ALTINCI BÖLÜM: TAŞMUHAFIZI

"Üçümüz." diye bir ses yankılandı. Stiles sesin geldiği yere baktı ve Theo'nun arkasında duran Liam'ı fark etti. Theo ise gelen sesle arkasını döndüp Liam'a baktı. Ardından Theo sinirli bir şekilde bağırmaya başladı. "Sen delirdin mi? Kendini öldürmek mi istiyorsun!" Liam bağırarak karşılık verdi. "Peter beni Stiles'ı korumak ve ona yol göstermek için yarattı! Yani benden o kadar kolay kurtulacağını sanma Theo Raeken!" Liam ve Theo kavga ederken Stiles sessizce onları bekliyordu. Bir süre sonra yukardan bir kaya sallanmaya başladı. Stiles bunu fark etti ve "Em...çocuklar." dedi. Theo ve Liam Stiles'ı duymamıştı. Kaya tam düşerken Stiles "Theo! Liam dikkat edin!" diye bağırdı. Theo ve Liam yukarı baktığında onlara yaklaşan kayayı gördüler. Ardından Theo, Liam'ı kurtarmak için onu sert bir şekilde itti. Liam ise Theo kayanın altında kalmasın diye Theo'nun elini tuttu ve birlikte yere düştüler. Kayanın düşmesiyle çıkan kum dumanlarıyla Stiles öksürmeye ve önünü görememeye başladı. Dumanlar dağıldıktan sonra Stiles, Theo ve Liam'a baktı. Liam, Theo'nun üstündeydi ve Liam'ın ayağı kayanın altında kalmıştı.

Theo "Liam kalksana üstümden!" diye bağırdı. Liam ayağını çekmeye çalıştı ama çekemedi. Sonra Theo'ya dönüp "Ayağım kayanın altında Theo! Nasıl kalkabilirim?" diye bağırdı. Theo, Liam'ın ayağında duran kayaya baktı ve "Tanrım Liam, nasıl çıkaracağız." dedi. Liam ona bağırarak karşılık verdi "Sayende Theo!" Theo şaşlınlık ile ona baktı ve sert bir sesle "Benim yüzümden mi? trene binseydin böyle olmazdı!" diye bağırdı. Liam ve Theo tartışırken Stiles gülmeye başladı. Theo ve Liam Stiles'a döndü ve Liam "Neye gülüyorsun Stiles!" diye seslendi. Stiles gülerek "Halinize gülüyorum Liam." dedi. Ardından Liam "Güleceğine yardım et!" dedi ve Theo'ya döndü. Biraz daha ayağını çekmeye çalıştı ama yapamadı ve "Sende biraz çıkmaya yardım et Theo." dedi. Theo derin bir nefes aldı ve sakince "Üstümde sen varken nasıl kalkabilirim Liam?" dedi ve gözlerini devirdi. Stiles dayanamayıp onlara yardım etti ve çıkmayı başardılar.

Theo üstünü düzeltti ve Liam'a dönüp "İyi misin Liam?" diye sordu. Liam ise ayağına baktı ve Theo'ya "Ayağımı hissetmiyorum." dedi. Theo yavaşça kafasını çevirdi ve Stiles'a baktı. Stiles "Boşuna bakma Theo, ben taşıyamam. Senin taşıman lazım. Hadi ben önden gidiyorum sende Liam'ı alıp gel." dedi ve gülerek ilerlemeye başladı. Theo yavaşça tekrar Liam'a döndü ve Liam'la birbirlerine bakmaya başladılar. Theo Liam'ı süzdü ve "Ben seni nasıl taşıyacağım şimdi." dedi.

Liam acıyla dişlerini sıktı ve derin bir nefes alıp Theo'ya baktı. Ardından "Öyle bakacağına kaldırsan mı artık?" dedi ve gülmeye başladı.

Theo kollarını kavuşturup Liam'a baktı ve sırıtarak konuşmaya başladı. "Bence ben seni burada bırakıp gitmeden özür dile." Liam şaşkınlıkla gözlerini açtı ve bağırarak "Ne! Neden ben özür diliyorum?" dedi. Theo ise "Bu ukala tavırların için özür dile yoksa seni burada bırakıp giderim. Kararını ver Liam." dedi ve gülümsedi. Liam son çare olarak "Özür dilerim Theo." diye fısıldadı ve göz devirdi. Theo güldü ve "Duyamadım ne dedin?" dedi. Liam sinirle Theo'ya baktı ve "Özür dilerim!" diye bağırdı. Theo gülümsemesini zorlukla sakladı ve "Özrün kabul edildi." dedi. Liam'a yaklaştı ve Liam'ı kucağına alıp yürümeye başladı.

Liam "Sana muhtaç olduğuma inanamıyorum!" dedi. Bunun üzerine Theo sırıtarak "Bence inanmalısın Liam." dedi. Yaklaşık üç dakika sonra Stiles'ın yanına gelmişlerdi. Stiles onları görünce kahkahasını tutamadı ve gülmeye başladı. Liam Stiles'a "Gülme Stiles!" diyerek kızdı. Stiles kafasıyla onaylayarak "Tamam tamam." dedi ve yürümeye başladılar.

14 Dakika Sonra...

Liam daha iyi hissediyordu ve "Theo artık indirebilirsin, ayağım iyi." dedi. Theo buna karşılık "Tamam." dedi ve Liam'ı yere indirdi. Ardından hafifçe Liam'a doğru eğilip ''Sen bilirsin.'' diye fısıldadı. Sonra Theo, Liam'ın önüne geçip tekrar yürümeye başladı. Liam yüzünü buruşturarak arkasından baktı ve onları takip etmeye başladı. Yürümeye başladıklarından beş dakika sonra uzun, paslı bir merdivene gelmişlerdi.

Theo "Buradan çıkacağız ama bekleyin, etraf temiz mi diye ilk ben çıkayım." dedi ve tırmanmaya başladı. Son basamağa geldiğinde merdivenin tepesindeki yuvarlak kapağı açıp etrafa baktı. Ardından Liam'a dönüp "Etraf temiz" dedi ve dışarı çıktı. Çıktıkları yer bir ara sokaktı. Ara sokaktan çıkarken yüzden fazla elf askerleriyle karşılaştılar. Elflere görünmeden bir duvarın arkasına saklandılar. Liam fısıldayarak "Elfler yolları ele geçirmiş." dedi. Arkasından Stiles fısıldayarak "Şimdi ne yapacağız?" diye sordu. Theo etrafa bakındı ve etrafından üç boru dolanan bir apartmana gözü takıldı. Theo, Stiles'a dönüp "Üst geçitten gideceğiz." dedi ve borulardan tırmanıp apartmanın çatısına atladı. Liam "Dalga mı geçiyorsun!? Bunu yapamayız." dedi yüksek bir sesle.

Theo sinirle Liam'a baktı ve "İşte bu yüzden peşimize takılma dedim! sen yapamazsın, ama o yapar." dedi Stiles'ı işaret ederek.

Stiles anlamaz bir yüzle Theo'ya baktı ve "Nasıl yapılır bilmiyorum." dedi kısık bir sesle. Liam, Theo'nun duyması için "Nasıl yapılır bilmiyormuş!" diye bağırdı.

Theo "Bağırma Liam duyacaklar!" dedi yüksek bir sesle. Liam , yüksek bir sesle "Bağırmıyorum Theo sen bağırıyorsun!" dedi.

"HALA BAĞIRIYORSUN LİAM!"

"HAYIR! SEN BAĞIRIYORSUN THEO!"

"LANET OLSUN LİAM! BAĞIRMAYI KES"

"BEN BAĞIRMIYORUM!"

Stiles en son dayanamadı ve "SUSUN ARTIK, İKİNİZDE BAĞIRIYORSUNUZ!" dedi.

Theo duraksadı ve yutkundu "Evet haklısın. Her neyse, nasıl yapılacağını biliyorsun Stiles. Şimdi orada oyalanmayı bırakın, yoksa hepimizi öldürteceksiniz!" dedi sert bir sesle. Liam, Stiles'a dönüp kısık bir sesle "Seni ezmesine izin verme." dedi. Theo sırıttı ve Stiles'a" Liam'ı sırtına al.'' dedi. Liam'a bakarak alaycı şekide gülümsedi ve "O bunu kendi başına yapamaz." dedi. Liam ağzını bu söze alınmış gibi araladı ve yüzünü buruşturdu "Tanrım Theo, bu çok kırıcıydı." dedi. Stiles ise Liam'a "Sırtıma çık, o haklı." dedi.

Liam, Stiles'ın sırtına çıkıp etrafa baktı ve "Emin misin Stiles?" dedi. Tam o sırada tılsım parlamaya başladı ve onları gücüyle çatıya çıkardı

Theo "Çok güzel, şimdi beni takip edin." dedi ve karşıdaki çatıya atladı. Liam şaşkın ve korkmuş bir ifadeyle " Şaka yapıyorsun değil mi?" diye bağırdı.

O sırada elfler...

Asker Elf Luger'ın yanına geldi ve "Hiç bir yerde onlardan iz yok efendim." dedi.

Luger "O zaman yeterince iyi bakmıyorsunuz aptallar!" Derek gülerek Luger' a baktı ve "Bana göstereceğin şey bu muydu?" dedi. Luger, Derek'e sinsice gülerek karşılık verdi. "Sabır, sadece ısınıyoruz." dedi, o sırada Luger'in elmas tılsımı parladı ve Luger tılsımı ağzına yaklaştırıp "Ne oldu aylak?" dedi.

Asker Elf "Bulduk onları efendim! çatının üzerindeler." dedi.

Luger" YOK ET ONLARI!" diye bağırdı ve hızlıca yürümeye başladı.

Theo onları gördüklerini anladı ve diğerlerine bağırdı "Bizi gördüler çabuk gelin buraya!" Tılsım parlamaya başladı ve onları çatıdan çatıya götürmeye başladı. O sırada elfler çatılara tırmanıyordu. Sonunda çatıya çıktılar ve onlara saldırmaya başladılar.

Theo "Siz devam edin, ben hallederim." dedi ve sırtında duran kılıcını çıkarıp elfe doğru koştu. Elf dişlerin sıkarak sırıttı ve konuşmaya başladı. "Normal bir gence göre fazla güçlüsün." Theo, sinsice gülümsedi ve sessizce konuştu. " Unutma...ben normal bir genç değilim." Kılıcını elfin kalbine sapladı ve Stiles'ların yanına gitmek için koşmaya başladı. Stiles ve Liam koşmaya devam ediyordu ama Theo'nun üstüne saldıran bir elf görerek duraksadılar.

Liam" Stiles! Theo!" diye bağırdı. Stiles Theo'ya baktı. Gözlerini kapattı ve kendini tılsımın gücüne bıraktı. "Ona zarar verebilir bize ihtiyacı var." dedi. Tılsım parlamaya başladı ve büyük beyaz bir ışık saçmaya başladı. Bu ışık ile elf, Theo ve Liam ışığa döndü. Theo korkuyla gözlerini açtı ve Liam'a baktı. Liam'da korku ile Theo'ya baktı ve tekrar Stiles'a döndü. Liam "Stiles gücü kontrol edemezsin!" diye bağırdı. Stiles onu dinlemedi ve devam etti. Tılsımdan çıkan güç, hızlıca elfe yöneldi ve Theo'yu kurtardı. Theo korku ve şaşkınlık ile "Gördüğüm en cesur taşmuhafızlarından..." dedi ve hızla yanlarına gitti. Tılsım sönmüyordu gücü devam ediyodu. Liam, Stiles'ın omuzunu tuttu ve tam o sıradan güç Liam'nın etrafını sarmaya başladı. Theo hızla Liam'ı elinden tuttu ve kendi yanına çekti. "İyi misin?" diye korku ile sordu. Liam başını evet anlamında salladı. "Ona neler oluyor?" diye sordu. Theo, Stiles'a döndü ve "Tılsımın gücü onu ele geçiriyor..." diye fısıldadı.

Stiles ellerini başına götürüp dizlerinin üstüne çöktü ve tılsımdan gelen sesler etrafı sardı.

Tılsım " Ne kadar kolay değil mi? Bu kadar kolay güçlü olmak..." Stiles gözlerini ve dişlerini sıktı" Çık kafamdan." dedi. Ses devam etti. "Bütün güce sahip olabilirsin kendini bırak." Stiles dayanamıyordu kendini bırakmak üzereyken omuzlarında iki el hissetti ve kulağında tanıdık bir ses duydu. "Kendini bırakma, sana yardımcı olacağım." Stiles gözlerini araladı ve konuşan kişiye baktı. Bu Elf Prensi Derek'ti. Elleri omuzunu daha sıkı kavradı ve devam etti. "Gözlerini kapat ve zihnini boşalt." Stiles dediklerini yapıyordu ve işe yarıyordu. Derek devam etti "Şimdi sadece bu güçten çıkmaya odaklan.'' İşe yaramıştı etrafını saran güç duvarı yavaş yavaş kayboluyordu" Stiles tekrar Derek'e döndü "Teşekkür ederim...ama neden bana yardım ettin? beni öldürmek istemiyor muydun." dedi. Derek gülümsedi ve "Bunu da nerden çıkardın? Ben sana yardımcı olmak istiyorum. Karşılığında senin de bana yardımcı olmanı." dedi. Güç duvarı kayboldukça Derek ve Stiles görünmeye başlıyordu. Derek gülümsedi ve yavaşça ellerini omuzlarından çekti "Tekrar görüşmek üzere. Ve görüşeceğizde" dedi. Derek hızla oradan uzaklaştı ve ardından güç duvarı kayboldu. Theo ve Liam hızla Stiles'ın yanına yaklaştı.

Theo Stiles'a yaklaştı ve gergin bir şekilde gülümsedi "Bu yaptığın çok cesurdu. Stiles. Genelde kimse bunu yapmaya cesaret edemez.'' dedi ve gergin bir şekilde yutkundu ve fısıldadı. ''Ve haklılarda."

Liam korku ile Stiles'ın yanında diz çöktü "Stiles iyi misin?" diye sordu. Stiles elini hızlıca boynundaki tılsıma götürdü ve onu çıkarmaya çalıştı fakat çıkmıyordu. Stiles dişini sıktı ve yüksek sesle konuştu "Neden şu aptal kolyeyi neden çıkaramıyorum?" Theo yutkundu ve iç çekerek konuştu "Bu senin lanetin." Stiles endişe içinde baktı ve Theo devam etti "Üzgünüm Stiles. Bu senin seçilmiş yolun. Gücünün boyutlarını henüz anlayabilmiş değilsin, ama anladığında ve onu kontrol etmeyi öğrendiğinde, bu laneti kendin ve Allendia için bir lütfa dönüştüreceksin." dedi. Stiles sessizce "Bunu nasıl kontrol edebilirim? Fazla güçlü" dedi.

Theo gülümsedi ve Stiles'a elini uzattı "Sana göstereyim." Elini tuttu ve onu kaldırdı.

Theo "Tüm hayatım boyunca bu an için hazırlandım.'' dedi ve Arkasını dönüp yavaşça yürümeye başladı. ''Çocukken büyüklerim bana seninle tanışacağımı söylemişlerdi." Stiles ve Liam şaşkınlık ve soru işaretleri ile birbirlerine baktılar ve Stiles Liam'a sessizce fısıldadı "Buda ne demek şimdi?" Liam omzunu silkti ve "Ne bileyim." diye fısıldadı. Stiles Theo'ya baktı ve hafif yüksek bir sesle "Ne?" dedi. Theo durdu ve yavaşça Stiles'a döndü "Direnişin büyükleri, tüm olanları önceden anlamıştı. Seninle ilgili de yanılmadıklarını düşünüyorum." dedi. tekrar arkasını döndü ve yutkundu "Erkek kardeşin yakında onlar ile tanışacak." dedi.

Stiles korku ile "Scott! Anneme ve ona bir şey olacak mı!?" diye bağırdı. Theo sırıttı ve sessizce fısıldadı "Merak etme. Yanlarındakiler çok güçlü..."

-Merhabalar, tekrardan:) yeni fikirler ve yeni bir bölüm ile geri geldim. Umarım hikayemi severek okuyorsunuzdur ve fikirlerimi beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! İyi okumalar<3