
12. Bölüm
"İzmir'den Ankara'ya"
14 yıl önce
Başta Ada ve annesi olmak üzere herkes şuan Cenk'in yani Ada'nın babasının cenazesindeydi. Sibel tekerlekli sandalyede oturuyordu, o derece kötüydü. Ada ise ne olduğunu biraz anlayabiliyor biraz da anlayamıyordu. Tek bildiği babasının öldüğüydü. 1 haftadır neredeyse aralıksız buna ağlıyordu. Sibel de kendini odalara kapatmıştı, kendi acısından Ada'ya bakamıyordu. 1 haftadır Ada'ya bakma görevini Egemen ve ailesi üslenmişti. Daha çok Mine bakıyordu çünkü Egemen antrenmanlara gidiyordu, okula gidiyordu Akif ise zaten her gün işe gidiyordu. O yüzden Ada'ya en çok bakabilecek kişi Mine'ydi ama Mine çok zorlanıyordu çünkü Ada Egemen eve gelesiye kadar uyumuyordu,yemek yemiyordu ya da oyun oynamıyordu. Zaten Egemen gelince de direk onun kucağında uyuya kalıyordu.
Cenk'in cenaze namazı da artık kılınmıştı. Şuan yakınları kürekler ile toprağı kazıyorlardı. Kazma işlemi bittikten sonra Cenk'in tabutu artık toprağa konulmuştu. Sonra da tekrardan üstü topraklarla kapanmıştı. Asıl kıyamet o zaman kopmuştu, Ada daha çok ağlamaya başlamıştı bu bir yana Sibel bayılmıştı. Mine bunu görünce hemen Sibel'in yanına gitti. Egemen'de Ada annesini bu halde görmesin diye onu kucaklayıp o bölgeden uzaklaştırmıştı. Bu bir ailenin bitişiydi.
Ekin ailesi dağılmıştı.
🏀
Cenazeden yaklaşık 1 ay geçmişti. Sibel yavaş yavaş kendini toparlamıştı. Ada ve Sibel Ankara'ya taşınacaklardı. Onlar için zor olucaktı ama Sibel'in yapacak başka bir şeyi yoktu. Orada annesi ve babası yaşadığı için oraya gideceklerdi. Bu gitme işi daha önceden planlanmış olduğu için Ada 2 gündür Egemen'gilde kalıyordu, sırf Egemen ile daha fazla vakit geçirsinler diye Ada'nın kalmasını Mine istemişti. Sibel artık tüm hazırlıklarını yapmıştı. Egemen va ailesi Sibel ve Ada'yı havalimanına bırakacaklardı. Ada cenazeden beri çok kötüydü, iyice zayıflamıştı, göz altları mosmor olmuştu. Aslında tek Ada böyle değildi, Sibel Ada'dan daha kötüydü. Cenk'in ölümünü ailesi kaldıramamıştı. Bu da normal bir şeydi.
Şuan havalimanına doğru gidiyorlardı. Sibel kendini tutuyordu, ağlamaması lazımdı çünkü zaten kızı Ada ağlıyordu. Ona destek olması lazımdı. Ada'ya baktığında hemen yanında Egemen'in olduğunu fark etti, Egemen Ada'nın sakinleşmesi için her şeyi yapıyordu. Sibel Ada'yı Egemen'den ayırmak istemiyordu, ama bunu yapmak zorundaydı. Sibel yol boyunca tek kelime etmemişti, sadece elindeki kocasının fotoğrafına bakıp durmuştu. Bu hali ne zaman düzelicek bilmiyordu ama bir an önce toparlanması gerekti çünkü birilerinin Ada'ya destek olması lazımdı. Bu şeyide en iyi yapacak insanlardan biriydi Sibel. O yüzden kendini hemen toplaması gerekiyordu.
Sonunda havalimanına gelmişlerdi. Hemen valizleri alıp uçağın olduğu yere geldiler. Egemen Ada'yı hiç bırakmak istemiyordu. Fakat bunu belli etmemeye çalıştı. Hepsi sıra sıra sarıldıktan sonra Sibel ve Ada uçağa bindi. Onlar bindikten sonra uçağın kapası kapandı ve uçak kalktı.
Egemen'gil sonunda eve gelmişti. Yol boyunca Egemen'in ağzını bıçak açmamıştı. Simge ve Akif'de çok üstelememişlerdi. Egemen eve gelir gelmez kendini odasına kapattı. Yatağına yattığında gözlerinin dolduğunu farketti fakat ağlamak istemiyordu. İstediği gibi olmadı ve ağlamaya başladı. Egemen öyle kolay kolay ağlayan bir insan değildi ama Ada için ağlayabileceğini öğrenmişti. Egemen o küçük kızdan biraz bıksa da her günü onunla geçiyordu. Şimdi onsuz ne yapacaktı?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.63k Okunma |
274 Oy |
0 Takip |
21 Bölümlü Kitap |