7. Bölüm
Jasmin Memmedli / Mafyanın küçük siçanı / Büyük sınav

Büyük sınav

Jasmin Memmedli
jasminmemmedli

Karşımda durup bana bakan o adamı gördüğümde çok korkmuştum. Acaba benimi takip etmişti diye düşündüm bi an. Sonuçta burda her türlü adam vardı. Üstelik gözlerimin önünde birini vurduğu için beni bi tehlike olarakta görüyor ola bilirdi. Ve maske...

Bu adam neden hep maske takıyordu ki.

Bunun havalı olduğunu falanmı düşünerek takıyordu acaba. (iç ses:ne saçmalıyorsun kızım sen?, hiç sırasımı?)

Harbi gerçekten konu maske bile değildi. Bu adamın burda ne işi vardı. Afal - afal ona bakarken birden kafama bi şey dank etti. O Ateşmi demişti?

İyide bu adamın Ateşle ne alakası vardı ki? Hem Ateşin bu adamla ne işi olurdu. Dur bir dakika Ateşin karakola düşmesinin sebebi yoksa bu adammıydı?

Bu düşünce kaşlarımın çatılmasına neden olmuştu. Eğer böyleyse benden çekeceği vardı. Kim olduğu umurumda değildi. Bu hayatta kendimi güvende hissettiğim tek yer Ateşin yanıydı. Ve karşımdaki kim olursa olsun 'abi' mi benden alamazdı.

Sinirle ona doğru bi kaç adım attım. Aramızda sadece 1 adımlık mesafe kaldığında kara gözlerine baktım. Bu hareketimden dolayı kaşları havalanmıştı. Sanırım benim bişey dememi bekliyordu.

"Ateşi nerden tanıyorsun?" bakışları saçlarıma kaydı. Bu gün saçıma bişey yapacak vaktim yoktu o yüzden dağınık bi ev topuzu yapmıştım. Saçımın her karışını izledikten sonra yeniden gözlerime odaklandı. Bu yakınlığımızdan dolayı kendimi bir daha küçük hissetmiştim. Çünkü onun karşısında küçücük kalıyordum. Artık bi cevap vermiceğini düşünürken omzunu dikleştirip ellerini pantolonunun cebine atdı.

"Bunu burda konuşmak istemezsin bence" gerçekten bi saattir bunu söylemesi içinmi bekliyordum. İçimden ufak bi sinir krizi geçirirken elini saçımdaki küçük yıldızlı tokaya götürerek saçımdan çıkardı. Gözlerimi iyice açıp anlam veremeyerek ona bakmaya devam ettim.

Ama hiç bir şey demeden tokamı tekrar geri taktı. Hiç bir şey anlamamıştım.

"Birazcık yamulmuştu-" tekrar tokaya bi bakış attı "-sanırım şimdi daha doğru durdu. Bir yerde oturalım öyle konuşalım istersen?"

Neydi bu şumdi. Benle dalqa mı geçiyordu bu adam. Gerçekten onla bir yerde oturup sakince konuşmamı mı bekliyordu yani. "KİMSİN SEN YA?" artık dayanamıştım. Gerçekten onun bu sakin, dünya zaten döner halleri beni çileden çıkarıyordu. "ATEŞİN SENİNLE NE İŞİ OLA BİLİR? AKLIM ALMIYOR BENİM. HEMEN BANA Bİ CEVAP VER. ÇILDIRICAM YA!" bi insanın başına bu kadar az bir sürede bu kadar çok şey gelmemeliydi. Ben bunları resmen adama bağıra çağıra söylemiştim ama o kendi karakterinden hiç milim bile ödün vermemişti. Ben derin bi nefes verip sakinleşirken o soğuk bakışlarla beni incelemeye devam ediyordu.

" Tamam. Sakinleştiğine göre artık konuşa bilirim sanırım."sonunda bi tepki vermişti (yarappi şükür)" Bak her şeyi anlatıcam. Ama burda konuşmamız doğru diyil.Çünkü konuşacak çok şey var. Ve senin benden korkmana gerek yok. " (saol ya, içimiz çok rahatladı) Sanırım artık gerçekten kaçışım yoktu. Ve neden bilmiyorum ama onun bu konuda yalan söylemediğini düşünüyordum.

" Tamam. Ama şimdi sınava gitmem gerek." Dur ya sınavım...

Hemen aceleyle saate baktım." Siktir. Geç kaldım. Lanet olsun" hemen etrafıma bakıp taksi varçı diye kontrol ettim. Oysa sakin bi şekilde beni izlerken "Sakin ol hadi. Gel ben bırakayım" yanıma geldi ve sokağın sağındaki Mercedes-Benz model arabayı işaret etti.

"Hayır gerek yok" Ahh tabiki vardı. Salağım ya ben. Gururuma yediremiyorum sadece. Sanki neyine tribe giriyorsam Tanrımm.

"Saçmala hadi inadı bırakta gel" hiç terddüt etmeden arabaya doğru gitti. Tabiki bende arkasından gidecektim. Başka şansım mı vardı sanki.

Arabaya bindiğimden beri hiç konuşmamıştık. İlk kez bu kadar rahat bi arabada oturuyordum açıkcası. Ama belli etmek istemedim tabi. İşin en tuhaf kısmı yolu tarif etmeme gerek kalmadan beni okuluma getirmişti. Bunu görünce kaşlarım çatık bi halde ona baktım.

Tam sormak istiyordumki geç kaldığım aklıma geldi ve hemen arabadan inip okula doğru koşmaya başladım. Bu sınava yetişmem gerekiyordu. Nasıl olsa onla birazdan konuşa bilirdik. Bu sınav önemliydi çünki senenin ortasındaydık ve karnemede etki edicekti.

                            ....  

Sınav bittikten sonra rahat bi nefes aldım. Sorular hiç zor gelmemişti. Ya da ben iyi çalışmıştım bilmiyorum. Sınıftan çıktıktan sonra kantine gittim. Sabah kahfaltı etmediğim için sınavda karnım quruldayıp durmuştu. Kendime bi kahve ve çikolatalı ekler aldıktan sonra masalardan birine oturdum. Okulda pek arkadaşım olmadığı için yalnız takılırdım.

Eklerimi yemeye başladığım gibi karşımdaki masa çekildiğinde gözlerimi o yöne çevirdim. Bu Murat dı. Kızların değişiyle okulun en yakışıklı çocuğu benim değişimleyse en şerefsiziydi. Ondan hiç hoşlanmazdım. Bana sataşmayı severdi.

Ama ben onun zorbalıklarına susan taraf olmadığım için alttan alıyordu. Hiç bozuntuya vermeden eklerimi yemeye devam ettim.

"Afiyet olsun güzellik" kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Bi an önce s*ktir olup gitmesini istiyordum. Ona göz devirdikten sonra ağzımın kenarında kalan çikolatayı silip kahvemden bi yudum aldım.

"Ne istiyorsun Murat?" zaten 1 dersim kalmıştı. O yüzden bi an önce o maskeli adamla konuşup eve gitmeli, Ateşin bana verdiği görevi yapıp karakola uğramalı ve yeniden yarınki sınav için çalışmalıydım. Yarın dönem tamamlanıyordu ve bu sınavdan kalırsam kesilirdim. (derslerden)

Murat hiç inandırıcı olamayan bi şekilde dudak büzdü "Ama neden böle yapıyorsun tatlım. Ben sana iyi davranmaya çalışıyorum." artık hiç tahammülüm kalmadığı için ayağa kalkıp gidecekken "Murat kolumu tutup beni durdurdu." Nereye daha yeni konuşmaya başlamıştık."

Sinirle kolumu kurtarmaya çalıştım. Ama başaramamıştım." Kolumu bırak Murat. İlk ve son kez söylüyorum"

"Bırakmazsam napıcaksın şekerim? " kolumu daha sert kavrayıp sıkmaya başladı. Aslında şu masayı kafana bile geçirirdimde disipline gitmek istemiuordum. Okil haricinde elime geçirsem evire çevire döverdim. Ondan daha fazla spora gidiyordum. Onu yenmek benim için hiç bişeydi ama burda yapamazdım.

"Murat uzatma bırak kolumu" tam sözümü tamamlamıştım ki kafamı çevirmem le yanımda gördüğüm kişiyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı...

"Bi sorun mu var Beria?" bu o adamdı. İsmini bilmediğim maskeli adam. Burda ne işi vardı bunun ya? Hemde okulumun kantininde.

"Senin burda ne işin var?" Murat onu görünce hemen kolumu bırakmıştı. Zaten hiç şaşırmamıştım. Korkağın tekiydi. Bide bu adam Murattan daha iri, daha kaslı ve daha uzundu. Korkmasına hiç şaşmamıştım.

"6cı hislerim olmaması gereken şeyler olduğunu söyledi" Murata sanki hemen onu çekip vura bilecekmiş gibi bakıyordu. Bu söylediği o kadar saçmaydıki...

Murathan hızla yanımızdan uzaklaşıp kantinden çıkmıştı. Ve ben yeni fark ediyordum. Herkesin gözü bizdeydi. Tanrım bunların diline düşüceğime kendimi 5ci kattan atmağı yeğlerdim.

Hızla adamın kolundan tutup onu kantinden çıkardım. Aslında onun yerinden bile kıpırdatamazdım ama o hiç bozuntuya vermeden arkamdan gelmişti.....

 

(Çok saçma bi son oldu biliyorum ama yarın olcak olimpiatım için bana şans dileyin çünkü çok ihtiyacım var🥲)

Bölüm : 21.12.2024 20:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...