
🥜🥜🥜
Telefondan kafamı kaldırıp gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım. Anam mesaj attığı yetmiyormuş gibi birde dikizliyor muydu bu çocuk beni?
Etrafta benden başka kimseyi göremeyince sinir kat sayım daha çok artmıştı. Valla dikizci bilinmeyen oğlu bilinmeyen, maymun suratlı şakamatik seni bulmayayım. Seni bulduğum yerde gelişine bir tane şaplak atacağım ve allahına kavuşturacağım seni bekle!
Adımlarım mahallenin girişinde gördüğü şeyle durdu. Mahallenin tam ortasında koca bir kamyon ve etrafında çok sevgili ve saygılı(!) mahalle halkım bağrışıyordu.
'Bu mahallede de olay hiç bitmiyor anacım. Hayır birde hiç birini ben olmadan halledemiyorlar. Eee bu Nida kişisi her şeye de yetişemez ki anacım' dedim içimden, ellerim ile saçlarımı geriye doğru savururken.
Koşar adım kargaşaya doğru koşarken bir yandan da ağzımdan savaşa gidermiş gibi nidalar atıyordum.
Hayır arkadaşlar kendimi ağzımdan nasıl çıkarıp atayım?
Hop hop atmayın yumurta üstüme iğrençti biliyorum. Ama bir Nida kişisi olmak bunu gerektirir biliyorsunuz değil mi?
Mahalledeki hareketliliğin yanına ulaştığımda üç beş saniye mevzuyu kavramaya çalıştım.
Bağırışlardan anladığım kadarıyla Salih ve sıçmık bebeleri buraya taşınıyordu.
'HA BUNU TAM YANINDA DURAN KOCA KAMYONDAN ANLAYAMADIN YANİ NİDASU'
Ay valla anlayamamıştım... zekasal problemler yaşıyorum bu aralar gelmeyin üzerime anacım
"NE BU TANTANA KARDEŞİM" diye bağırmamla bütün mahallenin dikkatini üzerime çekmiştim.
Saadettin bey amca ve baston kardeşler olarak Salih'i mahalleden yine kovuyordu.
Salih, "Kendi evime gelirken de sizden mi izin alacağım?" diye sordu, yüzünde yayılan sırıtmasıyla. Ağzına bir tane baston yapıştıracaklar allahına kavuşacaksın haberin yok sıçmık adam.
Hüseyin bey amca, ellerine aldığı yumurtalar ile Salih'e bakıyordu.
Ay benim iğrenç esprimi duydu da o yumurtaları bana atmak için mi bekletiyordu yoksa? Aboo!
Eğer öyleyse arkama bile bakmadan kaçardım. Yumurta diyoruz yahu! Hani şu çiğ ve iğrenç bir kokusu olanından...
Her an her yere gelebilecek yumurtadan korunmak için sweatimin şapkasını kafama geçirdim. Aynen kardeşim şu an bütün yumurtadan korundun.
"Ula susak ne demeye istenmediğin yere geliyorsun?" dedi, Hasan abi.
Amanın Hasan abicim içinde yatan Osman Aga'yı çıkardı ya. Geçmişler olsun valla
"Size mi soracağım be tapulu evime girerken" dedi Salih, kaşlarını çatıp sesini yükseltirken.
Hoşt lan sen kimsin de kime bağırıyorsun denyo?
"BANA BAK BANA BAK! BÜYÜKSÜN DEDİK SESİMİZİ ÇIKARMADIK AMA İŞİN RENGİ DEĞİŞİYOR ARTIK!" diye bağıran bendim bu sefer.
Salih, üzerime doğru birkaç adım atarken aynı zamanda da "Bak ufacık bir şeysin elimde kalırsın çekil önümden almayım ayağımın altına seni şimdi! dedi.
AAA DELİYE BAK HEM ÜSTÜME YÜRÜYOR HEM DE ÖNÜMDEN ÇEKİL DİYOR AY O BANA SENİ DÖVERİM Mİ DEDİ AHA ŞİMDİ BİTTİN SEN SIÇMIK SALİH!!
"Beni de ayağının altına alsana ha tabi alabiliyorsan" dedi önüme geçen bir beden.
Amanın sende kimsin yiğidim. Boylu poslusunda maşallah tanımak isterim seni...
Önümde koca bir beden varken arkamda da iki tane gölge oluştu kafamı arkama çevirip baktığımda Sezgin ve Reha bana hafifçe bir baş selamı verdi. İkisininde yüzünde ciddi bir ifade vardı. Evet arkadaşlar inanamazsınız ama Reha bile oldukça ciddiydi şu an...
Ulan sıçmık Salih bir lafınla bozdun çocuğun psikologlarını valla.
'NİDASU SEZGİN VE REHA ARKANDA İSE ÖNÜNDEKİ SENCE KİM?' diyen sayın çok bilmiş içimdeki iç sese cevap verdim 'Feza ayol kim olcak' dedim ellerim ile saçlarımı havalandırırken
"Sen kimsin? Bu mahallede bile yaşamıyorsun sanane olanlardan" dedi muşmula suratlı.
"Evet burada yaşamıyorum ama bu bir hıyarın bağırmalarına ve kendinden yaşça küçük birine hele ki bir kadına tehditvari şekilde konuşmasını duymazdan gelmem için bir sebep değil değil mi?" dedi Feza, valla çok haklısın aslanım gel alnından öpücem.
Ay neler neler geçiyor aklından Nida, tövbe tövbe...
Salih, bozulan suratını bize fark ettirmemeye çalışarak girdi evinden içeri tam o sırada da mahalle halkı da dağılmaya başlamıştı.
Allahtan bütün mahalle burada değildi de ortalık iyice karışmamıştı.
Feza, derin bir nefes alıp seslice dışarı bırakırken arkasına döndü ve bana baktı.
O bana bakıyordu ben ona ha tabi ben ona ne bakıyorsun hayırdır bakışlarımı atıyordum ama o anlamıyordu herhalde.
"Ne bakıyorsun hayırdır?" diye sordum. Ee ne yapayım anlamıyordu bakışlarımdan bir şey.
Hafifçe gülerken kafasını da sağa sola salladı.
Aaaa! ne gülüyorsun be düdük ne dedik sanki?
Mahallede ufak bir sessizlik oluşmuşken bu sessizliği Sezgin'in çalan telefonu bölmüştü. Telefonu ile konuşmak için bizden uzaklaşan Sezgin ile Reha'da ciddi modundan koparak bir kolunu omzuma attı ve sırıtarak "Naber yen-ay yer fıstıkısı? dedi.
Artık Reha'ya da alışmıştım. Çağan gibiydi aynı onun gibi şebek bir şeydi eh tabi birde kahrolsun içimdeki insan sevgisi
"İyi senden" dedim bende cıvıldayan sesimle.
"Kötü be fıstık kız hüptrik tansiyonum düştü gel iki hüptrik hüpletelim seninle" dedi Hüseyin amcanın bakkalına doğru ilerlerken.
Tam bakkaldan çıkmış yürüyorken Feza, Reha'nın ensesinden tuttu ve Sezgine doğru fırlattı. Sezgin tuttuğu Reha'yı aldı ve bana ufak bir selam verip mahallenin çıkışına doğru hızlıca ilerledi.
Feza önce bana baktı sonra elleriyle saçlarını karıştırdı ve "Kusura bakma birden çıkıp senin yerine konuştum." dedi gözlerini yere doğru çevirirken.
"Sorun değil hatta teşekkür ederim" dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı ve bende o sırada "üçüncü bir dünya savaşını engellediğin için" diyerek tamamladım cümlemi.
Ufak bir kahkaha attı ve "Görüşürüz Nida." dedi.
Kafamı hafifçe sallarken bende gülüyordum. Adımları mahallenin çıkışına doğru ilerlerken "Görüşelim Feza!" diye bağırdım.
Eve geldiğimde annem evde değildi. Eee tabi çalışan kadının hali bir başka oluyor anacım.
Üzerimi değişip odamdan çıktım ve mutfağa gelip dolaptan aldığım suyu bardağa doldurup içtim. Çok konuşunca susamıştım tabi...
Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu elime almış ve gelen mesajı okumaya başladım.
0547*******:Yengelerin gülü
0547*******:Şu çocuğun engelini aç ya
0547*******: Valla yemeden içmeden kesildi.
0547*******: Eridi bitti çocuk
0547*******: EN MÜKEMMEL YENGEM BENİM
0547*******: Hayır o değil bizimde kafamızı şişirdi
0547*******: Nida diyor başka bir şey demiyor
Ne yengesi ya?
Dalga mı geçiyorsunuz siz ya?
Numaramı nereden buldunuz?
Ayrıca kimsiniz?
0547*******: AAA YENGELERİN EN MÜTÜŞMÜKELLİSİ
0547*******: BEN EN SEVDİĞİN BALDIZIN
0547*******: AY YOK BALDIZ DEĞİLDİ O
0547*******: Her neyse aç engelini sen bizim şu garibanın
Hey allahım ya! Anonimi yetmezmiş gibi başıma birde onun kankası çıktı iyi mi? Zaten nerede bir deli varsa beni buluyordu. O anonime de soracaktım tabi bunun hesabını. Öyle olmaz numaramı bütün dünyaya duyursun ya! Ay ama önce bir aç karnımı doyurayım.
Eee ne demişler aç bir Nidasu oynayamaz anacım
🥜🥜🥜
BÖLÜM SONU:(
BÖLÜMÜ BEĞENDİNİZ Mİ?
KARAKTERLER HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZ NEDİR?
BU ARADA SİZLER NASILSINIIZ?
Diğer bölümde görüşürüz erik mahallesi sakinleri :)
BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYINN
İnstagram:irremmnurayr
Tiktok:yldzlrdakyrr
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 43.32k Okunma |
3.11k Oy |
0 Takip |
51 Bölümlü Kitap |