
Arkadaşlar öncelikle kimin gözü geldiyse nazar olduk (manitayı darlayıp çileden çıkarttıktan sonra nazar derken benn😌😌)
NEYSEEE O GÜN GELDİİİİ ARTIKK HADİİ BÖLÜME GEÇELİMM YORUM YAPMAYI UNUTMAYINN
BENİ DİĞER HESAPLARIMDAN DA TAKİP EDER MİSİNİZZ? 💓🎀
İnstagram:irremmnurayr
Tiktok:yldzlrdakyrr
🥜🥜🥜
Mekandan çıkıp ışıklı geçit olan kısma doğru adımlarımı yönlendirirken bir elimde kalbimin üzerinde duruyordu.
Heyecanlıydım evet ama içimde daha çok anlamlandıramadığım hisler vardı.
Işıklı geçidin önüne geldiğimde adımlarım yere sabitlendi. Çünkü şu an önümdeki kişiyi tanıyordum ve tanımak bir yana onun bana bir şeyler hissetmesi beklemediğim bir şeydi.
Adımlarımı biraz daha ilerlettiğimdegeldiğimi anlamış olacak ki derince bir nefes aldı ve bana doğru döndü.
Elinde tuttuğu ceketi ve kızarmış dolu gözleri ile bana bakarken "Hoş geldin güzelim" dedi Feza.
Evet arkadaşlar şu an karşımdaki Feza'ydı.
Dışarıdan tanıdığım Feza ile benimle konuşan Feza'nın arasında dağlar kadar fark olduğu için anonimin o olmasına ihtimal bile vermemiştim.
"Bir şey demeyecek misin?"diye sorduğunda kendime gelip ona döndüm ve ben konuşmadan o tekrar konuştu "Biliyorum bana kızdın hatta belki nefret bile ediyorsun ama sana öyle yazan ben-" sözünü tamamlamasına izin vermeden ona yaklaşıp sıkıca sarıldım.
Garip bir şekilde ondan nefret etmiyordum ya da ona kızmıyordum.
Çocuğa kendi içinde her boşlukta yürüdüğün için olabilir mi acaba Nidasu?
Olabilir anacım valla bilemedim ben şimdi.
Feza'dan ayrıldıktan sonra ona bakıp gözünden akan bir damla yaşı elimin tersiyle silip gülümsedim.
"Kızmadım Feza yani kızamadım. Evet bunun sen olmasını beklemiyordum çünkü konuştuğum kişiyle senin aranda çok fark vardı." derken ondan biraz uzaklaştım.
"Biliyorum iki farklı insan olmak beni de çok yordu ve karşına geldim Nida."ayağa kalktı ve elindeki ceketi usulca omuzlarımın üzerine bıraktı. İşte o an yine burnuma o güzel parfüm kokusu doldu. Anlık bir hisle gözlerimi kapattım ve o kokunun içinde kayboldum.
Kendime gelip ona döndüğümde bana bakıyordu. Güzel bakıyordu birde şerefsiz. Kalp bendeki de anacım. Zaten sana içimde bir yürüşüyordum ama haberin yok senin...
"Bakma öyle kırgın kırgın sende bana hastasın nenesi çılgın" dedim.
Evet arkadaşlar böyle ortamda belki de en son söylenecek şeyi söyledim ve Feza koşarak benden uzaklaşmadı. Aksine baya sesli bir kahkaha attı. Ne de güzel gülüyor eşeoğlu eşek.
'NİDASU YÜRÜMÜYORSUN UÇUYORSUN KANKİ' He oldu o öyle valla. Aman be satmışım dünyayı yakışıklı çocuk alırım ben bunu evimin erkeği çocuklarımın babası yaparım
"Yapar mısın gerçekten?" diye soran iç sesim değildi. Kafamı çevirdiğimde Feza bana sırıtarak bakıyordu.
Ya harbiden şu dilimi eşek arıları soksun ya.
"He yapcam olcan mı?" diye sordum dalgayla karışık.
"Olcam tabi kör misin" dediğinde içimde tuttuğum kahkahayı bastıramadım ve dışarı bıraktım.
Birkaç dakika içinde kahkahalarımız birbirine karışırken içimi anlamalandıramadığım bir huzurda kaplamıştı.
"Peki, ne olacak şimdi?" diye sordu Feza.
"Bir şey olmayacak. İyi hoş çocuksun da ben seninle kafayı yerim. Yok o mu kesti, bu mu baktı, kimin gözü kaydı diye düşünmekten kafayı yerim."
"Güzelim, benim gözüm senden başkasını görmüyor ne yapayım ben diğerlerini."
"Güzelin miyim gerçekten?" diye salakça bir soru sordum anın heyecanı ile beraber.
"En güzelimsin. Öyle güzelsin ki gözümde Nida anlatsam bile inanamazsın." derken yüzüme düşen bir tutam saçı da kulağımın arkasına ittirdi.
"Teşekkür ederim Feza"
"Ne için güzelim?"
"Beni sevebildiğin için. Ben ne hissediyorum bilmiyorum, biliyorsun ama deneyeceğim."
"Neyi deneyeceksin?"
"Sevmeyi Feza, seni sevmeyi denemek istiyorum."
"Dene Nida. Hatta beraber deneyelim. Sen beni sevmeyi, ben seninle beraber hayatı sevmeyi deneyeyim olmaz mı?" diye sorarken elini elimin üzerine getirdi "Yeter ki el ele olalım güzelim emin ol her şeyi aşarız."
"Aşar mıyız sahiden?" diye sordum umut dolu gözlerle. Birinin bana güçlü olacağımı söylemesine ihtiyacım vardı sanırım o an.
"Aşarız güzel kızım, her şeyi aşar yıkar geçeriz." diye cevapladı beni Feza.
Yavaşça kulağıma eğilen Feza ile kalbim yeniden kendini hatırlattı.
"Dans edelim mi?" diye soran Feza'ya usulca kafamı salladım.
Elimi ona uzattığımda ayağa kalktık ve karşı karşıya durduk. O an arkamızdan bir melodi çalmaya başladı. Feza bir elini varla yok arası bir hisle belime yerleştirirken bende kollarımı hafifçe boynuna doladım.
Çalan şarkı ile sakince dans ederken bir yandan da şarkının sözlerine kulak veriyordum.
Kelebek kadar, ömrümüz var
Sevmek lazım, hemen başlayalım
Kaybedecek, daha neyimiz var
Aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var
Feza, kulağıma eğilip şarkının nakarat kısmını söyledi "Nefes bile almadan seviyorum seni."
Kafasını benden uzaklaştırıp hafifçe gülümsedi.
Sarmaşıklar gibi sardın kalbimi
Değiştirdin kanımı koydun zehrini
Örümcek gibi ördün zihnimi
Düşündükce daha çok isterim seni
Bana bakan gözlerine bakarken hafifçe gülümseyip kafamı önüme eğidiğimde çenemden tutup yüzümü tekrar gözlerine çevirdi ve yine yüzüme düşen saçları sakince kulağımın arkasına itti.
"Kelebek gibisin Nida" dedi derince bir iç çekerken.
"Nasıl?"diye sorduğumda hafifçe gülümseyip belimdeki elini biraz daha sıklaştırdı. Sanki kaçacakmışım gibi...
"Kebelekler kanatlarını göremedikleri için ne kadar güzel olduklarını fark edemezlermiş. Sende kelebek gibisin ne kadar güzel olduğunu fark edemiyorsun."
"Güzel seviyorsun Feza ve ben bunun altında ezilmek istemiyorum"
"Sende böyle olacaksın Nida, hissediyorum. Bu hissettiklerim yanlış olamaz."
Şarkının son kısmı da biz konuşurken girmişti.
İçimde dolaşan alkol gibi
Sana gitgide sarhoş oluyorum
Ruhumu, kaybetmiş gibi
Sadece senin için, yaşıyorum
Şarkının sonuna gelip bittiğinde bizde değişen bir şey olmamıştı. Hâlâ daha dans eder bir şekilde birbirimize bakarak kalmıştık.
İşte o an bir ses duyuldu ötelerden çok ötelerden.
"Sonunda yengem kadın oldun yarabbi çok şükür" diye bağırarak yanımıza koşturdu Reha...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 43.32k Okunma |
3.11k Oy |
0 Takip |
51 Bölümlü Kitap |