İremimmm
iremimmm

Abi hepiniz iğrençsiniz cidden hayattan soğutuyorsunuz insanı

Olay yok

Bence herkes bir şansı hak eder diye düşünüyorum. Eğer basit dille bir yazılmamış bir kitap isterseniz hem benim kitaplarıma hemde alta bırakacağım kitaplada bakmak ister misin?

Yaklaşık iki yıldır kitap yazıyorum. Bence kitaplarımın akıcı bir dili var zaten okuyanların hiç biri pişman değill

Eski sevgilisinin düğününe gitmek kolay değil. Hele yanında sahte sevgiliyle! Sert ve dobra kadın, duygusal ve saf erkekle anlaşır; ikisi de farklı dünyalardan ama aynı amaca hizmet ediyorlar: O günü atlatmak. Sahte başlayan bu ilişki, beklenmedik anlarda gerçek duygulara, komik yanlış anlaşılmalara ve kırılgan anlara dönüşür. Hem kahkahalarla hem de kalbinizin derinliklerinde hissedeceğiniz samimiyetle dolu bu hikayede, sahte ve gerçek arasındaki çizgi iyice bulanıklaşıyor. Düğün günü geldiğinde, kim kimin oyununu oynuyor, kim gerçek aşka yenik düşüyor, hiç belli olmaz.

Romantik komedi tarzında bir kitaptır hem harbi kız ve barbie erkek ilişkisi vardır.

Erkek dış görünüşüne baya bir önem veriyor hatta sırf el kremi mahvoldu diye adamı baya bir süründürüyor.

“Sana bir sır vereyim mi? Birinizi öldürmek... düşündüğümden çok daha kolaydı.”

On bir öğrenci. Bir cinayet. Ve susturulmuş çığlıklar kadar sessiz bir orman.

Kamp başlamadan oyun başladı.

Telefonlarında beliren tek bir bildirim:

“Hoş geldiniz. Kuralları ihlal etmeyin.”

Bu oyun masum değil.

Mezar kazmak mı? Sadece başlangıçtı.

Kimi çığlıklarla yaşarken ölür, kimi sessizce toprağa gömülür.

Yalan, gerçeğe dönüşür.

Güven, en ağır silahtır.

Ve katil... hala aralarında.

Her karar bir günah, her itiraf bir infaz.

"Yalancı Katilim"

Saklanamazsın. Kaçamazsın.

Sıra sende.

Şuan baya tıkandım bu kurguda gerisinde ne yazacağımı bilmiyorum eğer gizem, gerilim, dehşet, kan falan seviyorsanız bu tam size göre

“Biz deli değiliz. Asıl deli olanlar bizi bu hâle getirenler.”3

Bazen bir oda dört duvar değildir.

Bazen bir çığlık sadece sesten ibaret değildir.

Ve bazen, en büyük delilik sessizliktir.

Bir hastane koridorunda yankılanan adımlar, susturulan anıların izini sürer. Her gölge bir hikâye, her ilaç unutulmak istenen bir yara. Parmaklıkların ardında ne kadar zaman geçerse geçsin, geçmiş kapıyı çalmayı hiç bırakmaz.

Zihnin Parmaklıkları, aklın sınırlarında dolaşan ve okuyucuyu kendi karanlığıyla baş başa bırakan sarsıcı bir psikolojik dram.

Gerçekten kaçabilir misin, yoksa yalnızca gözlerini mi kaparsın?

Bunda çok güzel planlarım var sadece beklemede kalın

Ateş ve Su, çocuklukları bir aile kavgasının enkazı altında kalan iki insanın, yıllar sonra aynı apartmanda kesişen kaderlerini anlatıyor.

O kavga, hayatlarını iki farklı yöne savurmuştu. Kız, yıllar boyunca aynı duvarlar arasında büyüdü; geçmişin gölgeleriyle yaşamayı öğrendi. Erkek ise geride bıraktığı her şeyle birlikte başka bir hayat kurmaya çalıştı.

Şimdi, yıllar sonra, çocukluğunu terk ettiği o apartmana geri dönüyor.

İkisi de değişmiş, büyümüş, ama eski acılar hala aralarında. Sessiz bakışların, yarım kalan cümlelerin, kapanmamış hesapların hikayesi başlıyor.

Belki de bazı duvarlar sadece sevgiyle yıkılabilir... ya da bazı yaralar sonsuza kadar taşınır.

Yazarken o kadad çok sıkılıyorumki...Okuyandan olmadığı için moralim yerlerde

Kitaplarıma bir şans vermek ister misin? Lütfenn

 

 

 

 

Mesaj : 18.05.2025 22:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...