35. Bölüm Okuldan kaçış

" şimdi benim küçük piçlerim" diyerek başladı can.

" Kızlar siz değilsiniz bu arada erkeklere söyledim ve şimdi kızlar kızlar tuvaletine gidin bizde erkeklerle tuvalete gideceğiz. Etraf sakinleşince direkten koşacağız zaten" diyerek konuştu.

Alp " Neden tuvalet?"deyince can göz devirdi. " cahil arkadaşım, başka nerde saklanacağız neyse sinirlendim" dedi ve ekledi " hadi yürüyün benim küçük ördeklerim" deyince 2. Kata çıktık.

Kızlarla tuvalete girdik ve beklemeye başladık. " Işıl bebeğim ne oldu sana ya" ilk önce Asele baktım sonra ışıla baktım.

Yanakları kızarmıştı ve yüzü solgundu. "Bilmiyorum galiba hasta olacağım" diyerek cevapladı ve yüzünü yıkadı. Öykü başını dışarıya çıkardı ve " etrafta kimse yok" dedi ve çıktı.

Onunla birlikte bizde bizde çıktık. Emirler de bizimle birlikte çıkmıştı ama aşağıya inmemiştik.

Merdivenlerden aşağıya baktık ve birisinin olmadığını görünce yavaşça aşağıya indik.

Şirin" siktir, koşun" deyince önüme bakmadan geri yukarı çıktık. " Kim var orada?" Diye bir ses yükseldi. Müdürün sesiydi.

Müdür yukarı çıkarken Arda çantasını çıkarıp Kerem e verdi ve aşağıya indi. " Lan göt neyere ?" Dedi kısık sesle can

" Arda ne oldu?" Dedi müdür. Arda ise " babam çağırdı da beni onun yanına gidecektim" diyerek açıklama yaptı. " Biri varmıydı yukarıda ses geldi çünkü" diye sordu bu seferde

" Bendim ses çıkaran, ayağım takıldı da düşecektim az daha" deyip bizi kurtardı. Müdür ise " anladım" diyerek aşağıya geri indi.

Bir süre bekledikten sonra kapı sesi geldi ve Arda " gelin hadi" deyince aşağıya indik.

Can " Aferin lan" deyip arkasından bizi bırakıp koştu ve bizde onun arkasından koştuk. Bahçeye çıktığımızda güvenlikle karşılaştık " gençler ne yapıyorsunuz" deyince Emre " koşun amına koyayım" diye bağırdı.

Ve bizde direk çıkış kapısına doğru koşup okulun dışına çıktık. Işıl çığlık atıp güldü. " Çok iyiydi" başım la onu onayladım ve koşmaya devam ettik.

Sahile gelene kadar koşmuştuk ve şimdi çimenler de oturuyorduk. " Ee nasıldı kaçmak" dedi emirin bacaklarında uzanan Gamze, Berk " güzelmiş bu arada" dedi Alp de başını sallayarak " evet eğlenceli" dedi.

Işıl başını bacağıma koydu ve gökyüzüne baktı. " Hatırlıyor musunuz? Diğer okuldan kaçınca burda kimya hocasına denk gelmiştik ve tutanak yemişdik" deyince güldüm.

" He ya ama güzeldi" dedi Asel, Atlas " siz neden okul değiştirdiniz?" Diye sordu. Öykü" Hmm galiba okuldan atılmış olabiliriz" deyince ışıl, ben ve Asel dışında herkes " NE!?" Dedi.

Işıl" Ne ne olamaz mı yani?" Deyince emir " neden?" Diye sorunca Asel" şey kavgadan dolayı bir gün bir kaç kız ışıla laf atınca Işıl onları dövünce bizde sıkılıp kavgaya girdik ve sonumuz okulun kapısı oldu aslında bir tutanakla hal olabilir şeydi ama Işıl hanım müdüre küfür edince Deniz hanım da müdürle dalga geçince, öykü hanım rehberlik hocasının yüzüne tükürünce ve bende tutanak kağıtlarını yırtıp hocanın üstüne atınca, sonumuz okulun dış kapısı oldu." diye açıklama yaptı ve nefes aldı.

Sessizlik... Sessizlik.... Sessizlik

" Siktir lan oradan" dedi Kerem bey, herkes birden Gülmeye başladı. Emir" siz bu zorbalar dan daha deli çıktınız lan" dediğinde başlarını salladılar.

Uzun uzun sohbet edip oturmaya devam ettik. Ama bir süre sonra kalkıp yürümeye başladık.

Arda birden bire canı Deniz atmıştı. " Boğuluyorum" diye çığlık attı. Asel de çantasını çıkarıp suya atladı. " Aşkım sende gel" deyince berk de suya atladı.

Hepimiz birbirimizin elini tutup 3 kadar saydık herkes birden suya atlayınca ben ve Atlas onları kandırmış atlamamıştık.

Beni kucağına alıp birlikte suya girdik. Şirin" Serinledim ya" dedi. Atlas beni bırakacak Ken kollarımı ona doladım " hayır bırakma, böyle kalalım" dedim.

Oda itiraz etmedi ve onun kucağında kalmaya devam ettim. Islak saçlarına şekil vermeye başladım. Sonra aklıma Işılın hasta olduğu geldi.

Işıla baktığımda kendini suya bırakmış herkesten uzaktı. Canla göz göze geldik ve suyun altına girdi ve Işılın ayağını tutup aşağıya çekti.

Işıl çığlık Atınca herkes ışıla baktı. Işıl sudan çıkınca " Mal mısın ödün koptu" diye bağırdı. Can " iyi oldu sana, ne oluyor kızım sana, ne bu depresyona girmişsin" dediğinde" depresyona girmedim ki" dedi derin bir nefes aldı.

Herkes kendi halinde suda eğlenirken Atlas önüme gelen sarı saçlarımı geriye atıyordu. " Eğlen din mi bugün" dedim. Başını salladı" çok güzel Bir gündü." Deyince kollarımı koynuna sarıp bacaklarımı beline sardım.

Onu hissedince hem utanmış hemde heyecanlanmıştım. " Bugün çocuk oldun değil mi?" Dedi tatlı sesim. Gülerek başını geriye attı.

Fazla Gülen biri olmadığı için şaşırmıştım. "bugün senin sayende çok güzel bir çocuk oldum" deyince sevinç çığlıkları atıp ona sarıldım.

" Çok güzel" dediğinde " ne güzel?" Başını biraz daha bana yaklaştırdı. " Kokun civciv kokun" dediğinde yutkundum.

" Çok güzel"bu sefer ben demiştim. " Ne güzel" dedi benim gibi burnumu boynuna koydum. " Kokun eşek kokun" deyince omzuna öpücük kondurdu ve çıplak kalan bacağımı kavradı.

" Küçüğüm benim" dedi kısık sesle beni iyice kendine yasladı ve onu daha da hissetmeme neden oldu. Heyecanla ne yaptığımı anlamadığım zaman kavramında ona sürtünmüştüm ve galiba onu tatmin edici bir hareket olduğu için nefesi sert gelmişti. " Yerinde dur civciv, yoksa yanlış şeyler olacak" deyince gerildim.

Diğerlerinin yanına gitmiştik. Ondan az da olsa ayrılmıştım ama hala temas içindeydik yani alt bedenini bana yaslamıştı ve eliyle bacağıma dokunuyordu.

Gizem" çıkalım artık akşam oluyor ve hava soğuk olacak" deyince hepimiz sudan çıkmaya başladık. Genellikle burda çok sıcak oldu mu herkes denize atlıyordu bu yüzden de bizi görenler pek bişey dememişti.

Çıkacakken atlas'ın eli kalçamı kavradığı nda durdum. Atlas belimi tutup yukarıya kaldırıp beni çıkardı ve kendisi de çıktı.

Her yerimiz Islak ellerimizde ayakkabılarımız yürüyorduk. Gamzenin dediği gibi hava soğumaya başlamıştı.

Keremler ve şirinler bizden vedalaşıp evlerine doğru gittiler.

Arda" Yarın etüt var haberiniz olsun okula gitmiyoruz" dediğinde başımızı salladık.

" Şey bugün burda kalsanız olmaz mı" diyen Asele baktım sonra Atlasa baktım. Alp" nerden çıktı bu" deyince Asel " ben sevgilime doyamadım belki Alp" dediğinde Berk asel in başını öptü.

Öykü" evet ya Arda lütfen kalın" diye ısrar edince erkekler birilerine baktılar ve kabul ettiler. Dışıma yansıtmasam da içimden çığlık çığlığa bağırıyordum.

Eve gelince hepimiz salona geçip sohbet ediyorduk. " Film izleyeyelim mi?" Diye sordum. Herkes onayladı ve mutfağa gidip atıştırmalık hazırlıyordum.

Birisi arkadan belime sarıldı kim olduğunu anlamıştım. " Biri görmesin salona git" bu sefer boynunu öpüp " fark etmezler bile" deyip başını boynuma gömdü.

Böyle kalmaya devam edince bişey demedim ve Cips paketlerini açıp kaselere koydum.

Bir yandan Mısır patlatırken bir yandan da içecekleri dolduruyordum. Sanki tek beden olmuş gibiydik neyere gitsem, benimle birlikte geliyordu.

Mısırları beklerken, Atlasa döndüm ve kollarımı boynuna doladım. Atlas burnuma küçük bir öpücük kondurdu ve boynumu öpmeye devam etti.

Tatlı bir mırıltı çıktı içimden buda onun hoşuna gitmiş ve gülümsedi. Bir elini sırtıma koyup diğer elini ise belimi sarıp dudaklarımı öptü.

Bırakmadan karşılık vermeye devam ettim. Kendimi ona yaslayıp onu hissetmek istedim. Hissedince de inledim.

O kadar dalmıştık ki ocakta olan Mısır unutmuştum ve hatırlayınca hemen geri çekildim. O ise hala beni bırakmamıştı.

Yapışkan sülük

Ocağı kapatıp Mısırları kaplara koydum ve " beni bırak da içeriye gidelim" dediğimde oflayarak benden uzaklaştı ve atıştırmalıklar alıp içeriye gittik.

" Ee ne izliyoruz?" Diye sordu Alp, Asel " Çok güzel hareketler çıkmış onu izleyelim" deyince herkes onayladı. Üst bedenimi atlas'ın göğsüne yalayıp ekşi jelibonlardan yedim.

Atlas bir yandan saçım la oynarken bir yandan da çgh 2 izliyordu. Tekli koltukta, bacaklarını kendine çekmiş televizyon izleyen ışıla baktım. Sonra ayağı kalkıp mutfağa gittim ve ışıl için ilaç arasam da bulamadım.

İçeriye geri gidip öykü ye kaş göz yapıp mutfağa çağırdım. "Deniz sorun ne?" Deyince " ışıla ilaç bulmam lazım ama hangisini içmesi gerek bilmiyorum" öykü başını sallayarak ilaçların olduğu dolaba ilerledi.

" İçeceğini zannetmiyorum, bende sordum ama istemedi. Sonra hasta haliyle ağlar diye bişey demedim" dedi ve elimdeki ilaçla bana doğru geldi.

İkimizde salona geçtik ben eski yerime otururken öykü, ışılın yanına gidip ışıla konuştu. Işıl başını iki yana salladığında itiraz ettiğini anladım.

Öykü artık ne dediyse Işıl hemen öykünün elindeki ilacı alıp salondan çıktı. O sırada Atlas kolunu belime sardı ve kendine daha fazla yakınlaştırdı.

Bir beş dakika sonra ışıl gelip eski yerine oturdu. Yeni skeç başladığında kedi ve köpek sahnesiydi ve direk Asele baktım.

Berk " ah be eski zamanlar geldi aklıma ilk gün karşılaşmamız" deyince Asel başını sallayarak " tabi ya o gün öldüm den dönüyordum sevgilim tarafından ayrıca ne güzel zorbalanmıştık. Hatırlamıyor musunuz kızlar" dediğinde Arda " eski konuları açmaya hiç gerek yok bence" deyip geçti.

Öykü" niye geçelim ya resim çizdiğim Zaman birisi ' hadi ya bitmedi mi' diye bağırdı kim di o acaba" dediğinde gülümsedim. Arda " bilmiyorum ki, kimse kim boş ver" deyince hepimiz güldük.

" Ağa be ne zamandı ama eski ben şuan böyle olacağımı asla bilemezdi" deyin Berke baktım. Atlasa baktığımda bana bakıyordu. " Eski halini bilir misin Atlas bey" dedim başını salladı" Allah benim belamı versin o günlerin ama bir güzel verdi sanki" deyince utanarak yüzümü ellerimin arasına alıp göğüsüne gömdüm kendimi.

İzlemeye devam ederken uzun ekşi jelibonlardan yarısını alıp ağzımda döndürdüm. Atlas elini yanağıma koyup yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve ağzımda olan jelibonu aldı. " Daha güzel ama hala ekşi bir daha kine ağzında beklet ve alayım" deyince utancımdan evi sırtladım.

Ama bu güzel yürüyor sana ha

Utanarak başımı başka yere çevirdim.

( +18 sahneleri vardır rahatsız olanlar lütfen burdan sonra okumasın)

" Uykum geldi benim, hadi yatalım" diyen Alp e baktım. Asel ve Berk odaya giderken Alp ve Atlas'a salonda uyumak için yer ayarlamıştık.

Odama gitmeden son kez Atlasa baktım telefonuyla ilgileniyordu. Ben ve ışıl yukarı çıkarak odalarımıza gittik. Üstümdekileri çıkartıp kısa bir gecelik giydim.

Dişimi fırçalayıp banyodan çıktım ama odamda bir eşek duruyordu.

" Uyuyorsun sanıyordum" dedim ve yanına gittim. Gittiğim gibi beni kucağına aldı. " Hmm şarj aletiniz var mı hanım efendi" deyince kaşlarımı çattım " bunun için mi geldin buraya"

Başını sallayarak " evet sen ne düşündün?" Diye sordu ve kucağından kalktım dolabımdan şarjı çıkardım ve ona fırlattım. " Al ve defol odamdan, Karayel" dedim.

Odamın kapısını açıp çıkmasını bekledim tam çıkacakken odanın kapısını kapattı ve beni kenara sıkıştırdı.

Belimden tutup havaya kaldırınca bacaklarımı ona doladım. " Sensiz uyuyacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun civciv" dedi ve dudaklarıma kapandı.

Kollarımı boynuna doladım ve karşılık verdim. Beni yatağa doğru götürürdü ve yatağa oturdu.

Dudağımı ısırdığın da sesli bir şekilde inledim. Dili ağzımın içine yerleşince kendimi ona baktım. Ona sürtündüğüm de daha fazlasını istiyormuş gibi kendini ona bastırdım.

Azgınlık diyince de sen yani

Tam olarak öyle iç ses, ellerini askılı cropumun içine soktu. İçimde sütyen olamadığı için bir anlık gerildim.

Elleri sırtımdan yukarı çıkarken beni kendine daha çok çekti. Bir eli göğüsüme doğru götürdü ve çıplak göğüsümü Sıtkı. " Ah, Atlas" diye inledim ağzının içine

Dilini boynumda gezdirdi. Beni yatağa doğru yatırdı ve " izin veriyor musun?" Diye sordu.

Şuan başka hiçbir şey istemiyordum. Başımı hızla evet dercesine salladım.

Sırıtarak " gece daha yeni başlıyor güzelim"

BÖLÜM SONU

Nasıl bölümdü?

Yazım hatası varsa kusura bakmayınn

En sevdiğiniz kısım hangisiydi?

Yorum ve oy atmayı unutmayınn

🫧🐾🌬️