17. Bölüm

17.Bölüm

irem nur
iremnur35

Bazı hikayeler vardır yarım kalmaya mahkum olan duydukça hüzünlenirdim 2 seven insanın arasına ölüm bile giremez derdim ne oldu şimdi bayım bizim aramıza ölüm mü girdi?

Aşı günü yorucu geçmiş eve gelmiştim hızlıca duş aldım kızlar bana gelecekti bugün o yüzden biraz hazırlık yapıcaktım Hilali' de çağırmak istiyordum ama numarası yoktu bu yüzden mecburen Atakan'ı aramak durumunda kalıcaktım ama tamamen mecburiyetten yanlış anlaşılmasın yanii :d Telefonu elime aldım mutfak masasından Yüzbaşı yazısının üzerine tıklayıp hoparlöre aldım ve böreği sarmaya devam ettim 2. çalışta açıldı uykulu bir ses karşıladı beni "Efendim Alya" "Selam Atakan umarım rahatsız etmemişimdir?" "Yok etmedin önemli bir durum mu oldu?" "Ya kızlar bana gelicekti de." O sırada böreği fırına veriyordum o yüzden susmak durumunda kalmıştım "Eee bende mi geliyim kadın gününe" "Ay yok canım senin ne işin var" "Canım mı?" "Lafın gelişi çıktı öyle ya Hilal'i de çağırıcaktım ama bende numarası yok rica etsem telefona çağırır mısın?" "Tabii bekle bir dakika" sonrasında yürüme ve kapı sesi duydum "Savcı Hanımmmm" Atakan bir şeyler söylüyordu ama net alamıyordum buzlukta daha önce lazım olur diye sardığım sarmalardan 1 poşet çıkardım. Tencereye koydum üzerine de sıcak su ekleyip ocağa koymuştum kaynaması için. Kısır malzemelerini hazırlıyordum ki telefonda Hilal'in sesini duydum "Alya abim bahsetti hazırlanıp hemen geliyorum bende kek yapmıştım daha yeni onu da alıp geliyorum." "Ahahaha tamam canım yarım saat sonra kadar gel olur mu? Abin getirsin seni bir şeyler vereceğim ona" "Anlaştık yarım saat sonra görüşürüz o zaman." "Görüşürüz canım" telefonu kapatmıştı bende kısır malzemelerini doğruyordum sosunu da hazırlayıp bulgurlar karıştırmıştım malzemeleri de döküp nerdeyse her şey hazırdı hemen masayı hazırlamaya koyulmuştum. Kızlarla 2-3 hafta da bir böyle toplanırdık elleri boş gelmezlerdi.

-----------30 dakika sonra----------

Kapı çaldığında açtım Hilal ve Atakan vardı karşımda hemen Atakan için hazırladığım poşeti getirdim mutfaktan Hilal' e sarılıp hoş geldin deyip içeri buyur etmiştim Atakan' a dönüp elimde ki poşeti uzattım "Buyrun yüzbaşım Hilal burada olacağından evde yersiniz diye yaptıklarımdan size de koydum inşallah beğenirsiniz." Ne zahmet ettin Alya çok teşekkür ederim." "Ne demek afiyet olsun" O sırada asansörün kapısı açıldı ve kızlar geldi karşıdan da Canan abla ve Hasan abi çıkmıştı Canan abla da bize gelicekti Asena hemen ellerini uzamıştı bana aldım onu Hasan abi "Komutanım bizim çocuklar Nedim abiye gitmişler sizde gelir misiniz?" "Olur Hasan hadi gidelim, iyi akşamlar tekrar teşekkür ederim. Görüşürüz Canan abla." "Görüşürüz Atakancım." Kızları içeri aldığımda hepimiz gülüşürken hemen masanın başına oturduk elimde çaydanlıkla geldim masaya koydum ve bir silah sesi duydum o an sanki göğsüm sıkıştı kalbime bir ağrı girmişti. Hemen kapıya koştum terliklerimi giydim arkada ki bağırışları duymuyordum bile koşa koşa aşağıya iniyordum biliyordum Atakan'a bir şey olmuştu biliyordum hissetmiştim. Aşağıya gittiğimde Hasan abi Atakan'ın başında Atakan öylece yerde yatıyordu koşa koşa yanına gittim. "Atakan Atakan ne oldu sana aman Allah'ım sen yardım et Melek koş Melek yetiş." O sırada bir karmaşa oluyordu arkada.

Yazardan; Hilal telefonla konuşuyordu gizlenen ekipler çıkmıştı ve şüpheliler yakalanmıştı o sırada yanlarına 2 polis ve bir askeri araç yaklaştı. Alya etrafında olup bitenleri görmüyordu sadece yerde yatan Atakan' a bakıyordu ağlıyordu ama ağladığını bile farkında değildi. Ne oluyordu ona böyle sayısızca hayat kurtarmıştı çalıştığı yerlerde çok ölen kişi görmüştü ama hiç birinde böyle olmamıştı kalbi bu kadar korkuyla dolmamıştı. Alya "Atakan Allah aşkına bir şey de Melek gözleri açık ama konuşmuyor". Melek yarasını kontrol ediyordu o sırada askeri araçtan albay indi ve Atakan "Alya iyiyim merak etme hepsi bir oyundu çelik yelek var üzerimde ayağa kalkacağım" diyerek ayaklanmıştı Alya neler olduğunu algılayamıyordu Atakan elini uzatıp onu da kaldırdı kolundan tutarak her zaman Alyanın çok zayıf olduğunu düşünürdü aslında Alya'nın kilosu biraz iyiydi Atakan sadece biraz fazla kaslı ve yapılıydı :D (Yazarınızın hayalinde ki asker :d) Albay "Aferin çocuklar iyi iş başardınız." Hilal' e döndüğünde "Merhaba komutanım ben Cumhuriyet savcısı Hilal Korkmaz. Görev vukuatsız şekilde tamamlanmıştır suçluların ifadesini bizzat kendim alacağım 2 gün içerisinde dışarıda olan tüm yakınların lojmana tahliyesi yapılacak güvenlik önlemleri arttırıldı." "Teşekkür ederiz savcı hanım planınız sayesinde yakalayabildik onları bizim deli fişeğin kardeşi olduğunu kanıtladın." "Ne demek albayım yeter ki adalet sağlansın." "Nasıl yani bunlar bir oyun muydu?" Hilal "İnan çok üzgünüm Alya ama gizlilik gereği saklamak durumundaydık, hem fena mı oldu sanki hava da aşk kokusu alıyorum ben." Hilal'le birlikte herkes kıkırdamaya başlamıştı hatta Albay bile ve Hilal haklıydı hava da aşk kokusu vardı ama Alya en çok o an aralarına ölümün girmesinden korkmuştu çünkü Alya her zaman 2 sevenin arasına ölüm bile giremez tezini savunanlardan dı çok korkmuştu. Ve o an bilinçsizce bir hareket yaptı Atakan' a sarıldı hemde sıkı sıkı bir daha bırakmak istemeyecekmişcesine Atakan çok şaşkındı ama o da fazla bekletmeden sarıldı herkes yüzlerinde tebessümle izlemişti bu sahneyi...

 

Yorumlar oylar ellerinizden öper ballarımmm....

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 15.03.2025 00:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...