MAÇ-GERÇEKLERDEN KESİTLER
Ben bunca şeyi geride bırakma mecburiyetinde bırakılmışken bu da neyin nesiydi? Nazlı’nın aniden rengi değişmişti. Bu ne demek oluyordu? Eğer ki haklı çıkarsam tek bildiğim şey hiç iyi şeyler olmayacaktı.
-Ne demek oluyor bu Nazlı?Hemen bir açıklama bekliyorum. Bu çocukla sen ne alaka? Sen bu çocuğu nerden tanıyorsun? Hemen bir cevap bekliy-“ dememle Nazlı’nın atarlı cevabı gecikmedi .
-Nazlı benimle düzgün konuş ve sorularıma cevap ver hemen!
-İlk soruna cevap o zaman bir alaka değil. Çocuk sınıf arkadaşım bu sene Mardinden gelmişler. Bu kadar cevap yeterliyse bir soru da benden sana sen Emirhan’ı tanıyor musun ki? Asıl sen ne alaka?
Ve nedenini anlamadığım bir şekilde Aşk düşmanı benden gözlerini kaçırdı. Ne zaman yalan söylememek için bir bahane arasa hep böyle yapardı. Çünkü ben yalandan nefret ederdim özellikle sevdiklerimden iyi niyetli olsa da yalan duyarsam çok kırılırdım, öğrenince ve gerçekten de affedene kadar bayağı bir burunlarından getirirdim illallah ettirirdim kısaca...
Lafı çevirdi hemen sevgili aşk düşmanı .Benden kaçar mı?
- Nereden tanıyor olabilirim Nazlım? Sadece sınav senene 2 yıldan az kalmışken ve sadece derslerine odaklanman gerekirken senin aşka vakit ayırman mantıklı mı sence ki daha senin yaşın kaç ki ?
-Fark ettiysen ve detaylıca incelediysen quiz’i sordu cevap verdim ekstra bir şey olmadı ve evet aşk yaşım değil ben bunun bilincindeyim keşke vakti zamanında sen de bilincinde olsaydın da şimdi bana gereksiz sorular sormasaydın ve bir daha telefonumu sakın karıştırma! Ben nasıl senin telefonumu elime dahi alamıyorsa-
-Bir daha olursa anneme derim o zaman görürsün ablayımı...
- Tamam Nazlı trip atmak da haklısın şaşkınlığıma ver. Hem sen kimseye anında cevap vermezsin ya ona da vermişsin işte bir de ben arkadaşın ay pardon sınıf arkadaşın olduğunu bilmiyordum ,dedim Ne alaka şimdi?
-Aman affettim dedim meşhur göz devirmelerimden biri ile
-İdare eder... Hadi abime moral vermemiz lazım uğraştığımız şeye bak!
- Tamam hadi sen git üstümü giyip geliyoru- demeden odadan çıkan bir adet Nazlı... Tamam haklı ama kahretsin ki bilmiyor...
Hayat bu denli acımasız olmak zorunda mıydı? Yedi yıldır benden bu denli şeyi almak zorunda mıydı ?Haklıydı Nazlı aşırı tepki vermiştim, kardeşimin kişiliğini bilmeme rağmen kısaca saçmalamıştım ama korkuyordum işte 16 yıldan sonra neden ve benim acımca yedi yıl sonra koca bir neden?
Ben kimdim ki aşkının arkasında bile duramayan ve onun ilk harcadığı kişi koca bir hiçtim ...
Söylene söylene 3 dakikada giymiştim üstümü .Abimin maçını etkilemeden maç bitiminde belki de hemen ,benden bu konuda nefret ediyor olsa da babamla veya annemle konuşmalıydım .
Yine ve ne zaman olursa olsun babam tarafından tek suçlu ben olacak olsam da bir an önce bu meseleyi halletmeliydim.
💮
-Ma ez tenê sucdar im. Heger dilê min li ser hişê mim neketibana ev hemû nedibû. Lê binêrê ez têk çûm çi dibe bila bibe bav.
(Tek suçlu ben miyimdir baba?Kalbim aklıma galip gelmeyeydi olmazdı bunca şey.Ama ne olursa olsun yenildim baba.)
Bu ne demek oluyordu? Dedem Mardinden ne zaman gelmişti ve babam neyden bahsediyordu?
-Kuro,te dît ku xeletiyek tenê bi çi nirxê ye?
(Tek bir hatanın nelere mal olduğunu gördün mü oğul?)
-Bav?
-Hefteya bê eşîr wê li rihayê bicivin û li vir ji Emirhan û Batuhan bibin mîratgîre te û qazemin.
( Haftaya aşiret toplanacak Urfa’da .Emirhan ve Batuhan’da olacak o toplantıda. Ne de olsa seninle Kazım’ın tek varisi olarak.)
-Êz ê ji axayên eşîran re pêşniyar bikim ku serweriyê bikîn, hûn ê her tiştê ku we hilweşandiye berhev bikin û ez ê dîwanê paşde bigirim.
( Aşiret ağlarının hüküm kesmesini önereceğim. Nasıl mahvettiysen her şeyi öylede toplayacaksın ve hükmü geri çektireceğim.)
Ne oluyordu böyle ?Urfa aşireti ile kan davası yüzünden sürgün yememiş miydik zaten? Nasıl geri dönerdik? Dedem bir şeye el atarsa o olurdu ki zaten bunca zaman da olmamış mıydı?
(Baba hüküm kesindir, nasıl değişir?)
-16 sal lawo, 16 sal berê te zarokek ji diya wî veqetand ne bes bû ku tu heyfa bavê wi hilîni ew,jî nizane heqê wê çi ye. Herçiqas em nizanin ew li ku ye û çawa dijî... Ev cezaya eşîrê jî jî we re adil be jî, neviyên min heq nakin, keda min jî bo wî ye. Û eger hûn nebin jî,hemû eşîratên rapor kirihe, bê guman ew ê bizanin, le hewla min ewe ku neviyên min cezaye we bigirin, çima hûn nemirin, lê hun hatine sirgun kirin, eşir guman dike kur difikire ku tu dizani...
( 16 koca yıl oğul 16 yıl önce bir evladı anasından ayırdın yetmedi babasından da bu intikamın da sana yetmedi kızın hak ettiği şeylerden bile haberi yoktur. Nerededir? Nasıl yaşar bilmeyiz de aşiretin bu cezası sana hak da olsa torunlarım hak etmez olanları .Benim çabam onun içindir. Hem sen olmasan bile bütün aşiretler haber salmışlardır. İllaki bulacaklardır lakin benim çabam senin cezanı torunlarım çekmeye diye.. Neden ölmedin de sürgün edildin sanırsın?Aşiret şüphe eder oğul senin bildiğini düşünür.)
-Heger ez bizanim jî ez ê tu cari wê yekê nebijim, di wexte xwe de çi bihata dayin dê li hember wî ne tiştek bûya. Bawe Emirhan nizane çima divê hun wi bipirsin çima,em ji xwe xerab in,hûn dizanin jî ber ku em hatine vir çi bi min kir.
(“( Bilsem de bunu asla demeyecektim. Bana vakti zamanında ne ediliyse bu onun yanında bir hiç kalacaktı.”) Baba Emirhan bilmez nedenini ona sorup aklını karıştırmayasın. Zaten aramız kötüdür bilirsin buraya geldik diye neler etti bana...)
-Tu difikiri ez jî bo çi bedeng diminim? Ji bo ku êl nikaribin heqe emire min bidin nikaribin tişten ku we ji 2 eşîran mezin dizin ji me bistihin.
( Ne için susarım sanırsın sen? Emirhanım için ,aşiret bedel ödetmesin diye. Senin 2 büyük aşiretten çaldığını onlar bizden alamasın diye...)
-Dema ku hun dibinin, hûn difikirin ku min çi kir çi bu ? Ma min dû eşiren mezin nehişt ku bi sedsalan aştiye imze bikin di dawiye de çi?
( Gören de ne yaptım sanır, ne o fena mı oldu, asırlardır düşman 2 büyük aşirete sulhu imzalatmadın mı en sonunda?)
-Weke ku hûn nizanin tenê armanca 2 dijminan bi 2 eşiran re imzekirina aştiyê çi ye neaxivin nemaye,diyar bu ku hûn kengi ewgas berumut bû ne. Ew keç de ne miri ne ji miri be ditin.
(Bilmez gibi konuşmayasın 2 aşiret, 2 düşman aşiretin tek amacı her iki tarafın da tek kız torununu bulabilme. Kiz bulunduktan sonra ne ölüme ne ölüne...)
-Bav?
Dedem babamın bir şey demesine kalmadan yukarı yöneldi. Benim yanıma gelecekti büyük ihtimal. Tam bir şeyden haberim yokmuş gibi yukarı çıkacakken ve bu meseleyi asla burda bırakmayıp en ince detayını öğrenip kızı ailesi ile buluşturup ne olursa olsun hükmü bekleyecek ve babamın o bedeli ödemesini sağlayacaktım.
Babam arkasını dönüp kendi kendine mırıldandı ve keşke binlerce defa ki keşke duymayayım dediğim o cümle tüm algılarımı kapamaya yetti.
-Ji bo min ji şerm e ji bo teji ,Nazlı Lavin KORKMAZ .
(Bana yazık olduğu kadar sana yazık oldu küçük kız Nazlı (Lavin)KORKMAZ!1
Tam içeri girip binbir hesap soracakken arkamdan Batuhanın dur işareti ile ödüm kopsa da yönümü merdivenlere çevirdim . Adım atamayacak haldeyim ve en kötüsü.....
🌸
Ne yapacaktım? Ne edecektim, bilmiyordum... Çok ağır bir gerçekle yine baş başaydım.
Karar vermemi Nazlı sağlayacaktı. Aşiretten çıkacak hükmü az çok tahmin edebiliyordum....
Nazlıyı bulana kadar yada ipucu bulana kadar sürgün devam edecekti. Eğer aşirette babamı ele verirsem Nazlı ve ben asla olmazdık.
Zaten kim kendisine bu denli tramva yaşatan birinin oğluna aşık olmayı seçerdi. Benim için savaş başlamadan biterdi. Kan dökülmesi umrumda değildi.
Kafamda binbir uğultu ile yukarı çıktım. Anlaşılan bugün ben, Batuhan , Gökçen birde benim minik kuşum Rozerim de okulu ekecektik.
Babamla muhatap olmadan direkt dedemden izin alıp Nazlı’nın abisinin maçına gidecektik.Hangi stand ?Saat kaçta bilmesemde bence Ömür hocam bana yardımcı olurdu... Kadını biraz kandıracaktık ufak bir beyaz yalan ile...
- Bakın sevgili baş belâlarım sizi de yanımda götürüyorum ki hepinize tek tek açıklama yapmiyim.
ROZER- Tabii abim tabii ,yoksa aşkından değil!
- Tamam ben bir dedemle konuşup geliyorum.
Tam odadan çıkıp kendi odama girecekken Batuhan yanımda bitiverdi.
- Oğlum ne ikide bir ödümü koparıyorsun?
- Ben senin yanındayım kardeşim , konu ne olursa olsun ve seni anlıyorum....
Evet bir erkek kardeşim yoktu belki ama Batuhan bin erkek kardeşe bedeldi...
-Yok oğlum öyle değil işte ailenle aran nasıl falan? Gerçi nasıl konuşacaksam?
-Aynen Emir aynen . Oda diyecek işte babam şöyle anam böyle? Oğlum o ne dan dun diye hemen ve acaba sussan mı?
- Bilmiyorum kahretsin bilmiyorum... Eğer susmazsam onu kaybederim. Susmasam hiçbir zaman kazanamam .
-Oğlum 1 haftada hemen nasıl aşık oldun? Üstelik bugüne kadar koca mardinde tek sevgili yapmayıp üstelik tüm ağa kızları içine düşerken hiçbirini umursamayan sen? İşte hayat be kardeşim mardindeki ağa kızı ve torunlarını salla,istanbuldaki ağa kızı ve torunu da seni sallasın. İlahi adalet....
-Oğlum çok farklı annemle kaybettiğim tüm şeyi onda buldum sanki...
- Ya seni istemezse ki bence istemeyecek . Çünkü kızın gözünün aşkı gördüğü yokkk...
- Mal sanki mardindeyken benim vardı.(Evet vardı koca bir yalan daha deliler gibi onu düşünürken de vardi ama sen bilmiyorsun be kardeşim)Benim tek korkum oluru olursa birgün babamın yaptığı pislikten ne için yaptığını bilmesemde( şimdilik ) beni sorumlu tutması.( Hakkı vardı ama dayanamazdım anamdan sonra onun da yokluğuna) Bu arada gözleri o kadar da aşka kör değilse bir şeyleri anlamış olması lazım.
- Oğlum kıza 1 haftadır kürtçe iltifat ediyorsun . Tabii ilk iki günkü gıcıklığın hariç.. ve acı gerçek kız şehirli sen zavallı köylü. Neyse hakkını yemeyelim sende koskoca ağasın ne de olsa! Ayrıca kız nerden bilsin ona iltifat ettiğini?
- Kürtçe biliyor.Nasıl? Niye?Neden? Bilmiyorum ama biliyor .
- Ona ilk sırf sinir olsun diye güzellik dediğimde acayip sinirlendi. Biraz tuhaf davrandı sonra kendini toparlayıp anlamamış gibi yapti.
-Oğlum aklını karıştırmak gibi olmasın ama ya şimdiki anne babası da bilmiyorsa Nazlı’nın kendi çocukları olmadığını
- Milyonda bir ihtimal . Tabii işin bu boyutu da var...Allah’ım sen yardım et bana,bize...
- Oğlum bu arada sen var ya fenasın başa belasın ...
- Biz 1 haftalık aşk derken sen kızı 1 dakikada çözüp gardını almışsın...
- Tutma beni izin alıp geliyorum. Sen acaba şu Elaya mi yazsan?
-Ağan sana kurban ... İşini biliyorsun sen heee. Tamam ,tamam illallah geldi yalnız senden.
🌸
Bir haftalık aşk bir haftalık sevgi olur muydu?
Tabii ki hayır asla olmazdı. Öyleyse bu ne demek oluyordu? Herkesin tek düşüncesi buydu .
Bir tek Rozerim tam anlamı ile konuyu biliyordu. Bir de annem, içimdeki en büyük sızım ,ondan değişik tepki vermiştim Nazlı Emir deyince.
Gereksizdi belki de, hatta kesinlikle ama bilmeden yaramı deşmişti Nazlı.
Kabuk tutsun diye beklediğim ama bir türlü kabuk tutmayan yaramı...
5 yaşından beri tanıdığım kız benim bir haftalık aşkım oluyordu onlar için.
Batuhan öğrense yüzüme bakmazdı uzunca bir süre ama ben kimseye bir şey dememiştim ki anam anlamıştı halimdem sonra büyüdükçe Rozerim yavaş yavaş anlamıştı.
Hep neden diye düşünsem de ve aman boş ver desem de aslında babam olacak adam kuralına göre oynamıştı oyunu.
Bir gün ben beş Rozerim ise 2.5yaşında ya var ya yok Istanbula gelmişiz . Ben tutturmuşum Galata kulesi ,galata kulesi diye . O yaşta ne yapacak bu çocuk bu kaleyi de kimse dememiş...
Annem ikna etmiş babamı gelmişiz İstanbula .O gün Galata kulesinin yakınlarındaki piknik yerine gitmiştik ki onu gördüm ilk defa Nazlıyı...
Abisine öyle ısrar ediyordu ki “hadi abi noluy noluyy ya top oynayalım “ abisi oynasın diye şirinlik yaptığı her halinden belliydi.
Ablası dayanamayıp kalktı ve onla oynarken topları köpeği olan kızın yanına kaçtı. Köpeğin de topa alerjisi olunca köpek de topu almak için kadının yanına giden Nazlıyı kovalamaya başladı.
Nazlı’nın bir kaçışı var “ANNE ! ANNE!”diye diye görmeniz gerek...
Yere düşüp bacağını kanatması da onu yıldırmadı. Sonra annesine olan sarılışı ile tüm korkusunu unutmuştu bence .
Annesinin gözbebeği Nazlı bence çünkü annesi köpeği olan kadına bir sürü laf etti. Çok belliydi üzerine titrediği ki bence annesi bilmiyor ama babası biliyor çünkü hiç yerinden bile kalkmamıştı adam...
Çakmak unuttuğumuz(!) için çakmak istemişti babam babasından, annem Rozeri dikkatla hamağa koyup Nazlı’nın annesine birşey olup olmadığını sordu.
Annem de çok hak varmıştı Nazlı’nın annesine. Pitbull köpeklerinin de ne işi vardı ki piknik yerlerinde.
Yanlış anlaşılmasın hayvan sevgisizligi değildi bu. Bu tarz köpekler parçalardı ve bu köpeğin bir önlem olarak ağızlığı da yoktu.
O ara beni fark etti Nazlı. Yanıma gelirken abisine” oynamazsan oynama bende bu yakışıklı ile oynarım,” dedi.
Cadı yaaa. Sonra abisi ayağa kalkıp” hadi oynayalım “ desede benim yanıma gelip benimle oynadı...
Kızdırmak için ilk önce kızlar topla oynamaz ki dedim tam sinirlenip gidiyordu ki nazikçe özür dileyip gönlünü aldım kolay olmadı ama ve piknikten ayrılıp eve gidinceye kadar birlikte oynadık.1
O zamandan belliydi farklı olduğu... Ondan sonra hiç çıkmadı aklımdan. Hemen hemen her gün önce dedem ve babama sonraları anneme onu sordum çocuk aklı işte....
Annem annesi ile arkadaş olmuştu. Annesini de Nazlıyı da pek bir sevmişti. (Normalde herkese kolay kolay bu denli yakın olmazken biz çocukları hariç) ve hep bana takılıp,”Aman benim oğlum aşk acısı mı çeker bu yaşta”derdi.
14’üme kadar annemin yolu ile işte annesi whatsapp da durumuna koyar falan diye bekledim ki neredeyse hiç koymadı. 14 ‘ümden sonra ise instgram Facebook ne kadar sosyal medya varsa ordan ona ulaşmaya çalıştım.
Annesi beni görse belki tanır ama Nazlı’nın hatırlamaması doğal bence 11 yıl geçti üstünden ve Nazlı da değişen hiç bir şey yok. Yine aşka kör gözleri...
15’inde instgram açtı, aslinda açmadı annesinden büyük ihtimal çağa ayak uyduruyor. Çünkü annem ne zaman Melek teyze ile konuşsa Nazlı’nın ilk hedefinin kariyer olduğundan bahsederdi bana .
Hatta annem sırf Nazlı görsün diye profilini ben ve Rozer yapmışken Nazlı’nın tavırlarını, karekterini annesinden duya duya “Oğlum biz nasıl ki kardeşini herşeyden ve herkesten koruyoruz ve herhangi biri gelip oğlu ile kızımı aynı cümleye koysa ki bu en yakınım da olsun yada olmasın kısaca ezer geçersem Melekde öyle dediğinde fikrim değişmişti.
Nasıl ki Rozer bizim gözbebeğimiz Nazlı da annesi için öyle. Annem artık bu kadar fazla belli etmemeye çalışsam da annemin hesabından full takiptim yinede ama hesabın annesinin olduğu kesindi.
Altına koyduğu yorumlardan ki bence Nazlı’nın hesaptaki rolü ders kanalları gerisi Nazlı’nın umru dışı olduğu açıkça belliydi.
🌿
Buraya gelirken istemedim onu çünkü herşeyin üstünden 8 ay geçmişti ve ben herşeyimi kaybetmiştim.
Rozerim kimseyle konuşmuyordu benimle bile . Bense herkese ahkam kesme dışında bir şey yapmıyordum.
Buraya gelirken binbir olay çıkardım evet ama bana asla beni bırakmayacağına inandıran annemi kaybetmiştim. Belki (bana göre) annem ile Nazlıyı da.
Belki sevgilisi vardı. Güzel kızdı neden olmasındı . Işte bu denli kendimi kaybetmiştim . Hatta ona karşı o denli öfkeye kapılıp gelmiştim ki ta ki o gözlerini tekrar görene kadar taşa dönen kalbim yumuşamıştı.
Buraya gelmeden önceki düşüncelerimi 4 günde tuzla buz etmişti. “Ben o idealleri olan Nazlıyım” demişti bana bakışları ile .
Gitmem diyen annem gitmişken o niye gitmesindi ki ama onun gözleri ile annemin de onun da hala var olduğunu hatırladım üstelik sadece ben değil Rozer de.
Sadece tanışmak için gelmişti yanımıza ve Rozer 4 gündür o eski Rozerdi. Ve şimdi odasından çıkmayan o kız bizimle maça gelecekti.
Ben şakadan gelme deyince ne denli üzüldüğü fındık burnunu büzmesinden belliydi.
Ben bunları düşünürken dedem yanıma geldi. Babaannemin bizimle bir süre burada kalacağını söyledi. Ve bir sürü yalan...
Doğrusunu eksikte olsa bildiğim bir sürü yalan. O yüzden bende izin almadım okula gitmemek için. Buraya gelmeden önce neysem o olacaktı tavırlarım çünkü yalan konuşanlardan hep nefret etmişimdir.
Madem onlar iyi birer yalancıydı bende asla onlara doğrularla gitmeyecektim. Sivil giymemizden şüphelerinlerse de aman onu da o zaman düşünecektim. Ne de olsa buraya gelmeden önceki Emir olacaktım. Hodri meydan....
🌿
- Kuzen maç öğlen 3 teymiş .Maç Atatürk olimpiyat standındaymış. Maçtan önce 12 .00 a kadar da antremanları varmış.
- Tamam, hadi giyinip çıkalım.
- Maçtan önce stadın orda bir yerde yaparız.
🌿
Tam üstümü değişmeye odama çıkıyordum ki whatsapp dan bir yeni mesaj.
- Maç yeri ve zamanı öğrenilmiş... Hayırdır? Maça mi geliyorsunuz?
-Bana benim taktik .10 numara ama kabul ediyorum sinir bozucu. Gelince Mert Korkmaz ın misafiriyiz deyin bileti olmayanı içeri almayacaklar diye biliyorum.
İşte bu yüzden sen be Nazlım .Quizdir,sınavdır değil anı yaşayanlardan...
Ela sen de az değilmişsin diye diye üstümü giydim ve evden çıkıyorduk ki dördümüze de aynı anda gelen mesajla telefonlara baktık. Önce ben NAZLIM fotoğraf, sonra Rozer NAZLI (LAVİN) fotoğraf, sonra Batuhan Başkan Nazlı fotoğraf ve en meraksızımız Gökçen baktı Nazlı( Lavin) KORKMAZ fotoğraf...
- Giriş için biletleri göstereceksiniz. Maçta görüşürüz ...
- Ne alaka abi?Nerden biliy- off Ela yaa ama ben sana dedim Ömür hocadan al diye bilgileri...
-Ne alaka oğlum hem işte fena mı, biletler olmasa giremeyecekmişiz. Boşverin...
Taksiye biner binmez Nazliya yazdım .
- Maçtan önce veya sonra konuşabilmemiz mümkün mü?
- Bugün müsait değilim. Okulda konuşsak. Hem ne konuşacağız ki?
- Yokya o kadar önemli değildi zaten . Okul hakkında Rozerin aklına takılan şeyler vardı da sen yardımcı olursun diye düşündüm. Ama sen meşgulsün (!)
Battı balık yan gider. Offf offf
- Maçta görüşürüz. Akşam eve geçince konuşuruz. Rozerde müsait olursa tabii
Odadan bir hışımla çıktım. Gereksiz bir şekilde fazlaca sinirlenmiştim. Annem halimden anlayınca beni yanına çağırıp benimle konuştu.
Olayı olduğu gibi anlattım. En yakın arkadaşım ve sırdaşım olan anneme . Ama aşk düşmanını biraz fazlaca abartarak aktarmış olabilirim.
-Eee kızım bu Emir... şeyi de vardi heh Emirha-
-Annem sen nerden taniyorsun ki dememle
- Kızım hani senin şu köpek olayın vard-
- Ya anne ya halâ daha mı dalga ?
- Kızım dur bir dinle. Yada ben direkt diyim . Iste Ayşen ‘in oğlu.
- Gerçekten mi? Oha tanımadım bile? Gerçi nerden tanıyacaksam?
-Onlar buraya mı taşınmış kızım?
- Valla annem bildiğim kadar bu yıl kardeşi ve 2 kuzeni ile bizim okuldalar hatta kardeşi hariç üçü bizim sınıfta...
-ALLAH ALLAH ben 8 -9 aydır ulaşamıyordum Ayşen ‘e INŞALLAH bir sorunları yoktur? Şimdi bu Emirhan kuzenleri ile aynı sınıfta ve quizi de senden mi sormuş?
-Yada sana sormak için bahane etti? Neyse olsun sen yinede çizgini koru.
-Ya melegüm .. Hem ben senin kızınım.
- Evet sen benim kızımsın melegüm.
-Niye beni mal yerine koydu peki?
- Tanımamıştır annem yoksa niye olsun ki?
- Yok yok annem baya tanıdı valla da ben salak gibi anlamadım. Bide diyorum niye tanışıyormuşuz gibi konuşuyor?
-Sen yinede haline tavrına dikkat et annem...
- Abartmadın mı annem biraz alt tarafı quizi soracak-
Cümlemi tamamlamadan Ela’nin yanımıza gelip:
- Batuhan aradı Melek teyzem . Emirhanin kuzeni maç yeri ve zamanını öğrendiler...
Dedi beni delirtmeye ant içmiş gibi.Anneminse bana bakışı ben bilirim der gibi ...
-Niye söyledin? Kızmıştım ama niye kızmıştım bilmiyorken.
-Aşkım, Naz kuşum söylemedimki .
- İşte dedi maç birdeydi dimi ,birde AT.... standdı dimi ben işte yanlışı düzelteyim derken istemeden söylemiş bulundum.. Çok özür dilerimm yaaa.
- Abartma kızım sen bir sor eğer geleceklerse abinden biletin fotoğrafını isteyim sende at . Kaç yılın hatrı var Ayıp.. Unutma ki seni ben yetiştirdim. Ve sen bir ladysin.
🌿
Yine bir karmakarışık olan kafam ile selfie çekmeye hazırdım, hazırdık.
Biz 4 kız ben ,Ela , Beyza, ve sevgili saf (!) Aşk düşmanım üstümüze 10 numara Mert yazan formamız ve altımıza forma şortları ile hazırdık.
Tabii ek olarak kullanmayı çok sevdiğim zincir kolyemle tam olmuştum. Hava ne sıcak ne soğuktu. Kışın daha başlamaması en güzel yanıydı.
Herkesin kararını etkileyerek de ( abim hariç) sporlar yerine crocslarımız ile maç denen serüvene hazırdık...
BEYZA- Valla Mert abi formalar bugüne yetişmeyecek diye öldük öldük dirildik.
ELA – Birde annemler yıkamaya atmasın mı?
- Kızım yeni alınan kıyafetler yıkanmadan giyilir mi?
Klasik Türk anneleri ... Biz 4 görümce abimle annemler ise cümbür cemaat gelecekti. Bu haftasonum da yoğundu.
Çünkü teyzemler cumartesi itibari ile ev taşıyacaklardı. Ön koltuğu kapmanın verdiği mutlulukla şaka şaka sevgili aşk düşmanı ne zaman böyle bir şey olsa kapardı önü... Babaannemin genç versiyonu. Niye mi? Kısaca babaannemin ne olursa olsun bitmeyen önü kapma maceralarını kendine örnek aldığı için diyebilirdim.
Teypten ilk istek parça benden geldi. Bu sıralar “Lazım kafa tatili” ve tabiki ben ve 10 numara müzik zevkim...
Saat 09.15 ‘te standa varmıştık. Hazırlık maçı antreman derken saati 12.00 yapmıştık. Hafif yemekler yenmiş. İhtiyaçlar giderilmiş, maçı beklerken çok az bir süre kala annemler ve maça tam 15 dakika kala Elazığdan dayımlarin geleceğini nerden bilebilirdik.
Annem ve biz şoka girmiştik. Çünkü benim en çok sevdiğim dayımdi gelen.
Lafta dayi olanlardan değil. Çok başkaydı o benim için. O bana anne babadan sonra dayılar da güven verirmişi öğretmişti...
Teyzemde dahil. Maçta tam takırdık. Çok az bir süre kala onları gördüm. 2 dakikalığına yanlarına uğradım.
- Hoş bulduk. Gelip abinin hünerlerini yerinde görelim dedik. Ben inanıyorum maç bizde INŞALLAH.
- Ee tabikii . Nasıl olmasın? Kazanan takım yatırımı alıp ana kadrolara dahil edilecek . Belki büyük takimlara transferleri olacak. Neyse hayirlisi olur inşaallah. Neyse ben bi abime bakim . Tekrardan hoşgeldiniz...
BATUHAN- Ne demek kız başkan bize de fırsat oldu işte quizlerden yırttık. Daha geçti bitti.
- Geçmiş olabilir ama bitmedi Batuhan. Herhangi bir zaman illaki yapacak hocalar. Tek iyi yanı habersiz yapacak olması..
-Neyse şuan atlattık mı? Atlattık. ALLAH büyüktür Nazlı başkan.
Tam yanlarından ayrılıyordum ki
- Rozercim maç bitiminde az bekeyebilirsen bana soracaklarını cevaplarım.
-Ne soracağım ki.? Heeee evet yaa ben tamamıyla şuan maça konsantreyim de bi an unuttum.
Bu işte bir iş vardı ama şuan tek düşüncem abimdi...
Ve bu sefer tam ayrılıyordumki yanlarından Emirhan in yanindan geçerken:
- Tu pir xweşik î prensesa dedi .
- Sen ne dediğimi anladın bence?
🌿
Son kez abimin yanına gidip dualar okuyup çıktık. Tövbe tövbe yaaa. Neyse melegümün sevinci iki katı olduğu gözlerinden okunuyordu...
Tabii ne kadar mutluluk verici bir şey canının parçası abisi gelmişti. Üstelik bacısı mutlu olsun diye de ona süpriz yapmıştı. Maçı da aldık mı deymeyin annemin keyfine....
🌿
90 dakikalık maçın yarım saati geride kalmıştı ve skor hiç iç açıcı değildi.
Hakem bence taraf tutuyordu. Ama ne olursa olsun unutmamalıyız ki her zaman doğru olan kazanır.
Skor tam 3-1 den birinci yarıyı geride bırakmıştı. Ve tabiki tahmin edersiniz ki abimin ve takımın moreli sıfır. Koca bir sıfır. ...
Aslında kırmızı kart almasalardı 3 sayıyı zor alırlardı da karşı takım neyse daha hiç bir şey bitmemişti ve bu böyle bitmeyecekti.
Annemin de moreli düşmüştü en az abim kadar ve bizim kadar .
Gizlice annenim telefonunu aldım. Gerçi bu karmaşada pek gizli de olmamıştı çünkü annemin etrafını gördüğü pek yoktu.
Kaybetmelerine değildi annemin üzüntüsü ,kederi tanırdım ben annemi abim hayal kırıklığına uğrayacak olmasıydı onun tek derdi.Hemen annemin telefonundan abime mesaj attım annemin ağzından çünkü biz ne zaman üzülsek ,başaramayacağımıza inansak annemin tek bir cümlesi ile dünyanın en güçlüsü olurduk.
Şuanda takımın dikkati dağılmasın diye yanlarina gidemesek de illaki görecekti mesaji.
Sonra aynı güven verici cümleleri babamdan yazdım. Annemin yazdıkları onu kendine getirsede yani umut versede babamın yazdıkları ile kendine inancı zirve yapacaktı.
Çünkü babam hep ona boşa çabaladığını belli etse de asıl zor zamanda ki fikri daha önemli olacaktir illaki .
Mesajlara baksın diye de art arda işte Mertim🖤 evlâdım aslan oğlum falan yazdim ki o kadar mesaj sesine illaki baksın.
Ve tam 7 dakikanin sonunda tüm mesajları görmüştü. Annem bir ara bana kız napiyon der gibi bakti ama sonra işte dayımın her zamanki güven verici sözleri ile gülümseyebilmişti.
Tam 2.yarı başlıyordu ki gözlerim bana oyun oynamaya başladı.
- Abla? Neyse buna sonra şaşıracam . Söyle ablam?
-Naz kuşum dalgamı geçiyorsun? Beyzanin cevabi gecikmemişti.
- Yani benim gördüğümü siz de görüyonuz?
- Evet nazlı bizde görüyoruz çünkü ALLAH bizede göz vermiş .
- Ya ne bilim hani gelmeyecekti. Üstelik 2. Yarıda geldi ne alaka abi?
- Sonuç olarak geldi Nazlı saçmalama, neyse gelin bir hoşgeldin diyelim annem üzgün şimdi ayıp olmasın.
- Tam siz gidin ben dua edicem .
Ve tabiki kırk yıl uğraşsak olmayacak şey oldu . Altımız da ayni anda hoşgeldiniz merve dedik ne cringe ama .
-Hosbuldum kizlar . Ya kusura bakmayin. Çalışıyordum da daha erken izin alamadım anca şimdi verdiler bende hemen geldim . Çok şükür ikinci yarıya yetiştim. Durumlar nasıl.
- Gayet iyi (Tabiki abimi övecektim.Görümceligin ilk kurali. Kötü de olsa bize kötüydü kimse bizim kötümüzle mutlu olamazdı. )
- Yani mervecim işte şuan skor olarak gerideyiz ama daha hiç bir şey bitmiş değil.
Aşk düşmanı nolacak sanki sana onu soruyorlardı.
- Ben inaniyorum kazanacaklar Mertler ...
Maç başlamadan önce işte futbolcular sahaya gelirken bir tezahürat yaptik ki görmeniz lazım. Bana sorarsaniz enerjisi, motivasyonu sıfır olan takımı biraz motive etmiştik . Ayrıca kafam olduğunca da doluydu.
2. Yarı fazlası ile heyecanlı geçmişti. Skor 4-1 /5-1 derken baktım herkesin motivasyonu bitmek üzere bir tezahürata başladım. Merve bile tezahürat yaptı. Gerçi onunkisi biraz farklı oldu ama neyse şimdilik idare eder.
(5 tane tolere yeter mert kaptan Hadi gösterin kendinizi... mahallenin tüm camları size feda olsun.)
Kız resmen tezahürat yapacak diye abime yürüdü ya .. Iyi ki de yürüdü. Hani demiştim ya bazen sevdiklerinizden duyduğumuz en ufak bir cümle kalbimizi tuzla buz ederken bazense tek bir hatırlanan anı seni değerli hissettirir ve olmayacak gücü kendinde bulursun.
Nasıl oldu hiç bilmiyorum ama sesini abime ve takıma duyurmaya yetmişti. Ondan sonra karşı takım tek bir gol bile atamadılar.5-2/5-3/5-4derken skor 5-7 ye gelmişti.
Biz 7, Onlar 5 . Vay beee mahallenin camları sen nelere kadirsin...1
Ufak da olsa benim yazdıklarımın etkisi vardı ama şimdi yiğidi öldür hakkini ver boşuna dememiş atalarımiz son golü merve atmıştı ve takımı kendine getirmişti.
Hakem taraf tutuyor demiştim ya dibine kadar haklıydım . O kadar uğraşmasına rağmen kazanıyorduk ama daha maçın bitmesine 7dakika vardı bu 7 dakikada her şey olabilirdi .
O yüzden takım kendini bırakmıyordu belliydi.Kazanmanin verdiği gurur vardi üzerlerinde ama bir o kadar da korku .
O 7 dakika da yenilmemek için derken bizim Mert kaptan dan 1 gol derken mac tam tamına 5-9 bitmişti. Bitmişti evet kazanmıştık ama abimlerde bitmişti.
Şuan karşımda ne mi görüyorum. Sanki üzerlerinden koca bir tır geçmiş ve büyük yaralar almışlar ama yarada olsa hayatta kalabilmişler diye mutlular. Bir o kadarda gururlu ,ve bundan sonraki hayatları için bir o kadar da heyecanlı.
-Mert kaptan oley mert kaptan oley derken herkesi bu tezahürata başlatıp sevgili yenge adayim merveye de bir bakış attım. Valla fenayım başa belayim ama olsun hele bundan sonra abim beni bir kızdirsin oraya mert kaptan şuraya mert kaptan... Tabii sonunda abi dayağı yemek de vardı ama olsun.
Takımın mahallede kazandıkları için kutlama yemeği vardı.
Koca bir organizasyon değil gibi de olsa öyleydi. Tabi ki annem ayarlamıştı bizim yardımımız ile .
Sonucu düşünmeden sonuç her ne olursa olsun.
Kaybederlersede ,kazansalardı da .. Ikisi de onlara morel vermek için olacaktı. Maç bitiminde futbolcular daha dağılmamışken bende Emirhanlarin yanına gideyim ayıp olmasin derken birden arkamdan sinsice gelen Batuhan la ödüm koptu.
- Tebrikler başkan. Abin de varya neymiş ya maşallah.
Ve hepsi tebrik edip gideceklerdiki:
- Nazlıcım ben seni bugün rahatsız etmeyeyim okulda sorarım artık diyen Rozere
- Ne rahatsızlığı ne zaman istersen de ben size bir şey diyecektim.Bizim mahallede kutlama yemeği olacak da gelirseniz çok sevinirim.
- Biz şimdi sizi rahatsız etmeyelim aile arasındadır falan.
Bişeye bozulmuş gibi trip atar gibiydi ama ustelemedim aman
- Aile arasında değil Emirhan . Ama yabancı da yok biz bizeyiz sizde gelin işte.
Emirhan yoklar gibi diğerlerine bakıp
- Ay lütuf ettiniz Emirhan bey
- Şey yapalım o zaman Rozerle gökçen siz bizim araba ile ile gelin. Batuhanla sende amcamlarla gelin . Sizin için de sıkıntı olmazsa .
Rozer abisine bakıp onay alınca bizimle birlikte geldiler.
-Annem aşk düşmanı ay şey ya ablam nerde ?
- Tuvalete kadar gitti kızım gelir şimdi hadi biz gidiyoruz sizde fazla gecikmeyin . Zaten oğluşumu da göremedim. Bakın merak ederim. Ablanın yanına gidince ara .
Amcam biz ve eniştem birlikte abimi alip yola çıkacaktık. Annemlerin gitmesi ile abim çıktı.
-Cadı yaaa.Abim git bir bak bakim şu Eyleme bizde çıkalım. Tuvalete gideceğim dedi daha gelmemiş.
Abim biraz sanki benzettimmi acaba der gibi bakti ama en sonunda dayanamayıp sordu:
“Yaaa ne kadar büyümüşsün. Büyümüşsün de beni izlemeye gelmişsin.”
“Sende Rozersin sanirim abim.”
“Hadi beni tanıdın da Rozeri nasil tanıdın abi?”
“Küçükkende böyleydin . 2 dakika Naz-”
“Neyse abi biz geliyoruz hemen.” deyip yanlarından ayrıldık Rozerle. Şu taraftı galiba tuvalet Rozer inşallah kaybolmayalım da.
“Yok ya buluruz . Buluruz dimi?”
(Emirhan hayli ile şaşkındı Rozer annesinden sonra abisi olmadan asla bir yere adım atmazken şimdi Nazlı ile gitmişti.)
Tam Rozer ile tuvaletin önüne gelmiştik ki ablam hemen hemen kendi yaşlarında biri ile tartışıyordu. Ve aşırı derecede sinirli gözüküyordu. Gözleri ile karşısındaki adamı dövüyordu resmen Rozeri el işareti ile durdurup gizlice olanlari izledim.Rozerde en az benim kadar şaşkındı. Ilk konuşan Rozer oldu .
“Berat abinin burda ne işi varki?”
“Berat mı? O kim ki Rozer taniyor musun?”
-Evet bizim düşman aşiretinin büyük oğlu. Anne ve babası 16 yıl önce ayrıldılar. Kan davası başladı aşiretler arasında. Berat abinin babasıgillede bizimkiler kan davalılar ama niye bilmiyorum.
- Bu devirde kaldımı kan davası demeye kalmadı. Ablamalara biraz daha yaklaştık ama belli etmeden gizlice.
- Ya senin ne işin var burda ? Ne istiyorsun benden.
Ne ne ne ne ? Şuanda neler oluyordu.
- Sen ne alaka Eylem? Her şeyi kendine bağlama. Benim için olmayan birisin.
Ablam dokunsan ağlayacak gibiydi.
- Niye burdasın o zaman . Defolup gitmiştin ne güzel?
- Sen kimsin ki sana cevap veriyim ben . Seni ne ilgilendirir ?
- Ne halin varsa gör ama benden uzak dur...
- Olmayan birinden uzak durulmaz Eylem.
- Olanlarla mutluluklar o zaman sana .
Ablam bir arkasını dönse ben ve bu hiç iyi olmazdı. Neler olduğunu anlayamadan beni parça pinçik ederdi. Kafamı kurcalayan binbir seneryo ben burdayım diyordu.
- Olanlarla gayet mutluyum sen onu hiç dert etme . Ama başka bir sebepten burdayım ve bir süre daha burdayım. Görsende görmemezlikten gel bunca zaman en iyi yaptığın şey.
Ablam daha cevap vermeden dönecekken Rozeri tuvalete çekmem bir oldu .
- Sen şu Berat hakkında bir şey biliyor musun?
- Uzunca bir süre buradaydı aşiret ne yaptıysa dönmedi Mardine ama işte ne olduysa 7 yıl önce döndü ama o eski Berat yoktu. Sanki bambaşka biri olmuştu. Aralarda gelsede hiç bu denli gaddar değildi. Şimdi mardindeki çoğu kişinin korktuğu kişilerden biri kendisi
-Ne alaka ne alaka ya . Ablam nerden tanıyor o zaman . Neyse balım sen gir tuvalete ben bekliyorum.
- Rozer tam tuvalete girdi ben kapıya yöneldim baktım ki ablam maç alanına dönüyordu.
-Rozer ablamı dinlediğimizi belli etmesek olur mu ? Valla canımı okur bir duysa
-Tamam ama bir gelişme olursa banada anlatır mısın baya merak ettim.
-Bir şeyler var ama bir türlü çözemedim ya çıldırıcam. Kafam bulandı ya
- Eve geçince tekken sorarsın olmadı
-Asla anlatmaz. Ne zaman anlatti ki zaten neyse suanlik bu mevzu sonraya kalacak mecbur . Hadi gidelim.
🌿
Salise salisesine aşk düşmanına yetişmiştik de abimin sorularına maruz kalmaktan kurtulmuştuk.
Emirhan ve Batuhan sorgular gibi baksalarda Allah’tan bir şey dememişlerdi. Emirhanlar amcamlarin arabasına doğru giderken Gökçen ve Rozer de bizimle geldi . Abimin transfer işlemleri pazartesi başlayacak olsada abim hem heyecanlı hemde tereddütlüydü. Arabaya binene kadar Rozer de benim gibi ablama baktı. Biz farketmiyor sanıyorduk ki sevgili aşk düşmanı hıncını benden çıkarmaya yemin etmiş gibi
- Ne var Nazlı ne bakıyorsun sabahtan beri ?
- Noluyor Eylem . Ne yaptı şimdi kız sana ?
- Bakmasın o zaman o da .Hem siz nerden geliy-
-Tamam ya bakmam sanki görende naptim sanır.
Arabaya binmemizle ortamı dağıtmaya çalıştım . Radyodan önce çalan bir sürü marşlar sonra ise annemin hep ben dinlediğimde”kizim sen bunlardan ne anlıyorsun da dinliyorsun” dediği ama aslında dinlediğimde beni gaza getiren aşk düşmanına sorsan çook saçma ama beni oldukça motive eden ve yaklaşık bir yıldır sıklıkla tercih ettiğim müzik zevkim rapler ile yola devam ettik. Aşk düşmanı sanki arkasında bulunan bir silahın zoru ile gülüp bize katılıyormuş gibi yapsada ben size söyleyeyim başaramıyordu...
- Kızlar eve gidip derhal uyuyacam sakın ses yap-
Eve yaklaştığımızı sanan yani kutlamadan haberi olmayan abimin mahalleye girişi ile şaşırması bir oldu. Kızların bizle gelmesinden oysa anlamalıydı ama her zamanki kibarlığı ile gelene niye geldin dememişti...
🌿
Mahalleye gelir gelmez işte bir tebrik faslı oldu. Abimde takımı da fazlaca bir şaşkın bir o kadar mutlu ve gururluydu . Abimle dayım tamı tamına 25 dakika hasret giderdikten sonra işte yemek falan yendi derken pastayı kesme bıçağını evde unuttuğumuzu hatırladı annem . Ama öyle bir hatırlama yok sanki ev yanmış da daha yeni öğreniyoruz. Tövbe tövbe ... Tabii bir insan bu denli çocukları için kusursuz olup bir o kadar da emek verince her şey tam olsun isterdi.
Tabii bu görev de bana kalmıştı. Evin küçüğü olacağınıza.....
Ev yakın olmasa annem asla göndermezdi orası ayrıydı. O zaman iş babama düşerdi ve bin of ile gidip gelirdi de ...
Anahtari annemden alıp giderken ablama baka baka yürüyordum ki birden Emirhanı fark ettim.
- Maşallah ne de çok sevenin var ? Dedi ama kinayeyle
- Maçtaki şu çocuk bir ayrılmadı yanından.
- Hangi çocuk? O mu ? Dayımın oğlu da sanane bundan .
- Senin derdin ne ?Ne istiyorsun sen benden .
-Ne alaka ne derdim olabilir söylesene...
- Aptal yerine konulmaktan nefret ederim. Okula ilk geldiğinde sebepsizce nefret ediyordun benden hatta ilk gün baya sonra ise normal davranmaya başladın.
- Her ilk tanıdığın kişiyi direkt sever misin sen ?
- Evet ilk tanıdığım kişileri hemen sevmem ama tanıdığım kişilerden de yalan duyduğumda nefret ederim ...Şimdi sen söyle derdin ne senin benimle ?
- Nazlı saçmaladın iyice . Ne derdi-
- O zaman niye beni aptal yerine koymaya çalıştığını öğrenebilir miyim?
- Beni daha önceden tanıdığın halde neden ilk defa tanışıyormuşuz gibi davrandın o zaman boşver cevap verme umrumda da değil ama bir daha bana karşı dürüst olmayacaksan da konuşma benimle çünkü yalana da yalancı insanlara tahammülüm yok .
- - Sanki sen hiç yalan söylemiyorsun?
- -Ne zaman söyledim de sen duydun bu bir haftada?
- - Ee sende beni tanımışsin ama tanımamış gibi davrandın?
- Sorusuna bir cevap vermedim. Zaten eve varmıştık bıçağı annemin binbir önlemini aldığı poşetle birlikte alıp kutlama alanina geri dönerken
- -Özür dilerim. Yani beni tanımadın sandım. Hatırlamak zorunda da değildin ondan bir şey demedim
- - Peki peki deyip birkaç defa kafa salladım.
- -Ne bu şimdi özür diledim şu yaptığın-
- -Özrün kabul edildi . Kafa işaretime gelince inanmış gibi yapıyorum işte
- -Bu arada geldiğiniz için teşekkür ederim. Seni tanıyordum çünkü annem yaklaşık bir 11yıldır ayşen teyze ile konuşuyordu çoğu zaman beni uyuturken ama 8 ay.....
- -Bunu sonra konuşsak? Dedi ama sesi sanki zoraki çıkmıştı. Sanki bilmeden nefesini kesmiştim de nefes alamıyor gibi.
- -Bilmeden yanlış bir şey dediysem özür dilerim. Ne zaman istersen o zaman konuşuruz.
🌿
- Kutlama bitmiş herkes evine dönmüş dayımlar bize geçmiş Emirhanlarda tam taksi ile gidecekti ki annem önceden babami rezerve etmişti bile .Işte hepsine tek tek teşekkür edip aşk düşmanı ile eve geçmiştik. Anlaşılan bu gece uzun geçecekti. Anlaşılan uzun bir süre (en uzunu bir hafta çünkü kuzenimin okulu var ) dayimlar bizdeydi ve yer yatağı en sevdiğim. Aslında kimse yatağından başka yerde yatmaktan mutlu olmaz ama ben olurdum konu dayim olunca . Insanın sevdikleri olunca konu her şey guzel gözükürmüş gözüne.
🌿
Zaman izimizi ikimizi siler....
Ben onsuz günlerimi mecburi bitirirken benim sevdiğim adama ne olmuştu. O konuşurken ya kırar incitirim diyen adama . Bugün laflariyla ezmişti beni. Sanki daha önce gitmesiyle ezilip yerle yeksan olmamışım gibi...
Başka bir sebepten burdayim demişti. O sebep ben değilsem kimdi o sebep ...
Niyeydi şimdi acıma kabuk tutmayı öğretmeyi başardığımı sanarken niye aniden çıkagelmişti yeniden buraya. Ama bir farkla sevgi saçan gözleri yerine nefret kusan gözleriyle...
Neydi derdi benden intikam almaya mı çalışacaktı. Sanki daha önce yakmamış gibi yine canımı mi yakmaya çalışacaktı. Buraya gelmesi için bir sebep yokken niye burdaydi? Ve niye tehdit eder gibi bir süre daha burdayım gördüğün yerde yokmuşum gibi davran demişti. Hep yapmışım ya ben onu zaten.
Sevince üzülse can yakan kişiler niye sevgi bitince geçmişe saygıyı da yerle bir ederler. Ve koca bir hiç gibi davranırlar. Abim maçı büyük bir emekle almışken bunu bile zehir etmişti bana ...
Babam bilse yüzüme bakmazdı. Niyesini sormadan . Gerçi sorsa ne diyecektim ? Hiç bir şey bilmiyordum ki . Niye geldiğini bilmeyi haketmiyormuşum mu diyecektim.
Babam yine bana 7 yıl önceki gibi bakacaktı üstelik bu sefer sebepsizce....
Yok bu böyle olmayacaktı. Bir şekilde öğrenecektim... Mesajlara girip
Yazıp gönderdim sanki ona mesaj atmamı bekliyormuş gibi hemen döndü :
- Bir şeyi anlaman için kaç kere daha söylemem gerekiyor . Senin için değil. Seni ilgilendiren bir şey için de değil..
- Madalya falan veriyorlar mı bu denli insanlık yoksunu olmana . Ne için geldiğini merak ettim çünkü yapabileceğim bir şey olur belki diye ...
- Merak etme . Sen benide benimle alakalı bir şeyi de merak etme ...Seni. ilgilendirmez çünkü...
Ne kadar annemi üzmek istemesem de ona anlatmalıydım ama şuan kadın çok yorgundu ve mutluydu onun için en azindan sabahleyin anlatmak için odama geçtim gerçi bugün yer yatağına talimdim ama olsun.
- Yok 1 saate anca uyurum . Niye ki?
- Siz Berat abiyi tanıyor muydunuz yani biraz mantıksız ama şuan için.
-Bende onu sana soracaktım ama şimdi değil tabii çünkü nefes almaya vaktim yok bu hafta sonu için en azindan . Kim bu Berat?
-Bizim düşman aşiretten ama bizle arası 8 aydır falan iyi babamlarla değil yanlış anlama ben ve Rozerle niyesini sonra konuşuruz da ablanla tartışmışlar?
-Evet bende orasını anlamadım. Ablamla tartıştılar ama nerden tanışıyorlar en ufak bir tahminim yok .
- Inşallah çünkü kafamı kurcaladı bu mesele benim.
-Nazlı senden bir şey istesem?
-Yapabilecegim bir şeyse tabii.
-Berat abi meselesi aramizda kalsa .Rozer sana anlattığımı duysa bir daha bir şey anlatmaz bana da
- Senin bilmende sıkıntı yok. Tamam söylemem.. Ama sende Batuhana falan söylemesen en azindan şimdilik üçümüzün arasinda kalsa ?
- Tam açılan uyku modumu 5 dakika sonrasına ertelemeye çalışırken annem bana seslendi. Hemen annemin yanina gittim.
- Kizim sabah ben yapacaktım ama heyecandan aklimdan çıkmış şu sizin nevresimleri değiştirip yatakları açabilir misin?
Ve ben yine bir hayli şaşkındım. Annem bizim nevresimlerimizi değiştirmek için beni çağırmıştı. Son 7 yıldır ablam kendi dışında ben ve annem değişince kıyamet koparmasina rağmen.
-Anne ciddi misin şimdi olay falan çıkarmasın sevgili aşk –
- Nazlim neyi var ablanın bilmiyorum ama çok üzgün ben dayınlarla ilgileniyorum sen bir sorsana ablana kızım?
-Annem bir adamla kavga etti bugun hani sen beni maç çıkışında ablamin yanina gönderdin ya o ara işte.
-ALLAH ALLAH kimle dur ben bir sor-
-İsmi Beratmış annem .Pislik bildiğin ablama bağırıyordu. Şimdi gidip haddini bildirecektim ama ablamdan korktum açıkça çünkü ablamin berata bir bakışı vardi o sinirle ben araya gitmiyim dedim.
Annemin gülen yüzü solmuştu resmen ama yinede bana cevap verdi.
-Tamam annem ben ilgilenirim ablanla sen değiştirir misin nevresimleri?
-O ne demek melegum sen emret yeter.. Ama meleğüm ablamı dinlediğimi ona söylemesen yolar valla beni ...
Odaya gider gitmez önce kendi yatağımla ilgilendim . Sonra ise aşk düşmanımin beni sinir etmek için yemin etmesine tanıklik oldum nasil mi annemin deyimince her yer her yerdeydi. Üstünden çıkardıkları gelişi güzel atılmış oda bir hayli dağıtılmıştı. Sanki adamdan alamadaği hıncı odadan çıkarmıştı. Bu ne yaaa ne bu tavirlar bu sahnelerin sonu kestikle bitiyor şuan benim gördüğüm öyle bir durum da yok ohh amele Nazlı toplasın.
Neyse tam kısık sesle açtığım müziği dinleyip(airpods larimsan annem çokça nefret ederde bu yoğun gününde onu daha fazla kızdırmak istemedim. Çünkü ben ne zaman airpodslarimi taksam dış dünyadan soyutlanirdim da )bir yandan da ablamin yatağına geçmiştim ki her şeyi halletip tam yastık kılıfını değişmeye gelmiştim ki yastık kılıfından düşen şeyle dumura uğramam bir oldu
- Bir dakika bir dakika bu da ne demek oluyordu?........
Nasıl da beklemiyordunuz ama ...
Emirhana bu ne hız diyenler nasıl da şaşırdı ama ....
Artık tam anlamıyla hikayenin içerisindeyiz...
Bolümü nasıl buldunuz ? Oylarınız ve yorumlarınız benim için önemli...
Emirhanin ve Rozerin annesine sizce ne olmuş olabilir ?
Emirhanin babası sizce neden böyle bir şey yaptı ve geçmişten gerçekler gelmeye devam ederken sizce aşk düşmanı ile Beratin ilk tanışmaları mi yoksa ayrılık sahneleri mi yeni bölümde sizlere gelsin?
Sizce Nazlı yastık kılıfının içerisinde ne buldu ?(Tahmin etmesi o kadar da zor olmasa da )
Ve sizce Nazlı kendi hakkinda gerçekleri ne zaman öğrenecek ve öğrenince ne tepki verecek?
Mert kaptan (siz anladınız yorumlara 😎bırakin ki Nazli kendini yalniz hissetmesin)
👸Nazlı'nın şarkı seçimleri hakkında düşündüklerinizi de yorumlara alabilir miyim?
AŞK DÜŞMANININ HAYALI RESMI ANSIZIN GELEBILIR!!!!Beklemede kalın.....
Bu kadar soruyla sizi başabaşa bırakıyorum..
Gelecek bölümde görüşünceye kadar
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
Bölüm Hakkında Şikayet Gönder
İçindekiler
| 395 Okunma |
61 Oy |
0 Takip |
17 Bölümlü Kitap |