2. Bölüm

2.bölüm

İrem Baturu
irem_baturu

2.BÖLÜM

 

Rüya denen kız üsten bir bakışla bana aşağılar bir şekilde bakıyordu.

 

"Kim kimi gömüyor göreceğiz kabusmusun Rüyamısın her ne haltsan artık." Dedik bende ona küçumseyici bir bakış attım. Tam benim üzerime gelecekken. Öğretmenin, "yeter bu kadar herkez yerine geçsin diye uyarı dolu sesini duyunca birbirimize öldürücü bakışlar atarak yerimize oturduk. Benimde elim armut toplamıyor sonuçta.

 

Dersten sonra lavaboya giderken ayağımın takılmasıyla tam yüz üstü düşecekken birinin beni tutmasıyla havada asılı kalmıştım resmen. Beni tutan kişiyi gördüğümde gülümseyerek doğruldum.

Furkan bana, "Dikkatli ol biraz o güzel yüzünün kanrevan olmasını istemem." Dedi muzip bir şekilde gülerek.

 

"Teşekkürler cidden sen olmasaydın ufak çaplı bir yüz değişikliği olacaktı." Dedim gülümseyerek.

 

"Ne demek her zaman düşmeden hemen önce seni yakalamak için burada olacağım." Dedi gülümseyerek.

 

"Benim bir işim var görüşürüz." Bu çocuk bildiğin yürümüyor koşuyordu bana. Gitsem iyi olacak.

 

Tam yanından gececekken birinin Furkan'ın omuzuna çarpmasıyla adımlarım durdu. Ama çocuğun yüzünü göremedim. Furkan çocuğa ters tes bakıp gitmişti. Bende vakit kaybetmeden lavaboya doğru ilerledim.

 

 

Rüya denen cadı kız hemen arkamdan geliyordu. Tuvalete girdiğimde o ve iki arkadaşı da arkamdan girmişlerdi.

 

"Evettt sen az önce sınıfta yaptığın artistliği burada da yap bakalım." Diyerek üzerime gelmeye başladı. Ama bu hiç adil degildi üçe bir olmaz ki.

 

İki kızdan biri kapıyı tutuyor diğeri ise Rüya denen kızın bir adım arkasında bana doğru geliyordu.

 

"Peki madem senin gibi korkak birinden de bu beklenirdi ne oldu tek gelemeye götün yemedi yanına bu itlerimi aldın. Benden bu kadar korktuğunu bilmiyordum." Dedim alaylı ve aşağılayıcı bir bir şekilde gözlerinin içine baktım. Dedikelrimle daha çok sinirlenen kiz yanındakine, "sen ileride bekle bu kızı hiç zorlanmadan paket edeceğim. Kime bulaştığının farkında degil."

 

Asıl o kime bulaştığının farkında değildi.

Tamam saçlarımı tutacakken ani bir manevrayla bir adım geriye gittim.

 

Tam saçlarını tutacakken kapının sert açılmasıyla ikimizde durduk.

"Neler oluyor burada!" Çocuğun kızlar tuvaletinde ne işi vardı simdi hemde en heyecanlı sahnede. Ne güzel bir güzel dönecektim bu yosmayı.

 

"Birşey olduğu yok aramızda konuşuyorduk Emir." Dedi yanimda ki yosama. Tanıyordu demekki bu çocuğu.

 

"Ben bilirim senin konuşmalarını defol cik buradan hemen." Diye bağırınca bende olmak üzere diğer kızlarda korkuyla yerimizden sıcradık.

Kızlar hızla tuvaletten çıkınca bende tam çıkacakken kolumdan tutmasiyla adımlarım durdu.

 

"Sen kalıyorsun küçük cadı." Neee o bana ne demişti. Tam konuşacakken beni içeri itip kapıyı örtüp kitleyince korkudan iki adım geriledi. Bu psikopat ne yapmaya çalışıyordu.

 

"N-ne yapmaya çalışıyorsun sen hemen aç şu kapıyı." Dedim öfkemi ön planda tutmaya çalışsam da becerememiştim.

 

"Sen benim sorularıma cevap vermeden bu kapıdan çıkıp gidemezsin."

 

"Ne demek bu ya sen kimsin ki sana hesap vereceğim ben bırak beni yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım." Dedim öfkeyle bağırarak. Üzerime doğru yürüyünce ben de geri geri gitmeye başladım.

 

"Tamam allahin cezasi sor ne soracaksan ama üzerime gelme korkuyorum." Dedim ağlamaklı bir sesle. Benim dediklerimle adımları bir anda durdu. Nefes yaptığını yeni anlamıştı.

 

"Senin Furkan ile aranda ne var?" Bu ne biçim soruydu ya. Sinirden güldüm.

 

"Sanane desem kızarmısın?" Dedim korkuyla ve çekingen bir sesle.

 

"Sabrımı zorluyorsun Sıla anlat dedim sana."

 

"Ya pardonda sen kimsin ki bana hesap soruyorsun hem seni ilk defa görüyorum ne bu tavırlar sanki sevgilimsi-" son dediklerimle dona kalmıştım. Ben az önce ne demiştim. Tamam adama baya yakışıklıydı bunun etkisinden söylemiş olabilirim ama aklımdan söyleyeceğim şeyi sesli söylememem gerekiyordu. Soylediklerimle gülmekle gülmemek arasında kalmıştı. Rezil oldum yeminle.

 

"Off tamam bitsin bu işkence o çocukla aramda birşey yok düşüyordum o da tuttu beni bu kadar. Oldu mu hadi aç kapıyı çıkmak istiyorum." Dedim bezgin bir halde. Rezil oldum yaa umarım bir daha karşıma çıkmazdı.

 

"Bak o piç kurusu sandığın kadar masum değil ondan uzak durman senin açından iyi olur yoksa olacaklar canını çok yakar uyaramadı deme." Ne saçmalıyordu bu çocuk. Uzatmak istemediğim için başımı olumlu anlamda salladım. Kısa bir süre beni izleyip sonra birsey demeden kilidi açıp gitmişti. Derin bir nefes aldım.

 

"Allahım nasıl bir okula düştüm ben ya. Her çeşidinden var." Dedim isyan ederek.

 

                                *****

 

Son dersten çıkmıştım ve tam okulun önünde Özge'yi bekliyordum ki yanıma Furkan geldi. Ayy Allahım biri bitmeden biriniz geliyorsunuz o Emir denen çocuk beni cidden korkutmayı başarmıştı. Özge'ye bile anlatamadım şoktan çikamamıştım ki. Hem onane istediğimle konuşurdum.

 

"Selam." diyerek gülumsüyordu. Özge'yi beklerken havadan sudan sohbete daldık. Tabi koridorda ki sakarlığımdı konu bende beni düşmekten kurtardığı için mecbur sohbet etmek zorunda kalmıştım. Hem bana karşı ters bir hareketini de görmedim.

Özgenin sesiyle daldığımız sohbet sona ermiş bakışlarımızı bize doğru heyecanla gelen Özge'ye çevirdik.

 

Sarıldıktan sonra Özge heyecanla "okulun üç hafta sonra özel balosu var herkes gidiyo-" derken sözünü kesip "ben gelmem." Diye söze atladım beni zorlayacağı kesindi çünkü.

 

O sırada Furkan, "olduu konu baya uzayacak gibi ben kaçtım size iyi sohbetler, Özge bizde görüşürüz." dedikten sonra banda 'görüşürüz' dedikten sonra gözden kayboldu.

 

Özge, " Yaa inat etme işte hem herkezi tanıma şansın var hem abimde burda okuyor hatta seninle aynı sınıfta." Diyince şaşırdım. Ben onu neden hiç görmedim peki. "Gerçekten mi? Sınıfta hiç görmedim."

"Göremesin fazla okula gelmez" dedi.

 

Özge'ye göre bu durum çok normal geliyordu ama bana göre degildi merakıma yenik düşüp, "neden gelmiyor ki?" Dedim bir anda.

"Abim Furkanla çok kötü kavga ettiler ondan dolayı anlayacağın tabi ceza aldığı içinde uzaklaştırması da var zaten normalde de okula gelemeyi sevmez." Dedikleriyle şaşkınlığım daha da arttı.

"Aaa üzüldüm-" dememe kalmadan hemen lafımı kesti. " O zaman geliyosun demi?" Dedi büyük bir hevesle. Bu kiz çok fenaydı sözde beni konuşmaya daldırıp laf arasında bana kabul ettirecekti. Ona sinsice gülümseyip, "Hayır ben gelmek istemiyorum." Dedim umursamaz bir şekilde. Özge de inatçı bir tavırla, "Geliceksin itiraz istemiyorum!" O kadar inatçıydı ki onunla baş etmek imkansızdı boşuna kendimi yorduğumla kalacaktım.

"Hiç pes etmeyeceksin değilmi?" Dedim bıkmış bir ifadeyle.

Bana kendinden emin bir şekilde başını iki yana sallayarak cevap verince ofladım.

 

"Tamam inatçı keçi geliyorum yoksa beni evden sürükleyerek götüreceğini ve balo gününe kadar başımın etini yiyeceğini biliyorum." Dedim sinirli bir sesle. Özge sevinçten bana sarıldı. "Biliyordum kabul edeceğini. Nasılda iyi tanımışsın beni."

 

Özge benden ayrılınca sevinçten yerinde duramıyordu. Onun bu hali beni gülümsetmişti. Ben bu kızı cidden cok seviyordum. Tuvalette olan olayı anlatmasam daha iyi olacaktı. Şuan çok mutluydu üzülmesini istemiyordum.

 

"Hemen alışverişe gitmeliyiz çok işimiz var geç bile kaldık." Dedi koluma girip beni sürüklemeye başladı.

 

"Daha üç hafta var Özge abartmıyormusun?" Dedim homurdanarak. Özge tam cevap verecekken telefonu çaldı.

 

 

Abisiyle kısa bir konuşma yaptıktan sonra telefonu kapattı. Bende uzatmak istemdim. Hem bana da iyi gelirdi. Yoldan geçen bir taksiyi çevirip AVM nin adresini verdi.

 

Takside ne tarz alacağımıza karar vermek için yol boyunca sohbet ettik, taksinin durduğunu anlayınca geldiğimizi anladık. Ücreti ödeyip arabadan indik. AVM kocamandı bir kaç mağaza gezdikten sonra sonunda tam istediğimiz elbiseleri bulmuştuk.

Özge siyah bi mini elbise aldı bende kırmızı biraz dizimin üstüne gelicek şekilde kuyruklu bi elbise aldım.

 

Kıyafetlere uygun takı aldıktan sonra dinlenmemiz için bir kafeye oturduk. Bir şeyler içsek iyi olacaktı. "Ayy ayaklarımı hissetmiyorum galiba çok yoruldum." Dedim sızlanarak. Tam beş saatir kıyafet arayışındaydık. Ama değmişti tam istediğim tarzda bir kıyafet bulmuştum.

 

"Ayy ben de ya ama değdi." Dedi gülümseyerek. Siparişlerimizi verdikten sonra ikimizde dinlenmek için kendi içimize çekildik. Cidden konuşmaya bile halim yoktu. Aklıma takılan soruyu daha fazla görmezden gelemiyordum. Bakışlarımı telefonuyla oynayan Özge'ye çevirdim. "Kanka birsey sorucam sana aklıma takıldı." Dedim. Benim konusmamla telefonu masaya koyup bana döndü bakışları. "Sor tabi canım." Dedi meraklı bir sesle.

 

"O kavga neden oldu. Yani sebebi neydi. Bu kadar birbirlerinin yüzünü görmeyi tahammül edemeyecek kadar ne olmuş olabilir ki?" Dedim cidden bu kadar ciddi ne olmuş olabilirdi ki. Tamam kavga edilirdi ama onu gördüğün an başını cevir geç yani bu işin içinde çok ciddi birşey olduğu kesindi.

 

Özge tam konuşacakken siparişlerimiz gelmişti. Garson içecekleri masaya koyup gittikten sonra Özge yerinden doğruldu. Gözlerini kaplayan o hüzün gördüğüm an soruyu sormak çok aptalca olduğunu anladım.

 

"Furkan abimin sevgilisine kafayı takmıştı. Bu konu yüzünden çok kez abimle ikisi kavga ettiler hatta bir ara abim silah bile çekti Furkan'a." Duyduklarımla şaşkınlıktan gozlerim kocaman açıldı. Özge içeceğinden bir yudum aldı. Galiba cok yanlış bir soru sormuştum.

 

"Sonra bir parti de Furkan abime olan hırsından kızın içkisine gizlice uyuşturucu koyuyor. O sıra kafası içtikleriyle yerinde degil tabi kendinde olsa hayatta yapmaz çünki Furkan da seviyordu kızı. Tabi kiz hayatında hiç kullanmadığı için ki alkol bile binde bir içen kızdı. Orada fenalaşıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Tabi kurtaramıyorlar.

Abim Furkanı komalık edene kadar dövmüş. Hatta öldü diye bırakmış Furkanı ormanlık yola atıyor oradan geçen bir avcı da onu hastaneye yetiştiriyor. İki ay komada kalıyor. İşte ondan sora ne Furkan ne de abim asla birbirlerinin ortamına girmezler. Benimde asla Furkanla konuşmama izin vermez ama ben Furkan'ın pişman olduğunu ve bilinçsizce yaptığına inanıyorum. Arada bir karşılaşırsak selam verip konuşurum o da sınırını bilir fazla benimle konuşmamaya çalışır. Abimin okula gelmemeye başlaması da o olaydan sonra oldu iste üç dört ay oluyor. Hayla kendine gelemedi abim. Bizde üzerine gitmiyoruz." Dedi gözleri dolmuştu o günleri hatırlamıştı içim acımıştı. Kalkıp ona sarıldım.

 

"Özür dilerim böyle olduğunu bilseydim asla açmazdım bu konuyu." Dedim titreyen sesime engel olamadım. Ölen kıza çok üzülmüştüm. Yazık en masumu o kızdı.

Sakinleşene kadar sarılı kaldık az da olsa sakinleşince benden ayrıldı.

 

"Nereden bilecektin ki canım önemli değil benden duymasan okulda mutlaka duvardın." Dedi. Diyecek bir şey yoktu bu gibi olaylarda cidden insna ne diyeceğini bilemiyordu. Gencecik kiz bir takıntılının kurbanı olmuştu. Furkan böyle birisimiydi?

 

Biraz daha oturup sonra hesabı ödeyip kalktık. Tek ayakkabı kalmıştı onu da halletikten sonra AVM den çıktık. Tam taksi çevirirken Özge'nin, "aa abim." Diye sevinçle dolu sesini duydum. Başımı bakti yöne çevirdiğim an gördüğüm kişiyle yutkundum. Bu çocuk o çocuktu tuvalete bana zorbalık yapan gerizekalı bir o kadar da yakışıklı. Ayy ne diyorum ben yaa ama onun dünyadan olduğuna eminmiydik. Kusursuz bir tipi vardı resmen. Onu ilk gördüğümde tam bakmamıştım ama şimdi bakınca baya bir gideri varmış.

Onun bize doğru öfkeyle gelmesi beni kendime getirmişti. Neden deli boğalar gibi burnundan soluyarak geliyordu bu şimdi.

 

"Ben sana o piçle muhatap olmayacaksın demedim mi?" Diye Özge'ye bağırınca ikimizde yerimizde sıçradık.

 

Demek ki neymiş dış güzellik önemli değilmiş. Bu adam bizi fena haşlayacaktı. Allah önce Özge'ye sonrada bana yardım etsin...

Bölüm : 27.07.2025 16:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
İrem Baturu / Aşk başka şekilde ve başka bir şehirde / 2.bölüm
İrem Baturu
Aşk başka şekilde ve başka bir şehirde

36 Okunma

9 Oy

0 Takip
2
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...