Yağmur yine pencereyi dövüyor.
Elyra masada oturmuş, Sam’i izliyor.
Kalem kâğıda dokunur dokunmaz eski ve yeni cümleler birbirine karışıyor:
Ama sesi başka bir zamandan geliyor.
Adını hatırlayamıyorum ama kalbim atışını biliyor.
“Yazmaya başladın,” dedi usulca.
Sayfada sadece bir kelime yazılıydı:
Ama harflerin altına su damlamış gibiydi.
Ve kalbinden geçen cümleyi söyledi:
“Ben orada yaşadım. O harflerin arasında.
Sen beni hatırlamadığında bile, kelimeler hatırladı.”
Sonra bir şey fısıldadı — kendi bile fark etmeden:
“Tarçınlı çay… ve rüzgâr. Bir pencere kenarı…
Neden böyle hissettiriyorsun bana?”
O sırada kitap, Elyra’nın çantasından kendiliğinden açıldı.
“Son Sayfa” yazılı bir başlık belirdi.
Ama altında sadece bir satır vardı:
“Eğer o seni yeniden yazarsa, zaman teslim olur.”
“Bu sana ait,” dedi. “Yarım kalan bir hikâye…”
“Ama bu hikâyede ben tek başıma değilim.
Sen… sen ne zaman girdin buraya?”
Sadece kalbinin attığı yeri gösterdi.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |