34. Bölüm Buket

( Buket)

Buket " Aa merhaba Arda" diyerek ardaya selam verdi. " Sanada merhaba Buket ne işin var burda" diye sordu.

Işıla baktığımda kaşlarını çatmış Buket e bakıyordu. Buket " bir süre sizin okulda eğitim göreceğim" dedi.

Yanımıza Atlas geldi ve yanıma oturdu. " Senin ne işin var lan" dedi. Sert çıkışması hoşuma gitmişti.

" Sanada merhaba Atlas" deyip göz devirdi. Atlasa yanına kaydım ve sesizce " haz etmiyor musun" deyince sırıtıp yanağımdan makas aldı başını salladı.

" Ee nerde Alp" deyince Atlas " sanane" deyip sırıttı. Buket bu sefer kaşlarını çatmıştı. Asel " gidip su alacağım isteyen var mı?" Dedi.

Işıl" bana da al" dedi. Berk de Aselle birlikte gitmişti. Ne yapışık sevgililer di. Arkamdan Alpin sesi geldi. " Buket" deyince Buket sinirle Alp e baktı.

" Aa siz kimsiniz tanımıyorum sizi" dedi. Alp ise " abartma ya" dedi ve öykünün yanında ki sandalye ye oturdu.

"Ne abartma kaç kere aradım seni gel diye gelmedin yanıma" deyince, Işıl yerinden doğruldu. " İşim vardı" dedi ve kahvesini içmeye devam etti.

Asel ve Berk geldiğinde Berk ışıla su verdi. Işıl suyun kapağını açmadığı için ardaya uzattı. " Kızlar sizinle tanışmak istiyorum isimleriniz nedir?" Deyince Asel" Asel ben Berkin sevgilisiyim" dedi.

Buket" vayy Berk bey" dedi. Öykü ise " öykü Arda'nın sevgilisi" deyip geçti. Bende kısaca" Deniz" deyip kızlara baktım.

Buket ışıla baktı. " Güzel saçlı kız senin ismin ne" deyince ışıl " güzel saçlı kız derken" dedi. Buket " saçların çok güzel rengi yani çok güzel" diyerekten açıklama yaptı.

Işıl , Alp'e Bakarak" Işıl" deyip elindeki su şişesini sıkıp ayağı kalktı ve arkasını dönüp gitti.

Buket" niye bu kadar soğuk bu kız" deyince öykü sinirle " bu kız değil onun bir ismi var" deyince Buket Kaşlarını çattı. Alp ise Işılın gittiği yere bakıyordu.

Zil çalınca hepimiz ayağı kalktık. Atlas belimden tutup kendine çekti " ne yapıyorsun aptal okuldayız" dedim. Atlas sırıtarak yürümeye başladı. " Işıla ne oluyor?" Başımı ona çevirdim. " Sence hepsi Alp yüzünden değil mi?" Derin bir nefes aldı.

" Bizimle aynı sınıfta olmayacak değil mi?" Bana baktı ve " hayır bizim sınıfta olursa Işıl daha kötü olur." Deyince Işılın rahat olması için böyle birşey demesi beni mutlu etmişti.

" Teşekkür ederim Atlas" deyince gülmemek için yanaklarını ısırdı. " Atlas yerine aplası tercih ederim" deyince omzuna vurdum.

" Komik değilsin" deyip yanından uzaklaştım. Kolunu omzuma attı. "Tamam tamam bişey demedim" deyip sınıfa girdik.

Ben sıraya geçip otururken Atlas ise Işılın yanına gitti ve bir kaç şey söyledi. Işıl gülümseyerek başını salladı.

Kerem " dersimiz ne?" Dedi. Gamze " Matametik" diye cevapladı.

Burak hoca sınıfa girdi ve " sınav sonuçları açıklandı hazır mısınız?" Deyince herkes 'hayır' diye bağırdı.

Burak hoca elindekini sınav kağıtlarını alıp okumaya başladı. " Aylin 75" deyip kağıdı aylin e verdi.

" Asel 78 , Can 69" dedi ve kağıtları onlara verdi. " Aslı, Kerem ve Gamze 79 almışsınız" deyip kağıtları verdi.

" Işıl 82, Emir 80" Işıl sırıtarak Emir e baktı. " Öykü ve Emre 70" deyip kağıtları verdi.

" Şirin 65, Zeynep 59, Defne 64" dedi.

" Deniz 89" deyince kağıdımı alırken " nasıl sapladım ama ağlayın" dedim.

Atlas kağıdımı alıp yanlışlarıma baktı. " Berk ve Arda 90" deyince Arda ve Berk aynı anda bana" ağla" diye bağırdı.

Herkes gülerken Burak hoca sesiz olmalarını istedi. " Yiğit 65 , rüzgar 77 toprak 64" dedi.

" Doğu 81, Atlas 100" deyince hepsi Atlasa baktı. Atlas kâğıdını alıp sıraya gelince elinden kağıdını aldım ve cevaplarına baktım.

Nasıl yüz almış olabilir sorular baya zordu. Dudaklarımı büzdüm "pislik" deyip kağıdını ona geri verdim.

" Hocam aldığımız puanlarla birlikte Atlas yüz aldı değil mi" dedim. Burak hoca" hayır deniz puansız yüz aldı o yüzden sözlüsüne vericem aldığı puanı" diyerek açıklama yaptı.

" Üzülme civciv" deyip saçlarımı karıştırdı. " Üzülmedim kine sadece bu kadar zor bir sınavda nasıl full çeke bildin " dedim. " Küçüklüğümden beridir matematik çalışırdım. benim isteğim değil di babam zorlardı.beni o yüzden iyiyim ama bu sadece matematik için geçerli diğer derslerde berbatım dır" dedi.

Başımı salladım ve Okyanus renkli gözlerine baktım. Ne kadar süre baktım bilmiyorum ama Atlas yaklaşıp burnuyla burnuma dokunduğunda şokla geri çekildim ve sınıfa baktım Allah'tan kimse görmemişti.

Kaşlarımı çattım ve " delirdin mi sen" dedim. Sırıtarak " bana öyle bir bakıyorsunuz ki hanımefendi delirmek mümkün değil" deyince kalbim tekledi.

Elini çeneme koydu ve yüzüne yaklaştırdı." Şu bakışa kim deli olmaz ki" deyince keşke okulda olmasaydık da öpe bilseydim onu diye geçirdim içimden. Ayıp ayıp

Atlas ise iç sesimi duymuş gibi " şuan okulda olmasaydık ve sana istediğimi yapsaydım" deyip geri çekildi.

Yanımıza Alp geldi ve " Buket i hangi sınıfa aldırdın?" Diye sordu. Atlas " A şubesine gitmesini istedim" dedi. Alp e baktım " niye öyle davranıyorsun ışıla" dedim.

Alp ise " öyle olması gerek Deniz onu yakınımda tutamam" deyince " neden? Işılın halini görmüyor musun?" Alp derin bir nefes aldı " görüyorum ama olmaz Deniz olmaz" deyip sırasına geçti.

Sinirle Alp e baktım " arkadaşın ışıla ümit verip bıraktı bişey desene" dedim. "Ne diyebilirim ki Alp i az çok tanıyorsam neden ışıl dan Uzak kalmasını biliyorum" dedi.

" Neden?" Diye sordum. " Çok mu merak ettin?" Dedi başımı salladım. Bana yaklaşıp" iyi öyle de kal" deyince omzuna vurdum ve başımı cama çevirdim.

Arkadan saçlarımı karıştırdı ve ayağı kalkıp Berkin yanına gitti. Burak hoca sınavları okuduktan sonra bizi serbest bırakmıştı. Işıl yanıma geldi ve "sana aşık" dediğinde gözlerim şok içinde açıldı.

" N-ne kim?" Işıl göz devirdi ve kafama hafife vurdu " aptal Atlas tabiki de başka kim olacak" dediğinde yutkundum.

" Emin misin?" Başını sallayarak onayladı beni " peki sen aşık oldun mu?" Dediğimde durdu ve sırıtan yüzü düştü. " Kime?" Dedi.

Onun taklidini yaparak Hafifçe kafasına vurdum. " Alp'e tabiki başka kime olacak" derin bir nefes aldı. Başını hayır anlamında salladı.

" Emin misin birtanem, çünkü bugün olan olaylardan baya canın sıkıldı. Bir nedeni olabilir" dedim.

O ise " açıkçası bilmiyorum Deniz kendimi garip ve tek Bırakılmış hissediyorum Ve bunun aşk olup olmadığını dahi bir fikrim yok" dedim.

Gözüm Alp'e kaydı. Başını sıraya koymuş gözleri kapalıydı. " Bişey mi yaptım ona Deniz" deyince ona baktım. Gözleri dolmuştu. " Niye beni tek bıraktı" dedi.

" Hayır balım seni tek Bırakmadı. Eminim ki kafası karışıktır. Sil bakalım şu gözlerini" dediğimde göz yaşlarını sildi. Gamze yanımıza geldi " ne yapıyorsunuz aşklarım" dediğinde Işıl " senin tek aşkın emir diye biliyorum" demişti.

Gamze " hayır tabikide sizde benim aşklarımsınız" deyince güldüm" nasıl gidiyor" deyince gamzenin gözleri heyecanla açıldı. " Mükemmel gidiyor kızlar çok güzel seviyor " deyince ışıl" sakin ol eri din" dedi.

Gamzenin arkasından Can çıktı. " Ne dedikodusu yapıyorsunuz kız çeler" Gamze " ne dedikodusu yapacağız ya" dedi. Can " tabi yapamazsınız yani bensiz yapamazsınız" dedi ve devam etti. " Kız çeler var mısınız okuldan kaçmaya" dediğinde Işıl direk " varım lan varım" dediğinde hepimiz güldük.

" İyide neden kaçacağız?" Can bana sen mal sın bakışı artık tan sonra" son ders İngilizce lan ben zar zor kendi dilimi öğrendim İngilizce ye gerek yok" dediğinde tamam deyip onu onayladıktan sonra herkes kendi sırasına geçti. Bende telefonumdan tiktok izledim.

Zil çaldığında bahçeye indik. A şubesinden Yağız geldi yanımıza " ooo nasılsınız okulun güzelleri" dediğinde yutkundum. Gerçekten çok korkunç duruyordu.

" nasılsın minik" dediğinde öykü " ne diyorsun be kendine gel" dediğinde Yağız tam konuşacak ken Buket geldi. " Aa öykü sevgilin yok mu senin başka bir erkekle gülüşürken görmesin sakın" deyince öykü, buket'in suratına yapıştırdı.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen" öykü sinirle " bana bak bana bulaşma gebertirim seni" diye bağırdı. Biz ise gülümseyerek onları izliyorduk.

Bu zorbalar la takıla takıla zorba olduk amk

" Ne oluyor lan" diyen Berk ve diğerleri geldi. " Sen ne arıyorsun burda?" Diye yağız a soru sordu.

Yağız Arda'nın sevgilisini götürüyordu.

Yağız, öykü ye bakarak " Hiç, öyle konuşuyorduk değil mi minik" deyince Arda, Yağız 'ın suratına yumruğu yapıştırdı.

Işıl " ses geldi lan" dedi sessizce ama orda beni bir gülme aldı. " Aa ama neden yağız a vurdun ki öyküyle ne güzel gülüyordu." Dediği gibi öykü, buket'in gelişi güzel bir tokat atıp saçına yapıştı.

Asel" Ohh aferin sana döv biraz daha döv" dedi. Alp ise boş boş ikisine bakıyordu. " Alp ayır sana, Çek şu kızı" diye bağırdı.

Alp ise " seni bir çok konuda desteklerim ama bu konuda haksız sın" dedi ve ekledi. " Öykü biraz da benim için döv" deyince hepimiz güldük.

Arda" tamam miniğim Yeter bu kadar güzel dövdün" ve devam etti. " Bu hırçın halini bana tek göster miniğim" dedi ve zar zor öyküyü, Buket ten aldı ve kucağına koydu.

Öykü" Bırak beni geberteğim onu" sinirle bağırdı. Buket sinirle yanımızdan gidince Arda da öyküyü sakinleştirmeye çalıştı. Biz de ne zaman oturduğumuzu bilmediğimiz yerden kalktık.

" Dua et Arda ile berabersin yoksa okuldan atılırdın" dedim. Öykü kaşlarını çatmış dudaklarını büzmüştü. " Yoruldum, uykum geldi ve susadım" dediğinde Arda " tabiki yoruldun birisini yedin nasıl yorulmazsın" deyip onu alıp gitti.

" O Niye buradaydı" diye soru sordu Berk. Işıl ise " bilmiyoruz biranda gelip öykü ye sarkıntılık yaptı" deyince Berk sinirle nefes verdi. Asel konuyu dağıtmak istercesine " e hadi boş verin gidelim" deyince hepimiz geri okula girdik.

★★★

6. Derse girmiştik atlas'ın beni yerimden zar zor kaldırıp duvar kenarına geçmişti. Ders Fizik di ve uykum geliyordu. Herkes hoca'nın tahtaya yazdığı notları deftere geçiyorlardı. Başım atlas'ın omzuna düştü ve gözlerimi kapattım.

Tam uykuya dalacağım sırada hoca " Deniz uyuma" deyince başımı kaldıracaktım ama Atlas " hocasın hocalığını yap, onun ne yaptığı seni ilgilendirmez" deyince şok içinde Atlasa baktım.

Hoca sinirle dersi anlatmaya devam etti. Kalemi alacağım zaman Atlas elimi tutup engelledi. " Uyu" deyince başımı salladım.

Sağ kolunu sıraya yaslayıp kafamı koluna koyup gözlerimi kapattım ve kokusuyla uykuya bıraktım kendimi.

Ne zamana kadar uyudum bilmiyorum ama teneffüs olmuştu. Hala atlas'ın kolunda uyuduğumu anladım.

Çocuğun kolu kangren oldu kalk amk

Uykulu gözlerle başımı kaldırdım. Atlas başını sıraya koymuş beni izliyordu. O an aklımda bir anı canlandı. Hastayken onu bende böyle izlemiştim.

" Şey ııı şey niye gitmedin?" Dediğimde gülümsedi ve benim gibi sıradan kafasını kaldırdı." Seni izlemek varken teneffüs de neymiş" düşülür hocam yapma

Gözlerim deftere kaydı. Direk Atlasa baktım bu onun yazısıydı. Benim defterime de yazmıştı.

" Aplas çok teşekkür ederim" dedim tatlı sesle ve koluna sarıldım. " Bir daha söyle duymadım?" Ona baktım" neyi?" Dedim

" Aplas dediğini" deyince ağzım açık kaldı. " Ne zaman dedim onu" o ise burnumu sıktı. " Teşekkür ederken aplas dedin civciv" deyince kaşlarımı çatıp " bana civciv deme ben civciv değilim" dedim.

Atlas o kadar yakınlaştı ki burnu burnuma değdi. " Benim için öylesin civciv" deyince sahte bir gülümseme ile ona baktım" sende benim eşeğimsin" dedim.

Atlas Kaşlarını çattı ve " ne eşeği ya" deyince kahkaha attım. Bu halimi görünce yanaklarımı sıktı.

Can" ne oluyor lan gelin artık kaçacağız" deyince eşyalarımı çantama koydum ve atlasa baktım.

" Sen gelmiyor musun?" Başını hayır anlamında salladı. "Niye?" Diye sorduğumda " kaçmak çocukların işi ve ben çocuk değilim" diye cevapladı beni, hayır sende çocuksun Atlas sadece benim gibi zamanında yaşamadın. Demek isterdim ama söylemedim.

Oturdum ve " bende çocuk değilim o zaman" dediğimde kaşlarını çattı " civciv git hadi" diye konuştu.

Başımı Hayır anlamında salladım. Atlas sıkıntılı bir nefes verdi " baş belası" dedi ve çantasını alıp elini bana uzattı. Elini tutup sınıftan çıktık.

" Neden kimse görmeden yapıyoruz bunu direk çıkalım" deyince ona baktım. " eğlencesi kalmaz" dedim ve aşağı kata indik.

Rehber hocası" gençler nereye?" Deyince direkt " hocam ders beden" dediğimde hoca başını sallayarak gitti.

" Mal mısın kızım sen, ne diye beden diyorsun" deyince Atlasa döndüm" hiç okuldan kaçmadın mı?" Diye sordum. O ise "tabikide kaçmadım direk çıkarım okuldan niye kaçayım" deyince başımı salladım.

" Okul babanın olduğu için, zenginlere birşey yapmazlar tabi burda eğer normal bir öğrenci olsan ceza alırsın" dedim ve elini bırakıp yürümeye devam ettim.

" İyi git sen, o zaman bende elimi tutacak başka birini bulurum" deyince ona baktım. " İyi git bul anca ararsın zaten, ben buldum bile" dediğimde kaşlarını çattı ve " kim miş o yürek yiyen" dedi.

" Hmm bilmem ki ee rüzgar olabilir ya da Burak ya şey ya Koray" dediğim gibi beni kendine çekip duvara sıkıştırıp yüzüme yaklaştı " yine söyle duymadım" deyince bir an tırstım

Ay korktum arkadaşlar

" Hmm Atlas olabilir" dedim korkudan o ise burnunu boynuma yaklaştırdı. Bir süre öyle olduktan sonra boynumu öpüp geri çekildi.

En alt katta olduğumuz için kimse yoktu ama herkes Berkin odasında olduğu gergindim. " Gidelim mi?" Kısık sesle, o ise başını salladı ve elimi tutup Berkin odasının kapısını açtı.

Emir" Nerdesiniz lan siz" dedi. " Geldik işe ne bu gerginlik" deyince can " ay galiba altıma sıçtım. Çok heyecanlı" dediğinde hepimiz güldük.

Kerem"Birazdan zil çalar gizliden kaçarız" dediğinde Berk " kardeşim direk gidelim işte ya illahi aksiyon mu olsun" deyince göz devirdim.

" Kes be zengin bebesi, ayrıca biz zaten aksiyon için kaçıyoruz. O an ki gerginlik ve heyecan hiç bir şeyi geçemez" dedi. Can" hee valla öyle ben çok severim, en sevdiğim" deyince güldük.

Bir az zaman geçince zil çaldı ve can ve ışıl çığlık attı. " Kaçıyoruz" dediler. Alp'e baktım çok sessizdi ve şuan tebessüm ederek ışıla bakıyordu.

Şirin" Hadi bakalım ne yapıyoruz" deyince ışıl ve can " kaçıyoruz" diye bağırdılar.

Evet okuldan kaçıyorduk...

BÖLÜM SONU

Nasıl bölümdü? Uzun bir bölüm olmadı ama diğer bölümleri daha uzun tutmaya devam edeceğim.

Sizce diğer bölümlerde bana yardımcı olun?

Diğer bölümlerde ne yazayım?

🐾❄️🫧