

1 hafta sonra
Yatağımda dönüp duruyordum. Tam bir haftadır okul hariç ne dışarı çıkıyordum ne de odamdan dışarı adım atıyordum.
Okul tatil olduğundan dolayı sadece odamdaydım. Kızlar kaç kez Atlasa ulaşmaya çalışmış ama bulamamışlardı. Erkekler biliyordu nerde olduğunu ama söylemiyorlardı.
Onu bir haftadır görmüyordum.onu o kadar özlemiştim ki anlatamam
O an sonrası dershaneden gitmişti ve bir daha görmemiştim. Ona ne kadar ulaşmaya çalışsam da hayalet gibiydi yoktu sanki
Başımın ağrısıyla ayağı kalktım ve banyoya ilerledim. Üstümdekileri çıkartıp soğuk suyun altına girdim.
Su o kadar soğuktu ki titriyordum. Ama umurumda değildi onun canını çok yakmıştım.
Suyun altından çıkıp üstüme bornozu geçirdim ve uzun zamandır bakmadığım aynaya baktım.
Gözlerim kan çanağına dönmüştü mavi gözlerimden dolayı çok korkutucu duruyordum. Gözaltlarımda halkalar çıkmıştı.
Kendi iğrençliğimi görmek istemediğim için kendime bakmayı kesip odama girdim. Üstüme askılı siyah crop giydim altımda da aynı renkten kalçamı kapatacak kısa bir şort giyip yatağa uzandım.
Saat gece 2:12 geçiyordu. Daha fazla onsuz kalamazdım kokusunu özlemiştim.
Elime telefonu alıp ardaya mesaj attım.
= Uyumuyorsun biliyorum sana ihtiyacım var
2 dakika içinde gördü ve yazıyor çıktı.
Arda= iyi misin Deniz bişey mi oldu?
= Atlası bulmam lazım, nerde olduğunu biliyorsunuz ama söylemiyorsunuz.
= Arda lütfen, ne durumda olduğumu biliyorsun lütfen bir kere görmek istiyorum onu
Arda= kendi özel evinde de oraya bizden başka kimse gidemez.
= Ne istersen yaparım. Sadece bir kere görmek istiyorum o kadar
Arda= Kıyamıyorum sana ya , iyi iyi atıyorum adresi
Arda= ama bana söz ver beni haberdar edeceksin aklım kalır yoksa
= Çok teşekkür ederim. İyiki eniştemsin
Telefonu kapatıp yataktan çıkıp üstüme ince siyah bir hırka geçirdim. Islak saçlarımı umursamadan telefonu alıp odanın kapısını açtım.
Evden sessizce çıkıp ayakkabımı giydim. Arda'nın attığı adrese baktım. Baya Uzak bir yerdi.
Bir taksici çağırdım ve geldiğinde direk adresi verip hızlı gitmesini istedim.
Havalar soğumaya başlamıştı ve şuan titriyordum. Aynı zamanda öksürük tutmuştu.
Yarım saat sonra adrese varmıştım. Taksici abiye bir miktar para verip arabadan indim.
Normal villaydı. Saate baktığımda üçü bulmuştu. Kapının önüne gelip üstümü düzelttim. Soğuk havadan burnumun ucu kızarmıştı ve ölesiye titriyordum.
Derin bir nefes aldım ve kapının zilini çaldım. Ama açan olmamıştı. Beşinci çalışımda içeriden ses gelmişti.
Kollarımı birbirine doladım ve kapının açılmasını bekledim. Kapı açıldı ve atlası beklerken bir kız açtı kapıyı kanım donmuştu.
İçeriden atlas'ın sesi geldi. " Güzelim Kim geldi?" Gözlerim yavaştan dolmuştu güzelim mi? Onun tek güzeli ben değilmiydim. "Daha yeni başlıyoruz güzelim" " güzelim kim geldi?"
Atlas beni gördüğünde kaşlarını çatmıştı. Kız mavi gözleriyle şaşkınca bana bakıyordu. Titreyen sesimle " rahatsız ettim. Özür dilerim" deyip hızla arkamı dönüp koştum. Başım dönüyor ve midem bulanıyordu.
Gözlerimden yaşlar akıyordu arkamdan " Deniz dur" diyen atlas'ın sesiyle daha fazla hızlandım. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim.
Arkamdan biri kolumdan tutup kucağına alınca tamamen bilincim kapandı.
11 saat sonra
Uyandığımda bir yataktaydım. Üzerimde siyah sweatshirt ve aynı renkte eşofman vardı.
Boğazım ağrıyordu. Atlas'ın kokusu evet atlas'ın kokusuydu bu sweatshirt onundu.
Kokusunun Özlemiyle gözlerim doldu ama gece yaşanan olay gelince direk yataktan kalkınca sendeledim. Odadan çıktım ve merdivenlerden inip çıkış kapısına ilerledim.
Tam dışarı çıkacakken " hey neyere böyle" diye bir ses duydum arkamı döndüğümde o kız olduğunu gördüm. Kapıyı açıp dışarı çıktım ve hızla yürümeye başladım.
Yağmur öyle bir yağıyordu ki anlatamam yeni çıkmama rağmen kuru olan bir yerim yoktu her yerim ıslaktı.
" Neyere gidiyorsun buraya gel" diyen sesi aldanmayıp yürümeye devam ettim. Sonunda elimden tutup kendine çekince o Okyanus gözlerini gördüm.
" Hastasın zaten gebermek mi istiyorsun" deyip beni eve doğru sürükledi. " Bırak beni gidicem. Sevgilinle aynı yerde kalmam" diyene kadar beni evin içine koymuştu bile
Arkasını dönüp " ne sevgilisi kızım ne diyorsun sen" diye bağırdı. Durdum nasıl yani sevgilisi değil miydi?
Atlas beni şöminenin yanındaki koltuğa bıraktı ve arkasını dönüp gitti. Arkadan o kız geldi. Elinde bir bardak ve çikolata vardı.
Yanıma oturup " merhaba senin tanışmak çok isterdim." Dedi ve elime çikolatayı ve sıcak kahveyi verdi. " Ben Ada, bu evde olan uyuzun masum kız kardeşiyim." Uyuz derken kısık sesle konuşması komiğime gitmişti. Ama gülecek halde değildim.
" Ve sende onun biricik civcivisin" dedi ve ekledi " ayrıca güzeli, bebeği yavrusu ve kızı" dediğinde şok içinde ada denen kıza baktım.
Kız kardeşi olduğunu söylememişti. Ayrıca benden ona böyle bahsetmesi hoşuma gitmişti. Ada çok tatlı ve güzel bir kızdı. Ve galiba abisinden de korkuyordu. Haklıydı da
Şömine beni ısıtırken salona elinde tarak, havlu ve kurutma makinesi olan Atlas girdi. Elimdeki çikolatayı görünce sinirle kardeşine baktı. " Hasta olan birine çikolata mı verdin ada" deyince ada " abi hasta olan kızlar çikolata yiyerek kendini iyi hisseder eminim bu ona iyi gelecektir." Deyip ayağı kalktı.
" Ben odama gidip dinlenicem yorgunum" dedi ve bana yaklaşarak yanağımı öptü. " Erkenden iyileş lütfen " deyip salondan ayrıldı.
İkimiz yanlız kalınca bakışlarımı yanan şömüneye çevirdim. Yanıma yaklaşıp beni kucağına alınca çığlık attım " indir beni" dedim o ise beni dinlemeyip yukarıya çıktı ve beni kendi odasına getirdi. Yatağa oturdu ve
Beni bırakmadan makineyi prize takıp çalıştırdı. Arkamdaydı. havluyla saçlarımdaki ıslaklığı aldı ve makineyle saçlarımı kurulamaya başladı.
" Kaç saattir uyuyorum?" Diyerek sessizliği bozdum. " On bir saat" dedi ve ekledi " kaç gündür uyumadıysan yorgunluktan bayıldın ayrıcana kilo vermişsin" dediğinde kendimi çok çirkin hissettim.
" Ve kim sana uyanır uyanmaz kaçma fikri verdi." Sesi o kadar soğuktu ki ürpermiştim. Kendimi geri çektim ve " bunu yapmana gerek yok sadece özür dilemek için geldim" dedim.
" Ne özür'ü , özür dilemeni gerektirecek Bir şey yapmadın Deniz" dediğinde gözlerim doldu. " Bana Deniz deme" diye sesimi yükselttim. " Senin ismin Deniz başka ismin varsa söyle"
Gözlerimden yaşlar akmaya başladı ve yere çöküp ağlamaya devam ettim. O ise hiç bişey yapmadan oturuyordu. Normalde gözümün dolmasına izin bile vermeyen kişi şuan parmağını bile kıpırdamadan beni izliyordu.
" Özür dilerim tamam mı özür dilerim" diye bağırdım ve ekledim " sana onu demeye çalışmadım. ama her yakınlaştığımızda benden uzaklaşıyorsun bu benim zoruma gidiyor. Sonra yine yaklaşıyorsun kendine bağlandırıyorsun. Sonra yine gidiyorsun. Ama suçlu ben oluyorum yinede sana bunu dediğimde ise yanlış anlayıp beni sensiz bırakıyorsun"
Bunları derken saçlarımı çekiştirip, haykırarak ağlıyordum. Gerçekten delirmiş gibiydim. " Ayağı kalk" dedi soğuk ve sert sesi
Bunca şey söylememe rağmen hala soğuk yapıyordu. Yerden kalkmayıp daha fazla ağlayamaya devam ettigimde
" Şovun bittiyse sil şu göz yaşlarını" deyince şok içinde ona baktım. Ne bana şov mu yapıyorsun dedi. Yerden destek alarak ayağı kalktım ve bağırdım. " Senden nefret ediyorum Karayel tamam mı? Sana dediklerimi bile şov diyerek beni o bataklığa daha fazla sürükledin" dedim ve sendeleyerek odadan çıktım.
Merdivenlerden inecekken beni bir el tutu atlas sanıyordum ama değildi. Uykulu gözlerle bakan adaydı.
Beni kolumdan tutup odasına götürdü. " İyi misin Deniz" deyip elime su verdi. Başımı Hayır anlamında salladım ve " değilim ada lânet olsun ki değilim. Ona o kadar şey dememe rağmen bana şov yapıyorsun dedi." Dedim.
Nemli saçlarımı okşamaya başladı. " İstersen sıcak bir duş al, kendine gel konuşalım olur mu? Seni böyle görmek istemiyorum" dediğinde başımı salladım ve bana destek olarak banyoya kadar götürdü. Banyodan çıkıp kapıyı üstüme kapatınca üstümdekileri çıkarıp sıcak suyun altına girdim.
Ne kadar kaldım bilmiyorum ama az bile olsa bedenim rahatlamıştı. Duştan çıktıktan sonra adanın benim için getirdiği kıyafet ve çamaşırları giyip çıktım banyodan
Ada odada değildi. Daha fazla hasta olmak istemediğim için yorganın altına girmiştim. Odaya elinde tepsi olan ada girdi.
Bu kız abisine nazaran çok tatlı ve masum bir kızdı. Ne yalan söyleyeyim çok sevmiştim adayı kucağıma tepsiyi bıraktı ve hızla odadan çıktı. Geldiğinde elinde kurutma makinesi vardı.
Ama yüzü asılmıştı. " Yemek ye sonra da saçını kurutalım ki hasta olma" deyince gülümseyerek ona baktım. " Onun kardeşi olduğundan şüphe ediyorum" dediğimde gülümsedi.
" E hadi iç bakalım çorbayı" deyince elime kaşığı aldım ve çorbayı içtim.
İçerken ona soru soruyordum. Oda hepsini samimice anlatıyordu. Kendisi abisinden 6 yaş küçükmüş ve sporcuymuş, Tenis de yüksek lisans yapmış ve şuan maçlar için hazırlanıyormuş. Babası yarı İtalyanmış atlas'ın da neden İtalyanca konuştuğunu o an anlamıştım. Ve bana küçük bir sır verdi. Kendisi kerem den hoşlanıyormuş
Instagram dan görmüş ve beğenmişti. Ama keremin ona göre baya sert olduğunu söylememiştim. Kerem ona göre gerçekten sinirli ve sertti. Bazen Atlas ve diğer erkeklerden daha sinirli olduğunu görmüştüm ayrıca çok ciddiydi. Ada ise sakin ve neşeliydi.
Uzun uzun sohbet edip birbirimizi tanımıştık. Zaman o kadar hızlı ilerlemiş ama biz fark etmemiştik.
Kendimi daha iyi hissediyordum. Biriyle konuşmak iyi gelmişti ve artık gitme zamanım da gelmişti. " Hayır gitme , benim canım sıkılıyor burda fazla arkadaşım yok burda" deyince başımı Hayır anlamında salladım.
" Burda kalamam ada, özür dilemek için geldim ve gidiyorum" ada koluma sarılıp " lütfen ama ya, beni bir psikopatla aynı yerde bırakma" deyince gülümsedim ve " o senin abin" dedim.
Ama yine bırakmadı beni ikna ettiğinde sevinçle çığlık attı. Geceye kadar uzun uzun sohbet ettik. Gerçekten iyi gelmişti.
Uyumaya kadar verdiğimizde ada bana sıkıca sarıldı. Ama aramıza kedi oyuncağı koydu. " Bune?" Deyince kediye baktı. "Bu benim en sevdiğim oyuncağım yani o olmadan uyuyamam" diyerek açıklama yaptı.
Gözlerimi kapatıp uykuya dalmayı bekledim. Ama uykum yoktu ne kadar süre gözüm kapalı bekledim bilmiyorum ama ada çoktan uyumuştu.
Ayağı kalktım ve odadan çıktım. Mutfağa gidip su doldurdum. Aşağıdan sesler geliyordu. Sese doğru gittiğimde odaya baktım.
Hafif Aralanmış odanın içine baktım. Müzik odasıydı ve Atlas orda rack batarist çalıyordu.
O kadar hızlı çalıyordu ki hareketlerine bakamadım. Biran durdu ve " bişey mi oldu?" Deyince içimden bir siktir geçirdim yani
Reis şüphelendi reis anladı bacım
Bana döndüğünde gözleri kızarmıştı. Başımı iki yana salladım tam gidecekken " buraya gel" kısık sesiyle irkildim. " Bir daha demeyeceğim" ona döndüm ve küçük adımlarla ona ilerledim
Kolumdan tutup kendine çekince kucağına düştüm. Kalkacakken başını omzuma koyup nefesini verdi.
Şok içinde ona baktım. "Sadece biraz bekle tamam mı?" Özlediğim kokusu gelince gözlerim dolmuştu ama ağlamak istemiyordum.
Dudaklarını boynuma sürttü. " Canın çok acıdı mı?" Deyince şok geçirdim. " Özür dilerim civciv" gözlerimi ona çevirdiğimde gözlerindeki pişmanlığı gördüm.
Başımı iki yana salladım " acımadı" dedi kısık sesim. Bu sefer pişmanlık değil kızgınlık vardı ama bana değil kendineydi.
" Acıdı çok acıdı" dedi ve saçlarımı sayısızca öptü. O sırada tüm acılarım dinmişti. Burnuma küçük bir öpücük kondurdu. Eliyle saçımı sevdi.
Etrafa baktım " müzikle aran olduğunu bilmiyordum" dedim konuyu dağıtmak için Eski gülümsemesiyle bana baktı. " Küçüklüğümden beri müzikle birlikte yaşarım." Diye açıkladı.
Başımı salladım özlediğim mavi gözlerine baktım. Adanın ki daha açık maviydi ve kardeşiyle çok benziyordu. Gözleri, gülüşü aynıydı. Sadece Atlas akyaz ada ise kumrala kaçan bir teni vardı.
" Ada çok tatlı neden bana bir kardeşin olduğunu söylemedin?" Sol eliyle yüzümü severken " sormadın" başımı ağır ağır salladım. " Başka kardeşin var mı?" Diye sordum başını sallayarak onayladı beni " bir kız kardeşim daha var 5 yaşında" gülümseyerek ona baktım.
" Kaynaştınız mı bakalım ne anlattı sana gene" dedi ve ekledi " buldu bir arkadaş bırakmaz şimdi" gülerek kollarımı ona sardım. " Gidecektim de ada izin vermedi. Aslında pek birşey anlatmadı ama gerçekten senden bağımsız yani senin gibi acımasız değil de masum biri" dedim.
Kaşlarını kaldırdı ve bana yaklaştı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gerçekten bu hissi özlemiştim. Midem kıpır kıpır oldu ve ona karşılık vermeye başladım.
Ayağı kalktığında bacaklarımı beline doladım. Beni duvara yaslanıp , Alt dudağımı emerken sol eliyle belimden tutup kendine daha fazla bastırdı.
Dudaklarını çekip boynumu öpmeye başladı. Başımı geriye attım. Başım dönüyor ve midem bulanıyordu.
Kendimi ondan çektim ve ona baktım " yanlış bir şey mi yaptım." Başımı iki yana salladım " söylediğin de ciddimiydin?" Kaşlarını çattığında ne demek istediğimi anladı. Ağzının içinden küfür edip bana baktı.
" O zaman ben , ben değildim." Dedi ve ekledi " ve şuan bu anı bozmaya değdi mi güzelim" ona doladığım bacaklarımı çektim. Ondan uzaklaşıp" uyumaya gidiyorum Karayel, iyi geceler sana" dedim odadan çıkacakken kolumdan tutup kendine çekti.
" Gidemezsin daha yapacaklarımız var civciv hala özlemi mi gidermedim" deyince kaşlarımı çattım. Sanki onun için kendimi yıpratmamış gibi başımı kaldırdım.
" Bir hafta neredeydin Karayel benim o bir hafta da yaşadıklarım burda bir saat hasret gidererek bitecek diyorsan yanılıyorsun. Birazda sen sürün" dedim ve hızla odadan çıktım.
Hak etmişti sonuçta. Gülümseyerek merdivenden çıkıp adanın odasına girdim ve yanına uzandım.
Ada uykulu halde kolunu ve bacağını bana sardı ve uyumaya devam etti. Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

( Ada Karayel)
BÖLÜM SONU
Güzel miydi bölüm? Ben o kadar emin olamadım.
Ve evet yeni bir kişi daha var atlas'ın masum kız kardeşi Ada
Peki adanın kerem i sevmesi?
Bölüm hakkında bilgilerinizi alayım.
Umarım seversiniz
Oy verme ve yorum yapmayı unutmayınnn
🫧🌬️❄️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 17.46k Okunma |
1.8k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |