
16. Bölüm
"Baba"
Ada Ekin
Hem de çok tanıdık birine...
Bu adam babamdı. Hayal görüyorumdur diye kafama vurup, kolumu çimdiklemiştim. Hayır! Hayal görmüyordum. Bu adam babamdı ya da ona benzer biriydi. Benim donakaldığımı fark edince cüzdanından kimliğini çıkarıp bana uzattı. Ben almaya cesaret edemezken Egemen hemen kimliğe uzandı. "Cenk amca..." Egemen'in durgun sesini duyduğumda kafamı ona çevirdim. Egemen'in yüzündeki ifade ile karşımda duran adamın babam olduğunu anladım. Gözlerim istemsizce dolmuştu. "Hayır, hayır olamaz! Benim babam 14 yıl önce öldü. Şaka yapıyorsunuz, sadece basit bir şaka! Değil mi?" galiba delirmiştim çünkü sinirden kahkaha atmaya başlamıştım. "Ada... Güzelim sakin ol." Egemen beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama imkansızdı çünkü benim babam 14 yıl önce ölmüştü ve şimdi tanımadığım bir adam karşıma çıkıp "Ben senin babanım." diyordu. Şoktaydım! Babam denecek adam sarılmak için öne atıldığında saniyesinde geri çekildim. "Sakın!" diye sert bir ses tonuyla uyardım. "Kızım..." "Bana kızım deme! Egemen yürü gidelim." diyip arkamı döndüğümde kolumda bir el hissettim. "Ada, lütfen beni bir dinle. Bana 1 saat verin, sadece 1 saat konuşmak istiyorum." dediğinde Egemen'e baktım. Egemen "konuşalım" der gibi kafasını sallayınca Egemen'e güvenip konuşmayı kabul ettim.
🏀
Egemen Akay
1 saattir bir cafede oturuyorduk. Cenk amca bir şeyler anlatıyordu fakat Ada bir yere dalmıştı ve dinliyormuş gibi gözükmüyordu. "Demem o ki Ada benimle gelicek." emin bir şekilde söylemişti. Hemen yüzümü Cenk amcaya çevirdim. "NE!?" diye sert bir sesle sormuştum ya da bağırmıştım şuan bunun önemi yoktu. Adam Ada'yı götürecem diyordu! "Dediğim gibi Ada benimle gelecek ya zorla ya da kendi isteğiyle." "Cenk amca istersen saçmalama. 1 saat konuşalım dedin geldik seni dinledik. Yeter bu kadar! Sen kıza 14 yıldır babalık yapmıyorsun." durgun Ada'yı gösterip "Bu kız baba sevgisi ne az çok biliyor!" diyerek Ada'yı biraz kendime çektim. Ada da hiç bir tepki ifadesi yoktu sadece boşluğa bakıyordu. "Madem o kadar Ada'yı düşünüyordun da 14 yıldır sen nerdesin Egemen?" sorduğu soruyla donakaldım. Bu sefer haklıydı, diyecek bir cevabım, kendimi savunacak bir cümlem yoktu. "Cevap bekliyorum, 14 yıl boyunca sen nerdeydin? Herkes hata yapar bende bu hatayı şimdi telafi etmeye geldim." dediği anda kendimi toparlamayı başardım. "Hatanı telafi etmeye geldin de Ada'yı zorla götürmeye çalışıyorsun! Sana konuşman için izin verdik, seni dinledik, yeter bu kadar. Ada ile hala konuşmak istiyorsan da Ada'ya numaranı verirsin. Bu kızı seninle gönderecek göz yok bende." diyip ayağa kalktım sonra da Ada'yı kaldırdım. "Numaranı bana atarsın." diyip Ada'yı yanımda tutarak arabaya doğru yürümeye başladık. Bayağı gerilmiştim, Ada da ne bir ses, ne bir tepki vardı. Üstüne gitmedim. Arabaya gelir gelmez yola çıktık.
Otele yaklaşmıştık, yol boyunca Ada gram konuşmamıştı. "Bebeğim iyi misin?" Ada beni duyunca konuşmak için ağzını açtı fakat geri kapattı. Ben araba sürdüğüm için Ada'ya bakamıyordum, duyduğum hıçkırık sesiyle hemen Ada'ya döndüm. Ada ağlıyordu. "Ada... Güzelim saçmalama." diyip onu sakinleştirmeye çalışıyordum bir yandan da arabayı müsait bir yere çektim. Hemen arabadan inip Ada'yı da arabadan indirdim. Arabayı durdurduğum yer deniz kenarıydı. Elimi Ada'nın beline atıp deniz kenarına yaklaştım. "Ada bana bak." dediğimde bana baktı. Yüzünü ellerimin arasına alıp başparmağımla göz yaşlarını sildim. "Her akıttığın göz yaşı için o şerefsize bir yumruk atmak istiyorum." diyip onu kendime çektim. Sıkıca sarılıp derin bir nefes de kokusunu içime çektim. Saçlarının üstüne bir öpücük kondurdum. " Ben artık otele gitmek istiyorum." diye mırıldanışını duyunca başımı tamam anlamında salladım. "Hay hay. Hadi arabaya." diyip arabaya yürümeye başladığım da oda bana eşlik etti.
Otele gelmiştik. Ada arabadan iner inmez direk otele girdi. Ben de peşinden hızla otele girdim. "Ada yavaş!!" diye bağırmıştım fakat Ada ya duymuyordu ya da duymamazlıktan geliyordu. "Ada bekle!" diyerek yanına koşup kolundan tuttum. "Bırak! Egemen ne olur bırak! Biraz yalnız kalmak istiyorum..." yalvarır bir tonda dediği için dayanamıyordum ama karşı gelmek zorundaydım. Şuan Ada hiç iyi değildi ve tek kalması doğru bir karar değildi. "Tamam, tamam. Ben de geleceğim ama sesim çıkmayacak, yalnız gibi hissedeceksin." dediğim şeye pek ikna olmamıştı ama kabul etmişti çünkü onu oraya tek göndermeyeceğimi biliyordu. Ada önde yürüyordu ben de onu arkadan takip ediyordum. Bir deniz kenarına gelmiştik. Ada yerdeki kumlara oturduğunda bende ondan biraz uzaklaşıp kumlara oturdum. Telefonumu çıkarıp mesaj gelmişmi diye baktım. Eren'den mesaj gelmişti, muhakkak bizim nerde kaldığımızı merak etmişti.
EY: Kanka nerde kaldınız ya? Ne oldu?
EA: Kanka otele geldikte şuan bir tane deniz kenarındayız. Ada biraz kötü,sonra anlatırız.
EY: Tamam.
Telefonumu geri cebime koymuştum. Ada'ya baktığım da denizi izliyordu. Ben de onu izlemeye başlamıştım.
" İstiyorsan gel yanıma, uzaktan izlemene gerek yok." demişti, yerimden kalkıp onun yanına gittim. "Beni görüyor muydun sen ya?" dedim gülerek. "İzleniyor gibi hissediyordum ve burada da tek ikimiz olduğumuz için beni izleyen tek sen olabilirsin." dediğinde hemen "Zaten seni izleyen tek kişi ben olabilirim, başkası asla olamaz." diyerek lafa atıldım. Yüzünde bir gülümseme olmuştu. "Kıskanç odun kişiliği yine yüklenmiş sana." dediğinde güldüm. "Her zaman." dediğimde o da biraz gülmüştü. "İyisin dimi Ada? Biraz toparlanmış gibi gözüküyorsun." dediğimde kafasını salladı. "İyiyim. Sadece birden o şeyleri duyunca beynim kaldırmadı ama şuan iyiyim." dediğinde saçlarına yine bir öpücük kondurdum. "Hadi yemeğe geçelim. Eren ve Simge bizi bekliyor." diyip ayağa kalktım,ona da kalkması için elimi uzattım. O da elimi tutup ayağa kalktı.
Yemeğimiz bitmişti. Yemek yerken bir yandan da Eren ile Simge'ye olayı anlatmıştık. Onlarda Ada'ya destek olmuşlardı. Şuan tatlı yiyorduk, tatlımız bitince odalara dağılacaktık çünkü yarın erken kalkıp uçağımıza yetişmemiz lazımdı. Ada yüzünü buruşturup "Beğenmedim." diyip tabağı biraz iterek önünden uzaklaştırdı, "Ben daha iyi yaparım." diyince "O zaman İstanbul'a döndüğümüzde yapar mısınız hanımefendi?" diye sordum. Yüzünde ki gülümsemeyle bana dönüp " Tabikide beyefendi." demişti. Oturduğu sandalyeyi alttan elimle kendime çekip omzuna kolumu atmıştım. O da kafasını omzuma yaslamıştı. Aynı pozisyonla sohbete dalmıştık.
🏀
Ada Ekin
Erkeklerin kapısını çalmak için odalarının önüne gelmiştik. Biz çoktan hazırdık fakat erkeklerden bir ses yoktu. Simge kapıyı çaldığında kapıyı Etem açmıştı. "Günaydın, siz arabaya inin, biz geliyoruz." "Tamam." diyip Simge ile arabanın olduğu yere indik. Arabaya bindikten sonra erkekleri bekledik. Sonunda gelmişlerdi. Etem benim öne oturmam için işaret yapmıştı. "Oraya Eren oturmayacak mı?" diye sorduğumda Eren arka koltuk kapısını açarken "Yok sen geç öne, ben sevgilimle oturayım." dediğinde gülümsedim. Ben ön koltuğa geçerken Eren'de arka koltuğa oturdu. Havalimanı gitmek için sonunda yola çıkmıştık. Araba kiralık olduğu için havalimanında bırakacaktık.
Sonunda havalimanına gelmiştik. Arabayı teslim ettikten sonra Simge ile ben küçük çantaları alırken Egemen ve Eren valizleri almıştı. Uçağa doğru yürümeye başlamıştık. Uçağa geldiğimizde valizleri uçağın bagajına koyduk sonra da yolcu koltuklarımıza geçip oturduk. Pilot gerekli uyarıları yapmıştı. Uçak yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 2.63k Okunma |
274 Oy |
0 Takip |
21 Bölümlü Kitap |