45. Bölüm

Bölüm 42

İrem Nur Ayar
irmnrrayrrr

🥜🥜🥜

ÜŞENMEDİM YAZDIM BİR BÖLÜM DĞQÖFĞWLFP
NEYSE OY VERMEYİ VE YORUUM YAPMAYI UNUTMAYIN <3

🥜🥜🥜

Temmuz ayının ortalarında yaz sıcağından asfalta yapışacak bir haldeyken ben odamda ki yere yapışmıştım ve sabahın köründe de beni deli dürttüğü için uyanmıştım.

Evet gerçekten deli dürttü yoksa şu an yatağımda yatan Çağan'ın başka hiçbir açıklaması olamazdı.

Düştüğüm yerden hafifçe kalktım ve dirseğimi yatağın üzerine koyup "Sana da günaydın Çağan" dedim yatağıma yerleşen Çağan'a bakarken.

Çağan, beni hiç takmayıp kıymetlisini bana doğru çevirip uyku pozisyonuna geçmişti.

Olduğum yerden ayaklanıp odamdan hızlıca çıktım. Üzerimde civcivli şortum ve onun üzerinde sarı ince askılı bir tişört ve artık kuş yuvasına dönen topuzumla beraber ilk adresim banyo olmamıştı çünkü aşırı susamıştım ve kesinlikle önce su içmeliydim.

Adımlarım mutfağa giderken salonun önünde yerde uyuyan Reha'ya göz devirdim. Bunların gerçekten sabah sabah evimde ne işi vardı ve benim annem neredeydi?

Mutfak kapısından içeri girdiğimde sırtı bana dönük bir Feza görmek hayallerimde var mıydı? Vardı vardı...

Ama o hayal bu zamanda mıydı? Yok yok asla!

Feza'nın kesinlikle ensesinde de olduğunu düşündüğüm şahin gözleri geldiğimi gördükleri için hemen arkasına dönmüştü.

"Günaydın güzelim" dedi Feza, kollarını belime sararken.

"Şu tiple bile güzelin miyim gerçekten Feza?" dedim alayla.

Aslında güzel kızımdır yani kesinlikle şu an ki devrin insanların güzellik algısına uymuyorum ama kendiminkine uyuyorum ve gerisi kimin umurunda?

Kahverengi saçlarımı da uzamak ve uzamamak arasında kalan perçemlerimi de elaya yatkın gözlerimi de küçük burnumu da dolgun olayım derken konuşmaya çalıştığı için arafta kalan dudaklarımı da yani beni ben yapan her detayımı aşırı çok seviyordum. En azından aynadaki benden nefret edemeyecek kadar çok seviyordu kendini...

"Evet, güzelimsin. Bir sürü güzelimsin hemde." dedi Feza, saçlarımı karıştırırken.

"Ya Feza!" diye bağırdım kollarının altından çıkmaya çalışırken. Saçımı karıştırması şu an çok tehlikeliydi çünkü her an içinden sabah penceremden içeri giren kuşlardan biri fırlayabilirdi ve inanır mısınız onun yeri kesinlikle anamın mutfağı değildi.

"Dağılmış saçlarımla, yıkanmamış yüzümle, civcivli şortumla ve suratımda dün gece firar eden o üç kırmızı sivilce ile de bana güzel dedin ya" dedim tezgahın üzerine zıplayıp otururken.

Feza bana doğru döndü ve kollarını tezgahta iki tarafa koydu. Gözlerini gözlerime sabitlerken aramızdaki azıcık mesafe şu yaz sıcağında beni daha da çok bunaltıyordu.

Evet arkadaşlar böyle bir ortamda bile yaz sıcağı çok önemliydi.

Feza gözümün önüne düşen ve kabaran perçemlerimi kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Güzel olman için kıyafete, makyaja, yapılı saçlara ya da başka şeylere ihtiyacın yok ki. Senin gözlerinde gördüğüm, hissettiğim, bildiğim o sevgi var ya hani seni bırak bu mahalleyi bütün kainatın en güzel kızı yapıyor."

Feza'nın ağzından dökülen her bir kelime benim kalbime sıcak sıcak akıyordu ve orada yer ediniyordu.

"On sekiz yıllık birikimimle bu adamdan olur diyorum ve sizi nikah masasına davet ediyorum" dedim kollarımı Feza'nın boynuna sararken.

Feza hafifçe gülümsedi ve bana biraz daha yaklaştı. Aramızda olmayan mesafe artık hiç yoktu ve bu az mesafe arasında Feza'ya bakmak oldukça zordu.

Yinede bakışlarımı bakışlarından çekemedim. Ömrümün her anında Feza'ya bakmak ve onu ezberlemek istiyordum.

Evet bu aşk değilde ne be!

Burnum Feza'nın burnuna değince hafifçe gülümsedim ve Feza'nın bakışları birkaç saniyeliğine gülüşüme takıldı.

Aradaki mesafe her saniyede birazcık daha kapanırken biri de yere kapanmıştı.

Anın bozulması ve Feza'nın sinirli homurtuları kulağıma dolarken benim bakışlarım yere düşen kişideydi.

Reha düştüğü yerden kafasını kaldırdı ve bir bana birde Feza'ya baktı.

"Abi yoksa ben bir şeyi mi böldüm?" diye soran Reha'yla kahkaha attım.

Reha tekrardan bakışlarını benimle Feza arasında gezdirirken benimde bakışlarım Feza'ya kaymıştı.

Bir elini çenesine koymuştu diğer eli de koyduğu mutfak tezgahının üzerinde duruyordu.

Feza gözlerini kapatıp dudaklarını araladı şimdi şap diye öpsem ne olabilirdi ki?

Abooo neler diyor benim bu kepçük ağzım?

Elimle hafifçe ağzıma vurdum. Ben kendi kendime takılırken Feza'da Reha'ya bir şeyler anlatıyordu.

Gerçi biraz sesi yüksek çıkıyordu ama bence Reha artık yaşlandığı için duymaz diye düşündüğünden.

Yoksa Feza'm bağırmaz!

"Reha, üç saniye içinde gözlerimi açacağım ve açtığım da seni burada görmeyeyim " diyen Feza ile Reha hala daha kalkmadığı ve aksine daha çok yayıldığı yerden gülümseyerek baktı Feza'ya.

Bir elini çenesinin altına koyarak bacaklarını sallamaya başladı.

Aradan geçen birkaç saniyeden sonra Feza gözlerini açtı ama gördüğü Reha manzarası hiç hoşuna gitmemişe benziyordu.

Kaşlarını çatarak Reha'ya bakarken elimle omzuna dokundum.

Her an bir şey olabilirdi ve benim tek yardımım gerçekten buydu.

"Ben sana üç saniye içinde yok olacaksın demedim mi?" diyen Feza'ya karşı Reha pişmiş kelle gibi kafasını salladı.

"O zaman neden hala daha buradasın?" diye soran Feza'ya karşı Reha olduğu yerden ayaklandı.

Ağzını konuşmak için aralayan Reha'nın ayakları da yavaş yavaş geriye doğru gidiyordu.

Bu demek oluyordu ki vereceği cevap Feza'nın hoşuna gitmeyecekti.

"Baba olmak istediğini bilmiyordum Fezaşkım" diyen Reha yüzüne yerleştirdiği gülümseme ile Feza'ya bakıyordu.

Feza derince bir nefes verirken omzunda duran elimi tuttu ve öptü "Sana bunu yaşatmak istemezdim ama bana beyaz atletle don getirmeyi unutma olur mu?" dedi ve o sırada başka bir ses daha geldi kulağıma.

Çağa, Reha'nın biraz arkasında kapının pervazına dayadığı kafasıyla bize bakarken "Vın bas gaza Rehaaa!" diye bağırmaya çalıştı uykulu sesiyle.

Çağan'ın sesinden sonra Feza uçarak yanımdan ayrılmıştı ve artık kulağıma Reha'nın yardım çığlıkları ve Feza'nın küfürleri doluyordu.

Valla mutfak tezgahı çok rahattı ama tabi benim atlet ve don götürme niyetim olmadığı için bu kavgayı ayırmam lazımdı.

Şu gencecik yaşımda başıma gelenlere bakın!

🥜🥜🥜🥜
Gerçekten benim de şu gencecik yaşımda başıma gelenlere bakın...

Arkadaşlar bu arada bölümleri yazmaya çalışıyorum ama fazlasıyla yoğunum.

Bu arada ayyy size bomba haberleriiimm var kızzz!!!

EVLENİYOM YA BENNNNNNN

MANİTANIN AİLESİNİN OYNAK CİLVELİ LAF ALTINDA KALMAYAN BİR GELİNE İHTİYACI VARDI BENDE DEDİM OLABİLİRRR!!!

Bu arada bana instagramdan ulaşabilirsiniiiz (gerekli gereksiz her konuda bana yazabilirsiniz güler eğleniriz)

instagram:irremmnurayr

İyi ki siz iyi ki bu mahalle 🤍

Bölüm : 09.04.2025 00:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...