7. Bölüm

YEDİNCİ BÖLÜM:TAŞMUHAFIZI

Inanna Richardson
inanna_richardson

Stiles, Theo ve Liam Şeytan Başı Dağı'na doğru yola çıkmışken Scott ve diğerleri trenle gidecekleri yere varmışlardı ve herkes sırayla trenden iniyordu. Bir güvenlik herkesi yönlendiriyordu.

Güvenlik Balan "İlerleyin! herkes bu tarafa ilerlesin!" Dr. Deaton sesin geldiği yere baktı ve ona tanıdık gelen yüzü görünce hızla seslendi ve yanına yaklaştı "Balan!" Güvenlik doktora döndü ve yaklaştı.

Balan "Alan!" Balan gözleriyle Theo'yu aradı fakat göremedi. Ardından "Theo nerede?" diye sordu.

 

Alan Deaton derin bir nefes aldı ve "Yola çıktı..." dedi. Alan Duraksadı ve gerginlikle yutkundu. Ardından "Şeytan Başı Dağına." diye fısıldadı. Balan yüzünü buruşturdu ve "Şeytan Başı mı?" diye sordu.

Alan "Evet. Yeni Taşmuhafızı'nı buldu. Balan. Konseyin beşinci üyesini buldu!" dedi.

 

Balan "Yıllarca aramanın sonunda o adamı buldu demek." dedi. Alan başını öne eğdi ve kısık sesle "Çocuğu buldu...o genç bir çocuk." dedi. Alan, Scott'ı işaret ederek. "Ve buda kardeşi. Bunlar Peter'ın torunları." dedi. Balan'ın gözleri açıldı ve elini başının arkasına götürüp konuştu. "O zaman tıpkı büyüklerin söylediği gibi..." Alan başıyla onayladı "Evet biliyorum. Başladı." dedi. Scott anlamaz gibi baktı, tekrar kucağında duran annesine baktı ve derin bir nefes alıp konuştu. "Annemi güvenli bir yere götürmeliyiz." Balan, Scott'un kucağındaki Melissa'ya baktı ve "Evet, elbette. Lütfen beni izleyin." dedi. Bir tünelden içeri diğerleri ile birlikte yürümeye başladılar. Scott etrafı süzdü ve merakla Balan'a döndü.

 

Scott "Neredeyiz?" Balan soğuk kanlılık ile cevap verdi. "Burası, şehrin derinlerindeki yeraltı karargahımız. Burada sırlarımız güvendedir." Yedi dakikalık bir yürüyüşten sonra yeraltı karargahına vardılar ve onları 1.39 boylarında bir fare karşıladı "Hoşgeldiniz! ben Milton!" diyerek kendini tanıttı. Melissa, Ethan'ın kucağındaydı, Balan Miton'a Melissa'yı işaret etti ve "Milton, Lütfen beyefendiye hastayı nereye götüreceğini göster." dedi. Milton başıyla onayladı ve Ethan'a dönüp "Beni takip edin." dedi. Milton ve Ethan uzaklaşırken, Balan, Jackson ve Scott ilerlemeye başladılar. Scott merakla Balan'a döndü ve sessizce konuştu. "Balan...buranın karargah olduğunu söyledin. Ama ne için?" Balan sırıttı ve elini önlerinde duran kapının koluna uzattı "Sana göstereyim." dedi. Balan kapıyı aralarken heyecanlı ve sessizce konuştu. "Direnişin şefi...hoş geldin..." kapı tamamen açıldığında karşısında hastalıktan dolayı farklı görünüşlü, silahlı yedi kişi duruyordu. Scott şaşkınlık ile donup kalmıştı o sırada Balan konuşmaya devam etti. "Elflere karşı savaşımızda dünyanın en iyi savaşçılarını topladık. Onlar Allendia'nın son umudu." Scott'u karşılarında gördüklerinde aralarında fısıldamaya başlamışlardı. "Aman tanrım!, bu o, inanamıyorum!" Aralarından biri hızla Scott'a doğru ilerledi ve heyecanla konuştu." Vay...vay be! sizinle tanışmak inanılmaz bir onurdur efendim." Scott şaşkınlık ile Balan'a döndü.

 

Scott "Ne? neden bana böyle diyorlar?" diye sordu. Balan gururla gülümsedi ve sessizce Scott'ın kulağına fısıldadı. "Yakında öğrenirsin." geri çekildi ve arkasını dönüp yürümeye başladı ve "Gel. Seninle tanışmayı bekleyen biri var." dedi. Balan, Scott ve Jackson başka bir tünelden daha ilerlemeye başladılar.

 

Bu tünelde ilerlemeye devam ederken tünelin sonundan mavi ışıklar gözlerini kamaştırıyordu.

Balan "Büyükbaban Peter'ın eski bir dostu. Ve direnişin ilk üyelerinden biri. Adı Adler Baba" dedi.

Scott "Rahip mi?" diye sordu. Tünelin sonuna geldiklerinde Balan, Scott'ın sorusunu cevapladı. "Pek sayılmaz." diyedek cevapladı. Tünelden içeri girdiklerinde Scott'ın vücudu gördüğü şeye karşı donup kalmıştı. Dört veya beş metre boylarında, gözleri, ağzı ve burnu olan. Eski, dalları kurumuş bir ağaç önlerinde duruyordu. Uyuyor gibiydi. Jackson yüzünü buruşturdu ve şaşkınlık ile Scott'a baktı. Scott aynı tepki ile Jackson'a baktı. Devamında başlarını tekrar önlerine döndürdüler ve aralarında fısıldadılar.

Jackson" Deli olduğumuzu düşünmeye başladım."

Scott" Bende. Bu yüzü olan korkunç bir ağaç. Sende görüyorsun değil mi?"

Jackson" Evet. Belki de bizi kandırıyorlardır. Belki de bu sadece korkunç eski bir ağaçtır."

Scott" Belki bir hastalık yüzünden bunları görüyoruzdur."

Jackson" Böyle bir şey mümkün değil." Ağaçtan gelen yüksek bir horlama ile ikiside yerinde zıpladı ve Jackson yüksek bir ses ile "Ananısikeyim!" diye bağırdı.

Scott'ın gözleri hızla açıldı ve şaşkınlık ile Jackson'a döndü. Scott "Tanrım Jackson!" dedi. Jackson ne dediğini yeni fark etmişti ve onunda gözleri hızla açıldı ardından Scott'a döndü. "Aman tanrım! ben çok özür dilerim ağzımdan ne çıktığını kontrol edemedim!" dedi. Balan ağaca dönüp konuşmaya başladı. "Dalları meyve vermeyeli çok uzun zaman oldu. Yıllar önce buraya dikilen son Gadoba ağaçlarından biri o. Senin ve abinin gelişini önceden söyleyen oydu." Jackson, Scott'a döndü ve "Tanrım galiba bu şehirdeki herkes delirmiş." diye fısıldadı. Scott sessizce kıkırdadı ve Jackson'un kulağına "Belki de onların dış görünüşünü hayvana çeviren hastalık zihinlerini de etkilemiştir." dedi ve birlikte kıkırdadılar. Balan bir anda son sesiyle "Adler Baba! Benim, Balan! Yanımda taşmuhafızı'nın kardeşi Scott var." diye bağırdı. Bu beklenmedik seslenişe karşı Scott ve Jackson hazırlıksız yakalanmıştı ve korkuyla bağırdılar.

 

Scott "AMAN TANRIM BALAN!"

Jackson" TANRIM ROBOT KALBİM YERİNDEN FIRLAYACAKTI! NE YAPIYORSUN!"

 

Balan onların korktuğunu gördüğünde gülmeden edemedi. "Sakin olun, sadece onu uyandırmaya çalışıyorum." dedi.Balan'ın bu sözlerinden sonra Adler Baba gözlerini zorlukla açtı. Gözleri bembeyazdı, parlıyordu ve Scott'a bakarak konuşmaya başladı. "Ah. Geldin." Scott gözlerini kaçırarak konuştu. "Üzgünüm. Sizi uyandırmak istememiştim."

 

Adler Baba "Hiç sorun değil. Uzun bir süredir bu anı bekliyordum."dedi ve etrafında duran büyük mantarları kastederek "Otur lütfen." dedi. Scott şaşkınlık ile mantara oturdu ve Adler'e odaklandı.

Adler Baba "Neden burada olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Scott "Annemin hayatını kurtarmak için geldik." dedi.

Adler Baba "Ah, ama bundan çok daha fazlasını yapacaksınız." dedi. Scott gerginlik ile yutkundu ve merak ile sordu "Yani gerçekten geleceği görebiliyor musun?" Adler Baba gülümsedi ve tekrar konuşmaya başladı. "Çok uzun zamandır buralardayım ve çok şeye tanık oldum. Benim kadar uzun yaşarsan hayatın düzenini görmeye başlarsın. Geleceğe baktığımda bende bu düzene bakabiliyorum. Siz yaratıklar sandığınız kadar karmaşık değilsiniz." Scott korkarak baktı ve zorlukla konuştu. "Eğer gerçekten geleceği görebiliyorsan lütfen söyler misin...Stiles'a bir şey olacak mı?" Adler'in gülüşü yavaş yavaş söndü ve "Eğer sadece kötü haberler varsa, yine de duymak ister misin?" dedi. Scott korku ve merak içinde başını Jackson'a sonra Balan'a ve en son tekrardan Adler'e döndü. Adler "Belki de en iyisini ummak daha doğru olur." dedi. Scott'ın sesi sert ve kararlı bir hal aldı ardından yüksek bir sesle "Gerçeği bilmem gerek. Ona bir şey olacak mı?" dedi.

Adler Baba "Abini, Şeytan Başı Dağı'nın zirvesine varırken görüyorum. Orda Abilerimle tanışacak ve Anneni iyileştirecek meyveyi koparmaya çalışacak. Ardından gelen görüntüler daha silik. Ama bir tanesi oldukça canlı. Bu abinin bir uçurumdan düşerken ki görüntüsü. Baygın ve onu aşağıda ölüm bekliyor." dedi.

 

Scott'ın gözleri dolmuştu, vücudu buz kesmişti. Sessizce "Hayır" diye fısıldadı. Ve ardından sertçe Jackson'a dönüp "Jackson! gitmeliyiz! hemen!" diye bağırdı. Bu emir ile birlikte tünele doğru koşmaya başladılar. Onlar hızla uzaklaşırken Balan arkalarından seslendi. "Durun! geleceğinizi dinlemeniz gerekir!" Adler ise sakince Balan'a "Bırak onu Balan, yeterince dinledi." dedi.

 

 

Jackson ve Scott hızla koşarken Jackson nefes nefese konuşmaya başladı.

 

Jackson "Neden koşuyoruz?"

Scott gözündeki yaşları sildi ve "Mason'un hafızası silinmeden önce ne kadar vaktimiz var?" diye sordu. Jackson "Yaklaşık beş saat!" diye bağırdı.

Scott "O zaman eve dönene kadar koşacağız." dedi ve dahada hızlı koşmaya başladılar.

Jackson korkuyla "Ama Scott! evi elfler çevirdi! onların yanından nasıl geçeceğiz?" diye sordu. Koşmaya devam ederken Scott yutkundu, yüksek ve gergin bir ses ile Jackson'a seslendi. "Belki bunu duymak pek hoşuna gitmeyecek, ama hiçbir fikrim yok..."

 

 

. Merhabalar canlarım! yeni aksiyon ve heyecan dolu bir bölüm ile buradayım! Yorum yapıp oy verirseniz sevinirim<3 bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

 

Bölüm : 13.12.2024 08:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...