11. Bölüm

ONUNCU BÖLÜM:TAŞMUHAFIZI

Inanna Richardson
inanna_richardson

Theo, Liam ve Stiles mağaraya geri gelmişlerdi. Theo ve Liam mağaranın önünde durup Stiles'ın dağdan inmesini izliyorlardı. Stiles bir adım daha indi ve uzakta duran bir ağaca gözü takıldı. Theo bunu fark etti ve "Sorun ne? Bir şey mi gördün?" diye sordu. Stiles derin bir nefes aldı ve "Hayır. Yok bir şey." dedi. Theo başını salladı ve Stiles bir adım daha atmak için altında duran küçük kayaya ayağını attı. Ayağını atmasıyla kaya ayağının altında kırıldı ve düşmeye başladı. Theo ve Liam gözlerini korkuyla açtı ve Theo "STILES!" diye bağırarak ona doğru koşmaya başladı. Liam'da onun peşinden koştu. kenarda durdular ve aşağı baktılar. Liam "Theo, şuna bak." dedi. Stiles gücüyle kendini durdurmuştu ve kendini yavaşça Theo ve Liam'ın yanına taşıdı. Ardından gülerek "Fazla üstüme düşüyorsunuz." dedi. Theo göz devirdi ve "Özgüveninin artması güzel. Ama daha dikkatli olmalısın. Hala uzun bir yolumuz var." dedi ve tekrar Stiles'ı izlemeye başladı.

Elfler Gadoba Ağaçlarına varmışlardı...

Malken Baba, elfleri görünce yüzünü astı ve elflerin ona yaklaşmasını izlemeye başladı. Luger yüzünde sinsi bir gülümsemeyle Malken Baba'ya yaklaştı ve "Beni gördüğüne üzülmüş gibisi." dedi. Malken Baba, "Senin insanların burada hoş karşılanmayalı uzun bir zaman oldu." dedi. Luger küçük bir gülüş attı ve etrafına bakarak konuştu. "Ah evet, fark ettim. Buradaki iskeletlerin çoğu elflere ait, değil mi? Sen ve dostların vebadan da çok elf öldürdünüz!" dedi. Malken Baba, "Her biri kendi sonunu getiren meyveyi seçti. Biz değil kendileri bunu yaptı." dedi. Luger'ın yüzünü sinirli bir ifade aldı ve "Her neyse, bu tür suçları cezasız bırakamam, değil mi?" dedi ve gülümseyerek bakmaya devam etti. Malken Baba, yanında duran ağaçlara baktı ve tekrar Luger'a baktı. Luger Malken Baba'ya bakarak emir verdi. "Yakın onları. Hepsini." Gardiyan Elf "Hemen efendim!" dedi ve bir meşaleyi yakıp Malken Baba'nın yanına attı. Gadoba ağaçları yanarken, Luger ve gardiyanlar kahkahalarla oradan uzaklaştılar. Bir Gadoba ağacı korkuyla "Malken kardeş, sonumuz geldi mi?" diye sordu. Malken Baba sakince cevapladı. "Biz Gadobaların sonu değiliz, Henn kardeş." Henn kardeş fısıldayarak "O zaman bunun yeni bir başlangıç olmasını umut edelim..." dedi ve ateşin tüm ormanı yakmasını izlemeye başladı.

 

Theo, Liam ve Stiles hızla ilerlerken Liam bir anlığına arkasına baktı ve ormanın yandığını fark etti ve durup diğerlerine seslendi. "Hey...orman yanıyor." Theo ve Stiles ormana baktı ve derin bir nefes verdiler. Theo "Elfler tam arkamızdaymış." dedi. Stiles telaşla "Geri dönmeliyiz." dedi. Theo, emin bir sesle "Hayır. Yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Elfler yakın, yani acele etmeliyiz." dedi ve ilerlemeye başladı. Bir kaç adım attıktan sonra Stiles ve Liam'ın yanında olmadığını fark etti ve arkasına baktı. Stiles ormana, Liam ise Stiles'a bakıyordu. Theo onlara seslendi. "Stiles! Liam!" Onlardan bir tepki alamayınca onlara yaklaşarak tekrar seslendi. "Stiles. Liam!" yine tepki alamadı. En sonunda sinirle "Elflere yem olacaksınız!" dedi ve Liam'ı tek omuzundan tutup kendine çevirdi ve "Derdiniz ne?" diye sinirle sordu. Liam sakince "Gidelim." dedi ve yavaşça ilerlemeye başladı. Theo, Liam'ın arkasından anlamsızca baktı ve Stiles'a dönüp "Hadi Stiles." dedi ve Liam'ın arkasından gitmeye başladı. Stiles onların arkasından bakmaya başladı. Ama onları duyamıyordu. Çünkü kulağındaki tek ses tılsımın sesiydi. "Stiles, diğerlerinin başına açtığı belaları görmüyor musun? Şimdi tüm çektiklerine bir son verebiliriz. Onlara güvenemezsin...onların iyiliği için. İpleri eline almalısın! Sen ve ben elfleri birlikte yok edebiliriz. Taşın kontrolü ele almasına izin ver."

Stiles hızlı hızlı nefes alıp verdi ve en son gözlerini kapatıp içinden "Hayır. Arkadaşlarıma ve aileme güvenmeliyim." dedi. Tılsım "Neden? Güç arayışında, senin için değerli oldukları için mi?" dedi. Stiles, Liam ve Theo'ya bakıp "Hayır. Onlara inanmam gerek. Çünkü onlar bana inanıyor." dedi. Tılsım kıkırdadı ve "Peki hepsi senin için öldüğünde ne hissedeceksin?" dedi. Stiles kaşlarını çattı ve sinirle nefes verip "Böyle bir şey olmayacak!" dedi. Tılsım "Nasıl bu kadar eminsin?" diye sordu. Stiles, "Çünkü olmasına izin vermeyeceğim." diye fısıldadı ve Liam ile Theo'yu takip etmeye başladı. Bir süre ilerlediler. Karşılarında çember şekli almış bir ağaç duruyordu. Liam bir ses duydu ve durup sesin geldiği yere baktı. Bir şey göremeyince "Duydunuz mu?" diye fısıldadı. Theo etrafa baktı ve çember şeklindeki ağaca bakıp elini sırtında duran kılıcına atıp "Buradalar." dedi ve Stiles ile birlikte Liam'ın önüne geçtiler. Stiles gücünü sopasına geçirmeye başladı ve ağaca bakmaya başladı. Sisli havanın içinde silüetler görünmeye başladı. Stiles "Korkmuyorum." dedi ve sopasını kavradı. Theo "Odaklan." dedi. Sonunda silüetler netleşmişti. Bunlar Luger, bir kaç gardiyan ve korkunç, vahşi, iri elf kurdu vardı. Luger sinsice gülerek onlara bakıyor, kurt ise hırlayarak bekliyordu. Theo, gözlerini Luger'dan ayırmadan konuşmaya başladı. "Unutma, gücünün kontrolünü elinde tut. Ne kadar enerji harcarsan, taş o kadar güçlenir. Seni ele almasına izin vermemelisin." Stiles başını salladı ve "Vermeyeceğim." diye fısıldadı. Luger ciddi bir ifade takındı ve "Öldür onları." diye emir verdi. Kurt hızla Stiles'a doğru koşmaya başladı. Stiles sopasındaki gücü kayaya yöneltti ve kayayı parçalayarak kurda fırlattı. Kurtla savaşmaya başladı. Gücünü kurda yöneltti ve kurdu öldürdü. Theo, Stiles'ı izlerken gardiyanların Liam ve kendisine doğru geldiğini fark etti. Hızlıca Liam'ı kenara itti ve kılıcını gardiyanın kılıcına yaslayıp tüm gücüyle ittirdi ve gardiyanın kılıcını kırdı. Theo gardiyanlarla savaşırken Luger Stiles'a doğru yöneldi ve sırıtarak bakmaya başladı. Sonra Luger gücünü ellerine geçirdi ve Stiles'a yöneltti. Stiles'ta sopasındaki gücü Luger'a yöneltti. Güçleri çarpıştı ve birbirine ulaşmaya çalıştı. Stiles zorlanmaya başladı ve tılsımı konuşmaya başladı. "Gücü çok fazla. Bilgi ve beceride denk değilsiniz. Onu yenmenin tek yolu var. Kontrolü taşa vermelisin."

Stiles acı çekmeye başlamıştı ve çok zorlanıyordu. Acıyla bağırdı ve sopası parçalandı. Luger'ın gücü Stiles'ı sarmaya ve havaya kaldırmaya başladı. Liam bunu gördü ve "STILES!" diye bağırdı. Theo, ilk Liam'a sonra Stiles'a baktı ve "Siktir..." diye fısıldadı ve ardından "STILES!" diye bağırdı. Stiles hala acı çekiyordu ve git gide güçsüzleşiyordu. Tılsım "TAŞA TESLİM OL! BIRAK ACINI DİNDİRSİN!" dedi. Theo, hızla yerden bir gardiyanın kılıcını aldı ve Luger'a fırlattı. Luger'ın dikkati dağıldı ve kılıcı savuşturdu. Böylece Stiles güçten kurtuldu ve sertçe yere düştü. Liam, hızlıca Stiles'ın yanına gitti ve başını kaldırıp bacağına yasladı. Theo onların önüne geçti ve hafifçe kafasını çevirip "Kalk! Hemen kalk!" diye Stiles'a seslendi. Stiles kendini zorladı ve tılsım hala konuşuyordu. "Çok geç olmadan taşın tüm gücünü kabul et!" Stiles zorlanarak "Tek kontrol bende!" diye bağırdı. Tılsım bağırmaya ve dahada parlamaya başladı. "VE BUNUNLA ÖLECEKSİN! BIRAK TAŞ KONTROLÜ ALSIN VE DÖNÜŞÜMÜNÜ TAMAMLA!" Luger yerden bir kılıç aldı ve Theo'ya yaklaşmaya başladı. Theo "STILES!" diye seslendi. Ama Stiles kalkamadı. Luger kılıcı gücüyle kapladı ve havaya kaldırıp Theo'ya yöneltti. Theo, kendi kılıcını kaldırdı ve kılıçları birbirine kenetlendi. Luger kahkaha atarak gücünü git gide kılıcına yöneltti ve Theo'yu sertçe yere fırlattı. Theo yerde sürüklendi ve sonunda ellerinden destek alarak kalkmaya çalıştı ama Luger yüzüne ve karnına tekme atarak onu tekrar yere serdi. Liam, bunu görüp "THEO!" diye bağırdı ve sonra Stiles'a dönüp "Stiles! bir şey yap!" dedi. Theo yine ellerinin üstünde hafifçe yükseldi ve ağızındaki kanı tükürüp tekrar yere yığıldı. Stiles hareket bile etmiyordu. Sadece yüzünde acı ifadesi vardı. Liam endişeyle bir Theo'ya bir Stiles'a baktı ve en sonunda hızla kalkıp yerden bir kılıç aldı ve Luger'a doğru koştu. Kılıcı tam saplayacakken Luger'ın tılsımı Liam'ı sardı ve boğazını sıkarak onu kayaya fırlattı. Ama Liam, küçük olsada Luger'ın karnına kılıcı saplayabilmişti. Luger elini karnına koydu ve geri çekti. Elinde kan görünce kahkaha attı ve gülerek Stiles'a doğru gitmeye başladı. Theo ve Liam artık Stiles'a yardım edemezdi. Luger, Stiles'ın yanına eğildi ve "Yani kralı yok edecek taş muhafızı bu. Nasıl oluyor da bu kadar büyük bir tehdide karşı durabiliyorsun?" dedi. Tekrar ayağa kalktı ve kılıcını kavradı. Kılıcına bakarak "Ateşli bir savaşı tercih ederdim, ama infaz da idare eder. Güle güle küçük taş muhafızı." Luger kılıcını Stiles'ın kafasına yöneltti. Kılıcı başının üstüne getirdiği an kılıç titremeye ve ilerlememeye başladı. Luger anlam verememişti. Luger "Buda ne?" diye fısıldadı ve ardından acıyla bağırdı. Bir güç etrafını sarmıştı. Acıyla arkasına baktı ve Derek'i gördü. Derek elinde kılıçla öfkeli bir şekilde Luger'a bakıyordu. Luger "Sen ne yaptığını sanıyorsun!" diye bağırdı. Derek sırıttı ve "Doğru bildiğimi." dedi. Ardından tüm gücünü kılıca yönelterek yere sertçe sapladı. Yerden gücünü Luger'a ulaştırdı. Luger acıyla bağırdı ve yere çömeldi. Luger dişlerini sıkarak "Beni yenebileceğini nasıl düşünürsün?" dedi. Derek gülmeye devam ediyordu. Gülerek "Çünkü kral sana öğrettiği her şeyi bana da öğretti." dedi. Luger gülmeye başladı. En sonunda kahkaha atmaya başladı ve gülerek "Hayır...her şeyi değil." dedi. Luger'ın tılsımı göz kamaştırıcı şekilde parlamaya başladı. Derek'in gülüşü soldu ve Luger'ı izlemeye başladı. Luger, yere çömeldi ve tılsımı onun etrafını sarmaya başladı. Derek yavaşça geri geri ilerlemeye başladı. Luger git gide büyüyordu. Elleri pençe gibi olmuştu, gözleri bembeyaz, dişleri sipsivri olmuştu. Korkunç bir dev olmuştu. Derek korkuyla bir Luger'a bir Stiles'a baktı ve kılıcını kavrayıp Luger'a döndü. Luger gülerek "Beni kılıcınla mı yeneceksin?" dedi. Derek ne yapacağını bilemiyordu. Stiles'ı alıp kaçmayı düşündü ama bu imkansızdı. Tekrar Stiles'a baktı ve Theo'nun kalkıp Stiles'a doğru yöneldiğini görünce rahatladı ve tekrar Luger'a dönüp "En azından deneyeceğim." dedi. Theo hızla Stiles'ın yanına çömeldi ve "Stiles. Kalk." dedi. Stiles elleriyle başını tutarak "Ben...Ben yapamıyorum. Taş beni ele geçirmeye çalışıyor." dedi. Theo "Kontrolü ele geçirmelisin." dedi ve Stiles'ın bir kolunu omuzuna alıp onu taşımaya başladı. İlerlerken "Yardımın olmadan buradan canlı çıkamayız." dedi. Derek, Luger'ın dikkatini Stiles ve Theo'yu görmemesi için dağıtmaya çalışıyordu. Ama Luger yere yumruk attı ve Derek sert bir şekilde savruldu. Luger arkasına baktı ve Theo ile Stiles'ın uçurumun kenarında olduğunu gördü. Hızla oraya ilerlemeye başladı. Theo, sesleri duydu ve arkasına baktı. Luger'ın onlara yaklaştığını görünce "Hayır..." diye fısıldadı. Theo, oradan uzaklaşmaya çalıştı ama yapamadı. Luger hızla yere tıpkı Derek' yaptığı gibi yumruk attı. Bu darbeyle Stiles ve Theo uçurumun başından aşağı savruldular. Hızla aşağı düşmeye başladılar. Theo "Stiles! Tılsımı kullan!" diye bağırdı. Ama bu bağırışı bir işe yaramadı. Çünkü Stiles bunu yapamazdı...

 

Tekrardan selamlar! Yeni ve heyecanlı bir bölüm ile karşınızdayım! Umarım severek okumuşsunuzdur. Oy verip yorum atarsanız çok sevinirim<3 Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

Bölüm : 03.05.2025 19:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...