
OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!
HEPİNİZE KUCAK DOLUSU SEVGİLER
İYİ OKUMALAR!
🥜🥜🥜
YAZARDAN:
Korku.
İnsan, yüksekten, böcekten, hızdan, yılandan hatta bir hata yaptığında ailesinin tepkisinden korkabilirdi.
İnsan ölümden de korkardı ama diri diri yanarak ölmenin içinizde yaratacağı o korku hissini hiç hissettiniz mi?
Nida, tam da o an hissetti bunu.
Önce diri diri yanmaktan korktu sonra ailesi ve arkadaşları için endişelendi ve en sonda buradan çıkamama düşüncesi gözlerini doldurdu, içini yaktı geçti.
Ciğerlerine dolan gazla öksürme isteğini bastırmamış ve güçlü bir şekilde öksürdükten sonra tek kolunu yüzüne maske halinde getirip çıkacak bir yer aramaya başladı.
Mekanın kapısına yakın sayılırdı ama yangından çıkan alevler mekanın her tarafını sarmıştı ve tahta kolonlar alevlenerek önüne yığılmıştı. Çıkması için kesinlikle dışarıdan bir müdahale gerekliydi.
Feza, Çağan ve Reha'nın yanından ayrılmış eve giden yolda aklına yine yeniden düşen sevgilisiyle elini attığı cebinden çıkardığı telefonu ile onu aradı. Birkaç kere çalan telefonu açılmayınca Feza'nın içini kaplayan huzursuzluk hissi adımlarını evin yolundan Nida'nın evinin yoluna döndürmüştü.
Erik mahallesinden içeri girerken içini huzur kaplamıştı Feza'nın. Bu mahalle, bu mahallede yaşayan insanlar ve aralarında oluşan o aile sıcaklığı Feza'ya iyi geliyordu. Kendi mahallerinin bir ruhu yoktu. İnsanlar soğuk, mahalle ise sessiz ve tenhaydı...
Nida ve annesinin evinin önüne geldiğinde derince bir nefes aldı ve kapıyı hafifçe çaldı.
Nida'nın kapıyı açmasını ve kapının arkasından ona gülümsemesini bekledi ama beklediği gibi olmadı. Kapıyı açan Nida yerine annesi oldu.
Bozulsa da bunu belli etmedi Feza. Uyuyordur diye ümit etti içinden.
"İyi akşamlar Zeynep teyze. Nida uyuyor mu acaba?" diye sordu Feza meraklı gözlerle karşındaki kadına bakarken.
"İyi akşamlar canım. Nida kafede hala daha bugün orayı o kapatacaktı" diyen kadın gözlerini kolundaki saatine çevirdi. "Aslında çoktan kapatmış olması lazım. Gelecektir birazdan. İstersen içeride bekle." diyen kadına olumsuzca başını salladı Feza.
"Yok ben o tarafa doğru yürüyeyim karşılaşırız belki" dedi Feza.
Feza, evin bahçesinden çıkarken içinde oluşan hisleri de engellemek istedi ama yapamadı.
Geçen gün yaşanan olaylar, o adamlar, geçmişi ve bunların arasında sıkışan Feza'nın artık ailesinden fazla insanı koruması gerekiyordu...
Başta Nida'yı sonra da dostlarını korumayı kendine görev edinmişti Feza.
Feza, Nida'nın bu kadar geç kalmasını, aramalarına dönmesinin altında da bu adamlar yüzünden bir sebep yattığını hissediyordu.
Hissettiği şeyleri sadece iki dudağının arasından seslice dökülemiyordu.
Eğer hissettiklerini kelimelere dökerse gerçekleşecekmiş gibi geliyordu Feza'ya...
Akın, Çağan'ın anlamsız dansını izlerken içinde bastırdığı kahkahayı tutamayıp dışarı bırakınca Çağan gözlerini ona çevirip kocaman bir öpücük yollamıştı.
Çağan'ın bu hareketi üzerine kahkahası silinen Akın sadece göz devirip Mirza ile konuşan Baran'a dönüp sohbetlerine dahil oldu.
Dağhan ise kolunun altındaki sevgilisinin saçına ufak öpücükler konduruyor minik ellerinde tuttuğu telefonundaki komik videoları izleten sevgilisine dikkatini vermişti çoktan.
Çağan "Yer fıstığım nerede?" diye sordu herkese doğru.
Mirza, Baran ve Akın birbirine bakarken Beste gözlerini telefonundan ayırmadan "Kafeyi o kapatacakmış bugün" diye cevapladı arkadaşlarını.
Çağan "Ooo bende acıkmıştım iyi oldu bunu öğrendiğim" deyip oturduğu yerden ayaklandı.
Arkadaşları ona anlamsız bakışlar atarken Çağan gülümseyip "Hem karnımı doyuracağım hem de dostime yardım edeceğim. Gidiyorum ben" dedi.
"Bizi de bekle" diye bağırdı Mirza, Çağan'a.
Hepsi birden kafeye doğru yürürlerken bir yandan da Çağan'ın hareketlerine gülüyorlardı.
Nida, alevlerin arasında bir çıkış yolu bulamamıştı. Nefes alışının zorlaşması da endişesini daha da çok arttırıyordu...
Feza ise yürüdüğü yolda arkasından birisinin ona seslenmesiyle bakışlarını arkasına çevirdi ve ona göre gelen dostlarını gördü. Aralarında Nida'yı aradı ama bulamadı.
"O eniştem sende mi yemeğin kokusunu aldın?" diye sordu Çağan ona doğru gelirken.
"Ne yemeği?" diye soruyla karşılık verdi Feza.
"Nida kankimin yapacağı yemekler tabi ne yemeği olacak" dedi gözlerinden belli olan parıldıyla.
Arkadaşları Çağan'a gülerken bir yandan da yollarına devam ediyorlardı...
Hepsi kendi dünyasındayken Feza'nın içindeki sıkıntı yerini başka bir hisse vermiyor aksine daha da güçleniyordu.
Bu yüzden adımları da hızlıydı Feza'nın...
Sokağın köşesinden döndüklerinde sokağa dolan uğultular ve sokağı ışığıyla aydınlatan kafeyi gören Feza için hayat o an durdu.
Feza'nın duraksaması ile diğerleri de durduğunda hepsinin karşılaştığı manzara aynıydı.
Alevler içinde kalan kafe...
İlk kendine gelen Feza oldu. Koşarak gitti kafenin önüne.
"Nida!" diye bağırdı Feza, içerideki sevgilisinden bir ses duymak istiyordu.
İçeriden bir ses gelmeyince üzerindeki ceketi çıkardı ve kafasını koruyacak şekilde aldığında adımlarını içeri yönlendirdi.
Arkasından ona bağıran insanları duymadı kulağı Feza'nın. Tek bir odak noktası vardı o da içerideki sevgilisiydi.
Nida ise kendine bulduğu köşede kollarını ağzına kapatmış bir şekilde direniyordu alevlere.
Dışarıdan gelen bağırtıları duyuyor ama sesleri ayırt edemiyordu. Ayrıca sesini de onlara duyurabilecek gücü yoktu.
Feza'nın arkasından Mirza, Baran ve Akın'da içeri dalmıştı. Çağan her ne kadar içeri girmek istese de Dağhan ona Beste'nin yanında kalması gerektiğini söylemiş ve yanlarından ayrılmıştı.
Feza, içeri girdiğinde gözleriyle bir geçiş yolu arasa da bulamadı. Geç kaldığı için kızdı kendine. O sırada cılız bir öksürük sesi duydu tezgahın arkasından.
"Nida, burada mısın güzelim?" diye sordu Feza, cevap gelmeyeceğini bile bile. Adımlarını tezgahın arkasına götürürken önüne düşmüş tahta parçasının üzerine atmak için ceketini çıkaracaktı ki arkasından gelen Mirza tahtanın üzerine yangın tüpünü sıkmıştı.
Feza, tezgahın hemen arkasında kendini korumaya çalışan sevgilisini kucakladığı gibi dışarı çıkmak için adımlarını hızlandırdı.
Mirza ve arkadaşları önlerinde yolu açarken Feza'da Nida ile beraber arkalarından gidiyordu.
Dışarı çıktıklarında her şey çok ani gelişmişti. Kafenin içinden gelen patlama sesi ve Nida'nın gözlerinin kapanışı aynı anda gerçekleşmişti.
Herkesin son duyduğu ses Feza'nın gözlerinden akan yaşla beraber "Nida" diyerek seslenmesiydi....
🥜🥜🥜
Nasılsınızz? Umarım iyisinizdir... Beni soracak olursanız ay hayatımda güzel şeyler oluyor bu aralar ama nazar değecek diye kimseye anlatamıyorum... çok zor çokkk...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 43.32k Okunma |
3.11k Oy |
0 Takip |
51 Bölümlü Kitap |