

Sabahın erken saatlerinde hazırlanmış okul için yola koyulmuştuk. O kadar yorgundum ki okulda uyumaktan başka hiçbir şey yapmak istemiyordum.
Dün az çok bir şeyler hatırlıyordum. Sarhoşken Atlasa yapıştığımı da tabii ama umurumda değildi. sarhoştum ne de olsa o bununla barışacağım anlamına gelmiyordu.
Okul a Kadar yayık yayık yürüyorduk ki okula geç kalacaktık. Öykü sabahtan beri durgun ve kötü görünüyordu.
Nedenini sorduğumuzda sadece başının ağrıdığını ve yakında geçeceğini söyledi.
Okula az bir vakit kala kırmızı bir araba hızlı bir süratle bize çarpıyordu. Işıl " oha hayvan" diye bağırdı. Asel " tamam sakin ol" dese de ışıl sinirle " ne sakini bize çarpıyordu davar" dedi. Ama Asel cevap vermedi çünkü okula gelmiştik ve araba okula girmişti.
" Ne alaka ya Allah'ım yarabbim" deyince herkes benim baktığım yola baktı. "Neler geçiyor aklımdan eski anılara döndüm bir an" dedi öykü sonunda.
Okula doğru çıktığımızda şirini gördüm ve biraz gergindi. " Günaydın şirin bir sorun mu var neden bu kadar gerginsin?" Diye sordum.
"Size de günaydın kızlar, sadece Emre ile kavga ettik de o kadar yani kavga ettik diyemem ama tartıştık diyebilirim" deyince ışıl" niye ne oldu ki niye kavga ettiniz?" Diye sordu.
" Aslında kızlar kavgada haksız olan taraf benim biraz saçma gereksiz bir kavga çıkardım" dedi ve ekledi" ama bakın gerçekten benim yapabileceğim bir şey değildi yani sarhoştum ve o anlık bir şey oldu o kadar"
Kaşlarımı çattım" ne yaptın şirin söyle artık?" Diye konuştum. " Ya of sarhoşken ona bir kaç küfür etmiş olabilirim ama sorun bu değil. sorun ona beni aldattığını sanki ben bilmediğim ve beni kandırdığını söyledi. Ama gerçekten sarhoşken oldu bunlar, ben söylemedim bunları sarhoş şirin söyledi Ben değil" endişeli bir şekilde konuştu.
Öykü" Dert etme şirin barışırsınız Emre seni bırakmaz" dedi ve sınıfa girdik. Genellikle herkes gelmişti. Arda ve Atlas dışında
Sırama oturunca Aslı " vay bizim ezikler de gelmiş Ne yapıyorsunuz ezikler" dediğinde sinirle ona baktım " bak gerçekten Sabah sabah seninle uğraşacak halim yok o çeneni kapat yoksa kırarım"
Aslı bunu önemsemeden boş boş konuşmaya devam etti. " Tüh ya canım neden uğraşacak halin yok , ne yaşamış olabilirsin ki ayrıca senin o çok istediği şeyi ben yapmış olabilirim" deyince ona baktım.
" Ne diyorsun kızım sen?" Dediğimde yanıma geldi ve bana yaklaşarak sanki sır veriyormuş gibi " Atlas güzelim Atlas la dün güzel bir buluşma ayarladık. ama gerçekten o kadar güzeldi ki anlatamam" dediğinde kaşlarımı çattım. Atlas dün bizimle birlikteydi.
"Sana yine inanacağımı falan mı zannediyorsun Aslı, Atlas dün bizimleydi. Şimdi defol git buradan" deyince kahkaha attı. Herkes bizi dinliyordu.
" Hmm öyle mi tatlım madem sizin neydi dün gece o zaman bu fotoğraf ne?" Diyerek elime telefonunu verdi ve o fotoğrafı gördüm.
Gece vakti kaldırımda Aslı'nın Atlasa sarıldığı bir fotoğraftı. İlk başlarda sahte olduğunu düşündüm ama gerçekti çünkü dün Atlas aynı kıyafetle idi.
Çok içinde ekrana bakarken Arda ve Atlas girdi. Berk kız da yanıma gelip " sorun ne? sana ne gösterdi? iyi misin?" Diye art arda sorular sormaya başladı.
Dolu gözlerim ve onu döndüm ve " A-Atlas ve Aslı sarılıyorlardı" dediğinde Berk şok içinde gözlerini açtı.
İçeriye hoca girdi ve "günaydın gençler" diyerek öğretmen masasına oturdu. " Nasıldı bakalım tatiliniz? Anlatın bakalım" dediğinde Atlas da yanıma oturdu. Aslı bir anda" çok güzel geçti hocam özellikle dün akşam o kadar iyiydi ki" deyip güldü sonra bana baktı.
Atlas bana bakarak " civciv sorun ne? Ne diye sana baktı?" Diye sordu ama cevap vermedim. O ise sol elini bacağımı sıktı. " Güzelim Ne oldu anlat bana?" Başımı ona çevirdim ve kaşlarımı çattım.
" Yok bir şey ne olabilir ki" deyip önüme döndüm. Burak hoca " açın bakalım defteri yazı yazacağız" deyince sıkıntıyla ofladım.
Herkes bir ağızdan hayır dese de hoca yazmamız lazım deyince herkes defterini açmıştı.
Hoca ders anlatırken kafam o kadar yoğundu ki uykum geldi şimdi ama uyumayacaktım başımı çevirdiğimde Arda'nın gözlerini kıpkırmızı olduğunu ve boynunda çizik olduğunu gördüm daha doğrusu çizik değil çizikler olduğunu gördüm.
Telefonumu elime aldım ve kafamı sıraya koyup gizlicene ardaya yazmaya başladım.
= İyi misin? Boyundaki çizikler ne?"
İki dakika sonra mesaj geldi.
Arda= iyiyim merak etme normal olan şeyler
Arda= asıl sen iyi misin? Aslı ne gösterdi sana
Telefonadaki mesajı görünce o görüntü belirdi. Derin bir nefes aldım ve yazmaya başladım.
= Atlas ve oydu dün gece beraberler miş. Sarılmışlardı.
Arda= sen ciddi misin Emin misin dün olduğuna
= Eminim Arda adımın Deniz olduğu kadar eminim
Arda= onunla konuştun mu peki
= Hayır, konuşmadım. Konuşmayı da düşünüyorum
Başımı kaldırdım ve Arda ya baktım o ise bana bakıp başını salladı.
Zil çalınca Atlas " civciv biz barışmadık mı yoksa?" Dediğinde sorusunu önemsemeden yanından geçip gittim.
Aslı bana aşağılayıcı bakışlar atıyordu " hayırlı olsun" dediğimde Aslı afallamış bir şekilde bana baktı. " Ne?" Diye sordu.
Göz devirip "hayırlı olsun Atlas olmuşsunuz ya" dediğimde üzerindeki şok'a hala Atlatamamıştı ama sırf kendini havalı göstermek için "teşekkür ederim canım seni yapamadığını ben yaptım" deyince başımı salladım ve kızların yanına gittim.
" Ne - ne diyor be bu kız?" Dedi öykü kaşlarını çatmış izliyordu. Atlas yanıma gelip " ne demek istiyorsun?" Deyince ona baktım
Sınıfta bizden başka kimse yoktu. " Bir şey demedim ki sadece doğruları söyledim" şuan delicesine ağlamak istiyordum ama kendimi tutmak zorundaydım
" O ne demek civciv açık konuş" dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım ve " ne -ne demek ya sence bana birşey söylemen gerekmiyor mu?" Diye bağırdım.
Kaşlarını çattı" ne söylememi bekliyorsun?" Dediğinde hızlıca" dün gece nerdeydin?" Dediğimde durdu ve dudaklarını ısırıp bana baktı.
Asel " Atlas cevap versene?" Deyince Arda kollarını birbirine bağladı ve kalçasını masaya yasladı ve sadece izledi.
Işıl " Atlas , adayı eve götürmedin mi?" Dediğinde Atlas başını salladı ve ışıl " Ee o zaman ne var bunda?" Deyince sinirle gülümsedim.
Işılın neden sorgulamadığını biliyordum Atlasa güveniyordu. Öğrendiğinde nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum.
Atlas önce ışıla baktı sonra bana döndü. " Cevap versene o zaman Adayı bıraktıktan sonra evde kalmaya devam mı ettin yoksa biriyle mi buluştun?" Dediğimde Işıl ve Alp kaşlarını çattı.
" Bildiğin gibi yemin ederim değil" dedi ve ekledi " öyle birşey yok tahmin ettiğin gibi bir şey değil" dediğinde onu ittirdim " sana sarılmış gecenin bir vaktinde buluşmuşsunuz. Neye inanayım ben?" Diye bağırdım.
" Güzelim, bak yemin ederim ben bişey yapmadım senden başkasına bakmam, bakamam bildiğin gibi değil" gözlerim dolunca masaya sert bir şekilde vurdu. Işıl irkildi ve Alp'in arkasına saklandı.
" Ağlama her şeyi yap ama ağlama" deyince otomatikmen yaşlar akmaya başladı. " Bak anlatacam sana, yok öyle bir şey, hepsini anlatacam" deyince
" Neyi ispatlayacaksın ya neyi" dediğimde" kanıt var elimde, ordan bakılınca gerizekalı birine mi benziyorum" durdum ve " ne kanıtı?"diye sordum.
Telefonunu açıp ses kaydı kısımların girdi ve açtı. iPhone telefonlarında kamera kısımlarına iki kere basınca ses kaydı açılıyordu.
Yazar anlatımı
Atlas, kardeşini yatağa bırakıp üstüne yorganı örttü. Ve yanına oturdu uzun süre kardeşini izledi.
Yere düşen oyuncak kedisini adanın kucağına koyunca ada ona sarılıp uyumaya devam etti.
Mutfağa inip kendisine sert bir kahve yaptı. Aklında sarı saçlı mavi gözlü bir civciv kız vardı.
Atlas onu şimdiden özlemişti. Onu her gün her saat görmek istiyordu. Ona çok pis vurulmuştu. O günden beridir onu düşünüyordu. Belki de Alp e bir teşekkür etmesi gerekti.
Işıla kavga etmesiyle karşılaşmışlardı. O zamandan beri sürekli aklındaydı. Şimdi ona dokuna biliyor, öpebiliyor istediği Zaman konuşabiliyordu.
Telefonuna gelen bir bildirim gelince telefona baktı. Mesajı atan Aslıydı.
Aslı= Atlas merkezin ordayım biri beni takip ediyor lütfen... Lütfen yardıma gel
Atlas bu mesajı gördüğünde gitmek ve gitmemek arasında kararsız kalmıştır ama o bir kadın ve onu zor durumda olduğunu bildiği için hemen arabayı atlayıp merkeze doğru indi.
Gideli yarım saat sürmüştü ve Yol karanlıktı. Aslıyı görünce ona doğru ilerledi.
Aslı direkt Atlasın boynuna sarılınca Atlas dona kalmıştı ne yapacağını şaşırmıştı vallahi onu kendisinden çekmişti. " Ne yapıyorsun kızım?" Diye bağırdı. " Çok Korktum sen gelene kadar gitti zaten teşekkürler" deyip ona yaklaştı.
Ama Atlas inanmamıştı. Yalan söylüyordu Aslı. "Tamam o zaman tehlike geçti ise ben gidiyorum" dediği gibi arkasını dönüp gidecekken Aslı kolunu tutu. Atlas'ın bakışları başka bir yere kaymıştı orada gizlice elinde telefon olan bir kız duruyordu.
Ve onları çekiyordu Atlas eline kendi telefonunu alıp "ne istiyorsun ne var?" Diye sordu ve parmağını kamerasına iki kere dokundurdu ve ses kaydı almaya başladı.
"Boş sun galiba bir yerlerde kahve içelim mi?" Diye sorunca Atlas sinirli "Ne diyorsun sen be kendine gel sen yardım istedin diye geldim bir bok olduğu yok şimdi kes sesini ve defol" deyince Aslı" ya ama ne olacak ki biraz yanlız kalsak" deyince Atlasın daha fazla siniri bozulmuştu bu kıza gerçekten dayanamıyordu.
"Olmaz aklımın ucundan bile geçirme" dediği gibi Aslı "O kız da olup bende olmayan ne var he Ne var gerçekten saçmalıyorsun. hatta ben o kızdan daha iyiyim sen daha fazla şey verebilirim gerçekten."
Deyince kolunu tutup çekiştirdi" Ne diyorsun lan sen kendine bak ilk önce, sonra ona bak bir daha o kız hakkında bir kelime dahi edersen senin gerçekten mahvederim. Şimdi O çeneni kapat, kes sesini ve defol git Bir daha ne ona bulaş Ne de Bana yaklaş, senin gibi saçma sapan şeylerle uğraşamam şimdi yanından gidiyorum ve bu konu kapanıyor"
Deyip hızla oradan ayrıldı. Kaydı kapatıp arabaya bindi. Hızla arabayı sürüp uzaklaştı oradan.
Artık bu kıza teklif vermenin zamanı geldi ve geçiyordu.
DENİZ AKSOY
kayıt Kapandıktan sonra yüzüme baktı ve "al sana kanıt şimdi inandın mı bana?" Dediğinde gözlerim doldu. "Özür dilerim sana inanmalıydım." Dedim kısık sesle
Atlas durup bana baktı ve " sen bana güvenmiyor musun?" Diye sordu sert sesle başımı iki yana salladım" Hayır güveniyorum öyle düşünme sadece o fotoğraf bir anda önüme gelince ne diyeceğimi bilemedim gerçekten Atlas sana güveniyorum."
Başını salladı ve " güveniyorsan tamam bir daha bana sormadan hareket etme" deyince başımı salladım ve ona sarıldım.
Zil çalınca yerlerimze oturduk. Herkes birbiriyle konuştuğu için baya gürültü vardı. Rehberlik hocası gelip " gençler sesiz olsun sesiniz aşağıya kadar geliyor" diye bağırıp çıktı.
Göz devirdim ve Atlas'ın saçıyla oynadım. Aslıyla bakıştım. " Sen hangi hakla ona dokunursun?" Diye bağırdı. Berk " ne bağırıyorsun lan" deyince Aslı Berke baktı.
" Sevgilime dokunuyor" deyince ayağı kalktım. Atlas kaşlarını çatmış Aslıya bakıyordu. " Nereden senin sevgilin oluyor pardon" yanıma gelip elini masaya vurdu.
Ay çok korkuyorum lütfen aileme zarar verme
" Fotoğraftan da mı anlamadın canım" dediğinde güldüm ben güldüğüm de Atlas gülümseyerek bana baktı. " Heyt be ne güzel gülüyor, etkilendim " deyince utandım.
Alttan bacağına vurdum ve " senin gibi yılından bu beklenirdi zaten sen onu yalanlar'la , makyaj'la , dekolteli elbise ve kıyafet ile etkilemeye çalışırsın" dedim ve ekledim" ben ise bir gülüşümle şimdi siktir git" dediğimde Atlas bey burnunu sokup
" Yanlız güzelim herşeyde haklısın ama küfür azına yakışmıyor be" deyince göz devirip ayağına bastım. Aslı bir anda saçımı tutup" senden nefret ediyorum" diye bağırdı.
Atlas, Aslının elinden saçımı kurtardı ve onu ittirdi. " Sana son uyarım Aslı çetin, bir daha seni çevremdeki insanların yanında görürsem okuldan attırırım seni" diye kükredi.
Burak hoca" gençler ne oluyor burda" Diye gelince Atlas " sanane be" diye bağırdı. Atlas'ın kolundan tutup çekiştirdim " kendine gel ne yapıyorsun?" Deyince bana baktı.
Burak hoca" Atlas saygılı ol oğlum" deyip elindeki not kağıtlarını masaya bıraktı. Can " o ne lan?" Deyince rüzgar" has siktir" deyip başını sıraya gömdü.
Yiğit " hocam onlar deneme sınav kağıtları değil mi?" Deyince hoca başını salladı. Doğu" hocam genellikle 1 hafta önceden haber vermeniz lazım" dediğinde burak hoca" sürpriz deneme sınavı"
Diye açıkladı. Defne " ne alaka ya" deyip göz devirdi. " Çok alaka Defne bakalım hazırlıksız bir şekilde sınavdan kaç puan alıyorsunuz?" Deyince Arda " girmiyorum ben deneme ye falan" deyip ayağı kalktı.
" Babanın yanından geliyorum zaten sınava girmen lazım" deyince Arda başını sıraya gömdü. " Ya Allah'ım " dedi. " Niye bu kadar abarttınız bu sınavı"
Berk " ben bilirim o sınavları bir ara ebemin cocuğunu doğuyordum" deyince Berk dışında herkes gülmüştü.
" Sınav 3. Ders başlayıp 7. Ders bitecek haberiniz olsun" deyince rehber hocası gelip Burak hocayı çağırınca Burak hoca kağıtları alıp gitti.
Hemen arkasından Alp hızla dışarı çıktı. Herkes bağıra bağıra konuşurken Atlasa bakıp " bir daha hocaya saygısızlık yapma o senin büyüğün" dediğimde bana döndü ve " onu ilgilendiren bir durum yok her şeye sokmasın burnunu" deyip bana yaklaştı.
" Sen boş ver de saçımla oynadığın kısma dönelim" deyip başını masaya bırakıp elimi başına koydu.
Onun saçıyla oynarken dalmıştım ve boyun kısmına dokunmuştum. Ona bakınca kaşlarını çatmış uyuyordu. Rahatsız olmamıştı. Normalde boyun, ense kısımlarına dokunulduğunda kriz geçirirdi.
Belki uyuduğu için hissetmemiştir. " Atlas uyuyor musun?" Dedim ona yaklaşarak ses vermeyince biraz daha yaklaşıp ona daha yakın durdum.
Nefesi yüzüme çarpınca gerilmiştim. Gülümseyerek ona baktım
" Allah'ım çok tatlı yaa yiyecem"
Bir anda gülerek nefesini vererek bana baktı. Hemen kendimi geri çektim hemen Okyanus mavisi gözleri bana bakıyordu " hımm öyle miyim?" Dediğinde çok içinde ona baktım
Sarı tenimin kıpkırmızı olduğuna kalıbımı basarım şuan
" Sen öyle bakınca benimde seni yiyesim geldi" deyince ağzım açık kaldı. " Ben içimden söylemedim mi?" Diye sordum enayi gibi kaşlarını hava kaldırıp indirdi.
" Ayrıca rahatsız olmadım boynuma dokunman dan" kaşlarımı çatıp " seslendim , insan efendim der o kadar" dediğimde gülümsedi.
" Özledim" dedi birden kaşlarımı çatıp" neyi özledin?" Diye sordum. " Seni" deyince" yanındayım beni nasıl özlemiş oluyorsun?" Bana biraz daha yaklaşıp bacağımı tutup bacağına koyup sıktı.
" Temasını özledim, kokunu özledim" sonda sessizce "tadını özledim" deyince utanarak kendimi geri çekecekken izin vermedi " bırak böyle kalalım sana temas etmeden duramam" dedi ve hemen ekledi" bunu sakın yanlış anlama rahatsız olursan istemediğin sürece bir saç teline bile dokunmam" deyince kalbim tekledi.
Adam gibi adam be
Kanım alevlenmişti. " Temasından rahatsız olmuyorum hiç bir zaman da olmam" dedim ama inanmamıştı. Diğer bacağımı da onun bacağına koyup sırtımı sandalye ye yasladım.
Gülümseyerek elini tekrar bacağıma koydu. Uzun bir süre sonra Alp gelince hiç bir şey olmamış gibi sırasına geçti.
Ardaya baktığımda ise başını duvara yaslamış yanındaki ayrıldığı sevgilisine bakıyordu. Öykü ise hiç bir şey olmamış gibi telefonuyla ilgileniyordu.
Atlas bacağıma daireler çizerek motor videolarına bakıyordu. Bana yaklaşıp başını boynuma gömdü ve gözlerini yumdu. Bir süre sonra derin nefes alıp verişleri gelince uyuduğunu anlamıştım. Kollarımı ona dolayıp
Elime telefonumu alıp öykü ye yazdım.
= Barışma diye bir niyetin var mı acaba
Öyküpatik= hayır öyle bir niyetim yok
Öyküpatik= ya da var ne bileyim ya
= Barışın işte çocuk geberdi öykü mal mısın
Öyküpatik= malım ya malım
= Öykü amina koyarım senin ağzımı bozma benim , Barışın hemen
Öyküpatik= Barışacam zaten hatasını anlasın
= Lan daha nasıl anlayacak adam yürüyen ceset olmuş Burak hoca dan sonra ne konuştu ne birşey yaptı
Bir an izleniyormuş gibi hissettim. Başımı hızla yana atıp Atlasa baktım. Gözlerini kısmıs uykulu bakıyordu.
" Çen uyandın mı çen" deyip saçıyla oynadım. Burnunu boynuma sürttü ve hıhı diye bir ses çıkardı.
Yanımda tam bir bebek oluyordu. Bu hallerini seviyordum. " Saat kaçta uyudun?" Diye sordum çünkü baya uykusu geliyordu. " Üç buçuk gibi"
"Niye o saatte uyudun eşek misin?" Dediğim gibi" Hayır aşığım" o an bir şok etkisi olmuştu. " Ne dedin?" Dedim.
O ise "bir şey demedim sen yanlış anladın" deyip kollarını daha sıkı sardı bana
Zil çalınca birbirimizden ayrılmadık. Boynuma küçük öpücükler konduruyordu. Aslı gelip laf sokmaya çalışsa da ikimizde umursamıyorduk.
İçeri zili çalınca herkes sınıfa girdi. " Okuldan kaç sak ne olabilir ki?" Dediğinde Can, ışıl " saçmalama Can" dedi.
Sınıfa bir öğrenci geldi elinde optik kağıtları vardı. Çocuk Kerem le göz göze gelince başını çevirip tekrardan baktı. " Kerem sen misin?" Kerem kaşlarını çatıp "evet de kimsin?" Deyince Çocuk cevap vermeden Emir " Eren Güngör değil mi lan bu"
Emre" has siktir! Lan bu okulda okuduğunu bilmiyordum" deyince adının Eren olduğunu öğrendiğim çocuk " bende bilmiyordum" şirin " nereden tanışıyorsunuz ki?" Diye sordu.
Emir " hatırlıyor musunuz basketbol maçında size bu okulda daha önce okuduğumuzu söylemiştik. aslında bu okulda okumuyorduk buranın özel bir kursu vardı ve biz o kurstaydık tabii iki yıl falan geçti. O zamana kadar bizi bayağı değiştik yani hatta ilk başlarda atlaslar bile bizi tanımamıştı." Diye açıklama yaptı.
Eren" aga ben sizin o kadar çok değiştiğinizi bilemezdim ya bayağı değişmişsiniz" deyince Kerem" sende değişmişsin" dedi ve ekledi" iki yıl geçti aradan normal" dediği gibi burak hoca geldi.
Eren" buyurun hocam istediğiniz optikleri getirdim iyi sınavlar dilerim" deyip çıktı.
Burak hoca" Ee hazır mısınız gençler sınava?" Diye sordu sınıfta ki herkes 'hayır' deyince hoca gülüp optikleri dağıttı.
" Atlas hadi kalk" dediğimde oflayarak benden ayrıldı. " İstemiyorum" diye kafasını sıraya koydu. " Abartıyorsunuz, gerçekten normal bir sınav, Abartmayın bu kadar. Sanki ilk defa sınava giriyorsunuz he" deyince bana baktı.
" Bu normal bir sınav değil gerçekten Berkin dediği gibi ben de bir ara ebe mi doğuruyordum. Öyle bir sınav işte" deyip önüne gelen optik le bakıştı.
Alp sırıtarak etrafa bakıyordu. "Alp Ne oldu sana?" Diye sordum. Bana bakıp göz kırptı. Ve çantasından deneme cevaplarını çıkardı. Şok içinde ona baktım.
Birden kapı açıldı ve bir kaç hoca girdi. " Gençler gireceğiniz bu deneme sınavı Türkiye geneli bir sınav olacaktır. Bu deneme yeni çıkmış yeni nesil bir sınavdır iyi sınavlar" diyerek çıktılar.
Doğu" Umarım tahmin ettiğim yayınının demesi değildir" dedi ve bir başka hoca gelip, Burak hocaya deneme kağıtlarını verdi.
"Telefonlarınızı çantaya koyun koymazsanız. masaya bırakmak zorundasınız" deyip denemeleri paketten çıkardı.
" Alp o telefonu getirir misin oğlum?" Dedi. Alp " neden?" Diyince hoca da " sabahtandır telefondasın hadi ver" diye açıkladı.
" Tabi ki de hayır, vermiyorum" deyince kapı biranda açıldı ve "deneme olmadan arama var gençler herkes ayağı kalksın" diyerek Arda'nın babası herkesi ayağı kalkmasını bekledi.
" Ne alaka telefonlarımızı biliyorlar zaten, çok saçma" diyerek ofladı rüzgar. Hocalar sırayla üstümüzü ve çantanızı aradı.
Ama aramakla kalmadı çantada ki eşyaları da aldı. Alp' e baktığımda boynunu kaşıyordu. Çantanızı ve telefonlarımızı alıp gittiler.
Oflayarak dudaklarımı büzdüm. " Dağıtın artık şu denemeleri" diye bağırdı.
Burak hoca baştan sona denemeleri dağıttı biz en sonda olduğumuz için diğerlerinin ifadelerini görmek için dikkatle onlara bakıyordum.
Her denemesi önüne gelen kişi şok içinde denemeye bakıyordu. " Ananı satayım" dedi Yiğit
" Şaka mı ya bu" dedi Defne bu sefer de " biz bunu nasıl çözelim?" Aylin " hangi yayın lan bu?" Dedi Atlas merakla
En son deneme önümüze geldiğinde alta Kimin yayını olduğuna baktım. " Has siktir?"
Bu yayın - bu yayın ne alaka
Bu yayın Sinan kuzucu yayınlarıydı. Türkiye nin zor yayınlarından biriydi ve yeni nesillere için yapılmıştı.
Bu sefer kaç kilo sıçtık acaba??
BÖLÜM SONU
Nasıl bölümdü?
En sevdiğiniz yer hangisiydi?
Sınavlar bitti ve tatil başladı zamanım oldukça var o yüzden 2 bölüm bile yayınlaya birilirim.
En sevdiğiniz karakter kim?
Yazım yanlışı varsa kusura bakmayınn
Oy ve yorum yapmayı unutmayınnn 🐾 🫧 🌬️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 17.48k Okunma |
1.8k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |