
kapı açıldı.kim olduğunu bilmeden sarıldım.ne önemi vardı?...
artık hiçbirşeyin önemi yoktu. yıllarca süren emeğim boşa gitmişti...
şuan ne yapmalıydım ne etmeliydim derken naz'a herşeyi anlattım .artık ağlamaktan uykum gelmiş,neredeyse bilincimi kaybetmiştim. ağlayınca resmen sarhoş oluyordum, başım dönüyordu.
* * *
-uyuyamı kaldım yaa? sabah olmuş niye kaldırmadın?
+niye uyandırıyım ki ?burası seninde evin sayılır kızım. ne sandın?
-ama ailen?rahatsızlık vermedim değilmi* amacım burada uyuya kalmak değildi.
+onlar evde değiller. merak etme, sen rahatına bak kahvaltı sipariş ettim.
-iyi yapmışsın canım.
kalktım, bir duş aldım ve gelen kahvaltıyı beraber yedik,ama kahvaltı boyunca konuşmamıştık. hala moralim bozuktu. konuşmayı bende istemiyordum. derken kafamı kaldırdığımda naz ile göz göze geldim neden bilmiyorum ama ikimizde kahkahaya boğulduk ama sorun şuki ağızımdaki yemek birden genzime kaçtı durmadan öksürmeye başladım. sırtıma vurmaya başladı ama öküz gibi vurduğu için sırtım kızardı. kendime geldim. artık biraz iyiydim yani sanırım öyleydi normal hayata dönmüştüm. sınav, olmamıştı olamamıştı artık elden pek bişey gelmezdi. artık obp tercihi yapmalıydım. en iyi liseleri araştırmaya başladım . bunu yapamalıydım olmamış olabilirdi ama devam etmeliydim hayat birşekilde sürmeliydi. en azından eğitimime devam ederken bir yandan resimlerime devam edebilirdim.
Yazardan;
Erçin bu şekilde başlayacak olan hikayesinden habersizdi. onu nelerin beklediğine dair bir fikri yoktu. kafası karışıktı. Mustafa Kemal Anadolu Lisesine kaydını yaptırdı. orta puanlıydı. iyi bir lise olduğu söyleniyordu. devam edelim ...
Göktuğdan...
off... annee!!! ya çellonun tellerini nereye koydun ya!
baktınmı dolaba ?
yooo. dur bakayım bi. haaa tmm burdaymış... neyse çıkıyorum ben.
tamam.
telefondan aranır;
alo nerdesin?
geliyorum 5 dakikası kalana binicem. tmmı?
tmm hızlı ol geç kalcaz.
kapatır...
hızlı adımlarla evden çıktı hava soğuktu okulun ilk günüydü. ama bu onu heyecanlandırmıyordu çünkü ztn bu okulda yeni değildi 10. sınıf öğrencisi, genç sanata ilgisi olan bir gençti. arkadaşlar ve okul tarafından seviliyor, ve tanınıyordu. omzuna gelen koyu kahve saçları hep toplu(topuz) duruyordu ölü gibi bir saçtı . dik ve düzgün bir topuz değildi. üzerine aldığı gri bir yelek onu soğuktan korumaya yetmiyordu. tir tir titriyordu ama belli etmiyordu. sırtına taktığı gitar çantası bazı hareketlerini kısıtlıyordu. durağa vardığında burak'ı gördü ısınmak için hızlı adımlar atıyordu. yanına vardığında yaz boyu görmediği arkadaşına sarıldı. zamanlaması iyi bir şekilde otobüs geldi ve bindiklerinde parmaklarını iyi kullanamadığını fark etti. cebinden telefonunu çıkardı. masmavi gözleriyle ekrandaki yansımasından saçlarını düzeltti. tam o sırada otobüse esmer, dağınık saçlı, diğerlerine göre birazdaha uzun bir kız bindi. ama fazla dikkatini çekmemişti. kız etrafa bakındı, ilk defa otobüse bindiği bakışlarından belli oluyordu. kız biraz daha yaklaştı ve çapraz koltuğa oturdu. biraz geriye bakındı. sonra kendisine doğru bir çift kahve rengi göz ilişti. kız büyülenmiş gibi bakıyordu. anlam veremedi.
Erçinden...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
