2. Bölüm

2. Bölüm

Berrys
ilgimm

2. Bölüm

"KADER"

Ada Ekin

 

Bugün hayatımın en önemli günlerinden biriydi. Niye diye sorarsanız ben bir aşçıyım ve bugün bir organizasyon için yemek yapacağım. Şimdi diyeceksiniz ki " Ee aşçısın zaten. Mesleğinin amacı bu" fakat bu aşırı önemli çünkü bugün hiçbir hata yapmadan günü tamamlarsam artık mutfakta baş şef olacağım. Şimdi neden önemli olduğunu anladığınızı düşünüyorum.

Çantamada gerekli eşyalarımı koyduktan sonra arabama bindim. Yanımda yedek elbise götürüyordum çünkü yemek yaptıktan sonra kutlamaya bende katılacaktım. Arabamı çalıştırdım ve yola koyuldum. Radyoyu açtığımda en sevdiğim şarkılardan biri olan " VAGON- Ama Bana Bakma Öyle" şarkısı çalıyordu. Ben de dayanamayıp eşlik ettim " Asla geriye bakma, saçma mesajlar atma. Kaç ve barında saklan..." Bugün çok mutluydum kimse keyfimi kaçıramazdı. Şarkıya devam ettim" 317 gün, dalgalarda var bir hüzün. Bağla betonu suya atla." güzel müzik keyfim telefonumun çalmasıyla bölündü.

"Alo efendim Gamze?" arayan Gamze'ydi. Kendisi benim asistanım olur. " Alo rahatsız ettiysem kusura bakmayın Ada Hanım. Ben nerede kaldığınızı sorucaktım." derin bir nefes alıp " Sorun değil. Gelmek üzereyim konumda 5 dakika kaldığı gösteriliyor." " Tamam o zaman, görüşürüz." " Görüşürüz Gamze." deyip telefonu kapattım.

Mesleğimi çok seviyordum. Çünkü küçüklüğümden beri mutfağa ilgim vardı. Bu yüzden çok çalışarak Gastronomi Bölümü'nü kazanmıştım. Akrabalarım çoğu bu bölümü istememişlerdi. " Napıcaksın bu bölümü, evdede makarna yaparsın!" demişlerdi. Sırf bu yüzden onlarla artık pek konuşmuyordum. Aşçılığı sadece makarnadan ibaret sanıyorlardı. Ne komik!Şaka yaptığımı düşünebilirsiniz ama ben ciddiyim.

Hemen düşüncelerimden kurtulup organizasyonun olduğu yere geldim. Arabamı düzgün şekilde park ettim. Dışarı bugün biraz soğuktu, neyseki hava durumuna göre giyinmiştim. Hemen mutfak bölümüne girdim. Gamze beni görünce hemen yanına gelmişti. Gamze'yi seviyordum, tatlı kızdı, kimseye zararı yoktu. " Günaydın Ada Hanım." demişti gülümseyerek. " Hoşbulduk Gamze ama ben bu hanım konusunda anlaştığımızı sanıyordum. Am sen bana hala hanım diyorsun." dedim şakasına kızgın bir tavırla. " Pardon alışkanlık olmuş. Bundan sonra size Ada demeye dikkat ediceğim." gülümseyerek" Ha şöyle." dedim. O da bana gülümsemişti.

                                 🏀

Yaklaşık 5 saattir mutfakta olduğumu hatırlıyorum. Zaman algım kesinle yok olmuştu. Ben buraya sabah gelmiştim şimdi hava kararmıştı. Şuan lavaboda ayna karşısında makyajımı yapıyordum. Yemekleri yapmayı bitirmiştik, bende hemen lavaboya gelip giyinmiştim. Makyajımı bitrmeme az kalmıştı. Davetliler birazdan gelirdi. Onlar kim miydi?

Onlar Türkiye'nin en büyük basketbol takımı olan Galatasaray Basketbol Takımı'ydı.

Buraya gelmelerinin sebebi şampiyon olmuşlardı ve eğlenmek için böyle bir organizasyon yaptırmışlardı. Ben özel olarak seçilmiştim. Bir sürü başarım vardı ve az çok tanınan bir şeftim. Muhakkak ondan özel olarak seçildim. Geri kalan çoğu aşçıyı da ben seçmiştim.

Artan seslerle davetlilerin geldiğini anladım. Hemen toparlanıp yemek yenilecek salona gittim. Ayağımda topuklular olduğu için bir tık zor olmuştu ama umursamadım. Ben ve 2 aşçı kapıya diğerleri gibi dizilmiştik. Yavaş yavaş davetliler gelmeye başlamıştı. Hepsini el sıkarak karşılamıştık. Size bir şey diyeyim mi? Ben ömrü hayatım boyunca bu kadar yakışıklı insanlar görmedim! Takımdaki çoğu oyuncu gençti. Onların yanında cüce gibi kaldığımı hissediyordum. Boyum 1.68'di zaten cüceydim. Neyse ben ne diye burda put gibi dikiliyordum!? Tek ben kalmıştım. Sanırım hayal dünyasına biraz fazla dalmışım. Hemen mutfağa gittim, tabakları falan hazırlamalarına yardımcı oldum.

                                     🏀

Yemekleri falan dağıtmıştık. Şuan içki zamanıydı herkes içkisini içip sohbet ediyordu. Ben de onların arasındaydım. Bu organizasyon benim için çok iyi olmuştu. Hem sosyalleşmiştim hem de önüme bir çok iş imkanı sunulmuştu. Hepsi çok tatlı insanlardı sadece bir tanesine ısınamamıştım. Isınamamak demeyelim de konuşacak fırsatım olmamıştı. Ona kaptan deniliyordu, muhakkak takım kaptanıydı. Mutfakta neler oluyor diye mutfağa gitmiştim. Her şeyin yolunda olduğunu görünce kendime bir şarap aldım ve mutfaktan çıktım. Fakat işler umduğum gibi güzel gitmedi. Mutfaktan tam çıktığımda duvarı aratmayacak sert bir yere çarptım. Daha doğrusu o bana çarptı. Ve tek sıkıntı bu değildi elbisem beyazdı! " Ah! Çok pardon. Gerçekten isteyerek olmadı." demişti.

" Sorun yok, benim hatam." ne demiştim ben şimdi? Neresi benim hatam basbayağı o çarptı sana!

İkimizde aynı anda eğilmiştik. Benim amacım yere telefonum düşmüştü onu almaktı. Tam telefonuma uzanacakken o da telefonuma uzanınca ikimizin eli birbirine değdi. Ellerimizin değmesiyle göz göze gelmiştik. Gözleri çok güzeldi. Ne! Ben ne saçmalıyorum!? Galiba şarap yüzünden kafam yerinde değil! Hala göz gözeydik.

Bir dakika! Bir dakika! Ben bu gözleri nerden tanıyorum!? Çok tanıdık bu gözler. Bana kalsa o gözlerin nereden tanıdık geldiğini hatırlamak için hala bakacaktım. Fakat o bu göz temasını kesmişti. Elime telefonumu tutuşturup" Tekrardan kusura bakma." deyip gitmişti. Bir teşekkür bile edememiştim. Zaten edicek bir durumda değildim. Aklımda tek bir soru vardı...

Ben o iki toprağı anımsatacak gözü nerden tanıyordum?

Bölüm : 24.12.2024 12:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...