorun ne dostum? Dalgın görünüyorsun."

 

Ares televizyona bakmaya devam edip bana cevap vermedi. Onunla uzun zamandır arkadaştık ve onun hakkında ki her şeyi ben biliyordum. Tabi Ares çoğu zaman kapalı bir kutu gibiydi. O kutuyu açmam belki de yıllarımı almıştı. Almasına almıştı ama buna değmişti. O tanıdığım en mert adamdı.

 

Son zamanlarda Karya ile olanlara daha çok kafayı takıyordu. Sürekli araştırma yapıyor ülkeyi karış karış arıyordu. Tabi sadece Türkiye değil. İngiltere, Fransa ve İtalya'yı da aratıyordu. Çünkü Eris daha önce o ülkelere kaçmıştı. Eğer Karya ve Eris aynı kişi değilse muhtemelen bu ülkelerde birindeydi. Ares'in, Eris'i bulduğunda ne yapacağını bilmiyordum ama eğer Karya, Eris ise ona zarar vereceğini düşünmüyordum.

 

Ares, Karya ya alışmıştı. Onu ilk kaçırdığı gün bile benimle oturup içmiş ve "onda tuhaf bir şey var sanki Eris değişmiş gibi" demişti.

 

Ya Eris şuan Karya rolü ile çok iyi oyunculuk sergiliyordu yada ikisi gerçekten çok farklı iki kişiydi. Şahsen Karya asla Eris'e benzemiyordu. İkisi ayrı iki kutup gibiydi. Ama bir o kadar da benzer. Ares'i de bu şüpheye düşürüyordu. Bu kadar benzer olupta bir o kadar farklı olmaları.

 

Karyayı eve aldıktan sonra resmen beni bile unutmuştu. Sürekli onunla ilgileniyordu. Eve saldırı olduğu zaman bana "ona bir şey olacak diye o kadar korktum ki bir daha bu korkuyu yaşayamam Renat onu ne olursa olsun korumalıyım." Demişti.

 

Ares belki de ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştı. Belki de onun Eris olmadığı umuduna kapılıp sürekli onu koruma peşindeydi. Eğer o Eris ise Ares'in ne yapacağını kestiremiyordum. Onu sürekli korumaya çalışıyordu. Birlikte içtiğimiz de bile sürekli ondan bahsediyordu.

"Bir gülüşü var be Renat sanki nefes aldığımı hissettiriyor" demişti. Ona aşık mısın diye sorduğum da ise ona aşık olamam o katil olabilir demişti. Daha sonra "ama lütfen o katil olmasın eğer onun katil olduğunu öğrenirsen lütfen bana söylemeden onu benden uzaklaştır buna dayanamam." Diye eklemişti.

 

Karya onu çoktan etkisi altına almıştı ama Ares bunu reddediyor suçsuz olduğunu öğrendiğinde her şeyi telafi edip hayatından çıkacağını söylüyordu. Şahsen onu bırakacağını sanmıyordum. Ona gereğinden fazla bağlanmıştı.

 

"Onu bırakacağım."

 

Ares'in sesini duyduğum an şaşkınlık içinde ona baktım. Gözleri yorgun bakıyordu. Zihninde ki düşünceler onu çürütüyor gibiydi.

 

"Ama o, Eris olabilir."

 

Sanki bunu o da düşünüyormuş gibi eli saçlarına gidip karıştırdı. Bu düşünce onu korkutuyordu. Bunun farkındaydım.

 

"Ama o olmayabilir de ve benim ona yaptıklarımı düşündükçe kendimi affedemiyorum. Belki ona fiziksel şiddet uygulamadım ama zor anlar yaşattım. Buna hakkım yoktu."

 

Onu anlıyordum. Ares buydu işte. Sert görünse bile her zaman iyi bir şeyler bulup kendini kötülerdi. Üzgündü Karya ya yaptıkları onu mahvediyordu.

 

"Bak Ares. Ona yaptıkların belki kötüydü ama onun Eris olduğunu düşünerek yaptın. Git ve Karya ya her şeyi anlat. Eris'in abine ne yaptığını anlat. Eminim seni anlayacaktır."

 

Yüzünü buruşturdu. Aklına abisi gelmişti. Gözleri sulanmış ve sanki görüş açısı bozulmuş gibi kafasını iki yana sallanmıştı.

 

"Bunu yapamam Renat. Ona anlatamam. Onu serbest bırakacağım ve gitmesine izin vereceğim ama bir kaç gün daha yanımda kalsın istiyorum bu kadar erken veda etmek istemiyorum."

 

Adem elması bir yukarı bir aşağı hareket etti. Boğazında bir yumru varmışta gitmiyormuş gibi.

 

"Çok mu bencilim? Onu biraz daha yanımda tutmak istemem çok mu kötü?"

 

Sesi konuşurken çatlamıştı. Bana sormuyor da kendi kendine konuşuyor gibiydi. Karya ile birlikte olduğu zaman fark ettiğim bir diğer şey ise artık Ares'in mutlu olduğuydu. O kötü günden sonra sanki yeniden nefes alıyormuş gibiydi.

 

Ares ayağa kalkıp sarsak adımlarla yukarıya çıktı. Karya'nın odasına gittiğini bildiğim için ona bir şey söylemedim. Sadece arkasından uzun uzun bakmak ile yetindim.

 

🚶🏻‍♂️

 

Yazar anlatımıyla

 

Genç adam merdivenlerden çıktıktan sonra genç kızın odasına girdi. Saçları etrafa salık bir şekilde yüzünü yana yatırmış uyuyordu.

 

Genç adam onun yanına yaklaşmış hiçbir şey söylemeden uzun uzun seyretmişti. İki insanın bu kadar benzemesi adil değildi. Tıpkı ona yaşattılarının adil olmadığı gibi. Aklına onu o odada tuttuğu geldikçe kalbinde ufak bir sızı beliriyordu. Bu sızının ne olduğunu bilmiyordu genç adam. Sadece vicdan azabı çekiyorum diye düşünüyordu. 42 gün boyunca o odada sürekli genç kızı izlemişti.

 

Onu izlemek öyle keyifliydi ki adam en sonunda onu oradan çıkartıp yanına almıştı. Bu keyfi veren kızın acı çekmesi değildi. Kendi kendine şarkı söylemesi ve kendi kendine oyun uydurup oynamasıydı. Dik duruşu ve sert tavrı onu biraz daha kendine çekmişti. Asla boyun eğmiyor sürekli neden orada olduğunu sorgulayıp suçsuz olduğunu söylüyordu.

 

Adam ona daha fazla bakmadı yada sadece etkisinden kaçmak istedi. Ona her baktığında hem acıyı hemde saflığı hissediyordu.

 

Genç adam en üst kata çıktı. Beyaz kapılı oda. Her şeyin başlangıcı ve sonu olacak o oda. Genç adam kapıyı açıp içeriye girdiğinde bütün anılar yeniden zihninde canlandı. Ve Eris den bir kez daha nefret etti.

 

^•^

 

Bölüm sonu benimkiler umarım beğenmişsinizdir. 😽

 

Beğendiyseniz vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Emeklerimin karşılığı olarak lütfen es geçmeyin.

 

Peki bölüm hakkında ki düşünceleriniz neler?

 

Sosyal medya hesaplarım üzerinden beni takip etmeyi unutmayın spoiler paylaşıyorum. 💖

 

Instagram: Ayrin.im

Twetter: Ayriniim

Çizgi.studio: Ayrin

Wattpad yardımcı: Ayrinhikayeleri

 

Gülücükler ve öpücükler ile...

 

 

Bölüm : 14.10.2024 23:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...