31. Bölüm Sınavlar

Uyandığımda Atlas hala boynumda uyuyordu. Kendimi ondan ne kadar uzaklaştırsam da asla bırakmıyordu. " Atlas, uyan geç kalacağız" huysuzca kıpırdadı. " 5 dakka daha" deyip uyumaya devam etti. " Okula geç kalacağız. Sınav var"dediğim gibi kafasını kaldırıp bana döndü" boş ver söylerim yüz girerler" dediğinde" saçmalıyorsun, Atlas " deyip kalktım

" Atlas mı? Aplas'a ne oldu ya" kafasına yastık fırlattım " dalga geçme" deyip banyoya gittim. Çıktığımda Atlas üstünü giyinmiş banyoya doğru ilerledi. Odadan çıktığımda aşağıdan sesler geliyordu.

Aşağıya indim gibi " ne oluyor ya kavga mı var sanki ne bu kargaşa" diye salona geçtim. Işıl" siz daha hazırlanmadınız mı?" Dedi. Asel, öykü ve ışıl ayakta olmasına rağmen Berk, Arda ve Alp rahatça oturuyordu. " Sorun ne, ayrıca neden kalkmıyorsunuz?" Dedim.

Berk " sınava girmeye gerek yok, söyleriz doldururlar" dedi. Asel "Berk kalkıyor musun? Yoksa 5 günlük trip e katlanıyor musun" demesiyle Berkin kalkması bir oldu. Alp " ne hanımcık bu kardeşim" deyip dalga geçti.

Öykü sinirle kaşını çattı ve arda ya baktı Arda kalktı ve öyküyü öpüp yukarıya doğru koştu.

Alp, onların haline Gülerken Atlas aşağıya indi " ne oluyor ya, bunlar tazı gibi koşuyor" dedi. Alp gülerek " ne olucak kardeşim, hanımcılar işte" deyince atlasta gülmeye başladı.

" Kırk yıl düşünsem hanımcı olacaklarını bilmezdim, Atlas kardeşim bir akıllı biz kaldık. Sakın sende gideyim deme" dedi.

Atlas, bir an bana baktı sonra direk Alp e döndü" Sen kendine dikkat et kardeşim" dedi.

ASEL ARSLAN

Aşağıdan Berk ve Arda indi arda " E siz hazır değil misiniz?" Dedi. Atlas" ya oturun oturduğunuz yerde" demesiyle kaşlarımı çatıp atlas a baktım. Atlas'ın bakışları bana döndüğünde" yani şey gitmemize gerek yok"dedi öyle bakmaya devam ettim. " Asel bakma öyle ciddiyim ben"

Deniz" Yeter artık hazırlanın da gidelim eğer 5 dakika içinde Burda olmazsanız çekip giderim ve bir daha yüzünüze bakmam" demesiyle Alp " Deniz ağır olmadı mı ya" derken Atlas da ayağı kalktı.

" Gitsek bir zararı olmaz dimi, Alp hadi" ikisi yukarı çıkarken Berk yanıma oturdu ve başını dizime koydu. Arda" bu okulda ilk sınavınız değil mi?" Diye sordu

Deniz başını sallayarak onayladı. Berk " o zaman nasıl olduğunu bilmiyorsunuz" demesiyle bakışlarımı ona çevirdim. " Nasıl yani?" Berk bana bakıp yanağımı okşadı. " Sınavda çıkacak konuyu tahmin etmeniz için bir oyun gibi bir şey oluyor." Dedi

Aşağıya Alp indi arkasından da Atlas indi. Alp" bişey dicem Allah için sadece merakımdan soruyorum niye bu saate gidiyoruz" dedi.

Deniz ise " hangi saatte gidelim Alp bey , keyfiniz hangi saate gitmek istiyor?" Deyince Atlas" aslında Alp doğru söylüyor. Okula girdiğimiz gibi sınav olmuyor ya"

Işıl" sınav kaçıncı ders?" Diye sordu Berk ise cevaplayan oldu" 5. ders"

Deniz" olsun yinede erken gidelim" demesiyle Atlas göz devirdi. Bunu gören Deniz " hazırsanız çıkalım, benim rüzgarla konuşacaklarım var" dediğinde ne yapmaya çalıştığını anladım ve bu sırıtmama neden oldu.

Atlas" kim? Kim? Kim? Rüzgar mı? Rüzgar la konuşulmaz yanlız iyice gitti bunun kafası" diyerekten gergince hareketlendi. Deniz ise göz devirdi Atlas bunu görünce" bir daha göz devirme bana. Yoksa olacaklardan sorumlu değilim" deyince

Berk ile göz göze geldik.

Deniz kendinden emin bir şekilde" ne yapacaksın pardon?" Deyince Atlas sırıtıp " dün yaptıklarımızı desem" deyince ışıl içtiği suyu Alpin üstüne püskürttü, öykü ve Arda birbirlerine bakıp gülmesi, Berk şaşkınca başını bacağım dan kaldırması, Deniz'in sarı teni domates salçası gibi olmuştu.

Alp" ne yaptın kızım ya, ışıldak üstüme Su püskürttü okula gitmek iptal" deyince ışıl" ne alaka be" dedi.

Deniz hala mal mal Atlasa bakıyordu. Atlas ise sırıtarak denize bakıyordu. Berk" dün ne oldu ya" diye konuştu Deniz direk " hiç bişey olmadı. Ne olacak ki dimi. Direk uyudum ben. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Atlas sen hatırlıyor musun? Bak oda hatırlamıyor demek ki bişey olmamış evet olmamış" Atlas ağzı açık bir şekilde Denize bakıyordu.

" Sakin ol Deniz bişey demedi kimse" dedim. Deniz ise " Aaa bak okul saati yaklaşıyor hadi gidelim artık lütfen" deyince Alp " bu halinizle mi gideceksiniz" deyince üstümüzdeki bol siyah tişörtlere baktık.

Ne giyecez lan biz balo elbisesi giyecek değildik. Işıl " öykü balım, iki dakikada bir şeyler yaparsın dimi" deyince öykü baktım. " Bu zor ama kesim gibi şeyler lazım ve zaman az o yüzden direk bir şeyler giyip kemerle sabitleriz" dedi kararsızca

Öykü ise kısa bir süre düşündü ve başını sallayarak onayladı. Parmağını şıklatıp" Bebeklerim benimle gelin" diyerekten ayağı kalktı Arda da kalkınca ışıl" lan kuma otur orda bebekleri biziz" deyince Arda göz devirdi.

Yukarı çıkarken öykü" kızlar kendinize göre bir tişört şort veya eşofman bulup giyin sonra Arda'nın odasına gelin" dedi ve dağıldık.

Berkin odasına girip giyinme odasına girdim hepsi bana çok bol olurdu. En uygun bir beyaz tişört ve bir pantolon bulup giyindim. Pantolonu üstüme geçirdiğim gibi düşmesi bir oldu. Oflayarak tekrar giyip bel kısımlarını tutup yukarıya çektim ve Arda'nın odasına girdim.

Işıl oradaydı ve öykü tel tokayla Işılın giydiği pantolonu tutturmaya çalışıyordu. Denizde gelince hazırlanmaya başladık. Ve kısa süre içinde kendimize uygun kıyafetleri üstümüze göre yapmayı başardık.
Deniz

Öykü

Işıl

Asel

Aşağıya inip erkeklerine yanına varmıştık. Arda" bunlar size nasıl oldu" dedi. Deniz" sevgilin sayesinde oldu" dedi. Alp kısık sesle " benim ki sana çok yakışmış" deyince çaktırmadan ışıla baktım Işıl telefona baktığı için duymamıştı sadece ben ve Atlas duymuştuk. Göz göze geldik ve kime dediğini anladık.

Deniz" hadi gidelim artık" deyip okulun yolunu tuttuk.

Berkle beraber arabasına bindik. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Başımı cama yaslayıp Berke bakıyordum. Berk " ne oldu güzelim dudaklarını büzmüşsün yine" deyince yeni fark ediyordum Dudaklarımı büzdüğümü ayrıca bana bakmadan nasıl anlamıştı.

" Hiç bişey olmadı" demekle yetindim." emin misin, ayrıca hastalığın bitti mi?" Diye sordu. Başımı 'Hayır' anlamında salladım. Arabayı durdurup arabadan indi.

Bu aralar kendimi çok kötü hissediyordum. Bayılana kadar ağlamak istiyordum ve karnım hala çok ağrıyordu. Normalde bu kadar uzun sürmezdi.

Berk elinde poşetle arabaya geldi. Poşeti kucağıma bıraktı ve saçımı öptü. Sanki ağlamayı bekleyen bebeler gibi ağlamaya başladım. " Bebeğim ne oldu" diyerek saçımı okşadı. Boynuna sarılıp ağlamaya devam ettim.

" Aşkım, beni hiç bırakma tamam mı?" Dedim birden, Berk bunu duyar duymaz beni belimden tutup kaldırdı ve kendi kucağına oturttu." Hayatımın anlamı Ben seni hiç bırakır mıyım? Bir daha böyle düşünme sakın" dedi.

" Kendimi çok kötü hissediyorum" Berk belimi sıkıcı tutu" neden?" Diye sordu. Başımı 'bilmiyorum' anladım da salladım. " Okula gitmeyelim istersen he olur mu?" Diye sordu yine başımı Hayır anlamında salladım.

Berkin telefonu çaldı arayan Alp di. Telefonu açıp kulağına götürdü. " Efendim" Alp in sesi bana bile geliyordu. " Kardeşim, gelin artık sınıfa girdik hala gelmediniz?" Deyince Berk geleceğimizi söyleyip telefonu kapattı.

" Şey kucağında kalabilirim dimi" deyince gülüp yanağıma sert bir öpücük bıraktı ve başını sallayarak arabayı çalıştırdı.

( Böyle düşüne bilirsiniz)

Berk arabayı sürerken bende bana aldığı çikolatayı ve sütü içiyordum. Yanağından öpüp " teşekkür ederim" dedim. " Sen her şeyin en iyisine layıksın hayatım bunlar daha fragman" dedi.

Sınıfa girdiğimizde herkes Kendi arasında konuşuyordu. Gamze arkamdan sarılıp" nasılsın Aselim iyimisin?" Diye sordu. Başımı salladım " çok iyiyim sen nasılsın" deyince onda iyiyim anladım da başını salladı ve bizimkilerin yanına geçtik.

Kerem " ooo hoş geldiniz uzun zamandır yoksunuz" dedi emirde " biran unutulduk sandım" dedi arkasından can " ben unutmam unuttururum şimdi söyleyin bensiz hayatınız nasıldı" daha ağzımızı açmadan can hemen konuştu " tabiki bok gibiydi ne bekliyordunuz iyi bir şey mi" deyince hepimizi gülme aldı.

Sınıfa şirin ve Emre girdi" toplan mışsınız yine" deyip kendi sırasına oturdu. Gözüm bir an Empire çarptı ve Gamze ye baktığını gördüm Gamze de ona bakıp utangaç bir şekilde gözünü kaçırıyordu. İkisini böyle görünce gülümsemeden edemedim

★★★

Meryem hoca gelmişti ve önümüze sınav kağıtları koymuştu ve tahtaya iki konuyu andıran yazılar yazmıştı. " Gençler 1. Yazdığım cümle sizce hangi konunun cümlesidir." Deniz elini kaldırıp" hocam, beşiri coğrafya olabilir mi?" Dedi. Meryem hoca ilk önce durdu ve sırıttı" hayır denizcim o değil"

Aklıma hiç bişey gelmiyordu. Toprak ve Aylin elini kaldırdı. Hocam, fiziki coğrafya olabilir mi?" Deyince ikiside birbirlerine baktılar. İkisininde aynı konuyu söylemesi beni şaşırtıyordu.

15 dakika cümlelere bakarken ofladım. Kerem elini kaldırdı ve " bölgesel coğrafya değil mi?" Deyince Meryem hoca başını evet olarak salladı. " Aferin kerem" deyince Arda " al kaptı 20 puanı" deyince şaşkınca ardaya baktım " bilen puan mı alıyor? Dedim Arda da başını salladı.

Oha ya gerçekten oha böyle de olunmaz ama Deniz ve Atlas elini aynı anda kaldırıldı. " İlk ben kaldırdım" diye atağa geçti. "Hayır ben kaldırdım" deyince Meryem hoca araya girdi. " İkinizde aynı anda söyleyin bekli biriniz yanlış yapar" dedi

Deniz ve Atlas aynı anda" ekonomik coğrafya" dediler. Meryem hoca " o zaman ikinize de 20 puan" deyip biraz konuyu anlattı sonra sınavı başlatıp yapmamızı söyledi.

İlk önce soruları gözden geçirdim. Sonra etrafta baktım mal mal kağıda bakıyorlardı. Yiğit " sorun ne?" Deyince " bişey yok" deyip kağıdıma geri döndüm. Özel okul olduğu için bişey yapmasakda puan veriyorlar.

Sorular kolaydı ama boş yere gergindim ve bu gerginlik karnımın Ağrımasına neden oldu. Berk baktığımda bana bakıyordu " iyi misin" demişti sessizce başımı iyiyim anlamında salladım.

Sınavdan ilk kerem ve rüzgar çıkmıştı. Onun arkasından da Aslı ve Arda 20 sorudan 17 soru cevaplamıştım. 2 boşuma baktığımda iyice düşündüm. Birinin cevabını bulmuştum ama diğerini boş bırakıp geçtim. Kağıdımı Meryem hocaya verip çıktım sınıftan.

Arkamdan öykü ve Berk çıktı. Yanıma gelip " nasıldı?" Diye sordu Berk. " 5. soruyu boş bıraktım" dedim. Öykü " benimde 5. boş cevap sanki devlet sırrı bir türlü çıkmadı" deyince Atlas ve deniz çıktı sınıftan. Atlas " kaç dakika kaldı?" Diye sordu

Arda "17 dakika" dediğinde Işıl çıktı " keşke erkekleri dinleseydik de gitmeseydik" dedi. Işılın coğrafyası iyiydi normalde.

Sınıftan Alp gelip " kim dedi onu öpücem" deyince hepimiz ışıla baktık. Işıl kıpkırmızı olmuştu. Defne " ben dedim hayatım öpe bilirsin" deyince ışıl " sana ne oluyor kuduz köpek ben dedim" deyince şok içinde ışıla baktım.

Alp" ne dedin bir daha söyle" deyince Zeynep göz devirip gitmişti. Işıl" h-hiç bişey demedim" dedi.

Işılı kurtaran zilin çalmış olmasıydı. Işıl koşup sınıfa girdi. Alp sırıtarak onun peşinden gitti. Hepimiz sınıfa girdiğimizde Işıl sıraya oturmuş Alp de masaya oturmuş ışıla sırtıyordu.

Onların yanına gidip Deniz " ee şimdi ne yapıcaz?" Diye sordu. Arda" 2 saat sonra matematik sınavı var ona çalışalım" deyip kütüphaneye gitme kararı aldık. Matematik konu anlatımı video izlerken berkte yanımda soru çözüyordu.

DENİZ AKSOY

Yeter ya yeter, bu nasıl bir konuysa hiçbir şekilde anlamıyorum. Defterimi alıp Atlas'ın yanına gittim. Atlas eskisi gibi kulaklığını takmış soru çözüyordu. Kitabına baktığımda çok hızlı çözdüğünü gördüm ve kitabı bitmek üzereydi.

Soru çözmeyi bıraktı ve birkaç saniye durdu. Geldigimi anlamıştı ama nasıl? Daha fazla beketmeden sessizce" yardımın lazım" dedim. Kulağından kulaklığı çıkardı ve yanındaki sandalyeyi oturmam için işaret etti.

" Hangi konu?" Deyince " ünstel fonksiyonlar" diye cevapladım. Başını salladı ve elimdeki defteri alıp açtı ve ilk önce tanımını sonra özelliklerini yazdı ve anlatmaya başladı. Anlamam için yavaş ve tekrar ederek anlatıyordu. " Buraya kadar anladın mı?" Diye sordu başımı evet anlamında salladım.

Anlatmayı bırakıp bana odaklandı. Okyanus mavisi gözleri cam gibi parlıyordu. "Çok güzel" deyince ne dediğini anlamadım. " Nasıl yani?" Diye sordum.

Kalbim yerinden çıktı çıkacaktı. Birbirimize çok yakındık. Kokusu buram buram geliyordu ve bu beni mutlu ve huzurlu hissettiriyordu.Böyle olmaması gerekiyordu. " Kokun civciv, kokun, gözlerin" biraz daha yaklaştı "dudakların" dedi ve devam etti. " Çok güzel" deyince kalbim yerinden çıktı.

" Atlas, okuldayız ya , sınav, matematik, konu geri dönsek" deyince başını ağır ağır sallasada hala bakıyordu. " Anlamadığın yer" diye sordu. Parmağımı yazdığı bir maddeye koydum. " Burda soruyu nasıl kısa yoldan çözeceğini veriyor" diye konuştu.

Konunun sonuna gelmiştik ve hepsini çok güzel anlatmıştı. Defteri kapattı " ve bitti herşeyi anladın mı?" Dedi başımı salladım. Atlas sırıtıp yanağımdan makas aldı.

Atlas'ın yanında kendimi çocuk gibi hissediyordum ve şımarık olmak istiyordum.

Konu üzerine bir kaç soru çözdükten sonra zil çaldı ve sınıfa girdik.

Matematik hocası Burak hoca sınıfa girdi. " Selam gençler" deyip oturdu ve biraz sohbet ettik. Hoca 3 tane farklı konudan bir kaç şey yazdı. Atlas beklemeden elini kaldırdı ve 1. Cümlenin cevabını verdi ve doğru vermişti. Diğer ikisini söyleyecekken hoca izin vermemişti.

Atlas o sıra bana baktı. " Anlattığım konuyu anladığına emin misin?" Aha şimdi sıçtık diğer 2 cümleye baktım ve 3. Cümlenin aslında ünstel fonksiyonlardı.

Elimi hızlıca kaldırıp cevabı söyledim. Atlasa bakıp gülümsediğimde göz kırpmıştı. Bir an içim kıpır kıpır oldu.

Diğer cevabı Arda vermiş ve sınav başlamıştı.

Sınav bittiğinde sınıftan en son Atlas çıkmıştı. Berke bunu söylediğimde her zaman öyle olduğunu söylemişti.

1 sınav kalmıştı ve rehber hocası çalışmamız için bizi kütüphaneye göndermişti.

IŞIL IŞIK

Sabahtan beri efeden kaçıp duruyordum ona bakınca utanıyordum ve bunu bende bilmiyordum. Herkes 1. kütüphaneye giderken bende 2. Kütüphaneye girdim. Burda kimse yoktu derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım.

Biri kolumdan tutup kendine çekince çığlık attım. Yine kaçamamıştım " benden niye kaçıyorsun?" Diye sordu.

" Y-yok sende ne kaçıcam ne var ki kaçayım" dedim. Efe beni kitaplığın arasına sıkıştırıp yüzüme yaklaştı " bilmem dedim belki birşeyler hatırlamışsındır" dediğinde

Ne dediğini anlamıştım ve bu kızarmama neden olmuştu. Siktir

KAVGADAN SONRA

Ağlamaktan gözlerim kızarmış ve şişmişti. " Ağlama dedim sana" diye bağırdı. Efe ağlamama dayanamıyordu. " Kavga etmek zorunda değildin." Diye bağırdım Efe bu sefer kafaya yemişti ikimizde birbirimize bağırıyorduk.

Efe elindeki alkol şişesini yere fırlattı. " Ağlama dedim dayanamıyordum ağlama" değip sıkıca sarıldı bana

" Dünya yıkılsın, herkes gebersin ama sen ağlama" deyip saçımdan öptü ve beni kucağına alıp Arda'nın yanına gittik. Arda da öyküyü kucağına almış bizi bekliyordu.

Eve girdiğimiz gibi efe nin üstüne kusmuştum. Asel " hayır kusma" diye çığlık attı öykü ise " mutluluğu kusamassın" diye bağırdı.

Efe küfür ederek beni koltuğa bıraktı ve üstündeki gömleği çıkardı. Gömleği çıkartınca gözlerim kaslarına düştü. Ayağı kalktım ve ona sarıldım.

" Işıldak otur şuraya" diye konuştu. Sözünü dinledim. Kızlarla gülüp şarkı söylüyorduk. Kapı çalınca Berk kapıyı açtı ve içeri Deniz ve Atlas girdi. " Agagaga arkadaş geldi" diye çığlık attım.

Atlas ve deniz cebelleşirken Deniz, atlas'ın pantolonuna kusup ağlamıştı öyküde onunla ağlamıştı.

Efenin yanına gittim " uyumak istiyorum" deyince beni kucağına alıp bir odaya getirdi. Çıplak teni, tenime değdiğinde kendimi bir garip hissetmiştim.

O an içimden ne geliyorsa onu yaptım ve şuan onu öpmek istiyordum ve yaptım da Efe şok içinde kaldı ve sonra kendini geri çekti " sarhoşsun güneşim olmaz" deyip durmamı söyledi ama umrumda değildi.

Bu sefer boynunu öpüp dilimi gezdirdim. Efe inleyerek beni itecekken ikimizde yatağa devrildik. Bacaklarımı beline sardım giydiğim elbisenin artık pek bir faydası yoktu. Çünkü her yerim nerdeyse açıktı.

Kollarımı boynuna doladım ve dudaklarını öpmeye başladım. Oda artık geri çekilmiyor ve sert bir şekilde karşılık veriyordu. Dudaklarımı ısırınca " Ah, Efe" deyip inledim.

( Bölüm ban yemesin diye burda durucam ama siz daha fazla yaptıklarını düşünebilirsiniz)

Gözlerim yavaştan kapanıyordu. " Uyu güneşim, rahatça uyu ben senin yanında olucam" deyip hafifçe boynumdan öptü ve üstümüze bettanye örtüp gözlerimi kapatıp uykuya dalmıştık.

BÖLÜM SONU

Öncelikle sınır koyduğum için pişmanım çünkü emeklerimin karşılığını böyle almak daha iyi olur diye düşündüm.

Ama bu bana göre bişey değildi. Bazı okuyucuların hakkına giriyordum çünkü oy verip yorum yapıp yeni bölüm bekliyordu.

Zorunlu bir şekilde istemiyordum. İsteyerek yorum ve oy yapmanızı istiyordum çünkü 1. Bölüm ve bu bölüm arasındaki okuma ve yorum arasında baya fark var kitabım sadece tanınsın istedim.

Hatta bir ara kitabımı Wattpad de yanınlamayı düşündüm ama burda karşılığını alamayınca ordada alamazdım.
Neyseeeee umarım bu bölümü beğenirsiniz ve keyifle okursunuz. Bundan sonra sınır olmıcak çünkü kendim olucam. Ve bu bana yakışmaz. 🤍💙🤍💙

( Bölümde Yazım yanlışı varsa özür dilerim)